Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İndirimli Orana Tabi Teslim ve Hizmetlere İlişkin KDV’ler PDF Yazdır e-Posta
30 Aralık 2012
Image

I- GİRİŞ

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu’nun 29. maddesinin 2. fıkrasına uyarınca, 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen KDV tutarlarının, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sınırı -2012 yılı için 15 800 TL- aşan kısmı, 119 Seri No.lu KDV Tebliği’nin (4.2) bölümünde belirtilen borçlara yılı içinde vergilendirme dönemleri itibariyle mahsuben, izleyen yıl içerisinde talep edilmesi kaydıyla nakden ya da söz konusu borçlara mahsuben iade edilebilecektir.

KDV Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.01.1985 tarihinden beri indirimli orana tabi işlemler dolayısıyla yüklenilen ve indirimle giderilmeyen vergiler iade edilmektedir.

İndirimli oranda vergiye tabi işlemlerin bünyesine giren katma değer vergilerinin hesaplanmasında dikkate alınacak harcamalar 24, 36, 39 ve 79 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile belirlenmiştir.

Öte yandan 119 Seri No.lu KDV Genel Tebliği il yukarda sayılan Genel Tebliğlerde yer alan indirimli orana tabi işlemlere ilişkin bölümler yürürlükten kaldırılmış ve 23.06.2012 tarihinden sonraki uygulanmak üzere indirimli orana tabi işlemler kapsamında yapılacak iadelere ilişkin usul ve esaslar aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

Bu makalede indirimli orana tabi teslim ve hizmetler ile ilgili olan KDV’leri 119 Seri No.lu KDV Genel Tebliği İle Maliye Bakanlığı Özelgelerini esas alarak belirtmeye çalışacağız.

II- YÜKLENİLEN KDV’NİN TESPİT EDİLMESİ ZORUNLULUĞU

Kanun’un 29/2. madde hükmünün tetkikinden anlaşılacağı üzere, Bakanlar Kurulu’nca vergi oranı düşürülen teslim ve hizmetler dolayısıyla iadesinin söz konusu olabilmesi için, indirimle giderilemeyen verginin bu teslim ve hizmetlerle “ilgili olması” şarttır.

Uygulamada indirimli orana tabi teslim ve hizmetler için hangi giderler dolayısıyla yüklenilen vergilerin dikkate alınacağı ve dolayısıyla yüklenilen KDV tablosunun hazırlanmasında güçlüklerle karşılaşılmaktadır. www.ozdogrular.com

Öte yandan indirimli orana tabi mal ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen vergilerin hesaplanması büyük önem taşır. Uygulamanın temeli bu konu teşkil etmektedir. 36 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde yer alan açıklamalara göre, mükellefler, iade hakkı doğuran işlemlerle ilgili olarak yüklendikleri KDV’yi doğru olarak hesaplamak zorundadırlar.

Vergi Usul Kanunu’nun 275. maddesine göre maliyet muhasebesi tutan imalatçılar, yüklendikleri KDV’yi aynı ilkeler ışığında hesaplayacaklardır. Buna göre genel imal ve genel idare giderlerinden mamule verilen payın hesabında hangi usul kullanılıyor ise bu giderler dolayısıyla yüklenilen KDV’nin hesabında da aynı usul kullanılacaktır.

Yüklenilen KDV’nin hesaplanmasından maksat, vergilendirme dönemleri itibariyle gerçekleşen teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen vergilerin doğru hesaplanmasıdır. İşlemin bünyesine giren verginin doğru tespit edilmesidir.

İndirimli orana tabi işlemlerle ilgili vergilerin hesaplanması ile ilgili her durum için belirlenmiş bir tablo söz konusu değildir. Buna rağmen işlemin mahiyetinden hareketle indirimli orana tabi mal ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen vergilerin hesaplanması mümkündür.

Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı’nın 5732-117 sayılı Özelgesi’nde;

“İşletmelerin üretim yapısı, faaliyet gösterdikleri sektörler,yapılan işlemlerin niteliği itibariyle önemli farklılıklara sahip olmaları nedeniyle işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalara ait yüklenilen vergilerin iade hesabına aktarılmasında standart bir yöntem verilememektedir.

Bu nedenle işletmelerin, yapmış oldukları faaliyetler, bulunduğu sektör, iş kolu, kullanmış olduğu muhasebe sistemi, vs. gibi özellikler göz önünde bulundurulmak suretiyle defter, kayıt ve belgeler esas alınarak işlemin doğrudan bünyesine giren harcamalar ile genel giderlere ilişkin yüklenilen vergileri kendi yöntemlerine göre hesaplamaları gerekir.” açıklamalarına yer verilmiştir. www.ozdogrular.com

III- İNDİRİMLİ ORANA TABİ MAL VE HİZMETLERİN BÜNYESİNE GİREN HARCAMALAR

A- GENEL OLARAK İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERE İLİŞKİN HARCAMALAR

Genel olarak bir harcamanın indirimli orana tabi işlemle ait olduğunun kabul edilebilmesi için, söz konusu harcamanın teslim ve hizmetin satın alınması, imalatı ve pazarlaması aşamalarında doğrudan veya dolaylı olarak ilgili olması gerekmektedir.

39 No.lu KDV Genel Tebliği’nin “İade Hakkı Doğuran İşlemlere ve İhraç Kaydıyla Teslimlere Ait Bildirim” başlıklı (D) bölümünde; “Yüklenilen vergiler kapsamına, iade hakkı doğuran işlemle ilgilendirilebilen normal alış ve giderler, genel imal ve genel idare giderleri ile amortismana tabi iktisadı kıymetler (ATİK) için yapılan harcamalara ilişkin vergiler girmektedir. Ancak ATİK’lerden işleme isabet eden pay, beyannamenin 92. satırında ayrıca hesaplanacağından bu satırlarda yer almayacaktır.” açıklamaları yer almaktadır(1). www.ozdogrular.com

76 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde de ayni harcama kalemlerine atıf yapılmıştır.

Bu açıklamalara göre, indirimli orana tabi teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen vergiler;

- İşlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV,

- İlgili dönem genel imal ve yönetim giderleri için yüklenilen vergilerden verilen pay.

- Bu şekilde hesaplanan tutarın, azami iade edilebilir (%18: İşlemin tabi olduğu oran) vergi tutarının altında kalması halinde, en fazla aradaki farka isabet eden tutar kadar ATİK dolayısıyla yüklenilen vergilerden verilen paydan

teşekkül etmektedir. www.ozdogrular.com

İndirimli orana tabi olmayan teslim ve hizmetler ile indirimli orana tabi işlemlerle ilgisi bulunmayan giderler dolayısıyla yüklenilen vergiler iade hesabına dâhil edilmeyecektir.

Örnek-1: Ankastre ürünlerle birlikte veya mobilyalı olarak satılan 150 m2’nin altındaki bir konut tesliminden kaynaklanan iade talebinde; buzdolabı, fırın, davlumbaz, bulaşık makinesi, mobilya, vestiyer, televizyon ve benzeri eşyalar, konut sahibi kişilerce sökülüp taşınarak tekrar kurulup kullanılabilecek (eklenti) mahiyette olup, bunların teslimi konut tesliminden bağımsız bir teslim olarak değerlendirilecektir.

Dolayısıyla söz konusu eşyaların teslimi için bu eşyaların tabi olduğu KDV oranı uygulanacak ve konut ile birlikte teslim edilen söz konusu eşyaların temininde yüklenilen KDV, genel esaslara göre indirim konusu yapılacak, ancak iade hesabına dâhil edilemeyecektir.

Örnek-2: 150 m2’nin altındaki bir konutun inşasına yönelik olarak yapılan harcamalar (arsa bedeli dâhil), genel yönetim giderleri; akaryakıt, büro malzemeleri, reklâm, komisyon, temizlik malzemeleri ve benzeri) ve ATİK’lerden işleme isabet eden paya ilişkin olarak yüklenilen KDV, işlemin bünyesine giren vergiler kapsamında değerlendirilecektir.

150 m2’nin altındaki konut teslimlerine yönelik iade taleplerinde, konutun yapımıyla ilgili harcamalar nedeniyle yüklenilen vergiler iade hesabına dâhil edilebilecek, konutun yapımı için zorunlu olmayan harcamalar nedeniyle yüklenilen vergiler iade hesabına dâhil edilmeyecektir. www.ozdogrular.com

Dolayısıyla bir arada bulunan konutların ortak kullanımına ait olan sosyal ve kültürel ihtiyaçları karşılamak üzere düzenlenmiş çocuk parkı, bahçe düzenlemesi, havuz, pergole, kamelya, çim ekimi, spor alanı, alışveriş merkezi gibi alanlara ilişkin konutun yapımı için zorunlu olmayan harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV iade hesabına dâhil edilemeyecektir.

Ancak arazinin yapısından dolayı yapılması zorunlu olan site içi çevre düzenlemeleri (istinat duvarı, perde duvarı, site çevre duvarları, site içi zemin sertleştirme ve benzeri işler) nedeniyle yüklenilen vergilerin iade hesabına dâhil edilmesi mümkündür.

 

B- STOKLARDA YER ALAN MALLAR

Stoklarda yer alan mallarla ilgili olarak yüklenilen vergilerin, gerçekleşen indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade hesabına dahil edilmesi mümkün değildir. Stoklarda yer alan mallar nedeniyle yüklenilen vergiler ancak, söz konusu malların satış işleminin gerçekleştirildiği vergilendirme dönemine ait iade hesabında dikkate alınabilecektir.

İndirimli orana tabi mallar için yüklenilen vergiler herhangi bir işleme, teslime konu olduğu zaman iadeye konu olabilir. Bu bağlamda, stoklarda yer alan mallarla ilgili olarak yüklenilen vergilerin, gerçekleşen indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade hesabına dahil edilmesi de mümkün değildir. Stoklarda yer alan mallar nedeniyle yüklenilen vergiler ancak, söz konusu malların satış işleminin gerçekleştirildiği vergilendirme döneminde (veya takvim yılında), yukarıda belirtilen genel tebliğlerde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, bu satış işleminin gerçekleştirildiği dönem iade hesabında dikkate alınabilecektir. www.ozdogrular.com

2008 yılında üretim girdisi olarak satın alınan ve 31.12.2008 tarihi itibariyle stoklarda yer alan hammadde ve yardımcı maddeleri kullanarak 2009 yılında imal edilen indirimli orana tabi teslimlere ilişkin yüklenilen vergilerin iadesi hususunda Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Özelgesi’nde,

“99 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin “Mahsuben İade Tutarının Hesaplanması” başlıklı (1.3.) bölümünde, ……….

Bu alış ve giderlerin, teslimin yapıldığı vergilendirme döneminde veya takvim yılında yapılmış olması şart değildir. Gerçekleştirilen indirimli orana tabi işlemlerle ilgili olması şartıyla önceki vergilendirme dönemleri veya takvim yıllarında yapılan alış ve giderler dolayısıyla yüklenilen vergiler de işlemin bünyesine giren verginin hesabına dahil edilebilecektir. www.ozdogrular.com

Sonuç itibariyle, 2009 yılında gerçekleştirdiğiniz indirimli orana tabi işlemlerinizle ilgili olması kaydıyla 2008 yılında yaptığınız alış ve giderler dolayısıyla yüklendiğiniz vergilerin de işlemin bünyesine giren vergi olarak kabul edileceği tabiidir.”(2) şeklinde idari görüş bildirilmiştir.

C- AMORTİSMANA TABİ İKTİSADİ KIYMETLER

İşletmede imal edilen veya satın alındığı şekli ile satılan mal ve hizmetler için ATİK kullanılması zorunludur. Başka bir deyimle ATİK olunmadan işlem yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla iade hesaplarına ATİK için pay verilmesi gerekir. Bu kapsamda kullanılan ATİK’ in işletmede imal ve inşa edilmiş olması veya satın alınmış olunması sonucu değiştirmemektedir.

ATİK nedeniyle yüklenilen vergilerden, söz konusu ATİK’ in indirimli orana tabi işlemlerde kullanılması kaydıyla, iade hesabına pay verilmesi mümkündür.

ATİK’ in bizzat mükellef tarafından imal ve inşa edilmesi halinde, imal ve inşa sırasında yüklenilen vergilerden,

- Bu kıymetlerin aktife alındığı ve

- İndirimli orana tabi işlemlerde fiilen kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade hesabına pay verilebilecektir. www.ozdogrular.com

Dolayısıyla henüz inşa halinde olup kullanılmaya başlanılmamış veya aktife alınmamış ATİK, iade hakkı doğuran işlemlerin bünyesine girmediğinden, bu kıymetlerin imal ve inşası için yüklenilen vergilerin, iadesi mümkün bulunmamaktadır.

Belirli bir dönemde gerçekleştirilen iade hakkı doğuran işlemlerin bünyesine giren ATİK’e ilişkin vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

- Önce işlemin bünyesine giren ATİK dışı vergiler belirlenecektir (A).

- İşlem bedeli genel vergi oranı ile çarpılacaktır (B).

- (B-A) farkı işlemin bünyesine ATİK için giren vergi olarak ortaya çıkacaktır.

- Bu tutarın iade hesabına alınabilmesi için o dönemdeki devreden vergiler içinde ATİK’le ilgili bir kısmın bulunması gerekmektedir. ATİK’in devreden vergisi, (B-A) farkına eşit veya ondan büyükse (B-A) farkının tamamı, küçükse ATİK devreden vergisine eşit tutar iade hesabına alınabilecektir. Bu nedenle ATİK dolayısıyla yüklenilen vergilerin izlendiği bir yardımcı hesabın mutlaka kullanılması gerekir.

D- SONRADAN DÜZENLENEN VEYA TEMİN EDİLEN BELGELER

İndirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği dönem içinde veya öncesinde bu işlemle ilgili olarak yapılan mal ve hizmet alımlarına ait fatura ve benzeri belgelerin, belge düzenleme süresi içerisinde olmakla birlikte, indirimli orana tabi işlem gerçekleştikten sonra düzenlenmesi veya zamanında düzenlenen belgenin işlemin gerçekleştiği vergilendirme döneminden sonra temin edilmesi halinde, bu belgelerde yer alan KDV tutarları, işlemin gerçekleştiği vergilendirme dönemi iade hesabına düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle dahil edilebilecektir. www.ozdogrular.com

Bu durumda iade, KDV İadesi YMM Raporu ile talep edilmişse söz konusu YMM raporunda gerekçeleriyle birlikte açıklanacaktır. İade YMM Raporu ile talep edilmemiş ise mükelleften yazılı bir izahat istenecek, izahatın yeterli görülmesi halinde bu tutarlar da genel esaslar çerçevesinde iade edilecektir.

Ancak, KDV Kanunu’nun 29/3. maddesine göre indirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceğinden, sonradan temin edilen belgelerde yer alan KDV tutarlarının iade hesabına dâhil edilmesinde de bu hususa dikkat edilecektir. Bir başka deyişle vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı içerisinde kanuni defterlere kaydedilmeyen fatura ve benzeri belgelerde yer alan KDV tutarlarının indirimi ve iade hesabına dahil edilmesi mümkün değildir. www.ozdogrular.com

İndirimli orana tabi işlem gerçekleştikten sonra bu işlemle ilgili olarak ortaya çıkan yüklenilen KDV’nin durumu konusunda Maliye Bakanlığı 5429-815 sayılı Özelgesi’nde;

“Buna göre, iade hakkı doğuran işlemin yapılmasından sonra bu işlemle ilgili olarak ortaya çıkan yüklenilen KDV tutarları, faturanın deftere kaydedildiği dönemde indirim konusu yapılabilecek, bu tutar ayni dönemde iade hakkı doğuran bir işlem bulunuyorsa iade hesaplarına alınabilecektir. Bu dönemde iade hakkı doğuran işlem yoksa böyle bir işlemin ortaya çıktığı dönemde –indirim yoluyla telafi edilmemiş olmak şartıyla- iade olarak talep edilebilecektir.” denilmektedir.

E- GENEL İMAL VE GENEL İDARE GİDERLERİ

1 Seri No.lu Muhasebe Sistemleri Uygulama Genel Tebliği’nde brüt satış kârı veya zararından, genel yönetim giderleri, araştırma ve geliştirme giderleri, pazarlama, satış ve dağıtım giderlerinin tamamı düşülmek suretiyle faaliyet kârı veya zararının tespit edilebileceği belirtilmiştir.

Bu duruma göre, genel tebliğlerle belirtilen harcama kalemleri yetersiz kalmaktadır. Asıl olan indirimli oranda vergiye tabi tutulan teslim ve hizmetlerin bünyesine giren vergilerin gerçekçi ve sağlıklı bir şekilde tespit edilmesidir.

1 Seri No.lu Muhasebe Sistemleri Uygulama Genel Tebliği’nin 77- Genel Yönetim Giderleri muavin hesapta, genel idare giderlerinin işletmenin idare edilmesi ile ilgili olarak ortaya çıkan, işletme faaliyetinin icrası ile doğrudan ilgili olmayan giderler olduğu belirtilmiştir. Bu duruma göre, tebliğlerde yer alan genel yönetim giderleri harcama kaleminin kapsamını 1 No.lu Muhasebe Sistemleri Uygulama Genel Tebliği’nde yapılan açıklamadan daha geniş bir şekilde anlaşılması gerekir. www.ozdogrular.com

Bu açıklamalara göre, indirimli orana tabi teslimler dolayısıyla indirimle giderilemeyen verginin hesabında, sadece mamulün satın alınması veya imalatı ve genel giderler dolayısıyla yüklenilen vergilerin dikkate alınması, bunun dışında ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için zaruri olan giderlere ilişkin KDV’nin dikkate alınmaması halinde olumsuz sonuçlarla karşılaşılmasına yol açacaktır.

Mükellefin teslimlerinin sadece indirimli orana tabi işlemlerden ibaret olması halinde iade konusu yapılamayan KDV’leri sürekli olarak üzerinde kalması sonucunu doğuracaktır. Ar-Ge, pazarlama, reklam ve eşantiyon gibi giderlerin amacı, indirimli orana tabi işlemlerle ilgili olmadığı iddia edilemez.

Pazarlama, satış ve dağıtım giderleri dolayısıyla yüklenilen ve indirimli orana tabi işleme isabet eden kısmın iadesinin talep edilip edilemeyeceği konusunda GİB’in bir Özelgesi’nde,

“Buna göre; indirimli orana tabi teslimlerinizin doğrudan bünyesine girmeyen ve Tek Düzen Hesap Planı işleyişinde “Pazarlama, Satış ve Dağıtım Gideri” olarak muhasebeleştirilen hizmet alımlarınıza yönelik olarak yüklenilen vergilerden, KDV Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca BK tarafından vergi nispeti indirilen ve indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirim yoluyla telafi edilemeyen kısım itibariyle iade hesabına pay verilebilmesi mümkündür.”(3) denilmektedir.

Genel giderlerin iade hesabına dahil edilmesine ilişkin olarak Maliye Bakanlığı 5329-897 sayılı Özelge’de;

“Genel giderler için aşağıdaki şekilde hareket edilecektir.

- Münhasıran iade hakkı tanınmayan işlemlere ait olduğu anlaşılan genel giderler dolayısıyla yüklenilen KDV iade hesaplarına dahil edilmeyecektir.

- Münhasıran iade hakkı tanınan işlemlere ait olduğu anlaşılan genel giderler dolayısıyla yüklenilen KDV’nin tamamı iade hesabına alınabilecek, ancak işlem bedelinin %18’i olarak belirtilen iade üst sınırı aşılmayacaktır.

- İade hakkı tanınan ve tanınmayan işlemlerde ortaklaşa olarak kullanıldığı anlaşılan genel giderler dolayısıyla yüklenilen vergilerden bu işlemlere pay verilerek iade hesabına dahil edilecektir. Bu hesaplamada ilgili vergilendirme dönemini de içine alan son 12 aylık toplam ciro içinde söz konusu işlemlerin oranı esas almak mümkündür.

- Gelecek dönemlere devreden genel giderler iade hakkı doğuran işlemle doğrudan veya dolaylı olarak ilgili olmak kaydıyla yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde izleyen dönemlerde iade hesabına dahil edilebilecektir.” şeklinde idari görüşünü açıklamıştır.

F- CİRO PİRİMİ, STANT KİRASI, SATIŞ MASRAFLARI VE NAKLİYE GİDERLERİ

İndirimli orana tabi malın pazarlanması sırasında oluşan ve “ciro pirimi, stant kirası, satış masrafları, nakliye giderleri” gibi adlarla yapılan ödemeler dolayısıyla yüklenilen vergilerin indirimli orana tabi işlemlerin bünyesine giren vergi olarak değerlendirilip, değerlendirilemeyeceği konusunda İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 2009/88 No.lu KDV Uygulama Tamiminde;

“İndirimli orana tabi malın teslimi ile ilgili olarak, bu malın pazarlanması sırasında oluşan ve “ciro pirimi, stant kirası, satış masrafları, nakliye giderleri” gibi adlarla müşterilere yapılan ödemeler dolayısıyla yüklenilen vergilerin, indirimli orana tabi işlemlerin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilememesi durumunda, söz konusu işlemlerin bünyesine giren vergiler olarak değerlendirilerek, yüklenilen KDV’den iadeye pay verilmesi mümkün bulunmaktadır.”

Öte yandan indirimli orana tabi teslimlere yönelik olarak yüklenilip indirim konusu yapılamayan (ciro primi, aktivasyon bedeli, hizmet bedeli ve diğer genel giderler) KDV’nin aylık veya yıllık iadeye konu edilip edilemeyeceği hususunda GİB’nin bir başka Özelgesi’nde;

“Fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilmeyip, yıl sonlarında, belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında (satış primi, hasılat primi, yıl sonu iskontosu gibi adlarla) yapılan iskontolardaki KDV uygulaması 116 No.lu KDV Genel Tebliği’nin (6.2.) bölümünde yeniden düzenlenmiştir.

Buna göre, ciro primi, aktivasyon bedeli, hizmet bedeli ve diğer genel giderlerin doğrudan indirimli orana tabi işlemle bağlantılı olması ve indirimli orana tabi teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde ortaya çıkması halinde, bu işlemler nedeniyle yüklenilen KDV’nin iade hesabına dahil edilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, söz konusu yüklenilen KDV’ler, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştirildiği vergilendirme döneminden sonra ortaya çıkması halinde iade hesabına dahil edilemeyecektir.”(4) denilmektedir. www.ozdogrular.com

G- YMM İADESİ TASDİK RAPORU ÜCRETLERİ

105 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’ne göre; “YMM İadesi Tasdik Raporu ücretleri, iade hakkı doğuran işlemlerle ilgili bir giderdir. Bu nedenle KDV 29/2. maddede belirtilen işlemlerden kaynaklanan iadeler dolayısıyla düzenlenen Tasdik Raporları dolayısıyla yüklenilen KDV’lerinin indiriminin mümkün olmaması halinde iade konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.” www.ozdogrular.com

H- BELGESİZ MALLARA AİT KDV

KDV Kanunu’nun 9/2. maddesinde fiili ya da kaydı envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziya uğratılan KDV’nin, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alınan mükelleften aranacağı hükme bağlanmıştır.

Maliye Bakanlığı 53/5329 sayılı Özelge’ de,

“İndirimli orana tabi işlemleri bulunan mükelleflerin KDV Kanunu’nun 9/2. maddesi uyarınca sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV beyannamesiyle beyan ederek ödediği indirimli orana tabi işlemin bünyesine giren vergi tutarını, iade talebi için vergi dairesine verilecek olan “İndirilecek KDV Listesine” dâhil etmek suretiyle iadesini talep etmeleri mümkün bulunmaktadır. Bu durumda, söz konusu listedeki “Firma adı”, “vergi numarası”, “yapılan işin mahiyeti” bölümlerine belge siz mal alımında bulunan mükelleflere ait bilgilerin yazılması gerekmektedir. Ancak bu bilgilere ulaşılabilmesi halinde bu bölümlere “muhtelif mükellefler” ve “muhtelif alımlar” ibaresi yazılmak suretiyle de söz konusu listeler doldurulabilecektir.” açıklaması yer almaktadır. www.ozdogrular.com

İ- SON HAKEDİŞTEN SONRA ORTAYA ÇIKAN HARCAMALARA İLİŞKİN KDV

Hak edişli işlerde iade hakkı doğuran işlemlerle ilgili olmak üzere son hak edişin düzenlenmesinden sonra ortaya çıkan harcamalara ait KDV’lerin iade edilip edilmeyeceği hususunda, Maliye Bakanlığı’nın Özelgesi’nde;

“Hakedişli işlerde vergiyi ve iade hakkını doğuran olay hak edişin ita amirince onaylanmasıdır. İade edilecek tutarın prensip olarak hak edişin kapsadığı dönemde yapılan işlemin bünyesine giren vergilerden oluşacağı tabiidir.

Ancak çeşitli nedenlerle son hak edişin düzenlenmesinden sonra ayni işle ilgili ortaya çıkan ve iade hakkını doğuran işlemle ilgili oldukları vergi inceleme raporu veya YMM raporu ile belirlenen harcamalara ait KDV tutarları da iade kapsamına alınabilecektir.

Buna göre mükelleften, son hak edişten sonra ortaya çıkan harcamaların nedenine ilişkin izahat istenmesi, izahatın vergi dairesince yerinde görülmesi halinde vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporu ile iade uygulaması mümkün bulunmaktadır.”(5) şeklinde idari görüş bildirilmiştir. www.ozdogrular.com

IV- DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

119 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği esas itibariyle indirimli orana tabi işlemlerin bünyesine giren vergilerin belirlemesi ve bu işlemlerden doğan aylık ve yıllık iadenin usul ve esaslarına ilişkin olarak 10 adet Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ve 3 adet Sirkülerde yer alan hususlar ile istikrar bulmuş özelgelerde yer alan bazı konuların sistematik olarak ele alınıp bir genel Tebliğ’de toplanmasından ibarettir. Sadece bu yönüyle dahi 119 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin çok faydalı bir çalışma olduğunu belirtmemiz gerekmektedir.

Öte yandan indirimli oranda vergiye tabi işlemlerin bünyesine giren harcamaların tespiti ve KDV’lerinin hesaplanmasına ilişkin olarak Kanun’da yer alan sakıncalar doğal olarak muhafaza edilmektedir. www.ozdogrular.com

Yukarıya alınan Genel Tebliğler ve diğer idari düzenlemelerden yararlanarak Kanun’un 28. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulu tarafından vergi oranı indirilen teslim ve hizmetlere ilişkin olarak iade hesabına dahil edilecek vergiler aşağıda gösterilmiştir.

- Mal ve hizmet alışlarında ödenen KDV,

- Genel imal giderlerine ait KDV,

- Genel yönetim giderlerine (akaryakıt, büro malzemeleri, reklam, temizlik malzemeleri vb.) ait KDV,

- ATİK dolayısıyla yüklenilen vergilerden bu işlemlere isabet eden (KDV),

- Araştırma ve geliştirme giderleri,

- Pazarlama, satış ve dağıtım giderleri,

- Reklam ve eşantiyon gibi giderler.

Yukarıda belirtilen giderlerin ayni zamanda indirimli orana tabi olan ve olmayan işlemlerle bir arada yapılması halinde, indirimli orana tabi işlemler için pay verilmek suretiyle iade hesabına dahil edilecektir. www.ozdogrular.com

İade edilecek tutarın belirlenebilmesi için, işlemin bünyesine giren yüklenilen katma değer vergisinin sağlıklı bir şekilde hesaplanması gerekmektedir. Bu işlem bir hayli zordur. Düzenli maliyet hesaplarını gerektirir. Çok sayıda girdinin kullanıldığı imalatlarda bu hesaplama daha da zorlaşmaktadır.

Nasıl olsa firmalar maliyet hesabını yapıyorlar. Dolayısıyla bu hesaplamanın yapılması basittir denilebilir. Ancak bu iki hesaplama şeklini ayni kefeye koymak mümkün değildir.

İndirimli orana tabi iade edilecek KDV tutarının hesaplama uygulanmakta olan yöntem, KDV mantığına aykırıdır. Mümkün olan en kısa sürede terk edilmesinde fayda vardır.

Nuri DEĞER*

Yaklaşım

*           YMM

(1)        Nuri DEĞER, Açıklamalı ve Uygulamalı Katma Değer Vergisi Kanunu, 4. Baskı, Yaklaşım Yayıncılık, s. 1058-1075

(2)        Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, 06.05.2011 tarih ve KDV.29-458 sayılı Özelgesi.

(3)        GİB’nin, 11.04.2011 tarih ve GİB.4.42.16.02-KDV-2-192-26 sayılı Özelgesi.

(4)        GİB’nin, 06.04.2012 tarih ve GİB.4.34.17.01-KDV 28-1197 sayılı Özelgesi.

(5)        Maliye Bakanlığı’nın, 12.08.2005 tarih ve 5315-039725 sayılı Özelgesi.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.