Ortalama Bir Vergi Dairesi: 10 Kişi banko Tahakkuk Memuru, 10 kişi Muhasebe Memuru, 5 Aktif Gişe, Bu kişiler her ayın 20 sinde ve 25 inde hayata küsercesine çalışıyorlar. Ayın geriye kalan günlerinde aldıkları beyannamelerin hem mevcut mükellef sicillerine, hem de merkezi otoritenin raporlarına işlenmesi ile uğraşıyorlar. Bunun yanında sürekli fazla mesai de olan devlet malzeme ofisi beyanname basıyor.En ufak bir karşıt incelemede vergi daireleri arası yüzlerce yazı, inceleme elemanlarının el yordamıyla yaptığı denetimler. Yıllık verilen “A” “B” formları. Ve onların işlendiği ayrı defter ve cetveller. Ortalama Bir SGK Müdürlüğü, Bildirimlerin veri yoğunluğu nedeniyle ayda bir alınamayan dört ayda bir alınan bildirgeler, aylık olarak verilen bildirimler bildirimlerin hem çalışan hem işveren siciline kayıtları, Her dairede onlarca memur bir o kadar geçici personel bitmeyen günler bitmeyen geceler. Bu iki önemli kurumun yanı sıra kimsenin adres bulamadığı keşmekeş bir ikametgah düzeni, şirketlerin kayıtlarının olmadığı bağkur işkur dosyaları, Noterlerden kayıtları bulunamayan resmi defterler vs vs Bugüne Geliyoruz. Yukarıda bahsettiğim konularda çok büyük bir elektronik dönüşüm yaşandı. Devlet milyonlarca dolar yatırım yaptı, elektronik alt yapıyı kurdu, her vergi dairesini her sgk il müdürlüğünü donattı. Her şey dört dörtlük olmasa da dört üçlük hazırlandı. Şimdi yeni bir proje hayata geçiyor “MERSİS”, Artık sabah 5 te sıraya giren ticaret sicil memurlukları merkezde çıkmıyor ilçede yapalım günleri, tescil için kırk dereden su getirmelerde hayatımızdan çıkıyor orada da elektronik bir alt yapı hazırlandı Orada da milyonlarca dolar yatırım yapıldı donanımlar hazırlandı. Bunun yanında yeni çıkan ve çıkacak tebliğlerle artık genel kurullarda elektronik ortamda yapılacak, elektronik ortamda yapılmayanlarda da devlet olmayacak. Yukarıda saydığım bütün dönüşüm projelerinde müthiş bir teknolojik yatırım yapıldı. Ancak tüm projeler aktı geldi bir yerde takıldı kaldı. Eğitimli insan kaynağı, Vergi Dairelerinde aylarca bilgisayarlar kapalı kutularda kaldı. SGK il müdürlükleri bilgisayarları sadece müdürlere dağıttı. Muhtarlar torunlarını çağırdı. Olmadı bir yerde takıldı kaldı. Sonra bir yerde kimin aklına geldiyse Mali Müşavirler geldi. Bu adamlar araştırmaya alışık araştırsınlar öğrensinler dendi. Bakın biz değil siz rahatlayacaksınız. Bizim çeşit çeşit memurumuzla uğraşacağınıza bilgisayardan yapın kendi memurunuz kendiniz olun dönemi başladı. Mali Müşavirler düşünenleri mahçup etmedi. Önce E-Bildirge ile E-Beyannameyi sahiplendi. Ana proje de 5 yıl olarak planlanan geçiş süreci bir yılda bitti. Bu iş güzel dendi ek raporlar ek bildirgeler kondu. Baktılar ne koysalar doluyor yapılıyor, abartıldı eskiden denetim elemanlarının yaptığı raporlar oluşturuldu. Adresi de bunlar girsin meslek kodunu da bunlar girsin. Büyük ihtimal bir yerlerde bir bürokrat herhangi bir bilgi gerekse koyalım bildirgeye oradan gelir demeye başladı. 10 senelik dönüşümde Vergi Dairesinde, SGK’da, Ticaret Sicil Memurluklarında, Sanayi Ticaret İl Müdürlüklerinde, Muhtarlıklarda, Nüfus Müdürlüklerinde ne kadar veri girişine dair iş varsa hepsi teker teker Mali Müşavirlere aktarıldı ve kitle bana mısın? demedi ne isteniyorsa bir şekilde sisteme girdi. Son on yıldaki siyasi otorite bugün iş hayatında bir dönüşüm yaptığını 10 yılda Türkiye’yi e devlete dönüştürdüğünü söylüyorsa bunu 90.000 meslek mensubunun alın teri ile yaptı. Ve bugün itibariyle halen 90.000 meslek mensubunun alın teri ile bu sistemler yürümeye devam ediyor. Eğer bugüne kadar bu sistemlerden hiç birisi aksamadıysa, hiç birisinde büyük kaos yaşanmadıysa, hiç birisi başarısızlıkla sonuçlanmadıysa bu ne konulan cezalardan ne yapılan zorlamalardan sadece ve sadece Mali Müşavirlerin iş ahlakındandır. Bu süreç boyunca hiçbir bürokratın, hiçbir Bakanın, hiçbir kamu kurumunun aklına bu mali müşavirler bu işi yapabilirler mi gelmedi. Yaparlar hep yaptılar gene yaparlar dendi. Ve en sonunda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ufukta gözüktü. İlk fark eden gene mali müşavirler oldu. Ülkenin kanundan haberi yokken eğitimler başladı. En küçüğünden en büyüğüne TTK ile yattı. TTK ile kalktı. Bu ülkeye ticari hayatımıza karşı sorumluluğumuz var dendi. Bilinmeyenler öğrenildi. Bilinenler pekiştirildi. Ofisler bürolar yeniden yapılandı. Daha kanun ortada yokken hazırlıklar tamamlandı. Eğitimler arttı, yayınlar arttı, gece gündüz çalışmalar arttı. Daha önce Sermaye Piyasalarında dünyada az rastlanır bir şekilde dönüşümü sağlayan meslek mensupları meslektaşını, ülkeyi geliştirmeyi görev edindi. Yollara çıktı biz yaptık oldu sizde yaparsınız dedi tecrübelerini paylaştı. Gelinen noktada kanuna en hazır grup mali müşavirler oldu. Ancak kanunu umursamayan ticaret yapmanın, ülke ekonomisine katkıda bulunmanın kurallı ve doğru olmasını istemeyenler, kendi hazırsızlıklarını değil mali müşavirlerin hazır olmasını eleştirdi. Ve bugün mikrofonu eline alan bürokratlar bütün gecikmelerin ve ertelemelerin sebebi olarak TFRS dönüşümünde ve Bağımsız Denetim uygulamalarında hazır değiliz yapılanmamız lazım diyor suçu en suçsuz yere atıyorlar. Sanki E-Bildirgeye geçerken, sanki e-beyannameye geçerken, sanki Mernis’e, Mersis’e, Adrese Dayalı sisteme geçerken, sanki EPDK’da bağımsız denetime geçerken, SPK’da UFRS’ye geçerken, Sermaye Yeterliliği Raporlarına geçerken, BDDK’da Bilgi işlem denetimine, bağımsız denetime, banka dışı mali kurumların denetimine, UFRS’ye geçerken, Sanki madeni yağ, ötv, kdv raporlarını yapılandırırken hazır olup olmadığımızı düşünmüş gibi. Bu ülkede son yirmi yılda ekonomi dünyasında, iş dünyasında hangi alanda dönüşüm olduysa bu dönüşümün emekçisi Mali Müşavirler olmuştur. Başta son on yıldaki siyasi otorite olmak üzere devlet bürokrasisi, bu emeğin karşılığında en azından hak ettiği saygıyı Mali Müşavirlere göstermelidir. Yazının sonunu 19.11.2012 tarihinde İzmir’de konuşan TÜRMOB Başkanı Sn. Nail Sanlı’ nın sözleriyle bitiriyorum. “Bizler mesleğimizin muhasebecilikten başladığını biliyoruz. Muhasebecilikten, kayıt tutmaktan utanmıyoruz, Çünkü iyi bir kayıt olmadan, iyi bir raporlamanın, iyi bir raporlama olmadan, iyi bir denetim olmayacağını biliyoruz. Bizler mesleğine saygısı olan kendini yetiştiren geliştiren bir meslek grubuyuz binlerce saat eğitimden geçiyoruz. Dünyaya entegre bir şekilde gelişiyoruz, öğreniyoruz, öğretiyoruz. Bugüne kadar meslektaşlarımıza verilen her türlü görevin altından layıkıyla çıktık. Bundan sonrada verilecek göreve en hazır meslek grubuyuz. Ancak dünya entegre raporlamaya geçerken, finans piyasaları basel 2, basel 3 uzlaşısına geçerken, Bazı kurumlarımız halen Türkiye’de hiçbir örneği olmayan bir süreçle, dokuz yıllık eğitim ve deneyim süreci ile elde edilen bir ruhsatın yeterliliğini tartışıyor. Muhasebe raporlama işlemlerini vergiye özel düzenliyor. Bizde haliyle soruyoruz hala başladığımız noktadaysak hala şirketlerimizin % 99,3’ü vergiye esas mali tablo düzenliyorsa, denetim işlemlerinde eski uygulamaların bile gerisindeysek bu kurulan kurumlar niye kuruldu, yapılan düzenlemeler niye yapıldı.” Özkan Cengiz http://www.muhasebevergi.com/makale.aspx?id=433 ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |