Yeni TTK’nın Sermaye Hakkında Yanlış Beyanlar ve Değerlemeler İçin Öngördüğü Cezalar |
11 Ocak 2013 | |
I- GİRİŞ
Anonim şirketin sermayesi, hem pay sahiplerinin sorumluluk sınırlarını belirlemekte, hem de şirket alacaklıları için bir teminat vazifesi görmektedir. Bu yönüyle, 6762 sayılı Eski Türk Ticaret Kanunu (ETTK)’nda olduğu üzere 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu(1)(YTTK)’nda da “sermayenin korunması” ilkesine özel önem verilmiş, şirket sermayesine ilişkin usulsüz işlemlerin hem hukukî hem de cezaî sorumluluk doğuracakları hükme bağlanmıştır. www.ozdogrular.com
İşte bu çalışmamızda, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda sermaye hakkında yanlış beyanda bulunulmasına, ödeme yetersizliğinin bilinmesine rağmen onay verilmesine ve aynî sermayenin değerlemesinde yolsuzluk yapılmasına ilişkin cezaî sorumluluk hükümleri üzerinde durulacaktır.
II- SERMAYE HAKKINDA YANLIŞ BEYANDA BULUNULMASI VE ÖDEME YETERSİZLİĞİNİN BİLİNMESİNE RAĞMEN ONAY VERİLMESİ
ETTK’nın “Esas Sermaye Hakkında Yanlış Beyan” kenar başlıklı 306. maddesinde;
“Esas sermaye tamamıyla taahhüt olunmamış veya karşılığı kanun hükümleri gereğince ödenmemiş iken taahhüt edilmiş veya yerine getirilmiş gibi gösteren kurucularla, bu fiilde kendilerine iştirak edenler, bu payları kendi hesaplarına almaya ve karşılığını müteselsilen ödemeye mecburdurlar.”
denilmekte idi. www.ozdogrular.com
ETTK’nın bu maddesine hakim olan düşünce YTTK’da birtakım değişikliklerle korunmuştur. YTTK’nın 550. maddesinin birinci fıkrasına göre; sermaye tamamıyla taahhüt olunmamış veya karşılığı Kanun veya esas sözleşme hükümleri gereğince ödenmemişken, “taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi gösterenler ile kusurlu olmaları şartıyla, şirket yetkilileri”, bu payları üstlenmiş kabul edilirler ve payların karşılıkları ile zararı faiziyle birlikte müteselsilen öderler. www.ozdogrular.com
Yine, YTTK gereği, sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliğinin bulunmadığını bilen ve buna onay verenler, söz konusu borcun ödenmemesinden doğan zarardan sorumlu olurlar (YTTK md. 550/f.2). Anılan düzenleme sermayenin korunması ilkesinin bir diğer uygulanma örneğidir. Hüküm kusur ilkesine dayalı bir sorumluluğu düzenlemektedir(2).
Bahsi geçen hukukî sorumluluk yanında, YTTK, anılan fiiller için cezaî sorumluluk da öngörmüştür. Bu yönüyle, anonim şirketlerde; Sermayenin, tamamıyla taahhüt olunmadığı veya karşılığı kanun veya esas sözleşme hükümleri gereğince ödenmediği halde, taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi gösterilmesi(3), Ve/veya sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliğinin bulunmadığının bilinmesine rağmen, buna onay verilmesi(4)
cezaî sorumluluk da gerektirecektir. Daha açık bir anlatımla, şirket sermayesini taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi gösterenler ile şirket yetkilileri (kusurları var ise) ve sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliğinin bulunmadığını bildiği halde bu işleme onay verenler, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile tecziye edileceklerdir (YTTK md. 562/f.9; md. 550/f.1).
III- AYNÎ SERMAYENİN DEĞERLEMESİNDE YOLSUZLUK YAPILMASI
YTTK’nın 551. maddesine göre, aynî sermayenin veya devralınacak işletme ile ayınların değerlemesinde emsaline oranla yüksek fiyat biçenler, işletme ve aynın niteliğini veya durumunu farklı gösterenler ya da başka bir şekilde yolsuzluk yapanlar, bundan doğan zarardan sorumludur.
Anılan madde, ufak birtakım değişikliklerle ETTK’nın 307. maddesinin tekrarıdır. ETTK’nın 307. maddesinde “Konan ayın nevinden bir sermaye veya devir alınması kararlaştırılan bir işletmeye veya bazı ayınlara değer biçilmesinde hile kullanan kurucularla, bu fiilde kendilerine iştirak edenler, şirketin bu yüzden uğradığı zararı müteselsilen tazmin ile mükelleftirler ve haklarında Türk Ceza Kanunu’nun 343. maddesi tatbik olunur.” hükmü yer almakta idi. www.ozdogrular.com
Ancak, YTTK hükmü eski hükümden bazı noktalarda ayrılmaktadır. YTTK’nın 551. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için hile yapılmasına gerek yoktur. Aynî sermayeye emsaline nazaran yüksek fiyat biçilmiş olması veya işletme veya aynın niteliğinin (meselâ, arsa iken bina; sosyal amaçlı yapı iken üretim birimi; mesken iken turistik tesis gösterilmesi gibi) veya durumunun (meselâ, imar durumu yokken varmış gibi gösterme; imar durumunu olduğundan iyi gösterme; imar durumu hakkında belirtme yapmama gibi) farklı gösterilmesi veya başka bir tarzda yolsuzluk yapılması (kurucular kabul etmemişken etmiş göstermek; mahkeme bilirkişisi yerine özel bilirkişiden rapor almak vs.) yeterlidir.
YTTK’nın 562. maddesinin onuncu fıkrası, anılan fiiller için hukuki sorumluluk yanında cezai sorumluluk da öngörmektedir. Buna göre, “aynî sermayenin veya devralınacak işletme ile ayınların değerlemesinde emsaline oranla yüksek fiyat biçenlere, işletme ve aynın niteliğini veya durumunu farklı gösterenlere ya da başka bir şekilde yolsuzluk yapanlara” doksan günden az olmamak üzere -1.800 TL’den 73.000 TL’ye kadar(5)- adlî para cezası verilecektir (YTTK md. 562/f.10).
Hemen belirtelim ki, YTTK’da, “aynî sermayenin veya devralınacak işletme ile ayınların değerlemesinde emsaline oranla yüksek fiyat biçilmesi” ve “işletme ve aynın niteliğinin veya durumunun farklı gösterilmesi” yolsuzluk olarak değerlendirilmekle birlikte, bu konuda bir sınırlama getirilmemekte, “başka bir şekilde yolsuzluk yapanlar” ibaresiyle aynî sermaye ve işletme devralmalarında farklı şekilde ortaya çıkabilecek sair fiillerin de yolsuzluk olarak kabul edilmesine imkan sağlamaktadır.
IV- ÖZET VE SONUÇ
6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’na göre, sermaye tamamıyla taahhüt olunmamış veya karşılığı kanun veya esas sözleşme hükümleri gereğince ödenmemişken, taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi gösterenler ile kusurlu olmaları şartıyla, şirket yetkilileri, bu payları üstlenmiş kabul edilirler ve payların karşılıkları ile zararı faiziyle birlikte müteselsilen öderler. Ayrıca, sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliğinin bulunmadığını bilen ve buna onay verenler, söz konusu borcun ödenmemesinden doğan zarardan sorumlu olurlar. YTTK, anılan fiiller için hukukî sorumluluk yanında cezaî sorumluluk da öngörmüştür. Dolayısıyla, şirket sermayesini taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi gösterenler ile şirket yetkilileri ve sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliğinin bulunmadığını bildiği halde bu işleme onay verenler, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile tecziye edileceklerdir. www.ozdogrular.com
Aynî sermayenin veya devralınacak işletme ile ayınların değerlemesinde emsaline oranla yüksek fiyat biçenler, işletme ve aynın niteliğini veya durumunu farklı gösterenler ya da başka bir şekilde yolsuzluk yapanlar, bundan doğan zarardan sorumlu olacaklardır. Anılan fiilleri işleyenlere ayrıca doksan günden az olmamak üzere adlî cezası verilecektir. Bu nedenle, aynî sermayenin veya devralınacak işletme ile ayınların değerlemesinde, sermayenin taahhüdünde ve ödemesinde imzası bulunacak kişilerin ve şirket yetkililerin çok dikkatli olmaları ve gerçeğe aykırı beyanda bulunmaktan kaçınmaları menfaatlerine olacaktır.
Soner ALTAŞ* Yaklaşım
* Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi (·) Bu çalışmada belirtilen görüşler yazarına ait olup, çalıştığı Kurum’u bağlamaz. (1) Çalışmamızda, karışıklığa sebebiyet vermemek için, 29.06.1956 tarih ve 6762 sayılı Kanun için Eski Türk Ticaret Kanunu manasında ETTK, 13 Ocak 2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu için de Yeni Türk Ticaret Kanunu manasında YTTK kısaltmaları kullanılmıştır. (2) Bkz. Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu Esas No:1/324, S. Sayısı:96 (3) Cezai sorumluluk yanında, sayılan kişiler, bu payları üstlenmiş kabul edilecek ve payların karşılıkları ile zararı, faizi ile birlikte müteselsilen ödeyeceklerdir (YTTK md. 550/f.1). (4) Cezai sorumluluklarının yanısıra, sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliğinin bulunmadığını bilip onay verenler, söz konusu borcun ödenmemesinden doğan zarardan da hukuken sorumlu olacaklardır (YTTK md. 550/f.2). (5) 26.09.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52. maddesinin birinci fıkrasında adlî para cezasının “beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesi”nden ibaret olduğu belirtilmiştir. TCK’nın bahsi geçen 52. maddesinin ikinci fıkrasında ise bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarının en az yirmi, en fazla yüz Türk Lirası olması hükme bağlanmış ve miktarın -bu alt ve üst sınırlar arasında- kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edileceği ifade edilmiştir. Bu hükümler çerçevesinde, YTTK’nın 551. maddesine aykırı hareket edenlere, 1.800 (90x20=1.800) TL’den 73.000 (730x100=73.000) TL’ye kadar adlî para cezası verileceğini söyleyebiliriz (YTTK md. 562/f.10). ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|