Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Net Alanı 150 m2 Altında Yer Alan Konut Teslimlerine İlişkin KDV İade Uygulaması PDF Yazdır e-Posta
05 Ocak 2013
Image

I- GİRİŞ

İnşaat işlerinden anlaşılması gereken sadece, çevrenin inşa edilmesi ve konut yapılması değil, bakım, onarım ve işletilmesine katkıda bulunan faaliyetlerin tümü olarak anlamak gerekir. İnşaat üretimi artık yalnızca yapının üretimi olarak algılanmamakta; çevreyle dost, sosyal sorumluluk taşıyan, sosyal yaşama, toplumsal yapıya doğrudan etki eden, saydam ve sürdürülebilir üretim anlamına da gelmektedir. Hele hele, deprem rizikosu nedeniyle şuan ülke gündeminde olan gayrimenkullerde yeniden dönüşüm projeleri kapsamında bu sektörün üstlendiği sorumluluklar, sahip olduğu önemini bir kat daha artırmaktadır.

Neredeyse tamamı yerli sermayeye dayanan Türk İnşaat Sektörü, yüzlerce meslek dalını ilgilendirmesi nedeniyle istihdam ve üretim sürecini önemli ölçüde etkilemektedir. Ulusal ve uluslararası alanlarda büyük bir deneyime ve potansiyele sahip olan sektör, kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörü harekete geçirme özelliğiyle “lokomotif sektör”  olduğu bilinmektedir. Kaldı ki, inşaat sektörünün bütün üretimi “yatırım malı” sayıldığını ifade etmek yanlış olmayacaktır. Ayrıca, bu sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren öteki sektörlerin katkısını da dikkate aldığımızda, inşaat sektörünün GSMH içindeki payının yaklaşık % 30 düzeyinde olduğu söylenebilir. www.ozdogrular.com

 

Türk ekonomisi için, bu derece önemli bir sektör olarak bilinen inşaat sektörünün yaşadığı çok sayıda sorunların bir tanesi de, inşa etmek suretiyle üreterek satışa konu edilen ve net alanı 150 metrekarenin altında bulunan konut teslimleri nedeniyle ödenen ancak, ortalama 36 ay sonra iade talebinde bulunulan katma değer vergisi nedeniyle katlanılan finansman yüküdür. www.ozdogrular.com

 

Bu yazının amacı, daha işin başında ödemeye başlayarak müteselsil sorumluluk çerçevesinde Hazine’ye aktarılan katma değer vergilerinin mükellefe (inşaatçıya) iade edilmesindeki iade sürecinde yaşanan belirsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik bir katkı sunmaktır. Her ne kadar, iade hakkı kanundan kaynaklansa da iadeye ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı’nca belirlenmektedir. Ancak, daha önce ödenen fakat iadesi talep edilemeyecek katma değer vergilerinin neler olduğu, yasal veya idari çerçevesi çizilmediğinden hele bir de insan unsuru devreye girdiğinden uygulamada çok ta adil ve yasal olmayan durumların ortaya çıkması kaçınılmaz olmaktadır. www.ozdogrular.com

 

Öte yandan, bu sektöre yönelik olarak yapılan ve konut teslimlerinde uygulanacak KDV oranı konusunda son kanun (6322 sayılı Kanun’un 22. maddesi) değişikliği ile sektörde yoğun bir belirsizlik yaşanmaktadır. Yapılan bu değişikliğe göre, “…..inşaat işinin yapıldığı arsanın veya konutun vergi değeri ve bulunduğu yer esas alınarak” konutun, katma değer vergisine esas değeri bulunacaktır. Vergi Usul Kanunu (268. madde) ve Emlak Vergisi Kanunu’na (29. madde) göre, gayrimenkulün (bina veya arsanın) vergi değeri; emlak vergisi değeridir. Emlak vergisi değerinin hesaplanmasında zaten tartışmalar olduğu eskiden beri bilinmektedir. Bu konuyla ilgili uygulamanın ayrıntıları (Maliye Bakanlığı’nca gerekli düzenlemeler yapılmadığından) henüz netleşmemiştir. Ayrıca, bu ayrı bir yazı konusu olması hasebiyle yazımızda bu konuya değinilmeyecektir. www.ozdogrular.com

 

Bu durumda, net alanı 150 metrekare altında yer alan konut teslimlerinde öncelikle KDV iadesiyle ilgili olarak mevcut uygulamanın çerçevesi ortaya konulacak, daha sonra çözüme katkı sağlayacak önerilere yer verilecektir. www.ozdogrular.com

 

II- NET ALANI 150 m2’NİN ALTINDAKİ KONUT TESLİMLERİNDE KDV İADE UYGULAMASI

A- İADENİN DAYANAĞI İLE İADENİN USUL VE ESASLAR

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2. maddesinde; “Bir vergilendirme döneminde indirilecek KDV toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan KDV toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki, 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek sınırı asan vergi, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçlan ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51’i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan isletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir. Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi nakden iade edilir. Bakanlar Kurulu, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet gruplan ile sektörler itibariyle, iade hakkını kısmen veya tamamen ya da amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere kaldırmaya; Maliye Bakanlığı bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. www.ozdogrular.com

 

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2. maddesinde 01.01.1999 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yapılan değişiklik ile tüm indirimli orana tabi mal ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen ve yılı içerisinde indirilemeyen KDV’nin yıllık olarak 01.01.2006 tarihinden itibaren yılı içinde işlemlerin gerçekleştiği dönemde mahsuben, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmın ise izleyen yılda nakden veya mahsuben, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde mükellefe iade edilmesi esası benimsenmiştir.

KDVK’nın 29/2. maddesinin Maliye Bakanlığı’na vermiş olduğu yetkiye istinaden yayımlanan 74, 76, 85, 99, 101, 102, 105, 106, 107, 110 KDV Genel Tebliğleri ile en son “İndirimli Orana (%1 ve %8) Tabi İşlemlerde KDV İadesi Uygulaması”nı yeniden düzenleyen 119 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ve 60 Seri No.lu KDV Sirküleri ile de aylık veya yıllık iade uygulamasına ilişkin usul ve esaslar açıklanmıştır. 119 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile bu konularda düzenleme yapan 8 adet Genel Tebliğ veya ilgili bölümleri yürürlükten kaldırılmış ayrıca, bazı yeni düzenlemeler yapılmıştır. Yazımızın konusu konut teslimi olması nedeniyle söz konusu tebliğin sadece konutlara ilişkin kısımları dikkate alınacaktır. www.ozdogrular.com

 

Öte yandan, 119 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’ne göre,

- İndirimli orana tabi işlemler üzerinden hesaplanan verginin bu işlemler nedeniyle yüklenilen vergiden yüksek olduğu dönemlerdeki tutarlar arasındaki fark cari dönem sonu iade edilebilir KDV tutarından düşülecektir. Buna göre, aylık bazda böyle bir durum (yani negatif fark) çıkması halinde mükelleflerin yıllık olarak hesaplanan kümülatif iade taleplerinden bu tutarlar kadar azalma olacaktır. Ancak, bu konuda çok sayıda dava açılmış olup, hem idare hem de mükellef lehine sonuçlanan davalar bulunmakta, bu davaların Danıştay safhaları ise devam etmektedir. www.ozdogrular.com

 

- Azami iade edilecek KDV iadesi tutarıyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyledir. “İndirimli orana tabi teslim veya hizmetle ilgili olarak yüklenilen vergi ile söz konusu işlemler üzerinden hesaplanan vergi arasındaki farkın, % 1 oranına tabi işlemler için işlem bedelinin % 17’sini aşan kısmı iade hesabına dahil edilmeyecektir.  … Ancak, işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalara ilişkin yüklenilen verginin, azami iade tutarını aşması halinde, mükellefin iade talebi, aşan kısım için münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilecektir”. İndirimli oranlı teslimler için bu uygulama olumlu karşılanmalıdır.

 

Öte yandan, KDV Kanunu’nun 10/a maddesinde mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile 10/b maddesinde ise malın teslimi ya da hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi halinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere, fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği belirtilmiştir. Belirtilen şekillerde verginin doğmuş olması, iade hakkını doğurmamakta, iade hakkının doğması için, indirimli orana tabi işlemin gerçekleşmiş olması şartına bağlıdır. www.ozdogrular.com

 

Bu durumda, teslimden önce fatura düzenlenmesi ile vergiyi doğuran olay meydana gelmekte ancak iade hakkını doğuran işlem vuku bulmamaktadır. Bu nedenle net alanı 150 metrekarenin altındaki konutların tesliminden önce fatura düzenlenmesi halinde, bu teslimler üzerinden % 1 oranında katma değer vergisi hesaplanarak beyan edilmesi, iade talebinin ise en geç konutların teslim edildiği yılı takip eden yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönem beyannameleriyle yapılması gerekmektedir. İade tutarına, önceki yıllarda yüklenilen ve iade hakkı doğuran teslimin yapıldığı yıla kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler de dahil edilecektir. www.ozdogrular.com

 

B- KONUTLARDA 150 METREKARE ALANININ HESAPLANMASI

9 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin(1) (1-b) bölümünde; KDV Kanunu’nun uygulamasında “net alan” deyiminin, faydalı alanı ifade ettiği, faydalı alandan maksadın ise konut içerisinde duvarlar arasında kalan temiz alan olduğu belirtilmiştir. www.ozdogrular.com

 

30 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin(2) (E) bölümünde ise;

“Bakanlığımıza intikal eden olaylardan balkon, kömürlük, garaj, asansör boşluğu gibi yerlerin istisna karşısındaki durumu konusunda tereddüde düşüldüğü anlaşıldığından bu konuda aşağıdaki şekilde hareket edilmesi uygun görülmüştür.

 

1. Balkon, kömürlük, garaj, asansör boşluğu ve benzeri yerler, konutlardan ayrı olarak kullanılmaları mümkün olmadığından prensip olarak istisna kapsamı içinde mütalaa edilecektir.

 

2. Bu yerlerin 150 m2’lik sınırın hesabında ne ölçüde dikkate alınacağı ise 3 Seri No.lu “Konut İnşaatı ve Yatırımlarda Vergi, Resim, Harç Muafiyet ve İstisnası” Genel Tebliği’nin 4. bölümündeki açıklamalara göre belirlenecektir.

 

“Halk konutu Standartları”nın değişik 3 ve 4. maddelerine atıfta bulunan bu açıklamalara göre;

a) Faydalı alan konut içerisinde, duvarlar arasında kalan temiz alandır.

b) Faydalı alan genel olarak duvar yüzlerinde 2,5 cm sıva bulunduğu kabul edilerek, proje üzerinde gösterilmiş bulunan kaba yapı boyutlarının her birinden 5’er cm. düşülmek suretiyle hesaplanır.

 

Ancak,

- Konutlarda; kapı ve pencere şeritleri, duman ve çöp bacası çıkıntıları, ışıklıklar ve hava bacaları,

- Karkas binalardaki kolonların duvarlardan taşan dişleri,

- Bir konuttaki balkonların veya arsa zemininden 0,75 m’den yüksek terasların toplamının 2 m2’si,

- Çok katlı binalarda yapılan çekme katların etrafında kalan ve ticaret bölgelerinde zemin katların komşu hududuna kadar uzaması ile meydana gelen teraslar,

- Çok katlı binalarda genel giriş, merdiven, sahanlıklar ve asansörler,

- İki katlı tek ev olarak yapılan konutlarda iç merdivenlerin altında 1,75 m. yüksekliğinden az olan yerler,

- Bodrumlarda konut başına bir adet, konutun bulunduğu bina dışında konut başına 4 m2’den büyük olmamak üzere yapılan kömürlük veya depo,

- Kalorifer dairesi, yakıt deposu, sığınak, kapıcı ve kalorifer dairesi, müşterek hizmete ayrılan depo, çamaşırlık,

- Bina içindeki garajlar ile bina dışında konut başına 18 m2’den büyük olmamak üzere yapılan garajlar

 

faydalı alan dışındadır.

 

Bina dışındaki kömürlük ve depoların 4 m2’yi, garajların 18 m2’yi aşan kısmı, ait oldukları konutun faydalı alanına dahil edilirler.”şeklinde açıklanmıştır.

 

Bu durumda, çok katlı apartman dairelerinde konutun bulunduğu bina dışında konut başına 4 m2’den büyük olmamak üzere yapılan kömürlük veya depo; kalorifer dairesi, yakıt deposu, sığınak, kapıcı ve kalorifer dairesi, müşterek hizmete ayrılan depo, çamaşırlık; bina içindeki garajlar ile bina dışında konut başına 18 m2’den büyük olmamak üzere yapılan garajlar, faydalı alan dışında değerlendirilmektedir.

 

Ancak, müstakil konutlarda müşterek kullanım söz konusu olmadığından, bu konutların büyüklüğü hesaplanırken kömürlük, depo, kalorifer dairesi, yakıt deposu, sığınak, kapıcı dairesi, çamaşırlık ve garaj gibi yerlerden 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde belirlenen büyüklüklerin faydalı alan dışında tutulması mümkün bulunmamakta olup, müstakil konutlarda bu yerlerin de faydalı alan içinde değerlendirilmesi ve 150 m2’nin hesabında dikkate alınması gerekmektedir. www.ozdogrular.com

 

C- NET ALANI 150 METREKARENİN ALTINDAKİ KONUT TESLİMLERİ İLE İÇİNDEKİ EŞYALARIN TESLİMİNDE KDV ORAN UYGULAMASI

KDV Kanunu’nun 28. maddesinin Bakanlar Kurulu’na verdiği yetkiye istinaden yayımlanan 30.12.2007 tarih ve 2007/13033 sayılı Kararname Eki “Mal ve Hizmetlere Uygulanacak KDV Oranlarının Tespitine İlişkin” Karar uyarınca mal teslimleri ve hizmet ifalarına uygulanacak KDV oranları bu Karara ekli I sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer alanlar hariç olmak üzere vergiye tabi işlemler için % 18 olarak yeniden belirlenmiştir. Bakanlar Kurulu bu maddede 6322 sayılı Kanunla yapılan ve 25.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren değişikliğe ilişkin yetkisini henüz kullanmamıştır. www.ozdogrular.com

 

Söz konusu Kararname eki l sayılı listenin 11. sırasında net alanı 150 m2’ye kadar konutları yer almaktadır. Buna göre, söz konusu Kararname ile net alanı 150 m2’nin altında olan konutların tesliminde % 1 oranında KDV uygulanmasına imkân tanınmıştır.

Öte yandan, 119 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’ne(3) göre, indirimli orana tabi olmayan teslim ve hizmetler ile indirimli orana tabi işlemelerle ilgisi bulunmayan giderler dolayısıyla yüklenilen vergiler iade hesabında dahil edilmeyecektir.

 

Söz konusu Tebliğ’e göre; net alanı 150 metrekare altındaki konut ile birlikte teslimi yapılan:

- Buzdolabı,

- Fırın,

- Davlumbaz,

- Bulaşık makinesi,

- Mobilya,

- Vestiyer,

- Televizyon ve benzeri eşyalar

konut sahibi kişilerce sökülüp taşınarak tekrar kurulup kullanılabilecek (eklenti) mahiyette olup, bunların teslimi konut tesliminde ayrı olarak değerlendirilip bu eşyaların tabi olduğu KDV oranı uygulanacak ve bu eşyaların alımında yüklenilen katma değer verisi genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılacak ve iade hesabına dahil edilmeyecektir.

 

Diğer taraftan, net alanı 150 metrekare altındaki konutların inşaasına yönelik yapılan harcamalar:

- Arsa bedeli dahil inşaat harcamaları,

- Genel yönetim giderleri (akaryakıt, büro malzemeleri, reklam, komisyon, temizlik malzemeleri ve benzeri),

- Amortismana Tabi İktisadi Kıymetlerden (ATİK) işleme isabet eden paya ilişkin olarak yüklenilen KDV

işlemin bünyesine giren vergiler kapsamında değerlendirilecek olup, konutun yapımıyla ilgili harcamalar nedeniyle yüklenilen katma değer vergisi iade hesabına dahil edilebilecektir.

 

Bu arada, konutun yapımı için zorunlu olmayan harcamalar nedeniyle yüklenilen vergiler ise iade hesabına dahil edilmeyecektir. Buna göre, bir arada bulunan konutların ortak kullanımına ait olan sosyal ve kültürel ihtiyaçları karşılamak üzere düzenlenmiş:

- Çocuk parkı,

- Bahçe düzenlemesi,

- Havuz,

- Pergola,

- Kamelya,

- Çim ekimi,

- Spor alanı,

- Alış veriş merkezi

 

gibi alanlara ilişkin konutun yapımı için zorunlu olmayan harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV iade hesabına dahil edilmeyecektir.

 

Ancak, arazinin yapısından dolayı yapılması zorunlu olan site içi çevre düzenlemeleri;

- İstinat duvarı,

- Perde duvarı,

- Site çevre duvarları,

- Site içi zemin sertleştirme ve benzeri

 

 

İADEYE KONU EDİLEMEYEN YÜKLENİM KDV

AÇIKLAMA

Genel gider ve Amortismana Tabi İktisadi Kıymetler (ATİK’ler) nedeniyle yüklenilen KDV’nin tamamı iadeye konu edilemez. Ancak, iadeye pay verilebilir.

ATİK’ler nedeniyle yüklenilen vergilerden, söz konusu iktisadi kıymetlerin indirimli orana tabi işlemlerde kullanılması kaydıyla iadeye pay verilebilecek. Eğer, iktisadi mükellef tarafından imal ve inşa ediliyor ise, bu esnada yüklenilen vergilerden, iktisadi kıymetlerin aktife alındığı ve indirimli orana tabi işlemlerde fiilen kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iadeye pay verilecektir. İadeye pay verilirken, iade hakkı doğuran işleme genel vergi oranı (%18) uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı geçmemek üzere hesaplanıp iadeye pay verilmesi mümkün olacaktır. Ancak, Genel giderler veya ATİK’den dolayı iadesi talep edilen KDV, o dönemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin genel vergi oranından (%18) fazla olamayacaktır.

Masraf aktarımı faturaları ve Yansıtma Faturaları üzerinden KDV hesaplanmadığından doğal olarak yüklenimlerde yer alamayacaktır.

Masrafların gerçek ilgililerine aktarılması (paylaştırılması) işlemlerinde, masraf konusu işlem KDV’ye tabi değil ise veya KDV’den istisna ise, aktarıma konu masraflar için KDV yüklenimi söz konusu olmadığından, düzenlenecek masraf yansıtması faturalarında KDV hesaplanmamalıdır.

 

İADEYE KONU EDİLEMEYEN YÜKLENİM KDV

AÇIKLAMA

Yapı denetim hizmet bedelleri nedeniyle yüklenilen KDV iadeye konu edilemez.

Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri uyarınca arsa sahibi adına düzenlenen yapı denetim hizmet fatura bedellerinin müteahhit firmalarca arsa sahibi adına ödenmesi nedeniyle bu faturalarda gösterilen bedellerin müteahhit firmalarca kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmadığı gibi KDV’nin de iadeye konu edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Net alanı 150 metrekareye kadar olan konut teslimleriyle ilgili olarak;

- Jakuzi,

- Mobilya,

- Beyaz eşya,

- Davlumbaz,

- Vestiyer,

- Taşınabilir klima,

- Çocuk parkı,

- Bahçe düzenlemesi,

- Havuz,

- Alışveriş merkezi,

- Spor sahası,

- Çim ekimi,

- Pergola vb.

alımlar inşaat maliyetine dahil bulunmadığından bu alımlar nedeniyle yüklenilen KDV iade hesabına dahil edilemez.

Konut teslimlerinde konutla birlikte her şey dahil sistemle gömme dolap, vestiyer gibi yerinde inşa edilen üniteler dışında kalan jakuzi, mobilya, beyaz eşya, taşınabilir klima gibi eşya teslimlerinin konut teslimi olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, bu eşyaların tesliminde eşyanın tabi olduğu KDV oranının uygulanması gerekmektedir. Devre mülk veya konut ile birlikte teslim edilen bu eşyaların tesliminde ödenen KDV ise genel esaslara göre indirim konusu yapılabilecek ancak devre mülk veya konut satışına ilişkin iade hesabına dahil edilmeyecektir. Yine site içerisinde bir arada bulunan konutların ya da devre mülklerin ortak kullanımına ait olan ve sosyal ve kültürel ihtiyaçları karşılamak üzere yapılan alanlara  (çocuk parkı, bahçe düzenlemesi, havuz, alış veriş merkezi, spor sahası, pergola vb.) ilişkin ödenen KDV ise genel esaslara göre indirim konusu yapılabilecek ancak, konut veya devre mülk satışına ilişkin iade hesabına dahil edilmeyecektir.

Promosyon ürünleri ile ilgili yüklenilen KDV’lerin tamamını iadeye konu edilemez. Ancak, eşantiyon ve numune mallar için yüklenilen KDV’nin, indirime ve yüklenime konu edilmesi mümkündür.

50 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde yapılan açıklamalara göre, promosyon ürünleri için yüklenilen katma değer vergisinden, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmının indirim konusu yapılması, kalan kısmın gelir veya kurumlar vergisi açısından gider veya maliyet olarak dikkate alınması gerekmekte olup, eşantiyon ve numune mallar için yüklenilen KDV’nin böyle bir oranlamaya tabi tutulmaksızın indirime ve yüklenime konu edilmesi mümkündür.

Adat Faturaları nedeniyle yüklenilen KDV indirim konusu yapılamadığından iade konusu da yapılamaz.

Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz vb. giderler kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması kabul edilmediğinden bu giderler nedeniyle ödenen KDV’nin de KDVK’nın 30/d.maddesi uyarınca indirimi mümkün değildir. 

- Aktivite Pirimi,

- CRM Pirimi,

- Enerji Primi,

- Lojistik Primi,

- Raf Katkı Payı,

- Sinerji Pirimi,

- Reklam Primi,

- Vade Farkı,

- Katılım Payı,

- Katkı Payı,

- Temdit (borç ertelemeden doğan vade farkı),

- Garanti gideri,

- Vade veya Fiyat Farkı,

- Ciro Primi vb. primler

nedeniyle yüklenilen KDV, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği vergilendirme döneminden sonra ortaya çıkmış ise iadeye dahil edilmez. Vergilendirme döneminde önce ise iadeye dahil edilecektir.

KDVK’nın 25/a maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerine ilişkin olarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen ticari teamüllere uygun miktardaki iskontoların, katma değer vergisi matrahına dahil olmayacağı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, fatura ve benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmeyip, yıl sonlarında veya belli bir dönem sonunda ya da belli bir cironun aşılması halinde satış primi, hâsılat primi, yıl veya dönem sonu iskontosu gibi adlarla yapılan iskontolara ilişkin KDV uygulaması 116 Seri No.lu KDV GT’de düzenlenmiştir.

Buna göre, ciro primi, aktivasyon bedeli, hizmet bedeli ve diğer genel giderlerin doğrudan indirimli orana tabi işlemle bağlantılı olması ve indirimli orana tabi teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde ortaya çıkması halinde, bu işlemler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin iade hesabına dahil edilmesi mümkün olabilecek ancak, söz konusu yüklenilen katma değer vergileri, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği vergilendirme döneminden sonra ortaya çıkması halinde iade hesabına dahil edilmeyecektir.

Bu uygulama, CRM primi, enerji primi, lojistik primi, raf katkı payı, sinerji primi, reklam primi, vade farkı, katılım payı, temdit (borç ertelemeden doğan vade farkı), garanti gideri ve benzer adlar ile ifade edilen primler için de geçerli bulunmaktadır.

Mükellefin yapmış olduğu konutların bir kısmını kendi kendine satış yapması, nihai tüketiciye satış kabul edilmemekte, ne zaman üçüncü kişilere satarsa o zaman iade hakkı doğacaktır.

Kendi kendine satışını yaptığı konutları daha sonra başkalarına sattığı göz önünde bulundurulduğunda kendi kendine yapılan satışın nihai tüketim amaçlı olmadığı anlaşıldığından söz konusu satışların KDV Kanunu’nun 2. maddesine göre bir teslim olarak kabul edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak üçüncü kişilere satışı sonucu gerçekleşecek teslim tarihleri göz önünde bulundurularak iade talebinin yerine getirilmesi mümkün olmaktadır.

Bina dışında yapılan 4 metrekareyi aşan kömürlükler ile 18 metrekareyi aşan otoparklar nedeniyle aşan kısma tekabül eden yüklenilen KDV iade konusu yapılamaz.

Ancak, yapılan konutların ve sosyal alanların altında kalan otopark ve depolar nedeniyle yüklenilen KDV iade konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Bina dışında yapılan 4 metrekareyi aşan kömürlükler ile 18 metrekareyi aşan otoparklarda aşan kısma tekabül eden yüklenilen KDV iade konusu yapılamaz.

Ancak, blokların ve bloklar arası mesafeler içindeki sosyal alanların ve yeşil sahaların altında kalan otoparkların bina içerisinde olduğu kabul edilmiştir.

 

 

III- ÖNERİLERİMİZ

 

A- MEVCUT YASAL DÜZENLEMELER İHTİYAÇLARI KARŞILAMAKTAN UZAK BULUNDUĞUNDAN YENİ DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ BULUNMAKTADIR

 

16.12.1988 tarihli ve 30 seri no.lu KDV Genel Tebliği ilgili bölümü ile atıfta bulunulan 24.02.1984 tarihli 2982 sayılı Kanun ve “Halk Konutu Standartlarındaki Esaslar”(1) toplu olarak incelendiğinde, gerek konut gerekse kömürlük ve gerekse de garajlarla ilgili faydalı alan konusunda yapılmış olan tanımlar, kendi dönemindeki şartlar göz önünde bulundurularak “Halk Konutu Standartları”na ilişkin ihtiyaçlara göre yapıldığı anlaşılmaktadır.

 

Ancak, günümüzde bu sektörde yaygın bir şekilde inşa edilen konutlar;

 

- Alt ve orta gelir gruplarına yönelik sosyal konutlar,

 

- Üst gelir grupları için inşa edilen villa tipi (müstakil) konutlar,

 

- Stüdyo tipi küçük daireler,

 

- Rezidans tipi vb. tarzlarda inşa edilen konutlar

 

net alanı 150 metrekarenin üstünde veya büyük çoğunlukla altında ve genellikle site şeklinde inşa edilmektedir. Bu şekilde inşa edilen yaşam alanlarında;

 

- Her kesin faydalanabileceği sosyal alanlar,

 

- Otoparklar,

 

- Açık ve kapalı yüzme havuzları,

 

- Fitness ve spor salonları,

 

- Hamam, sauna ve jakuzi,

 

- Çamaşır ve ütü odaları,

 

- İlk yardım odaları,

 

- Yürüyüş parkurları,

 

- Bisiklet yolları,

 

- Güvenlik amacıyla yapılan duvarlar ve tel örgüleri,

 

- Peyzaj ve çevre düzenlemesine yönelik yeşil alanlara yer verilmektedir. www.ozdogrular.com

 

İnşa edilen çok katlı konutlarda, deprem genelgesine uygun olarak ya balkon yapılmamakta ya da depreme uygun balkonlar yapılmakta, garajlar ve otoparklar artık bina altında veya tamamen yer altında yapılmakta, kalorifer sistemleri doğal gazla çalışır hale geldiğinden kömür için depolar değil ama fazla eşyaların konulması amacıyla bina altlarında depolar, güvenlik amaçlı sığınaklar vb. yerler yapılabilmektedir.

 

Öte yandan, konutların satışlarını cazip hale getirmek ve rekabet gücünü artırmak amacıyla, evlerin içine televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın, aspiratör, set üstü ocak, çöp öğütme makinesi ve ankastre ürünleri konulması, mutfak dolaplarının yapılması, banyoya ayna konulması, ısıtıcı kombi konulması, vestiyer ve gömme dolap yapılması vb. eşyaların konut içine konulup konutla birlikte teslim edilmesi veya konutlara çatı ve yangın merdiveni yapılması, asansör konulması kaçınılmaz bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. www.ozdogrular.com

 

B- YÜKLENİLEN KDV’NİN İADEYE KONULMASINA YÖNELİK ÖNERİLERİMİZ

 

Gayrimenkullerde maliyet bedeli; 213 sayılı VUK’un 269. maddesine göre, iktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkuller ile gayrimenkullerin mütemmim cüzüleri ve teferruatları maliyet bedeliyle değerlenmektedir. Aynı Kanun’un 270. maddesine göre ise, gayrimenkullerde, maliyet bedeline satın alma bedeline, mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsanın tasfiyesinden doğan giderlerin de dahil olduğu hüküm altına alınmıştır. www.ozdogrular.com

 

Diğer taraftan, 4721 sayılı Medeni Kanun’un 684 ve 686. maddelerinde sırasıyla mütemmim cüz (bütünleyici parça) ve teferruat (eklenti) tanımlanmıştır. Buna göre, bütünleyici parça, yerel adetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır. Eklenti ise, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel adetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar sağlaması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır.

 

Öte yandan, gayrimenkullerde maliyet bedeli, VUK’un 262. maddesine göre belirlenecektir. Buna göre, maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara ilişkin her türlü giderin toplamını ifade etmektedir.

 

Bu bilgiler çerçevesinde, 

 

● Konut için yapılan;

 

- Çatı sistemi ve pergola,

 

- Yangın tertibatı ve merdiveni,

 

- Asansör tertibatı,

 

- Değişik türden pencere sistemleri

 

o konutun mütemmim cüzileri (bütünleyici parçaları) olup bunlar için yapılan harcamaların tamamı maliyetler içinde yer aldığından bu harcamalar nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin tamamı iadeye konu edilmelidir. www.ozdogrular.com

 

● Konut ile birlikte teslim edilen;

 

- Ankastre ürünler içersinde yer alan aspiratör, set üstü ocak, çöp öğütme makinesi ve ankastre fırın ile davlumbaz,

 

- Konutun ısıtmasında kullanılan kombi,

 

- Taşınabilir ancak, duvara monte edilen klima,

 

- Vestiyer, gömme dolap,

 

- Elektrik panosu ve tertibatı,

 

- Banyo içerisine monte edilen aynalar ve jakuzi

 

gibi ürünlerin konutun bütünleyici parçası (mütemmim cüzü) olarak değerlendirilmesinin doğru olacağı kanaatindeyiz. Çünkü gerek ankastre ürünleri, gerekse yukarıda belirtilen diğer ürünler, özellikle de jakuzi denilen ve bir basınçlı su motorunun takıldığı bir nevi banyo küveti, konutların içine ancak bir tesisat çalışmasıyla monte edilmesi mümkün olduğundan, bunların sökülerek götürülüp başka konutlara tekrar monte edilip kullanılması hem ölçülerin tutmayacağı hem de yerlerin uygun olmayacağı nedeniyle başka yerlerde kullanılması oldukça zor olacaktır. Dolayısıyla, yukarıda belirtilen ve konut maliyetlerin birer parçası olan söz konusu ürünlerin temini nedeniyle yüklenilen KDV’nin tamamı iadeye konu edilmelidir. www.ozdogrular.com

 

● Bir arada bulunan konutların ortak kullanımına ait olan ve ikamet edenlerin sosyal ve kültürel ihtiyaçları karşılamak amacıyla yapılan;

 

- Çocuk oyun sahaları ve parkları,

 

- Peyzaj ve bahçe düzenlemesi,

 

- Yeşil alan oluşturulması,

 

- Kapalı ve açık yüzme havuzları,

 

- Alış veriş merkezi,

 

- Fitness ve spor salonları

 

- Çamaşır ve ütü odaları,

 

- Bisiklet yolu,

 

- Yürüyüş yolları,

 

- Güvenlik amaçlı duvar ve tel örgü çekilmesi

 

gibi alanların ve yerlerin satış konusu yapılan konutların maliyetlerinin birer unsuru olduğu ve günümüz ihtiyaçlarının sonucu doğduğu bir gerçektir. Dolayısıyla, yukarıda belirtilen ve maliyetlerin birer parçası olan söz konusu harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV’nin tamamı iadeye konu edilmelidir. www.ozdogrular.com

 

● Üretilip satışa konu edilen ve genellikle orta ve üst gelir grubuna hitap eden konutlar ile birlikte teslim edilen;

 

- Buzdolabı,

 

- Bulaşık makinesi,

 

- Çamaşır makinesi,

 

- Mobilya takımları,

 

- Halı veya benzeri döşemeler,

 

- Stor perde ve panjur

 

gibi ürünler ise, genellikle bir bedel karşılığı olmaksızın konutu satın alana bedava, diğer bir ifadeyle hediye edilmektedir. Bu nedenle, konut teslim edilirken söz konusu ürünlerin faturada ayrıca gösterilip üzerinden tabi oldukları oranda KDV hesaplanması yerine bu ürünlerin 50 Seri No.lu KDV Genel Tebliği çerçevesinde promosyon kabul edilerek işlem yapılması imkânı sağlanarak, fiili durum ile olması istenen durum uyumlaştırılmalıdır. www.ozdogrular.com

 

● Yapı denetim şirketleri tarafından arsa sahibi adına düzenlenen faturaların akıbeti;

 

Bilindiği üzere, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri uyarınca arsa sahibi adına düzenlenen yapı denetim hizmet fatura bedelleri, müteahhit firmalar tarafından arsa sahibi adına ödenmektedir. Olayın gerçek mahiyeti bu olmakla birlikte, bu konuda iki farklı görüş bulunmaktadır. Bunlardan biri Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, diğeri ise İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilmiş olup, özeti aşağıdaki gibidir.

 

- Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı muktezasında, 213 sayılı VUK’un 3. maddesi hükmünden hareketle olayın gerçek mahiyetini esas alıp fatura tutarı ödenmesinin yapı sahibi adına müteahhit firma tarafından yapıldığının sözleşme veya banka dekontu ile belgelendirilmesi halinde ödemeyi yapan müteahhit firmalarca GVK’nın 40. maddesi gereğince ticari kazancın tespitinde gider olarak kayıtlara alınabileceği,

 

- İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı muktezasında ise denetim hizmet bedeline ilişkin faturanın müteahhit firma adına düzenlenmediği gerekçesiyle fatura tutarı ne maliyet olarak kabul görmekte ne de katma değer vergisinin indirimi ve iadesi kabul edilmemektedir. www.ozdogrular.com

 

Yukarıda belirtilen muktezalara göre, şu an en az iki farklı uygulamanın yapıldığı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, vergi idaresinin bu faklı uygulamalara son verecek şekilde en azından Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen muktezada belirtilen görüşler doğrultusunda ve katma değer vergisi dahil tutarının tamamı gider yazdırılmak suretiyle uygulama birliği sağlanmalıdır. www.ozdogrular.com

 

IV- SONUÇ

 

1988 yılında çıkarılan ve onun da atıfta bulunduğu 1984 tarih ve 2982 sayılı Kanun, o günün ihtiyaçlarına cevap verebilen ancak, günümüz ihtiyaçlarının karşılanmasında yetersiz kalan 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin ilgili bölümlerinin yürürlükten kaldırılarak onun yerine günün ihtiyaçlarına cevap verebilecek ve ortaya çıkan sorunları çözebilecek bir tebliğe ihtiyaç bulunmaktadır. www.ozdogrular.com

 

Öte yandan, her şeyden önce, “Halk Konutu Standartları” yeniden belirlenerek ortaya konulmalı ve halk tipi sosyal konutunun neyi ifade ettiği, tartışmaya yer vermeyecek şekilde yeniden yapılarak günümüz gerçeğiyle uyumlu hale getirilmelidir.

Diğer taraftan, daha yeni yayımlanan ve “İndirimli Orana Tabi İşlemlerde KDV İadesi Uygulaması”na ilişkin 119 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği de yazımızın önceki bölümlerinde “Önerilerimiz” şeklinde belirtilen sorunları tam olarak çözüme kavuşturmamıştır. Ayrıca, net alanı 150 metrekarenin altında yer alan konut inşa ederek satışa sunan hiçbir müteahhit, sırf katma değer vergisi iadesi almak için yukarıda belirtilen türden harcamalar yapmayacağı bilinmelidir.

 

Hakkı KOÇAK*

Yaklaşım

 

*           YMM

 

(1)         31.12.1984 tarih ve 18622 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

(2)         16.12.1988 tarih ve 20021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

(3)         23.06.2012 tarih ve 28332 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

 

(1)        15.11.1968 tarih ve 13052 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.