I- GİRİŞ Diğer kanunlarda olduğu gibi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda da zamanaşımı süresinin söz konusu olduğu durumlar vardır. Bunlardan en önemlileri prim ve idari para cezaları ile gelir ve aylıklarla ilgilidir. Borçlar hukukunda zamanaşımı genel olarak bir yükümlülüğün yerine getirilmesinden kaçınmayı sağlayan bir müessesedir. Zamanaşımı süresinin uygulandığı hallerde genelde taraflardan birinin hakkı diğerinin de yükümlülüğü vardır ancak zamanaşımı nedeniyle borçlu taraf yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçınabilir. Borçlar hukukunda zamanaşımını hakim resen dikkate almaz. Zamanaşımı nedeniyle yükümlülükten kaçınılabilmesi için zamanaşımının borçlu tarafça ileri sürülmesi gerekir. Ancak ceza hukukunda zamanaşımı uygulaması farklıdır. Bu hukuk dalında zamanaşımı süresi hakim tarafından resen dikkate alınır. Zamanaşımı sürelerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’nca resen dikkate alınıp alınmayacağı konusunda sosyal güvenlik mevzuatında ise herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla sosyal güvenlik mevzuatıyla ilgili zamanaşımı uygulamalarında genel hükümler dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapılabilmektedir. Yazımızda 5510 sayılı Kanun kapsamında uygulanması gereken idari para cezalarının zamanaşımı sürelerine ilişkin tartışmalı hususlarla ilgili olarak açıklamalar yapılacaktır. II- SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATINDA İDARİ PARA CEZALARININ ZAMANAŞIMI A- 506 SAYILI KANUN DÖNEMİ 1- Dönem 09.07.1987-11.05.1993 Para cezalarının uygulanmasıyla ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirleneceğine ilişkin 506 sayılı Kanun’un 140. maddesi (20.06.1987 tarih ve 3395 sayılı Kanun hükmü) 06.05.1993 tarihli ve 3910 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır. Düzenleme 11.05.1993 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu devrede cezalar yönetmelikle düzenlendiğinden değişik yargı kararları gereğince idari para cezalarında zamanaşımı süresi genel olarak 5 yıl olarak uygulanmıştır (Bkz. 2012/27 sayılı SGK Genelgesi). 2- Dönem 12.05.1993-05.08.2003 06.05.1993 tarih ve 3910 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanun’un 140. maddesinde yapılan değişiklikle “idari para cezalarının tahakkuk ve tahsilatında 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı” hüküm altına alınmış, düzenleme 12.05.1993 tarihinde yürürlüğe girmiştir. www.ozdogrular.com 3- Dönem 06.08.2003-30.09.2008 İdari para cezalarının düzenlendiği 506 sayılı Kanun’un 140. maddesinde bu defa 29.07.2003 tarih ve 4958 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle “fiilin işlendiği günden itibaren beş yıl içinde tebliğ edilemeyen idarî para cezalarının zamanaşımına uğrayacağı” hüküm altına alınmıştır. Düzenleme 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihine kadar söz konusu düzenleme yürürlükte kalmıştır. www.ozdogrular.com B- 5510 SAYILI KANUN DÖNEMİ (01.10.2008-GÜNÜMÜZ) 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinde “idarî para cezalarının on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımı süresinin, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlayacağı” belirtilmiştir. www.ozdogrular.com III- SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATINDA İDARİ PARA CEZALARININ ZAMANAŞAMI SÜRELERİ TAHAKKUK VE TAHSİL ZAMANAŞIMI OLARAK AYRILABİLİR Mİ? Tahakkuk esas itibariyle vergi hukukuna özgü bir terimdir. Verginin tahakkuku, Vergi Usul Kanunu(VUK)’nun 22. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir. Yine tahakkuk zamanaşımı da genel olarak vergi hukukuna ilişkin bir terimdir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinde; “Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı”, 6182 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 102. maddesinde ise; “Amme alacağının, vadesinin rastladığı takvimi yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrayacağı” hüküm altına alınmıştır. 12.05.1993-05.08.2003 dönemi; 06.05.1993 tarih ve 3910 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanun’un 140. maddesinde yapılan değişiklikle “idari para cezalarının tahakkuk ve tahsilatında 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı” hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla bu devrede sosyal güvenlik mevzuatına idari para cezalarının tahakkuk ve tahsili ile ilgili zamanaşımı kavramı girmiştir. Söz konusu hükümde tahakkuk ve tahsil zamanaşımının sürelerinin ne zaman başlayacağı, maddede belirtilen 10 yıllık sürenin tahakkuk ve tahsil için öngörülen azami toplam süre mi? yoksa tahakkuk ve tahsil için ayrı ayrı 10’ar yıllık zamanaşımı süresi mi uygulanacağı konusunda ayrıntılı hüküm bulunmamaktadır. Bu sebeple maddenin uygulaması ile ilgili tartışmalar bulunmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 2. maddesinin “Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamayacağı, suç ve ceza içeren hükümlerin, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamayacağı” hükmü dikkate alındığında, maddede geçen 10 yıllık sürenin tahakkuk ve tahsil zamanaşımı için azami süre olduğu, bu devrede idari para cezasını gerektiren fiil tarihlerinden itibaren tahakkuk ve tahsilatın azami 10 yıl içinde yapılamaması halinde Kurum’un idari para cezası verme hakkının zamanaşımına uğraması gerektiği kanaatindeyiz. www.ozdogrular.com Ancak Kurum’ca konu ile ilgili olarak çıkarılan Genelge’de(1) idari para cezalarının tahakkuku için (idari para cezasını gerektiren fiil tarihinden itibaren) 10 yıllık (daha sonra çıkan lehte düzenleme nedeniyle 5 yıllık), tebliğ edilen idari para cezalarının ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden günden itibaren ayrıca 12.05.1993-07.12.1993 devresi için on yıllık, 08.12.1993-05.08.2003 devresinde 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresinin uygulanacağı belirtilmektedir. www.ozdogrular.com 06.08.2003-30.09.2008 dönemi; 506 sayılı Kanun’un 140. maddesinde bu defa 29.07.2003 tarih ve 4958 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle “Fiilin işlendiği günden itibaren beş yıl içinde tebliğ edilemeyen idarî para cezaları zamanaşımına uğrayacağı” hüküm altına alınmıştır. Düzenleme 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu dönemde idari para cezalarının zamanaşımı ile ilgili olarak Kanun’da sadece tahakkuk zamanaşımı öngörülmüştür. Zamanaşımı süresi içinde tebliğ edilen idari para cezasının tahsilatı ile ilgili ayrıca zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Dolayısıyla bu dönem idari para cezaları idari para cezasını gerektiren fiil tarihinden itibaren beş yıl içinde tebliğ edilmişse idari para cezasının ödenmesi gereken tarihten itibaren 06.08.2003-05.07.2004 devresinde 6183 sayılı Kanun’a istinaden beş yıllık, 06.07.2004-30.09.2008 devrelerinde Borçlar Kanunu’nda yer alan 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin ayrıca uygulanması gerekmektedir. 5510 sayılı Kanun döneminde (01.10.2008-günümüz); 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinde “idarî para cezalarının on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımı süresinin, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlayacağı” hüküm altına alınmıştır. www.ozdogrular.com Maddede idari para cezalarının 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilmekte olup, tahakkuk ve tahsil zamanaşımı gibi bir süre öngörülmemiştir. Bu sebeple maddede kastedilenin sadece tahakkuk zamanaşımı olduğu ileri sürülebilirse de, bu sürenin tahsil zamanaşımı olduğu ya da her iki zamanaşımı süresi de olduğu ileri sürülebilir. Ancak ceza hukukuna özgü maddelerin sorumluluğu genişleten bir yaklaşımla yorumlanması ceza hukuku ilkelerine uygun bulunmamaktadır. Ceza maddelerinin kıyasa yol açmayacak şekilde dar yorumlanması gerekmektedir(2). Bu itibarla maddede tahakkuk ve tahsil zamanaşımından bahsedilmiyorsa, 10 yıllık zamanaşımı süresinin hem tahakkuk ve hem de tahsil için öngörüldüğünün kabul edilmesi gerekeceğinden, 01.10.2008 tarihinden sonra işlenen ve idari para cezası gerektiren fiiller, fiil tarihinden itibaren 10 yıl içinde tebliğ ve tahsil edilemeyen idari para cezalarının zamanaşımına uğrayacağı değerlendirilmektedir. Zira maddede 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülürken tebliğ ve tahsilattan bahsedilmemektedir. www.ozdogrular.com Konu ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’nca çıkarılan 01.08.2012 tarih ve 2012/27 sayılı “Kurum Alacaklarının Terkini ve Zamanaşımı” başlıklı Genelge’de, fiil tarihinden itibaren 10 yıllık sürede tebliğ edilen idari para cezalarıyla ilgili olarak kanunda yer almamasına rağmen ayrıca 10 yıllık tahsil zamanaşımı süresinin bulunduğu, 10 yıllık tahsil zamanaşımı süresinin ödeme süresinin dolduğu günü takip eden takvim yılı başından itibaren başlayacağı belirtilmektedir. www.ozdogrular.com IV- İDARİ PARA CEZALARININ ZAMANAŞIMINA UĞRAYIP UĞRAMADIĞI SGK TARAFINDAN RESEN DİKKATE ALINMALI MIDIR? Devredilen SSK Başkanlığı tarafından yayımlanan Genelge’nin 8. maddesinin (e) fıkrasında; “… 506 sayılı Kanun’un değişik 140. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca, “fiil”in işlendiği günden itibaren 5 yıl içinde tebliğ edilmeyen idari para cezalarının zaman aşımına uğrayacağı öngörülmüştür. Bu bakımdan, 4958 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten evvel geriye yönelik 5 yıldan önceki sürede işlenen fiiller nedeniyle tahakkuk ettirilen ve tebliğ olunan idari para cezalarına yeni hükümden dolayı (zamanaşımı def’inde bulunularak) itiraz edilmesi halinde, mahkeme kararı ile kesinleşmiş olanlar hariç olmak üzere diğer cezaların Ünite İtiraz Komisyonlarınca iptal edilmesi ve sonucunun ilgililere tebliğ olunması icabetmektedir. Ayrıca, işlenen fiiller için bundan böyle idari para cezası tahakkuk ettirilirken, “fiil” tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olup olmadığının araştırılması, beş yıl geçmiş ise idari para cezası tahakkuk ettirilmemesi gerektiğinden, Kurumumuz zararına sebebiyet verilmemesi ve ihtilaf yaratılmaması açısından bu konudaki işlemlerin zamanında yapılmasına özen gösterilecektir. …”(3) hususları belirtilmek suretiyle idari para cezalarının zamanaşımı sürelerinin Kurum’ca resen göz önünde bulundurulacağı kabul edilmesine, Yine 01.08.2012 tarihli 2012/27 sayılı “Kurum Alacaklarının Terkini ve Zamanaşımı” başlıklı Genelge’nin 5.1. maddesinde “...Diğer taraftan, idari para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk ettiğinden, idari para cezasına konu fiilin tahakkuk zamanaşımına girip girmediği hususu, fiilin işlendiği tarihte geçerli olan Kanun hükümlerindeki zamanaşımı süresi dikkate alınarak belirlenecektir. Dolayısıyla, idari para cezalarının tebliğe çıkartılmasından önce tahakkuk zamanaşımına girip girmediği hususu, fiilin işlendiği tarihten cezanın tebliğe çıkartılacağı tarihe kadar ilgili Kanun’da öngörülen sürenin geçip geçmediğine bakılarak, ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğünce/sosyal güvenlik merkezince araştırılacaktır. www.ozdogrular.com Tebliğe çıkartılacağı tarihte zamanaşımına girmiş olduğu anlaşılan idari para cezaları tebliğe çıkartılmayacağı gibi, tebliğe çıkartıldığı tarihte zamanaşımına girmemiş olmakla birlikte tebliğ edildiği tarih itibariyle zamanaşımına girmiş olan idari para cezaları da ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi tarafından İdari Para Cezaları İtiraz Komisyonu kararı ile iptal edilecektir...” hususları belirtilerek tahakkuk zamanaşımı sürelerinin Kurum’ca resen göz önüne alınacağı talimatlandırılmasına rağmen, 01.08.2012 tarih ve 2012/27 sayılı “Kurum Alacaklarının Terkini ve Zamanaşımı” başlıklı Genelge’nin 7.2. maddesinde; “Gerek 506 sayılı Kanun’da, gerekse 5510 sayılı Kanun’da zamanaşımının Kurum’ca re’sen dikkate alınıp alınmayacağı hususunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Borçlar Kanunu’nun 140. maddesine göre, zamanaşımı def’inin öne sürülmediği durumlarda, hâkimin zamanaşımını re’sen nazara alamayacağı öngörüldüğünden, Yönetim Kurulumuzca alınan 2010/69 sayılı Karar’ın 1. maddesinde öngörülen tutarı aşan prim ve idari para cezası borçlarının zamanaşımına uğramış olduğu hususunda kesinleşmiş mahkeme kararı olmadan terkin işlemi yapılmayacaktır.” hususları belirtilerek idari para cezalarının tahsil zamanaşımı sürelerinin Kurum’ca resen göz önünde bulundurmaması gerektiği talimatlandırılmıştır. Kurum tarafından yayımlanan Genelge’de “Gerek 506 sayılı Kanun’da, gerekse 5510 sayılı Kanun’da zamanaşımının Kurum’ca re’sen dikkate alınıp alınmayacağı hususunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, Borçlar Kanunu’nun 140. maddesine göre, zamanaşımı def’inin öne sürülmediği durumlarda, hâkimin zamanaşımını re’sen nazara alamayacağının öngörüldüğü” gerekçesiyle sigorta primleri ile idari para cezaları için öngörülen zamanaşımı sürelerine bakılmaksızın tahsilat işlemlerinin yapılması gerektiği belirtilmektedir. Oysa söz konusu değerlendirmeler prim borçları için yapılabilirse de, idari para cezaları için yapılamaz. Zira sigorta primleri Borçlar Kanunu alanına giren bir konu olmasına rağmen idari para cezaları (dolayısıyla idari para cezalarının tahakkuk ve tahsil zamanaşımı süreleri) Türk Ceza Kanunu uygulamaları ile ilgili bir konudur. www.ozdogrular.com 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 72. maddesinin ikinci fıkrasında, dava ve ceza zamanaşımının re’sen uygulanacağı ve bundan şüpheli, sanık ve hükümlünün vazgeçemeyecekleri, hüküm altına alınmıştır(4). Bu genel hükümden hareketle sosyal güvenlik hukukuna özgü idari para cezalarının zamanaşımı sürelerinin de (tahakkuk ve tahsil zamanaşımı ayrımı yapılmaksızın) ceza hukuku uygulamasında olduğu gibi Kurum tarafından resen göz önünde bulundurulması, zamanaşımına uğrayan idari para cezalarının Kurum’ca tatbik edilmemesi gerektiği değerlendirilmektedir. V- SONUÇ 12.05.1993-05.08.2003 ile 5510 sayılı Kanun (01.10.2008-günümüz) döneminde işlenen, idari para cezası gerektiren fiil tarihlerinden itibaren tahakkuk ve tahsilatın 10 yıl içinde yapılamaması halinde idari para cezalarının tatbiki mümkün bulunmamaktadır. Yine dönemin mevzuatı gereği 06.08.2003-30.09.2008 döneminde işlenen fiil tarihlerinden itibaren beş yıllık tebliğ, tebliğden sonrada 06.08.2003-05.07.2004 devresinde 6183 sayılı Kanun’a istinaden beş yıllık, 06.07.2004-30.09.2008 devrelerinde Borçlar Kanunu’nda yer alan 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin ayrıca uygulanması gerekmek gerekmekle birlikte, daha sonra yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’da yer alan lehe hüküm nedeniyle toplam zamanaşımı süresi 10 yılı geçemeyeceğinden, bu döneme ilişkin idari para cezalarının da tahakkuk ve tahsilatının 10 yıl içinde yapılamaması halinde de idari para cezaları zamanaşımına uğramaktadır. www.ozdogrular.com İdari para cezaları ceza hukuku alanına ilişkin bir uygulama olduğu için cezaların tahakkuk veya tahsil zamanaşımına uğrayıp uğramadığının Sosyal Güvenlik Kurumu’nca araştırılması ve zamanaşımına uğrayan cezaların tatbik edilmemesi gerektiği düşünülmektedir. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu’nca tahakkuk zamanaşımına uğrayan idari para cezalarının re’sen dikkate alınmasına rağmen tahsil zamanaşımı sürelerinin re’sen dikkate alınmadığının hatırdan çıkarılmaması gerekmektedir. Harun ORDU* Yaklaşım * Sosyal Güvenlik Kurumu Başmüfettişi (1) 01.08.2012 tarih ve 2012/27 sayılı “Kurum Alacaklarının Terkini ve Zamanaşımı” başlıklı Genelge. (2) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesinde “Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamayacağı, suç ve ceza içeren hükümlerin, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamayacağı” hüküm altına alınmıştır. (3) SSK Başkanlığı tarafından yayımlanan, 08.08.2003 tarih ve 570503 sayılı 16-294 sayılı Genelge. (4) 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 117. maddesinde de “Gerek dâva ve gerek ceza müruru zamanı resen tatbik olunur ve bundan ne maznun ve ne de mahkûm vazgeçemezler.” şeklinde hüküm bulunmaktaydı. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |