En önemli azınlık hakkı olan şirketin feshini isteme hakkı |
31 Ekim 2012 | |
Yeni TTK'nın azlık haklarına yönelik getirdiği önemli bir yenilik, haklı sebeplerle fesih konusudur. Bu düzenleme Eski TTK'da yer almamaktaydı ve bu konu eleştirilere maruz kalmakta idi. Bugünkü yazımızın konusunu Yeni TTK'nın 531'inci maddesinde düzenlenen haklı sebeplerle fesih konusu oluşturacaktır. Yeni TTK'nın 531'inci maddesine göre, haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir. Bu haktan yararlanabilmek için, esas sermayenin onda birine (yüzde 10'una) sahip olmak gerekli ve yeterlidir. Bu oranda paya bir pay sahibinin sahip olması zorunlu değildir. Birden fazla pay sahibi de bir araya gelerek söz konusu hakkı kullanabilecektir. Esas sözleşme ile %10'dan daha düşük bir oran belirlenebileceği kanunun gerekçesinde yer almaktadır. Örneğin, bu hakkın kullanımı için esas sözleşmede %5 pay sahibi olmanın yeterli olduğu belirlenebilecektir. Halka açık şirketlerde ise yirmide bir (yüzde 5) paya sahip ortaklar şirketin feshini isteyebilecektir. Fesih talebi, şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinden istenebilecektir. Ancak, şirketin feshini isteyebilmek için kanun haklı sebeplerin varlığını ön koşul olarak koymaktadır. Haklı sebepten kasıt nedir sorusu akıllara gelmektedir. Haklı sebebi kanun koyucu tanımlamamış ve örnek olarak da göstermemiştir. Böylelikle haklı sebep niteliklerinin gösterilmesi ve tanımlanması yargı kararları ile öğretiye bırakılmıştır. Örneğin, İsviçre öğretisinde genel kurulun birçok kez kanuna aykırı bir şekilde toplantıya çağrılmamış olması, azlık hakları ile bireysel hakların devamlı ihlali, özellikle bilgi alma ve inceleme haklarının engellenmesi, şirketin sürekli zarar etmesi, dağıtılan kar payının düzenli azalması, kanunun gerekçesinde haklı sebep olarak sayılmıştır. Buna karşılık varsayımlar ve olumsuz beklentiler haklı sebep olarak sayılmamıştır. Haklı sebep belirlenirken Hakim, Medeni Kanunun 2'nci maddesinden de yararlanabilir. İleri sürülen sebeplerin haklı olup olmadığına mahkeme karar verecektir. Haklı sebeplerin bulunmasına rağmen mahkeme fesih kararı vermek zorunda değildir. Şirketin feshini gerekli kılabilecek haklı sebeplerin varlığına rağmen, şirketin yaşatılmasının daha doğru olacağına kanaat getiren mahkeme, şirketin feshi yerine, fesih talebinde bulunan pay sahiplerinin paylarının gerçek değerinin ödenmesine ve kendilerinin şirketten çıkarılmalarına ya da diğer bir çözüme karar verebilir. Davacıya paranın kimin tarafından ve nasıl ödeneceği, bu payları şirketin geçici olarak şirketin iktisap edip edemeyeceği yargı kararları ve öğretideki görüşlere göre belirlenecektir. Yeni TTK'nın 379 ve izleyen maddeleri ile şirketin kendi paylarını iktisap veya rehin olarak kabul etmesi düzenlenmiştir. 531'inci maddenin son cümlesinde “veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir” denilerek inisiyatif tamamıyla mahkemeye bırakılmıştır. Örneğin, mahkeme kar dağıtımına karar verebileceği gibi, uygun bir pay sahibinin şirkete alınmasına ya da şirketi sağlıklı bir yapıya kavuşturabilecek kısmi tasfiyeye de karar verebilecektir. Haklı nedenle fesih hakkı azınlığa tanınmış olan en önemli haktır. Ancak, davacıların fesih davası açması durumunda kendi paylarını da kaybetmeleri söz konusu olabilecektir. Fesih davası açmak için zaman aşımı süresi var mıdır? Haklı nedenle fesih davası açılması için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Kanaatimce Borçlar Kanunundaki genel zamanaşımı süreleri (5 yıl) içinde dava açılmalıdır. Sonuç olarak, haklı nedenle şirketin feshini isteme hakkı, azınlık için tanınan önemli bir haktır. Şirkette pay sahibi olanlar doğal olarak kar elde etmek isteyeceklerdir. Şirketlerin kuruluş amaçları da kar elde edebilmek ve pay sahiplerine kar payı dağıtabilmektir. Şirketin çoğunluk hissesini elinde bulunduranların azgınlık hissesini elinde bulunduranları mağdur etmemesi için bu düzenleme getirilmiştir. Ekrem Öncü http://www.thelira.com/yazar/31/ekrem-oncu/2108 ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |