Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Özel Durumlarla Emeklilikte Memurlara Emekli İkramiyesi Farkı Ödenmesi PDF Yazdır e-Posta
25 Aralık 2012
Image

I-GİRİŞ

Memurlara emekli oldukları tarihte memuriyette geçen süreleri ile kamu sektöründe kıdem tazminatı ödenmemiş süreleri (kıdem tazminatı almaya müstehak şekilde görevlerinden ayrılmaları şartıyla) için taraflarına emekli aylığı bağlandığı tarihteki memur maaş katsayısına göre emeklilik ikramiyesi ödenmektedir. Emekli ikramiyesinin ödenmesinde genel kural emekli aylığının bağlandığı tarihteki memur maaş katsayısına göre hesaplama yapılması olmakla birlikte memurların kadrosuzluk veya yaş haddi sebebiyle emekliye sevk edilmeleri veya vazife malûllüğü hükümlerine göre vazife malûllüğü aylığı bağlananlar ile ölüm sebebiyle haklarında emeklilik işlemi uygulananların dul ve yetimlerine farklı usul ve esaslara göre emeklilik ikramiyesi farkı da  ödenmektedir. www.ozdogrular.com

Bu makalede istekle emeklilik haricinde özel nedenlerle emekliye ayrılan memurlara veya görevde iken vefat eden memurun hak sahibi dul ve yetimlerine emeklilik ikramiyesi farkı ödenmesine ilişkin usul ve esaslardan bahsedilecektir.

II. GENEL OLARAK EMEKLİLİK ŞARTLARI

4447 sayılı Kanun ile 1999 yılında (08.09.1999 tarihinden itibaren) sosyal güvenlik sistemimize yeniden dâhil edilen emeklilik yaşı ile emekli aylığına hak kazanılması sürecinin uzatılarak, sosyal güvenlik kurumlarının sürdürülebilir bir finansman yapısına kavuşturulması amaçlanmıştır. Bu kapsamda, emeklilik; kanunla öngörülen çalışma süresinin ve emeklilik yaşının doldurulması sonucu kazanılan sosyal bir hak olarak kullanılırken, genç çalışan istihdamında bir yöntem olarak kullanılan erken emekliliğe teşvik veya resen emekliye sevk yöntemleri de geçici veya sürekli düzenlemelerle kullanılmıştır. www.ozdogrular.com

Öte yandan, gerek 5434 sayılı Kanun gerekse 5510 sayılı Kanun emekliliğe hak kazanmanın en katı hali olarak değerlendirilebilecek  istekle emeklilik için 25 fiili hizmet yılının ve kadın ise 58, erkek ise 60 yaşın doldurulması şartlarının[1] varlığı aranmakta iken, malullük (adi veya vazife malullüğü), sakatlık, çalışma gücü kayıp oranı ya da bazı görevler itibariyle emeklilik yaşının daha aşağılara çekilmesi şeklinde uygulanan ve bulunulan görev, unvan ya da rütbe için belirlenmiş yaşın doldurulmuş olması hallerinin varlığı anılan katılığın önüne geçen yumuşatıcı haller olarak belirlenmiştir.

Ancak, sayılan bu istisnai durumlar esas alınarak emekliliğe hak kazanmak Kanun ile öngörülen derecede bir hastalık, bir özür oranı veya sayma yolu ile belirlenmiş ve dar kapsamdaki hizmet sınıfı ya da kurumun mensubu olunması halinde mümkündür.

III. RESEN EMEKLİLİK

Memurların resen emeklilikleri, istekleri üzerine değil de zorunlu olarak resen emekliliği gerektiren hallerden birinin oluşması halinde kurumlarınca isteklerine bakılmaksızın emekliye sevk edilmeleridir. www.ozdogrular.com

A. 5434 SAYILI KANUN’DA RESEN EMEKLİLİK

5510 sayılı Kanunun geçici 4 ncü maddesi gereğince 2008 yılı Ekim ayı başından önce Emekli Sandığı iştirakçiliği bulunanlar hakkında uygulanacak 5434 sayılı Kanun’da  memurların resen emeklilikleri, “görülen lüzum üzerine resen emeklilik”(5434 SK Madde 39/b), “sicilen resen emeklilik”(5434 SK Madde 39/e,f) ve “yaş haddi nedeniyle resen emeklilik”(5434 SK 39/c) olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

1. Görülen Lüzum Üzerine Resen Emeklilik

Emekli Sandığına tabi çalışan memurlardan[2] 30 hizmet yılını tamamlamış olanlar kurumlarınca lüzum görüldüğünde yaş kaydı aranmaksızın resen emekliye sevk edilebilmektedir. Söz konusu düzenleme 5434 sayılı Kanun’un 39’uncu maddesinin (b) fıkrasında yer almakta olup, bu düzenleme kapsamında kadın ve erkekler aynı şartlara tabi olup kendilerine emekli aylığı bağlanabilmesi için 61 yaşın doldurulmuş olması şartı da aranmaktadır (5434 SK Madde 39). www.ozdogrular.com

2. Sicilen Resen Emeklilik

Emekli Sandığında;

  • Subay ve askeri memurlarla, gedikli subay ve gedikli erbaşların ahlak noktasından hüküm ile veya yetersizlik veya disiplin sebeplerinden dolayı sicilleri üzerine veyahut askeri mahkemelerce verilecek kararlar üzerine (5434 SK 39/e),
  • Subay ve askeri memurlarla, gedikli subay ve gedikli erbaşlar dışındaki iştirakçilerin ise ahlak ve yetersizlik sebeplerinden dolayı yönetmeliğine göre (5434 SK 39/f),

kurumlarınca resen emekliye sevk edilenlere, kadın-erkek ayrımı yapılmaksızın 25 fiili hizmet yılı ve 61 yaşını doldurulmuş olması halinde emekli aylığı bağlanabilmektedir.

Bu şekilde resen emekliye sevk edilenler için 61 olarak belirlenmiş olan emeklilik yaşı, 1999 yılından önce memuriyete başlamış olanlar için 5434 sayılı Kanunun geçici 205 nci maddesine göre belirlenen ve bölüm 3.1.1 de yer alan tablolardaki “özel yaş hadleri” ne bakılarak hesaplanacaktır. www.ozdogrular.com

3. Yaş Haddinden Resen Emeklilik

Memurların 15 hizmet yılını ve 61 yaş şartını tamamlamaları halinde istekle yaş haddinden emekliye ayrılmaları mümkün iken görev, unvan veya sınıflarına göre çalışabilecekleri azami yaş hadleri de bulunmaktadır. Söz konusu azami yaş hadlerini dolduran memurlara, yaş haddinin doldurulması nedeniyle resen emeklilik hükümleri uygulanarak aylık bağlanmaktadır. Yeterli hizmet süreleri bulunmayanlara ise (en az 15 yıl hizmeti olmayanlara)  toptan ödeme hükümleri uygulanmak suretiyle aylık bağlanmadan toptan ödeme yapılmaktadır.

Memurların emekliliğe sevklerinde genel yaş haddi 65 olarak belirlenmiştir. Yani 5434 sayılı Kanun ve ilgili personel kanunlarında emeklilik yaş hadleri ayrıca belirlenen unvan veya görevlerde bulunanlar hariç, memurların azami çalışabilecekleri yaş haddi 65 yaşlarını doldurdukları tarihtir. Ancak üniversite öğretim üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet, Gümrük Koruma Mensupları, Posta ve Telgraf hat bakıcı ve dağıtıcıları ve Milli İstihbarat Teşkilatı kadrolarında çalışan personel için kadro görev unvanları veya rütbeler itibariyle farklı yaş hadleri belirlenmiştir[3]. Ayrıca yine çeşitli kanunlarda bazı görevlerde bulunanlar için özel yaş hadleri belirlenmiştir. Uygulamada uyuşmazlık konusu olan hesaplamalardan bir tanesi memurun 65 yaşını veya tabi olduğu yaş haddini doldurduğu tarihin hangi tarih olduğudur. Buna göre doğum tarihine 65 yaşın eklenmesi suretiyle bulunan tarih 65 yaşın doldurulduğu tarihi olmaktadır. www.ozdogrular.com

Gerek 65 yaş gerekse kadro görev unvanları veya rütbelere göre belirlenmiş özel yaş hadlerinin doldurulması nedeniyle haklarında emeklilik hükümleri uygulanan memurlara emekli aylığı bağlanması için gerekli en az hizmet süresi 1999 yılına kadar 10 yıl olarak uygulanmaktaydı. Ancak 08.09.1999 tarihinde 4447 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle 10 yıl olarak uygulanan en az hizmet süresi 15 yıla çıkarılmıştır.

Bu tarihte görevde bulunan memurlar için yaş haddi nedeniyle resen emekliye sevk edilecekler hakkında 5434 sayılı Kanun’un Geçici 206’ncı maddesi ile ayrı bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemeye göre 08.09.1999 tarihinde iştirakçi olarak fiilen çalışmaları ve bu tarihte 50 ve daha yukarı yaşta bulunmaları halinde kurumlarınca yaş haddi nedeniyle emekliye sevk edildiklerinde 10 yıl fiili hizmet süresini doldurmuş olmaları şartıyla emekli aylığına hak kazanabilmektedirler.

Genel yaş haddi olan 65 yaş dikkate alınarak sözü edilen Geçici 206’ncı maddenin 08.09.2014 tarihinden itibaren uygulama alanı kalmayacaktır.

B. 5510 SAYILI KANUN’DA RESEN EMEKLİLİK

İlk defa 5510 sayılı Kanunu’nun 4/1-c sigortalısı olan kamu çalışanlarının resen emekliliklerine 5510 sayılı Kanun’un “Bazı kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanacak haller” başlıklı 44’üncü maddesinde yer verilmiştir. Bu düzenleme gereğince 4/1-c sigortalısı kamu çalışanlarının resen emeklilikleri “Yaş haddinden Resen Emeklilik”, “Sicilen Resen Emeklilik” ve “Kadrosuzluk Nedeniyle Resen Emeklilik” olmak üzere üçe ayrılmaktadır. www.ozdogrular.com

1. Yaş Haddinden Resen Emeklilik

5510 sayılı Kanun’da 4/1-c sigortalısı kamu çalışanlarının yaş haddi nedeniyle resen emekliye sevklerinde, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 40’ıncı maddesi gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara 5400 gün (15 yıl) prim ödeme gün sayısı bulunması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanmasına imkân sağlanmıştır.

2. Sicilen Resen Emeklilik

Kamu çalışanlarından 4/1-c sigortalısı olanların sicilen resen emekliliğe sevkleri ile ilgili olarak Emekli Sandığı uygulamasına paralel bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme gereğince;

1)  Subay, astsubay, askerî memurlarla uzman jandarma ve uzman erbaşlar ahlak noktasından hükümle veya yetersizlik ya da disiplin sebeplerinden dolayı sicilleri üzerine veyahut askerî mahkemelerce verilecek kararlar üzerine,

2)  Bunlar dışındaki iştirakçilerin ise ahlak ve yetersizlik sebeplerinden dolayı yönetmeliğine göre,

Kurumlarınca resen emekliye sevk edilenler 9000 gün (25 yıl) prim ödeme gün sayısını tamamlamaları ve istekle emeklilik için gerekli yaş şartını da taşımaları halinde yaşlılık aylığına hak kazanabilmektedir.

3. Kadrosuzluk Nedeniyle Resen Emeklilik

Özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenlere yaş şartı aranmaksızın, prim ödeme gün sayısının 9000 gün (25 yıl) olması halinde yaşlılık aylığı bağlanmaktadır. Özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle emeklilik hükümleri kapsamına askeri personel (subaylar) girmektedir. www.ozdogrular.com

IV. MALÛLEN EMEKLİLİK

5510 sayılı Kanun ile birçok konuda olduğu gibi maluliyet konusunda da özellikle Emekli Sandığı iştirakçisi kamu çalışanları için bazı kolaylıklar getirilmiştir. Öncelikle 5434 sayılı Kanun ile malullük aylığı bağlanabilmesi için memurlarda adi malullük için fiilen 10 yıl, tedavisi mümkün olmayan bir maluliyeti olup herhangi bir şekilde kazanç ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettirme imkânı kalmayan adi malullere fiilen 5 yıl hizmet şartı aranmaktaydı. 5510 sayılı Kanun ile en az 10 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartları getirilerek hizmet şartı 5 yıla indirilmiştir.

Memurların görevlerini yapamayacak şekilde çalışma gücünü kaybetmelerinde taraflarına aylık bağlanması maluliyetlerine sebep olan olayın görevi ile ilgili olup olmadığına göre değişmektedir. Malullük durumunda sadece vazife malullü aylığı bağlananlara emeklilik ikramiyesi farkı verildiğinden vazife malullüğünden bahsedilecektir. www.ozdogrular.com

A. VAZİFE MALÛLLÜĞÜ AYLIĞI

Emekli Sandığı uygulamasında memurun maluliyetinin görevi nedeniyle meydana gelmiş olması halinde hakkında vazife malullüğü hükümleri uygulanmaktadır. Bu kapsamda vazife malullüğünün tespitinde ortaya çıkan malullük ile yapılan görev arasında direkt bir illiyet bağının bulunması şartı aranmaktadır.

Ancak, 5510 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Kanundan farklı ve 5434 sayılı Kanunda belirtilen durumlara da ek olarak kamu görevlilerinin idarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşleri sırasında veya işyerinde meydana gelen kazadan doğmuş malullükler nedeniyle de vazife malûlü olarak kabul edilmeleri ile vazife malullüğü aylığına hak kazanmaları imkanı sağlanmıştır.

Emekli Sandığı iştirakçiliği bulunan memurların 5434 sayılı Kanunun 45 inci maddesinde sayılan olaylardan meydana gelmiş hastalık veya sakatlık dolayısıyla görevlerini yapamayacak derecede rahatsızlanmaları yani malul hale gelmeleri halinde haklarında 5434 sayılı Kanunun vazife malullüğü ile ilgili hükümlerin uygulanmaktaydı.

Ancak 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 ncü maddesinin üçüncü fıkrasının “5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun  4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak çalışmaya başlayanlardan vazife malûllüğü kapsamına girenler hakkında, bu Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasına göre işlem yapılır.” Hükmü nedeniyle 5434 sayılı Kanuna göre Emekli Sandığı iştirakçiliği bulunması nedeniyle 4/1-c sigortalısı sayılan memurların vazife malullüklerinin tespitinde 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrası dikkate alınacaktır. www.ozdogrular.com

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Vazife Malûllüğü” başlıklı 47 nci maddesinin birinci fıkrasında “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlar için aşağıdaki hallerde vazife malûllüğü hükümleri uygulanır. 25 inci maddede belirtilen malûllük; sigortalıların vazifelerini yaptıkları sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince sağlanan  bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde meydana gelen kazadan doğmuş olursa, buna vazife malûllüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malûlü denir.” İkinci fıkrasında ise;

Vazife malûllükleri;

a)     Keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanmaktan,

b)     Kanun, tüzük ve emir dışında hareket etmiş olmaktan,

c)     Yasak fiilleri yapmaktan,

d)     İntihara teşebbüsten,

e)     Her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına menfaat sağlama veya zarar verme amacından,

Doğmuş olursa bunlara uğrayanlar hakkında vazife malûllüğü hükümleri uygulanmaz.” Denilmek suretiyle konu hüküm altına alınmıştır. 5510 sayılı Kanunda vazife malullüğünün kapsamını genişletici nitelikteki bu hükümler nedeniyle memurun maluliyeti;

  • İdarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşleri sırasında,
  • İşyerinde meydana gelen kazadan,

Doğmuş olursa vazife malulü olarak kabul edilmelerine imkan tanınarak 5434 sayılı Kanun ile vazife malullüğü olarak kabul edilmeyen malullük durumlarında da vazife malullüğü aylığına hak kazanmak mümkün hale getirilmiştir. Burada işyerinde meydana gelen kazadan dolayı malul kabul edilmek (yapılan görev ile ortaya çıkan maluliyet arasındaki illiyet bağının ortadan kaldırılarak) görevle bağlantısı olmamakla birlikte işyerinde meydana gelen bir kaza ile ortaya çıkan malullük arasında bir neden-sonuç ilişkisi vazife malullüğü ile ilgili haklardan yararlanmak için yeterli sebep kabul edilmiştir. Bu şekilde hak kazandırıcı yeni düzenlemeden yukarıda bahsedilen 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 ncü maddesinin üçüncü fıkrası nedeniyle 2008 yılı Ekim ayı başından sonra malul hale gelen Ekim 2008 öncesi Emekli Sandığı iştirakçiliği olduğu için 4-1/c sigortalısı sayılan kamu görevlileri de yararlanabileceklerdir. www.ozdogrular.com

Vazife malulü aylığı bağlanmasını gerektirecek maluliyete neden olan olayın belirlenmesinde 5434 sayılı Kanuna göre iştirakçiliği bulunan memurların da 5510 sayılı Kanuna tabi olması yanında 5510 sayılı Kanun vazife malullüğü aylığının hesaplanması  açısından da aylığın hesabında bazı farklılıklar getirmiş ancak hesaplanan aylık miktarını da 5434 sayılı Kanuna göre emsaline bağlanacak aylığa endekslemiştir. 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin onyedinci fıkrasında yer alan “Bu maddeye göre bağlanacak vazife veya harp malûllüğü aylıkları, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre emsali iştirakçiye bağlanacak harp veya vazife malûllüğü aylığından az olamaz.” Hükmü nedeniyle 5510 sayılı Kanuna göre bağlanacak vazife malulü aylığı 5434 sayılı Kanuna göre bağlanacak vazife malulü aylığından az olamayacaktır.

V- EMEKLİ İKRAMİYESİ FARKI ÖDENMESİ

Memurlardan 2008 yılı Ekim ayı başından önce Emekli Sandığı iştirakçiliği bulunanlara emeklilik ikramiyesi ödenmesi ile ilgili usul ve esaslara 5434 sayılı Kanunun 89 ncu maddesinde yer verilmiş olup ilk defa 4/1-c sigortalısı olan memurlara emeklilik ikramiyesi ödenmesine ilişkin usul ve esaslara ise 5434 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunla eklenen ek 82 nci maddesinde  yer verilmiştir. Ancak her iki statüdeki memurların emeklilik ikramiyesi ödeme usul ve esasları ayrı maddelerde yer almakla birlikte ikramiye hesabına ilişkin usul ve esaslar ise her iki statü için 5434 sayılı Kanunun 89 ncu maddesinde ortak olarak belirlenmiştir.

Makale konusuna göre emeklilik ikramiyesi farkı ödenecek memurlara 5434 sayılı Kanunun 89 ncu maddesinde “Emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan; asker, sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için, aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.

Verilecek emekli ikramiyesinin hesabında, 30 fiili hizmet yılından fazla süreler nazara alınmaz. www.ozdogrular.com

İştirakçilerden, kanunlarla belirlenen bekleme süreleri sonunda kadrosuzluk veya yaş haddi sebebiyle emekliye sevk edilenler ve vazife malûllüğü hükümlerine göre vazife malûllüğü aylığı bağlananlar ile ölüm sebebiyle haklarında emeklilik işlemi uygulananlara; bu Kanuna göre aylığa hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde emekli ikramiyesinin hesaplanmasına esas alınan katsayılarda  meydana gelecek artış nedeniyle oluşacak ikramiye farkları ile ilk malî yılın birinci ayında katsayılar dışındaki diğer unsurlarda meydana gelecek artışa, bu tarihte yürürlükte olan katsayılar uygulanmak suretiyle bulunacak ikramiye farkları, emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre ayrıca ödenir. Ancak, aylığa hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde katsayılarda artış yapılmadığı takdirde, müteakiben katsayılarda altı ay içinde yapılacak ilk artıştan doğan ikramiye farkları da bunlara ayrıca ödenir.” Denilmek suretiyle yer verilmiştir.

İlk defa 5510 sayılı Kanuna göre 4/1-c sigortalı olanlardan emekliye ayrılanlara emekli ikramiyesi farkı ödenmesine ise 5434 sayılı Kanunun ek 82 nci maddesinin ikinci fıkrasında “Bu madde kapsamında emekli ikramiyesi ödenenlerden vazife malûllüğü, kanunlarla belirlenen bekleme süresi sonunda kadrosuzluk, yaş haddi veya ölüm sebebiyle haklarında 5510 sayılı Kanunun uzun vadeli sigorta kolları  kapsamında aylık bağlanmış veya toptan ödeme yapılmış olanlara; aylığa veya toptan ödemeye hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde emekli ikramiyesinin hesabında esas alınan katsayılarda meydana gelecek artış nedeniyle oluşacak ikramiye farkları ile ilk mali yılın birinci ayında katsayılar dışındaki diğer unsurlarda meydana gelecek artışa bu tarihte yürürlükte olan katsayılar uygulanmak suretiyle bulunacak ikramiye farkları, emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre ayrıca ödenir. Ancak, aylığa veya toptan ödemeye hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde katsayılarda artış yapılmadığı takdirde, müteakiben katsayılarda altı ay içinde yapılacak ilk artıştan doğan ikramiye farkları da ayrıca ödenir.” Denilmek suretiyle yer verilmiştir. www.ozdogrular.com

Bu düzenlemeler gereğince 5434 sayılı Kanuna göre emekli ikramiyesi ödenenlerden vazife malûllüğü, kanunlarla belirlenen bekleme süresi sonunda kadrosuzluk, yaş haddi veya ölüm sebebiyle taraflarına emeklilik aylığı bağlanmış veya taraflarına toptan ödeme yapılmış olanlara;

  • Aylığa veya toptan ödemeye hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde emekli ikramiyesinin hesabında esas alınan katsayılarda meydana gelecek artış nedeniyle oluşacak ikramiye farkları ile ilk mali yılın birinci ayında katsayılar dışındaki diğer unsurlarda meydana gelecek artışa bu tarihte yürürlükte olan katsayılar uygulanmak suretiyle bulunacak ikramiye farkları,
  • Ancak, aylığa veya toptan ödemeye hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde katsayılarda artış yapılmadığı takdirde, müteakiben katsayılarda altı ay içinde yapılacak ilk artıştan doğan ikramiye farkları,

emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre ayrıca ödenmektedir.

VI. SONUÇ

Kurumların özellikle memurları zorunlu olarak emekliliğe sevk edilmeleri gereken 65 yaş veya unvan veya kadrolarına göre belirlenmiş yaşlarını takip ederek zamanında emekliye sevk etmeleri gerekmektedir. Çünkü zorunlu emeklilik yaşının geçirilmesi durumunda yaş haddinin dolum tarihinden sonra geçen hizmet süreleri, ilgililerin fiilen çalışma süreleri olmakla birlikte emekliliğe esas hizmet süresi olarak değerlendirilmemektedir. Ancak bu durumda olanların emekli ikramiyesi ise yaşlarını doldurdukları tarihte geçerli katsayılar esas alınarak değil, görevleri ile ilişiklerin kesildiği tarihteki katsayılar üzerinden hesaplanmaktadır. www.ozdogrular.com

Bu uygulama da kişilerin az emekli ikramiyesi almaları gibi bir mağduriyete neden olmaktadır. İdari yargı ise bu konuda kurumları kusurlu bulmakta ve zaman zaman kişinin uğradığı zararın kurumunca tazminine hükmetmektedir[4]. Bu durumda kurumların da uygulayıcılara rücu etmesi gündeme gelmekte ve oluşan kamu zararını uygulamayı yanlış yapan memur tazmin etmek zorunda kalmaktadır.

Emeklilik ikramiyesi farkı ödenmesi konusunda istekle emekliye ayrılanlara ikramiye farkı ödenmemesine imkan bulunmayıp sadece genel olarak zorunlu sebeplerle kurumlarınca resen emekliye sevk edilenlere fark ödenmesi söz konusudur.

Bu kapsamda kişilerin normal şartlarda ikramiye farkı ödenmesi için Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurmasına gerek bulunmayıp ancak katsayı değişikliğinden sonra 1-2 ay geçmesine rağmen emekli aylığı ödenen hesaba ikramiye farkı yatırılmamışsa kişiler bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurabilirler.


Akın ŞİMŞEK*
E-Yaklaşım


*    Kamu Yönetimi Uzmanı, Rekabet Kurumu, İdari Koordinatör
[1] 4447 sayılı Kanun ile eklenen ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında 4759 sayılı Kanun ile değişikliğe uğrayan 5434 sayılı Kanunun Geçici 205. maddesi ile 08.09.1999 tarihinden önce göreve başlayan memurlar için emeklilik yaşının kademeli bir şekilde 58 ve 60 yaşlarına çekilmesi sağlanmışken, 5510 sayılı Kanunun 28. maddesi ile de 01.01.2036 tarihinden itibaren yaşın 01.01.2048 tarihine kadarki süreçte 65’e yükseltilmesini öngörmektedir.

[2] 2008 yılı Ekim ayından önce Emekli Sandığı iştirakçiliği bulunan ve 5510 sayılı Kanun’un 4/1-c sigortalısı sayılan kamu görevlileri kastedilmektedir.

[3] Bk. 5434 sayılı Kanun 40’ıncı madde

[4] Danıştay 11. Dairesinin 24.03.2003 tarih ve Esas No: 2000/7416, Karar No: 2003/1396 sayılı kararı. 

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.