6102 Sayılı TTK’ya Göre İşletmenin Muhasebesi İle İlgisi Bulunmayan Defterler |
14 Aralık 2012 | |
Bir ticari işletmenin mali ve iktisadi durumuna ilişkin bilgi içermiyor olsalar da, keza işletmenin mali durumu ile borç alacak durumuna ilişkin kayıt taşımasa da[1], “Pay Defteri”, “Yönetim Kurulu Karar Defteri”, “Genel Kurul Müzakere ve Toplantı Defteri” TTK m. 64 (4) gereğince ticari defter olarak kabul edilmiştir. Söz konusu defterlerin, ticari defter olarak yasa koyucu tarafından kabul edilmesinin sebebi, uygulamada doğan gereksinim ile söz konusu defterlere, ticari defterlere uygulanan güven ve disiplin kurallarının uygulanması olduğu belirtilmiştir. a) Pay Defteri
TTK m. 499 (1)’de A.Ş.’ler için belirtildiği üzere, intifa hakkı sahiplerinin de pay defterine kaydı gerekmektedir[4].
Ltd. Şti.’ lerde pay defterine ortakların adları, adresleri, her ortağın sahip bulunduğu esas sermaye payının sayısı, payların devir ve geçiş itibari değerleri, grupları, esas sermaye payı üzerindeki intifa ve rehin hakları sahiplerinin adları ve adreslerinin yazılı olması gerekmektedir. [ TTK m. 594 (1) ]
b) Yönetim Kurulu Karar Defteri Uygulamada Y.K. karar defteri ve sair defterlerde boşluklar bırakılarak, gerekli hallerde geçmiş tarihli kararların imza altına alınabilmesi, keza aynı karar numarası ve aynı tarih ile farklı Y.K. kararlarına tesadüf edilebilmektedir. Y.K. karar defterinin tutulmasını disipline etmesi amacına hizmet eden yasal düzenlemenin, hukuki güvenlik açısından faydalı neticeler doğuracağı kanaatindeyiz. Sağlıklı ve disipline edilen bir Y.K. karar defteri, şirketin yönetimi ve temsili sürecinde imza altına alınan akitlerin, yükümlenilen taahhütlerin tahliline imkân vereceği gibi, temsil yetkisinin usulüne uygun kullanılıp kullanılmadığı, temsil yetkisi sınırlarının aşılıp aşılmadığına ilişkin sonuçların çıkarılmasına da imkan verecektir[7]. Defterlerin tutulması gibi bir kısım konular şirketin işleyebilmesi için asgari ve zorunlu işler olduğundan, keza bu görevin devredilemez görev ve yetki kapsamında olmasıyla [ TTK m. 375 (f) ] bunların icrası için ayrı bir Y.K. kararına ihtiyaç duyulmasa da, genel kurulun toplantıya çağrılması, yönetim kurulu içinde görev taksimi yapılması gibi hususlar mutlak surette Y.K. kararına bağlanmalıdır[8]. TTK m. 374’e uygun olarak yani Y.K.’nın genel kurula bırakılmış bulunan işler dışında, ne çeşit iş ve işlemler hakkında karar aldığı da en sıhhatli şekilde söz konusu defterden tetkik olunabilecektir. TTK m. 460 (5) düzenlemesine uygun olarak, Y.K. kararları aleyhine, kararın ilanı tarihinden itibaren 1 (bir) ay içinde iptal davası açılabilmektedir. Ticari defter hüviyetine kavuşturulan Y.K. karar defterinin sağlıklı bir şekilde tutulmuş olması, Y.K. kararlarına karşı açılacak iptal davaları açısından da gayet önemlidir. Y.K. üyelerinin karara muhalefet eden veya çekimser kalanlarının tespiti ile[9], üyelerin görüşmelere katılma yasağına uyup uymadığı[10],kararın usulüne uygun olarak alınıp alınmadığı, Y.K. üyelerinin ve hatta diğer ilgililerin hukuki ve/veya cezai sorumluluklarının tespiti meselelerinde söz konusu defterin tetkiki hayati önemdedir. [ TTK m. 549, m. 553 vd.]
c) Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri G.K. kararlarının iptali davalarında da özellikle, kararların hangi şekilde alındığı, müzakerelerin hangi şekilde yapıldığı, kanun veya ana sözleşme ve dürüstlük kurallarına uyulup uyulmadığı tartışılmaktadır. [ TTK m. 445 – m. 451 ] Bu haliyle, genel kurulda müzakerenin ne şekilde yapıldığı ve hangi şekilde karara bağlandığının tespiti çok önemlidir. Moroğlu, bu noktada haklı bir eleştiri yönelterek, söz konusu defterin ana içeriğinin “kararlar” olduğunu bu nedenle “genel kurul toplantı ve müzakere defteri” yerine “genel kurul müzakere ve karar defteri” şeklinde düzenleme yapılmış olması gerektiğini ifade etmektedir[13]. Bununla birlikte genel kurul kararlarının iptalini düzenleyen maddelerde “...bu muhalefetini tutanağa geçirten” ifadesine yer verilmiş olmakla, TTK m. 445 ve m. 451 arasında hiçbir madde de genel kurul toplantı ve müzakere defterine veya herhangi bir deftere ilişkin bir ifadeye rastlanmamaktadır. Sonuç olarak, yasa koyucunun söz konusu bölümler arasında aynı terminolojiye yer vermemiş olması da Moroğlu’ nun eleştirisindeki haklılığını desteklemektedir. Av.Umut METİN http://www.muhasebevergi.com/makale.aspx?id=444 [1]NARBAY Şafak, Anonim Ortaklıkta Pay Defteri, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2003, s.39 [2]SOMUNCUOĞLU Ünal, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olma Nitelikleri, İstanbul Barosu Dergisi, Ocak-Şubat 2012, C. 86, S.2012-1, s. 198-202 [3]DAĞ Üner, Pay Defterinin Hukuki Niteliği ve Anonim Ortaklığın pay sahiplerine İlişkin Diğer Kayıtları, İkt. Mal., 1989, C XXXVI, S. 4, s.152-157 ; NARBAY Şafak, a.g.e s.39; ALTAŞ Soner, Yeni Türk Ticaret Kanununa Göre Pay Defteri Tutma Zorunluluğu, Mali Çözüm Dergisi, Ocak-Şubat 2012, s. 161-176 http://archive.ismmmo.org.tr/docs/malicozum/109malicozum/9_soner_altas.pdf(02.12.2012) [4]Limited Şirketlere ilişkin Pay Defteri düzenlemesi TTK m. 594’de yer almaktadır. [5]GÜNEY Necla Akdağ, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Anonim Şirket Yönetim Kurulu, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2012, s. 109-110 [6]Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın “Ticaret Şirketlerinde Anonim Şirket Genel Kurulları Dışında Elektronik Ortamda Yapılacak Kurullar Hakkında Tebliğ”i 29.08..2012 tarih ve 28396 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. [7]TTK m. 390 (5) hükmü kararların geçerliliğini yazılıp imza edilmiş olmalarına şartına bağlamış olsa da, TTK m. 390 (4) uyarınca yazılıp imza edilmiş olma şartının aynı kağıt üzerinde gerçekleşmesinin şart koşulmadığı, lakin onay imzalarına havi kağıtların hepsinin YK karar defterine yapıştırılması da mümkündür. [8]YILDIZ Şükrü, Makalelerim 1988-2007, Yetkin, Ankara, 2008, Anonim Ortaklıkta Yönetim Kurulunun Toplantı Yetersayısı ve Yargıtay Kararları, Makale No: 12, s. 239 (s.239-274) [9]TEOMAN Ömer, Yaşayan Ticaret Hukuku, C. I 1982-1991, Vedat Kitapçılık, 2. Bası, İstanbul, 2011, Yönetim Kurulu Toplantısı, No: 92, s. 632-636, TEOMAN’ın hukuki mütalaası Yönetim Kurulu toplantısı ve kararlarında ortaya çıkabilecek ihtilaflara örnek olarak incelenmelidir. Somut uyuşmazlıkta muhalefet şerhinin sonradan işlendiğinin belirtilmesi de, TTK m. 65 (3) ün ve TTK m. (549) yasanın olumlu yanlarından biri olması açısından iyi bir örnek olmuştur. [10]TTK m. 393 ve TEOMAN Ömer, Yaşayan Ticaret Hukuku, C. II 1992-1999, Vedat Kitapçılık, 2. Bası, İstanbul, 2011, Yönetim Kurulu Üyelerinin Görüşmelere Katılma Yasağı, No: 212, s. 1769-1782 incelenebilir. [11]DAVIES Paul L., Gower and Davies’ Principles of Modern Company Law, Thomson Sweet Maxwell, 7. Baskı, Londra, 2003, s. 327 [12]POROY, TEKİNALP, ÇAMOĞLU, Ortakılıklar ve Kooperatif Hukuku, 9. Bası, Beta, İstanbul, 2003, s. 410 ; MOROĞLU, a.g.e., s.6 [13]MOROĞLU Erdoğan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Değerlendirme ve Öneriler, XII Levha Yayıncılık, 7. Baskı, İstanbul, 2012, s. 56 ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|