Vergi İdaresi tarafından 2010 yılının sonlarına doğru, ilaç sektöründe faaliyette bulunan çok sayıda mükellef nezdinde vergi incelemeleri başlatılmıştır. Gerçekleştirilen incelemeler neticesinde hazırlanan vergi inceleme raporlarında, firmaların ilişkili kişilerden yapmış oldukları hammadde alımlarının emsallerine nazaran yüksek olduğu belirtilmek suretiyle örtülü kazanç dağıtımı iddiasında bulunulmuştur.

Söz konusu raporlardaki iddialara istinaden her ne kadar firmalar adına vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve kurum stopajı tarhiyatları salınmışsa da, firmaların büyük bir çoğunluğu söz konusu tarhiyatlara karşı 25.02.2011 tarihli mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun'un (Af Kanunu) "İnceleme ve Tarhiyat Safhasında Bulunan Vergiler" başlıklı 4. maddesinden yararlanmış ve ihtilafları dava yoluna gitmeden sonlandırmıştır.

Firmaların Af Kanunu'ndan yararlanmalarının hemen akabinde incelemesini kurumlar vergisi yönünde başlatan Vergi İdaresi tarafından incelemenin kapsamı değiştirilmiş ve incelemenin katma değer vergisi (KDV) yönünden devam ettirilmesine karar verilmiştir. Bir yıllık yasal inceleme süresini geçirdikten sonra incelemesini tamamlayan Vergi İdaresince kurumlar vergisi inceleme raporlarında yer alan iddialar esas alınmak suretiyle ve bu raporlara atıfta bulunarak KDV yönünden vergi inceleme raporları hazırlanmıştır.

İlgili raporlarda kurumlar vergisi yönünden düzenlenen inceleme raporlarına atıfla, firmaların emsallerine nazaran yüksek tutarda hammadde alımında bulundukları, KDV Kanunu'nun 30/1-d bendi uyarınca emsali aşan kısım için yüklenilen KDV'nin indirim konusu yapılamayacağı iddia edilmek suretiyle, firmalara yüksek tutarda vergi ziyaı cezalı KDV tarhiyatlarının yapılması ve sonraki döneme devreden KDV tutarlarının azaltılması önerilmiştir. Anılan raporlara istinaden düzenlenen vergi/ceza ihbarnameleri vergi daireleri tarafından Aralık 2011'de mükelleflere tebliğ olunmuştur.

Söz konusu vergi/ceza ihbarnamelerine karşı firmalar; gerek vergi incelemesinin usulüne ayıkırı olarak mevzuatta öngörülen yasal süresi dahilinde tamamlanmamasının mükellef haklarına aykırı olduğu, gerek Af Kanunu'ndan yararlanılmasına rağmen aynı iddialara dayanılarak işlem yapılmasının Af Kanunu'nun ruhuna ve Af Kanunu'ndan yararlanma amacına aykırı düştüğü, gerekse de bir vergi güvenlik müessesesi olan örtülü kazanç dağıtımının KDV açısından bir sonuç doğuramayacağı inancında olmaları sebebiyle dava yoluna başvurarak haklarını aramışlardır.

Gelinen aşamada, dava yoluna başvuran iki farklı mükellef firma için incelemeyi gerçekleştiren İstanbul Vergi Mahkemeleri mükellefler lehine karar tesis etmiş ve söz konusu KDV tarhiyatlarının iptaline karar vermiştir.

Bu olumlu gelişmenin diğer davalara ışık tutacağı ve örtülü kazanç dağıtımı iddiasına dayanılarak gerçekleştirilen KDV tarhiyatlarının iptali talebiyle dava yoluna başvuran diğer firmalar lehine de bu kararlara paralel kararlar tesis edilebileceği kanaati ile bu önemli gelişmenin kamuoyu ile paylaşılması gereği duyulmuştur. E&Y

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.