Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Türk Ticaret Kanunu'nun önümüzdeki birkaç hafta içinde Meclis genel kurul gündemine geleceğini bildirdi.

Çağlayan, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) üyesi yabancı şirketlerin üst düzey yöneticilerinin katıldığı toplantıda ''Yabancı sermaye ve Türkiye'nin sanayi stratejisi ile yeni dönem sanayi politikaları'' konulu bir konuşma yaptı.

Bakan Çağlayan konuşmasında, Türkiye'nin son 6 yılda, geçmişte yarının bile ne olacağı belli olmayan bir ortamdan sıyrılarak, ekonomik anlamda büyük başarı göstererek bugünkü noktalara geldiğini söyledi.

Türkiye'nin çok önemli bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğini ifade eden Çağlayan, bazı siyasi gruplar ile sivil toplum örgütlerinin muhalefet yapma adına uluslararası sermayeye karşı çıktıklarını kaydetti. Çağlayan, ''Adeta (yabancı yatırım reel sektörü satın alıyor. Türkiye'nin geleceğini tehdit ediyor) gibi aklın mantığın almayacağı bir direniş içine giriyorlar. Tüm bunlara rağmen Türkiye kendine bir yol edinmiştir'' dedi.

Hükümetin koymuş olduğu 2023 ve 2013 hedeflerine değinen Çağlayan, 2013 yılında 800 milyar dolarlık bir GSMH, yılda ortalama 670 bin kişiye istihdam gibi hedefler konulduğunu aktardı.

Üzerinde çalışılan sanayi envanteri ile ülkenin neresinde, hangi sanayi kuruluşu olduğu ve ne kadarlık istihdam yarattığının, enerji tükettiğinin ortaya çıkarılacağını belirten Çağlayan, şu ana kadar 270 bin sanayi işletmesinden 60 binin sanayi sicil bilgisine sahip olduklarını kaydetti.

Teşvik politikalarında da yüksek teknoloji, yüksek katma değer ve yüksek rekabet gücünden oluşan ''3Y'' çerçevesinde bir strateji izleneceğini anlatan Çağlayan, teşvik sisteminde yeni bir anlayışı getirerek proje bazında teşvik sunacaklarını söyledi.

Sosyal Güvenlik Reformuna da işaret eden Bakan Çağlayan, Türkiye'nin Sosyal Güvenlik Reformunu yapmakta çok geç kaldığını ifade etti.

-''İŞVEREN PRİMİNDE DÜŞÜŞ YAPILACAK''-

Zafer Çağlayan, sosyal güvenlikte bu yıl işveren primlerinde 5 puanlık bir düşüş yapılacağını, durumun el vermesi halinde buna devam edilebileceğini kaydetti.

5 puanlık indirim karşısında kayıtlılığın ve istihdamın artacağını, işsizlik ile kayıt dışılığın ise azalacağını belirten Çağlayan, söz konusu 5 puanlık indirimin ilk etapta 4 milyar YTL'lik ek yük getireceğini ifade etti.

Türk Ticaret Kanunu ile ilgili çalışmalara da değinen Bakan Çağlayan, ''1957'de yapılmış mevcut kanun bugün Türkiye'nin gelmiş olduğu bedene uymuyor. Çalışmaları uzun süredir devam eden kanun Meclisten geçtiğinde Türkiye'ye uluslararası sermayenin gelmesine çok önemli ivme kazandıracaktır. Türk ticaret kanunu önümüzdeki birkaç hafta içinde genel kurul gündemine gelecek'' diye konuştu.

Kanun ile şirketler açısından şeffaflığın da artacağını vurgulayan Çağlayan, ''Türkiye'deki şirketler adeta cam gibi olacak önden bakınca arkası görünecek'' dedi.

Büyük Mağazalarla ilgili kanun tasarısına da değinen Çağlayan, bu konuda bütün tarafların görüşlerinin esas olduğunu ifade ederek, ''Bu konuda serbest piyasa ekonomisinin kurallarına aykırı davranış içinde olmayacağımız gibi, suyu tersine akıtmak gibi bir düşüncemiz yoktur'' diye konuştu.

Zafer Çağlayan, dünyada yaşanan krize de dikkat çekerek, Türkiye'nin bundan geçmiş dönemdeki gibi olumsuz etkilenmeyeceğini söyledi.

Bakan Çağlayan, ''Türkiye artık kriz kelimesini bir daha kullanmamak üzere çöplüğe atmıştır. Hatta acaba Türkiye böyle bir şeyi fırsata dönüştürebilir mi diye de düşünüyoruz. Türkiye 106 milyar dolarlık ihracatının 60 milyar dolarlık kısmını Euro bölgesine yapıyor. Dolayısıyla büyüme ve gelişme anlamında çok önemli yansıması olmayacaktır'' dedi.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan: ''Son Günlerde Bir Moda Görmeye Başladım. Protesto Edilen Senet ve Çek Sayısının, Ekonominin Kötü Olduğunun Göstergesi Olduğuna Dair Bazı Yanlış İfadeler Var'' -''Uluslararası Yatırımcıların Türban Konusunda Bir Endişesi Yok''

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, zaman zaman çek ve senetlerle ilgili gündeme getirilen bir konu olduğunu belirterek, ''Son günlerde bir moda görmeye başladım. Protesto edilen senet ve çek sayısının, ekonominin kötü olduğunun göstergesi olduğuna dair bazı yanlış ifadeler var'' dedi.

Çağlayan, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) üyesi yabancı şirketlerin üst düzey yöneticilerinin katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, ''rehavet ortamının olduğu yönündeki'' eleştirileri hatırlatarak, bu ithamı günde 16-17 saat çalışan biri olarak kabul etmediğini söyledi.

Hükümetin gündeminin istihdamı artırmak, iş sağlamak, üretim ile daha fazla uluslararası sermayenin Türkiye'ye gelmesi gibi konulardan oluştuğunu anlatan Çağlayan, ''Bunları yapmak için gece gündüz çalışıyoruz. Zaman zaman bazı arkadaşlarımızın (rehavet ortamı içinde olduğumuz) söylemlerini kabul etmiyorum. Belki oda başkanı olsam ben de aynı şeyleri söylerdim. Ama işin mutfağında biri olarak bunu kabul etmiyorum, reddediyorum'' diye konuştu.

-''TUHAFIMA GİDEN BİR KONU...''-

Zafer Çağlayan, zaman zaman çek ve senetlerle ilgili gündeme getirilen bir konu olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

''Aranızda çek senet kullananlar vardır. Son günlerde bir moda görmeye başladım. Bu, ekonominin kurallarını iyi bilen ve içinde olan biri olarak benim tuhafıma giden bir konu. Protesto edilen senet ve çek sayısının, ekonominin kötü olduğunun göstergesi olduğuna dair bazı yanlış ifadeler var. Dünyanın hangi ekonomik modelinde protesto edilen çek, senet sayısı ekonominin temel göstergesidir? Bu konuda bakılacak parametreler bellidir. 2002'de bankaların vermiş olduğu kredilerin yüzde 37,5'i,takipteki kredilerdir. Bugün takipteki kredilerin alacaklara oranı yüzde 3,5'tir.''

-''İLK YARIDA CİDDİ ANLAMDA YAPISAL REFORM YAPILACAK''-

Zafer Çağlayan, konuşmasının ardından soruları yanıtlarken, Türk Ticaret Kanununun 1.553 maddelik bir kanun olduğunu ve Meclis Genel Kuruluna geleceğini hatırlatarak, bu yılın ilk yarısında ciddi anlamda yapısal reformların yapılmasının söz konusu olacağını ve bu konuda geç kalınmadığını söyledi.

Bakan Çağlayan, bir gazetecinin ''Türban tartışmalarının yabancı sermayenin gelişine engel olduğu yönünde görüşler var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine, ''Uluslararası yatırımcıların türban konusunda bir endişesi yok. Bu, demokratik bir konudur'' dedi.

Cari açığa ilişkin de Çağlayan, bunun her zaman üzerinde durulması gereken bir konu olduğuna dikkat çekerek, cari açığın finansmanında uluslararası sermayenin ve Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırımların önemli olduğunu ifade etti.

Döviz kurunun cari açığı tetikleyen ve özellikle dünya petrol fiyatlarının bunu etkileyen unsur olduğunun altını çizen Çağlayan, ''Bu kurla ihracat yapmanın çok zor olduğunu bilen biriyim'' diye konuştu.

Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile ilgili bir soru üzerine de Çağlayan, TSE'ye dair zaman zaman olumlu ya da olumsuz eleştiriler aldığını, söz konusu kurumun yeniden yapılandırılması için çalışma yaptıklarını aktardı.

-''TEŞVİKLERİN AYRIM YAPILMADAN VERİLMESİ DOĞRU DEĞİL''-

YASED Başkanı Tahir Uysal da Türkiye'nin 2001'in ardından makro ekonomik anlamda önemli gelişmeler kaydettiğini vurgulayarak, hükümetin kayıt dışılıkla mücadele konusunda olumlu sinyaller verdiğini ve önümüzdeki dönemde bunun üzerine kararlılıkla gidilmesini beklediklerini söyledi.

Türk Ticaret Kanunu'nun TBMM'den geçmesiyle Türkiye'de ticaretin ve Ar-Ge'nin değişik bir boyuta kavuşacağını dile getiren Uysal, hükümetin üzerinde çalıştığı sanayi envanterinin teşviklerle ilişkisinden dolayı çok önemli olduğunu ifade etti.

Uysal, teşviklerin hiçbir ayrım yapılmadan verilmesinin doğru olmadığını, teşviklerin proje tabanlı verilmesi gerektiğini kaydetti.

http://www.sabah.com.tr/haber,CBF6FC04A8B544F89BD553746CCDD102.html