Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Anonim Şirketlerin Sermaye Kaybı ve Borca Batık Olma Hali PDF Yazdır e-Posta
10 Aralık 2012
Image

I- GİRİŞ

Değişen ekonomik koşullar ile ticari hayatta meydana gelen yeni gelişmelerin kaçınılmaz bir sonucu olarak hazırlanan ve Temmuz ayında yürürlüğe giren 6102 sayılı Yeni Ticaret Kanunu ile yaklaşık 50 yıllık 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun uygulaması sona ermiştir.

Bu değişiklikle birlikte, eski yasanın bazı maddelerinde revizyona gidilmiş, bu maddeler yeni Yasa’da da yer bulmakla birlikte yeniden şekillendirilmiştir. Bu düzenlemelerden biri de, eski Yasa’nın 324. maddesinde yer bulan ve anonim şirketlerin mali yapılarının bozulmasına ilişkin hükümdür. www.ozdogrular.com

II- ŞİRKETİN MALİ YAPISININ BOZULMASI, SERMAYE KAYBI VE BORCA BATIKLIK

Anonim şirketlerin mali yapılarının bozulması konusu, eski Ticaret Yasası’nın 324. maddesinde, yeni Yasa’nın ise 376. maddesinde ele alınmıştır. Yeni Yasa’nın ilgili maddesinde, son yıllık bilançodan sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığının anlaşılması halinde yönetim kurulunun genel kurulu hemen toplantıya çağıracağı ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunacağı ifade edilmiştir. Oysa eski düzenlemede, anonim şirketlerin, son yıllık bilançolarından esas sermayenin yarısının karşılıksız kalmasının anlaşılması hali yönetim kurulunun genel kurulu hemen toplantıya çağırması için yeterli bir sebep olarak kabul edilmiş, yasal veya ihtiyari yedek akçelerle ilgili bir ibareye yer verilmediği gibi bu gibi hallerde yönetim kuruluna iyileştirici önlemler alma gibi bir yükümlülük getirilmemiştir.

Anlaşılacağı üzere, yeni Yasa uyarınca, anonim şirketlerde şirketin mali durumunun bozulduğu gerekçesiyle yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırması için ön koşul, öncelikle bir zarar meydana gelmesi, sonrasında bu zararın yedek akçelerle kapanmamış olması ve bakiye zararın son yıllık bilançoda sermaye kalemi altında yer alan esas sermaye, kayıtlı sermaye sisteminde ise çıkarılmış sermaye ile kanunen ayrılması gerekli yedek akçeler toplamının yarısından fazla olmasıdır. Bu durumun varlığı halinde yönetim kurulu çözüme yönelik iyileştirici önlemleri de sunacağı bir genel kurul toplantısı yapmak durumundadır. Bu iyileştirici önlemler, zararın oluşumuna bağlı olarak değişiklik gösterebileceğinden Yasa maddesinde açıkça ifade edilmemiştir. Ancak, Yasa’nın gerekçesinde de ifade edildiği üzere, bu tür önlemler, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi şeklinde olabilecektir. www.ozdogrular.com

Bu noktada ortaya, birinci fıkrada belirtilen açık son yıllık bilançodan başka bir belgeden örneğin bir ara bilançodan belirlenmiş ise yönetim kurulunun son yıllık bilançoyu bekleyip beklemeyeceği sorusu çıkmaktadır. Kanımızca, ortada ivedi bir sorun ve zaman kaybedilmeksizin çözümlenmesi gereken bir kayıptan bahsedildiğinden, yönetim kurulunun maddede belirtilen açığı tespit etmesi halinde derhal genel kurulu toplantıya çağırması Yasa’nın konuluş amacına daha uygun bir eylem olacaktır. Açığın son yıllık bilançodan anlaşılması düzenlemenin asli bir unsurundan ziyade teferruat bir nokta görünümündedir. Düzenlemenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, burada yönetim kurulunun harekete geçmesi için kaybın varlığı yeterlidir.

Maddenin ikinci fıkrasında, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığının anlaşılması halinde derhal toplantıya çağrılan genel kurulun sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirketin kendiliğinden sona ereceği ifade edilmiştir. Bu fıkranın işlerlik kazanması için de, yine ortada bir zarar olması ve bu zararın sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisini aşması gerekmektedir. Yasa koyucu, bu hallerin varlığında, hemen toplanacak genel kurulun, alacağı kararları sınırlandırmıştır. Buna göre, bu durumdaki şirketlerde yine yönetim kurulunun çağırısı ile toplanacak genel kurul ya sermaye azaltımı yoluna gidecek veya zarar nedeniyle azalan sermayeyi tamamlayacaktır. Bu iki seçenekten birini tercih etmeyen şirket ise kendiliğinden dağılma sürecine girecektir.

Buraya kadar olan düzenlemelerde yasa koyucu anonim şirketlerde sermaye kaybına ilişkin hususları ele almış iken, maddenin üçüncü fıkrasında borca batık olma hali ele alınmıştır. Buna göre, şirketin borca batık olduğuna dair emarelerin olması durumunda, yönetim kurulu bir ara bilanço tanzim edecek ve bu bilançodan aktiflerin şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması halinde durumu şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine bildirerek şirketin iflasını isteyecektir. Ancak bu noktada belirtmek gerekir ki, yönetim kurulunun borca batıklık halinde düzenleyeceği bilançoların biri işletmenin devamlılığı esasına göre, diğeri ise aktiflerin satışı esasına göre, diğer bir ifadeyle aktiflerin iktisap değerlerinden ziyade piyasa fiyatları üzerinden değerlemeye tabi tutulması esasına göre hazırlanacaktır. Cari fiyatlar esas alınarak hazırlanan bu bilançodan şirket aktiflerinin şirket borçlarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması üzerine de şirketin iflası istenecektir. www.ozdogrular.com

Hemen bu noktada belirtmek gerekir ki, borca batıklık hali işletmenin herhangi bir dönemdeki mali analizinden veya üçer, altışar aylık dönemlerdeki ara bilançolarından da anlaşılabilir. Özellikle Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 378. maddesinde yer alan riskli durumların ortaya çıkması halinde yönetim kurulunun veya denetçinin talebi üzerine oluşturulan risk komitesi de borca batıklık halini tespit etmiş olabilir. Böyle bir durumda, yönetim kurulu yukarıda belirttiğimiz şekilde hem işletmenin devamı esasına göre hem de aktiflerin olası satış değerleri üzerinden bir ara bilânço düzenletip denetçiye verecek ve varlıkların piyasa fiyatları üzerinden çıkarılan bilanço da şirketin iflâsı için yönetim kurulunun mahkemeye başvurmasına gerek olup olmadığını ortaya koyacaktır. Dolayısıyla, maddede her ne kadar iki bilanço tanziminden söz edilmekte ise de şirketin borca batıklık nedeniyle mahkemeden iflas talebinde bulunmasında esas gösterge piyasa fiyatları üzerinden düzenlenen bilanço olacaktır. Ancak, her iki bilançonun çıkarılmasının işletmenin içinde bulunduğu duruma göre çeşitli faydaları olabileceği de gözden kaçırılmamalıdır. Zira işletmenin devam edeceği varsayımıyla tanzim olunan ve varlıkları iktisap edildikleri değer üzerinden gösteren bilanço da ilerleyen yıllarda gelecek vaat eden bazı yatırımları içerebilecek ve böyle bir durum varsa işletmenin devam edip etmemesi noktasında yönetim kurulu ve genel kurula bir fikir verebilecektir.

Yine üçüncü fıkrada getirilen düzenleme ile borca batık şirketin iflastan kurtarılabilmesine imkan sağlanmıştır. Özellikle şirket alacaklılarının şirketin pay sahipleri olması halinde iflasın ertelenmesine imkan sağlayacak düzenlemeye göre, şirketin ortaya çıkan açığını karşılayacak ve borca batıklık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış ise iflas bildirimi yapılmayacaktır. Fıkraya ilişkin gerekçede belirtildiği üzere, bu taahhütlerin tutarı, borca batıklığı ortadan kaldıracak düzeydeyse, kısa vadeli olmayıp süreklilik arzeder nitelikteyse ve taahhütlerin yerine getirilmesi güç şartlara bağlanmamış ise mahkemeye bildirimde bulunulmaz. Anlaşıldığı kadarıyla böyle bir durum mevcut ise yönetim kurulunca sadece halin tespiti ve onaylanması bakımından mahkemeden bilirkişi talep edilecek ve bilirkişinin bu durumu teyit etmesi ile yönetim kurulunun iflas bildiriminde bulunmasına gerek kalmayacaktır. www.ozdogrular.com

Dolayısıyla, bu hükümle, borca batıklık halindeki şirketin iflastan kurtarılması imkanı getirilmiştir. Ancak, bu hükmün söz konusu olabilmesi için öncelikle, şirket alacaklılarının alacaklarının sırasını ötelemeyi yazılı olarak taahhüt etmeleri ve sırası ötelenen alacak tutarının da şirket açığını karşılayabilecek tutarda olması icap etmektedir. Bunun yanında, alacaklıların bu beyanı veya yönetim kurulu ile aralarında bu hususta yapacakları sözleşmenin yerinde, gerçek ve geçerli olduğunun mahkemece atanan bilirkişilerce teyit edilmiş olması da hükmün işlerliği için aranan şartlar arasındadır. www.ozdogrular.com

III- SONUÇ

Bir sermaye şirketi türü olan anonim şirketlerde büyük oranda sermaye kaybı önemli ve olumsuz bir gelişmedir. Bu nedenledir ki, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda bu şirketlerin sermaye ile yasal yedek akçelerinin toplamının yarısının ve/veya üçte ikisinin zarar nedeniyle karşılıksız kalması halleri özel olarak ele alınmıştır. Bu gibi haller olağanüstü gelişmeler kabul edilerek yönetim kuruluna derhal genel kurulu toplantıya çağırma, gerekli iyileştirici önlemleri alma gibi yükümlülükler getirilmiştir. Aynı Yasa’da, şirketin güncel bilançosunda yer alan aktiflerinin şirket borçlarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hali ise borca batıklık olarak kabul edilmiş, bu gibi durumlarda yönetim kurulunun ilgili mahkemeden şirketin iflasını talep edeceği belirtilmiştir. Ancak, borca batık olduğu bir anonim şirketten açığı kapatacak miktarda alacaklı olan alacaklıların yazılı olarak beyanda bulunmaları ve mahkemece atanan bilirkişilerce bu durumun yerindeliğinin onaylanması durumunda iflas için mahkemeden talepte bulunmaya gerek kalmayacak, aksi halde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul edilecektir.

Özdem SATICI TOPRAK*
E-Yaklaşım

*   Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.