Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yeni Borçlar Kanunu’na Göre Hizmet Sözleşmesi PDF Yazdır e-Posta
11 Ocak 2013
Image

I- GİRİŞ

 

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hizmet (iş) sözleşmesinin düzenlenmesine ilişkin konularda mevcut düzenlemeleri geliştirmiş, düzenleme yapılmamış alanlarda da yeni düzenlemeler getirmiştir. Bu yeni düzenlemeler arasında geçersizliği sonradan anlaşılan hizmet sözleşmesi, hizmet ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar, geçerli bir hizmet sözleşmesinin bütün hüküm ve sonuçlarını doğuracak olmasını, sözleşmenin kamu düzenine aykırı olmamasını ve kişilik haklarını zedelememesini söyleyebiliriz. Hizmet sözleşmesine ilişkin düzenlemenin kaynağını İsviçre Borçlar Kanunu’nun 319. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8. maddesi oluşturmaktadır. Sözleşmeye ilişkin genel düzenlemeler ise daha çok 818 sayılı Eski Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemelerin günümüzdeki karşılıklarının eklenmesi şeklinde yapılmıştır. www.ozdogrular.com

 

Bu yazımızda; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen hizmet sözleşmesinin kurulması ve hizmet sözleşmesi kurulurken dikkate alınması gerekenler ile hizmet sözleşmesinin geçerliliğini etkileyen durumları açıklamaya çalışacağız.

 

II- HİZMET SÖZLEŞMESİ

A- TANIMI

 

Borçlar Kanunu’nun 393. maddesine göre hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. www.ozdogrular.com

 

İşçinin işverene bir hizmeti kısmi süreli olarak düzenli biçimde yerine getirmeyi üstlendiği sözleşmeler de hizmet sözleşmesidir. www.ozdogrular.com

 

B- KURULMASI

 

Hizmet sözleşmesi, Kanun’da aksine bir hüküm olmadıkça özel bir şekle bağlı değildir.

 

Bir kimse, durumun gereklerine göre ancak ücret karşılığında yapılabilecek bir işi belli bir zaman için görür ve bu iş de işveren tarafından kabul edilirse, aralarında hizmet sözleşmesi kurulmuş sayılır. www.ozdogrular.com

 

Geçersizliği sonradan anlaşılan hizmet sözleşmesi, hizmet ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar geçerli bir hizmet sözleşmesinin bütün hüküm ve sonuçlarını doğurur (6098 sK. md. 394). www.ozdogrular.com

 

Örnek: 15 yaşında ki bir çocuk işçi, çalıştırılmaması gereken bir işte çalıştırılmışsa çocuk işçi ile yapılan iş sözleşmesi fesh edilene kadar geçerli olur.

 

III- SÖZLEŞMENİN GEÇERLİLİĞİNİ ETKİLEYEN HALLER

A- SÖZLEŞMENİN KESİN OLARAK HÜKÜMSÜZ OLACAĞI HALLER

 

Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.

 

Ancak bazı durumlar sözleşme yapma özgürlüğünü sınırlayabiliyor. Sözleşmenin;

·         Kanun’un emredici hükümlerine,

·         Ahlaka,

·         Kamu düzenine,

·         Kişilik haklarına aykırı,

·         Konusu imkânsız

 

olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.

 

Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur (6098 sK. md. 27).

 

B- AŞIRI YARARLANMA

 

Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir.

 

Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her halde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir (6098 sK. md. 28).

 

C- İRADE BOZUKLUKLARI

1- Yanılma

 

Sözleşme kurulurken esaslı yanılmaya düşen taraf, sözleşme ile bağlı olmaz. Yanılan, yanıldığını dürüstlük kurallarına aykırı olarak ileri süremez. Özellikle diğer tarafın, sözleşmenin yanılanın kastettiği anlamda kurulmasına razı olduğunu bildirmesi durumunda, sözleşme bu anlamda kurulmuş sayılır (6098 sK. md. 34).

 

Yanılan, yanılmasında kusurlu ise, sözleşmenin hükümsüzlüğünden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Ancak, diğer taraf yanılmayı biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, tazminat istenemez. Hakim, hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda, ifadan beklenen yararı aşmamak kaydıyla, daha fazla tazminata hükmedebilir (6098 sK. md. 35).

 

Yanılma; açıklamada, saikte ve iletmede olabilir. www.ozdogrular.com

 

a- Açıklamada Yanılma

 

Borçlar Kanunu’nun 31. maddesine göre özellikle aşağıda sayılan yanılma halleri esaslıdır:

·         Yanılan, kurulmasını istediği sözleşmeden başka bir sözleşme için iradesini açıklamışsa,

·         Yanılan, istediğinden başka bir konu için iradesini açıklamışsa,

·         Yanılan, sözleşme yapma iradesini, gerçekte sözleşme yapmak istediği kişiden başkasına açıklamışsa,

·         Yanılan, sözleşmeyi yaparken belirli nitelikleri olan bir kişiyi dikkate almasına karşın başka bir kişi için iradesini açıklamışsa,

·         Yanılan, gerçekte üstlenmek istediğinden önemli ölçüde fazla bir edim için veya gerçekte istediğinden önemli ölçüde az bir karşı edim için iradesini açıklamışsa

 

basit hesap yanlışlıkları sözleşmenin geçerliliğini etkilemez; bunların düzeltilmesi ile yetinilir.

 

b- Saikte Yanılma

 

Saikte yanılma, esaslı yanılma sayılmaz. Yanılanın, yanıldığı saiki sözleşmenin temeli sayması ve bunun da iş ilişkilerinde geçerli dürüstlük kurallarına uygun olması halinde yanılma esaslı sayılır. Ancak bu durumun karşı tarafça da bilinebilir olması gerekir (6098 sK. md. 32).

 

c- İletmede Yanılma

 

Sözleşmenin kurulmasına yönelik iradenin haberci veya çevirmen gibi bir aracı ya da bir araç tarafından yanlış iletilmiş olması halinde de yanılma hükümleri uygulanır (6098 sK. md. 33).

 

2- Aldatma

 

Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir. www.ozdogrular.com

 

Üçüncü bir kişinin aldatması sonucu bir sözleşme yapan taraf, sözleşmenin yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilecek durumda olması halinde, sözleşmeyle bağlı değildir (6098 sK. md. 36). www.ozdogrular.com

 

3- Korkutma

 

Taraflardan biri, diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa sözleşmeyle bağlı değildir.

 

Korkutan bir üçüncü kişi olup da diğer taraf korkutmayı bilmiyorsa veya bilecek durumda değilse, sözleşmeyle bağlı kalmak istemeyen korkutulan, hakkaniyet gerektiriyorsa, diğer tarafa tazminat ödemekle yükümlüdür (6098 sK. md. 37). www.ozdogrular.com

 

Korkutulan, içinde bulunduğu durum bakımından kendisinin veya yakınlarından birinin kişilik haklarına ya da malvarlığına yönelik ağır ve yakın bir zarar tehlikesinin doğduğuna inanmakta haklı ise, korkutma gerçekleşmiş sayılır.

 

Bir hakkın veya Kanun’dan doğan bir yetkinin kullanılacağı korkutmasıyla sözleşme yapıldığında, bu hakkı veya yetkiyi kullanacağını açıklayanın, diğer tarafın zor durumda kalmasından aşırı bir menfaat sağlamış olması halinde, korkutmanın varlığı kabul edilir (6098 sK. md. 38).

 

D- İRADE BOZUKLUĞUNUN GİDERİLMESİ

 

Borçlar Kanunu’nun 39. maddesine göre yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.

 

Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz.

 

IV- SONUÇ

Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Hizmet sözleşmesi, Kanun’da aksine bir hüküm olmadıkça özel bir şekle bağlı değildir. Hizmet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı olmaması ve konusunun imkansız olmaması gerekiyor. www.ozdogrular.com

 

Ayrıca iradeyi sakatlayan aldatma, korkutma ve yanılma halleri ile aşırı yararlanma da sözleşmeyi sakatladığından bu gibi durumların da olmamasına özen gösterilmelidir. Borçlar Kanunu’ndaki sözleşmeye ilişkin genel düzenlemeler 4857 sayılı İş Kanunu, 5953 sayılı Basın İş Kanunu, 854 sayılı Deniz İş Kanunu ve diğer kanunlardaki sözleşmeleri de kapsadığından işçi ve işverenlerin hizmet (iş) sözleşmesi yaparlarken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemeleri dikkate almaları gerekiyor.

 

Arif TEMİR*

Yaklaşım

 ________________________________________________

 *   İş Başmüfettişi, Kamu Yönetimi Uzmanı

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.