Rekabet Yasağı ve Sadakat Borcu |
26 Ocak 2013 | |
I- GİRİŞ Rekabet yasağı sözleşmesi, ticari işletmeyi koruması amacıyla getirilmiştir. Serbest rekabet ortamında bir işverenin yanında çalışan eleman iş ile ilgili gizli bilgileri öğrenmekte ve iş ilişkisi sona erdikten sonra da aynı sektörde çalışmaya başladığı başka bir işletmede bunları kullanmak istemektedir. Ayrıca önceki işletmenin müşteri çevresi ile yakın temasta bulunarak başka bir işletmede çalışmaya başladığında önceki müşteri çevresi ile yeni işveren için ilişki kurabilmekte önceki işverenin bir anlamda müşteri kaybına sebep olabilmektedir. www.ozdogrular.com A- REKABET YASAĞI Türk Borçlar Kanunu, işçilerin ekonomik anlamda gelişmelerinin rekabet yasağı şartı ile güçleştirilmesini engellemek için, ancak işverenin önemli bir menfaatinin olduğu hallerde rekabet yasağını kabul etmiştir. İşverenin böyle önemli bir menfaati ancak müşteri çevresi ve iş sırlarının korunması söz konusu olduğu zaman vardır.[1] Bu nedenle rekabet yasağının kararlaştırılabilmesi için, iş sözleşmesinin işçiye işverenin bazı sırlarını öğrenme imkânını vermesi gerekir.www.ozdogrular.com Kanun koyucu işçinin korunmasını sağlamak amacıyla, sözleşme özgürlüğü ilkesini sınırlandırarak rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli bir şekilde kurulabilmesi için bazı şartlar aramıştır. Rekabet yasağı sözleşmesinin kuruluş şartları 6098 sayılı Borçlar Kanunu md. 444-447’de düzenlenmiştir. Rekabet sözleşmesi ile işçi, işverene karşı, iş akdinin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir. Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz. Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür. www.ozdogrular.com Yasağa aykırı davranış bir ceza koşuluna bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm de yoksa işçi öngörülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir; ancak, işçi bu miktarı aşan zararı gidermek zorundadır. Rekabet yasağı, işverenin bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlenmişse sona erer. İş sözleşmesinin sona ermesinden sonra geçerli olmak üzere, işçinin işverenle rekabet etmesini engellemek amacıyla iş sözleşmesine konulan hükümlerin ve rekabet yasağı şartının geçerli olabilmesi için de bu koşulların varlığı gerekmektedir. Bu koşullardan birinin eksik olması halinde yasak geçersizdir. Rekabet yasağı şartının geçersizliği kural olarak iş sözleşmesine etki yapmaz.[3] B- SADAKAT BORCU Sadakat borcu, işçinin işverene karşı bazı olumlu davranışlarda bulunması şeklinde olabileceği gibi, bazı olumsuz davranışlardan kaçınması şeklinde de olabilir. İşçinin sadakat yükümlülüğünün konusunu oluşturan “yapma borcu niteliğindeki” olumlu davranışlarda bulunma borcu, öncelikle işverenin ve işyerinin çıkarlarının korunması biçiminde ortaya çıkar.www.ozdogrular.com İşçi işe alındığı andan işten çıkarılacağı ana kadar işverene karşı rekabet yapamaz. Zira, söz konusu zaman parçası içinde yapılmış rekabet, sadakat borcuna aykırılık oluşturur. İşçinin İş Kanunu’nun 25/II-b, d ve e bentleri gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sadakat borcunun ihlali olarak kabul edilmiş; bu halde işverenin iş akdini feshedebileceği gibi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır.[4] Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş akdinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık, taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün iş akdine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler. İş akdi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcu ancak böyle bir yükümlülük sözleşme ile kararlaştırıldığı takdirde söz konusu olmaktadır.[5] Bu noktada, iş görme ve sadakat borçları ile rekabet etmeme borcu (rekabet yasağı) arasındaki ayrıma değinilmesinde yarar bulunmaktadır: III- SONUÇ Sözleşme tarafları sözleşmenin ihlal edilmesine karşı yine sözleşme hürriyetinden faydalanmak suretiyle önleyici bir takım düzenlemeler yapabilmektedirler. Böylece hem ihlali önlenmeye çalışılmakta hem de ihlalin hukuki sonuçlarına karşı kendi hukuklarını korumuş olmaktadırlar. Bir tarafın sözleşmeye uymaması, sözleşmenin bozulması için önemli bir neden olarak kabul edilmişse, o taraf, diğer tarafa, sözleşmeyle hak kazanmış iken yoksun kaldığı ek yararları da göz önüne alınmakla ve haklarını vermekle yükümlüdür. Bu durumda işçinin, sadakat borcuna aykırı fiilleri sonucunda işverenin haklı sebeple isçiyi çıkarması halinde, sözleşmenin bozulması dolayısıyla, işverenin yoksun kaldığı feri çıkarları da içine alan tam bir tazminatı ödemek zorundadır. Mehmet Fatih GELERİ* E-Yaklaşım __________________________ * İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı [1] Kenan TUNÇOMAĞ, Borçlar, [2] 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu [3] Polat SOYUER, Rekabet Yasağı, s. 39 [4] Yrg. Hukuk Genel Kurulu’nun, 29.02.2012 tarih ve E. 2011/11-781-K. 2012/109 sayılı Kararı. [5] Sarper SÜZEK, İş Hukuku, Beta Yayınları, 2005, s. 277
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |