Hükümet, büyüklüğü 30 milyar YTL'yi bulan sosyal güvenlik açığını kapatmak için yürüttüğü reform çalışmasına, bu çerçevedeki alacaklarını tahsil etmeyi de ekliyor.

Yapılacak kanunî düzenlemeyle prim borcu olanlara bazı yaptırımlar getiriliyor. Amaç, tahsilatı artırmak. Mesela borçlu işveren kamu ihalelerine alınmayacak, teşvik uygulamalarından faydalanamaycak. 2007 sonu itibarıyla SSK ve Bağ-Kur'un tahsil edemediği toplam prim tutarı 41 milyar YTL'ye ulaştı. Bunun 30 milyarı Bağ-Kur'un, 11 milyarı ise SSK'nın alacaklarından oluşuyor. Dolayısıyla prim alacağının dörtte üçünün tahsil edilmesi durumunda bile sosyal güvenlik açığını kapatmak mümkün.

Sosyal Güvenlik Kurumu, prim alacaklarını tahsil etmek için kollarını sıvadı. Kurum ilk olarak birikmiş durumdaki 2 milyon dosyayı tasnif ederek işe başlayacak. Tahsili mümkün olanlar ile kronikleşmiş durumdakiler ayıklanacak.

Tahsil edilebilir durumdaki borçların üzerine gidilecek. Tahsilat konusunda il müdürleri bizzat görev alacak. Borç sahipleri ödeme için ikna edilmeye çalışılacak. Her yıl katlanarak artan sosyal güvenlik açıklarının en önemli sebeplerinin başında prim alacaklarının tahsilinde yaşanan sıkıntı yatıyor. Özellikle Bağ-Kur, prim tahsilatında büyük problem yaşıyor. Bu çerçevedeki mükelleflerin ancak 3'te biri düzenli prim ödüyor. Kayıtlı esnafın yüzde 20'si ise hiç prim ödemiyor. 3 milyon 437 bin Bağ-Kur'ludan 2 milyon 240 bininin kuruma borcu bulunuyor. Prim tahsilatında en sık başvurulan yöntemlerin başında ise prim affı geliyor. Ancak bu yöntem de bekleneni vermiyor. Cumhuriyet tarihinin en son ve 19. prim affı Nisan 2007'de yapıldı. En başarılı uygulama olmasına karşın taksitlendirilen 10,5 milyar YTL'lik borcun ancak 4,2 milyarı tahsil edilebildi. Prim affı, aynı zamanda Bağ-Kur'luların ödemelerini geciktirmelerinin en önemli nedenleri arasında ilk sırada sayılıyor. 'Nasılsa af çıkıp faizlerin silineceğini' düşünen SSK'lı işveren ile Bağ-Kur'lu esnaf, prim borcunu zamanında ödemek yerine biriktiriyor. Sosyal güvenlik kurumlarının finansman açığı uzun vadede Türk ekonomisi için ciddi riskler barındırıyor. Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) yaptığı bir araştırmaya göre sosyal güvenlik sisteminin kamuya son 14 yılda getirdiği yükün Hazine iç borçlanma faiziyle güncellenmiş değeri 715 milyar YTL'yi buluyor. Hazine son 14 yılda bütçe açığının finansmanı için net olarak toplam 200,4 milyar dolarlık borçlanmaya gitti. Bu tutarın 119 milyar dolarlık kısmıyla sosyal güvenlik sisteminin açıkları kapatıldı. Bu dönemdeki her 100 liralık net borçlanmanın 71'i sosyal güvenlik sisteminin açıklarına gitti. 2008 yılında sosyal güvenlik sistemine 28,2 milyar YTL aktarma yapılmayacak olsaydı 2007 yılı bütçesi 19,7 milyar yeni lira fazla verecekti. Dolayısıyla sosyal güvenlik ödemeleri yüzünden diğer bütçe harcamaları kısıtlanıyor. Bundan en fazla da yatırım harcamaları etkileniyor. 2003 yılından itibaren sosyal güvenlik için, yatırım harcamalarının iki kat fazlası para ayrılıyor.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=650373