Transit Ticaretin Katma Değer Vergisi Beyannamesi ve Ba ve Bs Formları İle İlişkisi |
05 Ocak 2013 | ||||||||||||||||||||||||||||
I- GİRİŞ
Transit ticaret; mal bedelleri için transfer yapılarak veya yapılmaksızın, satın alınan yabancı menşeli veya Türk menşeli olup da yurt dışına satılmış malların transit olarak veya doğrudan doğruya, ithalat ve ihracat rejimi hükümlerine tabi olmaksızın başka bir ülkeye satılmasıdır.
Bu yazımızın konusu, transit ticaret ile ilgili yapılan giderler ile ilgili ödenen KDV’nin yurt içi teslim ve hizmetler dolayısı ile hesaplanan vergiden indirilemeyerek gider kaydedilmesi gerektiği ile ilgilidir.
II- KATMA DEĞER VERGİSİNİN KONUSU
Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu’nun 1/1. maddesinde Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’nin konusunu teşkil ettiği 1/2. maddesinde ise her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’nin konusuna girdiği belirtilmiştir.
Malın teslimi belirtilen faaliyetler çerçevesinde Türkiye’de gerçekleşmişse, teslim edenin veya teslim alanın hangi ülke uyruğunda bulunduğuna bakılmaksızın KDV’nin doğduğu kabul edilir.
Bu belirlemelerde, “Türkiye” deyimi ile Türkiye Cumhuriyeti siyasi sınırları içinde kalan yerler anlaşılmalıdır. (Türkiye siyasi sınırları; Gümrük Kanunu’nun 14. maddesi ile Gümrük Yönetmeliği’nin 9. maddesine göre, karada siyasi sınır, denizde ise sahile 6 mil uzatan geçen hattır. Gümrük mevzuatı uyarınca gümrük hattı dışı sayılan yerlerde Türkiye kavramına dahildir. Bu yerlerde yapılan teslim ve hizmetler Türkiye’de yapılmış sayılır ve prensip olarak KDV’ye tabidir. Fakat Kanun’un 16/1-c maddesi ile bu yerlerde yapılan işlemler KDV’den istisna edilmiştir.)
III- İNDİRİM MEKANİZMASI
Katma Değer Vergisi (KDV), indirim mekanizması üzerine kurulmuş bir vergilendirme şeklidir. Alış ve giderler üzerinden ödenen vergi, teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanan vergiden mahsup edilerek kalan tutar ödenmektedir.
Teslimin istisna olması nedeniyle katma değer vergisi hesaplanmaması halinde alış ve giderler nedeniyle yüklenilen vergilerin indirimle telafi edilemeyen kısmının iadesi söz konusudur. Bazı istisnalarda ise iade ve indirim mümkün değildir. Yüklenildiği halde indirilemeyen verinin iadesinin mümkün olduğu istisnalara tam istisna, diğerlerine ise kısmi istisna denilmiştir.
IV- TRANSİT TİCARET KATMA DEĞER BEYANNAMESİ VE Ba, Bs FORMLARI
Bu amaçla anrepoya getirilmiş bir ürünün el değiştirilmesi, yine bu malı millileştirmeden alan firmanın da transit taciri olması anlamına gelmektedir. KDV açısından, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 6/b maddesine göre Türkiye’de ifa edilmeyen veya Türkiye’de faydalanılmayan hizmetler Türkiye’de yapılmamış sayılır ve verginin konusuna girmez. Bu nedenle yukarıdaki teslimler, katma değer vergisi beyanına dahil edilmez.
Transit ticarete konu ürün ile ilgili düzenlenen GÇB farklı kod ile düzenlenir, firma şifresi ile VEDOP’tan baktığınızda diğer ihracatlarla alakalı düzenlenmiş GÇB’ler gibi transit ticarete ait GÇB’leri, VEDOP sisteminde görülmemektedir.
Transit ticarete konu mallar şirketin mal varlığına girip çıkmasına ve satışın fatura ile belgelenmesine rağmen, millileştirilmeksizin satışa konu olduğu için “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Ba)” ve “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)”de hiçbir şekilde yer almayacaktır. (Editörden; İstanbul V.D. Bşk. 25.07.2013 tarih/39044742-KDV.06.-1099 Sayılı Özelgesinde Bildirmesi gerektiği yazılmıştır.)
V- İNDİRİLEMEYECEK VERGİLERİN GİDER VEYA MALİYET KAYDI
Kanun’un 30. maddesinde indirilemeyecek katma değer vergisinin neler olduğu sayılmıştır. İndirim konusu yapılmayan bu vergiler, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmektedir. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları uyarınca indirimi kabul edilmeyen giderler nedeniyle yüklenilen KDV ise, gider veya maliyet unsuru olarak değil, kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmaktadır.
VI- SONUÇ Transit ticaret katma değer vergisinin konusuna girmemektedir. Transit ticaretle ilgili işlemler katma değer vergisi beyannamesine dahil edilmeyecektir. Ba ve Bs formlarına da dahil edilmeyecektir. Transit ticarette genel giderler ile ilgili ödenen KDV’ler gider veya maliyet unsuru olarak kayıtlara alınmalıdır.
Eyüp HAYKIR* Yaklaşım __________________________________ * YMM ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
İlgi özelge talep formunuzda, firmanızın faaliyetinin tamamına yakınının gümrük hattımıza girmeden yurt dışına yapılan satışlardan (transit ticaret) oluştuğu belirtilmekte olup, bu satışlarınızın katma değer vergisi (KDV) beyannamesine ve Ba-Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği ile bu ticaretlere ait kur farkı, fiyat farkı ve vade farklarının KDV ye tabi olup olmayacağı hususunda görüş talep edilmektedir. 1- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilmiştir. Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde açıklanmıştır. 396 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin, 1.2.1 bölümünde “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir” ile 1.2.2. bölümünde de “Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, ‘Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)’ ile; bir kişi veya kuruma KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise ‘Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)’nun Tablo II alanında bildirilecektir” hükmü yer almaktadır. Aynı tebliğin, 1.2.3 bölümünde ise ” Herhangi bir mal ve hizmet alış veya satışına bağlı olarak, ödemenin gecikmesi ve döviz kurlarının değişmesi suretiyle ortaya çıkan ve fatura düzenlenmek suretiyle alıcıya/satıcıya yansıtılan vade veya kur farkı gelirleri/giderleri de haddi aşması halinde bildirimlere dahil edilecektir.” açıklaması bulunmaktadır. Diğer taraftan, transit ticaret kapsamında yapılan işlemlerde faturalandırma işleminde, yabancı ülke firmasınca adınıza fatura düzenlenmesi gerekmekte olup diğer taraftan da başka bir ülke veya serbest bölgede faaliyette bulunan firmaya mal satıldığında firmanızca da fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Genel olarak bu mal alım satım işlemi sonucunda satışınız ile alışınız arasında müspet kâr oluşacağı tabidir. Bu nedenle, transit ticaret kapsamında yapılan mal alım satımlarında fatura düzenlenmesi gerektiğinden, 396 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin 1.2.2. bölümüne göre KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alış ve satış bilgileri ile yapılan bu işlemler sırasında adınıza sigorta poliçesi düzenlenmesi halinde poliçe bilgilerinin de Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilerek bildirimde bulunulması gerekmektedir. 2- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN: KDV Kanununun; 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ile her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu, 4 üncü maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği, 6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının hizmetin Türkiye’de yapılmasını ve hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği, 24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu, hükümlerine yer verilmiştir. Buna göre, Şirketinizce Türkiye’ye getirilmeksizin yurt dışında mal satışı yapılması KDV nin konusuna girmediğinden, bu işleme ait kur farkı, fiyat farkı ve vade farkı gibi unsurlar da KDV ye tabi olmayacaktır. Dolayısıyla bu işlemler Şirketiniz tarafından verilen 1 No.lu KDV Beyannamesine dahil edilmeyecektir. Bilgi edinilmesini rica ederim. (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|