Ticari defterler ve finansal tablolarda son durum |
01 Şubat 2013 | ||||||||||||||
9 Temmuz 1956 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak, 1 Ocak 1957 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu yaklaşık 55 yıl uygulanmıştır. Söz konusu Kanun 13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen ve 14 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (YTTK) ile yürürlükten kalkmıştır. YTTK' da, farklı hükümleri için farklı yürürlük tarihleri belirlenmiş olmakla birlikte, Kanun'un genel yürürlük tarihi 1 Temmuz 2012'dir. Kanun yürürlüğe girmeden önce 26 Haziran 2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 6335 Sayılı Kanun ile pek çok değişikliğe uğramıştır. Bu çalışma YTTK' nın defter tutma ve finansal tablolara ilişkin düzenlemeleri ve 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler sonrası son durumu ele almaktadır. I. Ticari defterlerin tutulması Ticari defterlere ilişkin düzenlemeler Türk Ticaret Kanunu'nun birinci kitabının beşinci kısmında "Ticari defterler" kenar başlığı ile yer almaktadır. Tacirlerin defter tutma yükümlülüğü anılan Kanun'un 64. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir: "(1) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanun'a göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir. (2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür. (3) Fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile dördüncü fıkrada sayılan defterlerin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılır. Bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar notere yaptırılır. Pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla izleyen faaliyet dönemlerinde de açılış onayı yaptırılmaksızın kullanılmaya devam edilebilir. Yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayı, izleyen faaliyet döneminin üçüncü ayının sonuna kadar notere yaptırılır. Ticaret şirketlerinin ticaret siciline tescili sırasında defterlerin açılışı ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onaylanabilir. Açılış onayının noter tarafından yapıldığı hallerde noter, ticaret sicili tasdiknamesini aramak zorundadır. Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde bu defterlerin açılışlarında ve yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onayı aranmaz. Fiziki ortamda veya elektronik ortamda tutulan ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlere kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken çıkarılan tebliğle belirlenir. (4) Pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri gibi işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan defterler de ticari defterlerdir. (5) Bu Kanun'a tabi gerçek ve tüzel kişiler, Vergi Usul Kanunu'nun defter tutma ve kayıt zamanıyla ilgili hükümleri ile aynı Kanun'un 175. ve mükerrer 257. maddelerinde yer alan yetkiye istinaden yapılan düzenlemelere uymak zorundadır. Bu Kanun'un defter tutma, envanter, finansal tabloların düzenlenmesi, aktifleştirme, karşılıklar, hesaplar, değerleme, saklama ve ibraz hükümleri Vergi Usul Kanunu ile diğer vergi kanunlarının aynı hususları düzenleyen hükümlerinin uygulanmasına, vergi kanunlarına uygun olarak vergi matrahının tespit edilmesine ve buna yönelik finansal tabloların hazırlanmasına engel teşkil etmez." Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 Sayılı Kanun'la değişmeden önceki halinde, 64. maddenin 5. fıkrasında; yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri dışında tutulacak defterlerin, Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından bir tebliğ ile belirleneceğine ilişkin düzenleme yer almaktaydı. Yapılan değişiklikle, yukarıda yer verilen madde iptal edilmiş ve yerine defterlerin tutulma ve kayıt zamanında Vergi Usul Kanunu'nun (VUK) defter tutma hükümlerine uyma zorunluluğu getirilmiştir. Dolayısıyla yapılan değişiklikle, Yeni Türk Ticaret Kanunu ile yapılan düzenlemeler öncesinde var olan durum ile 6335 Sayılı Kanun'la yapılan düzenlemeler sonucu oluşan durum paralel hale getirilmiştir. Buna göre tacirler, eskiden beri uygulamakta oldukları vergi bazlı kayıt sistematiğine uygun olarak defterlerini tutmaya devam edecekler, vergi beyanları açısından da bu kayıtları esas alacaklardır. Daha açık bir ifade ile 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında, defterler geçmişte nasıl tutuluyorsa 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren de aynı şekilde tutulmaya devam edilecektir. 64. maddenin gerekçesinde, "… Muhasebenin tutuluşunda Türkiye Muhasebe Standartları ve bu bağlamda Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) emredici niteliktedir. Bu sonuç 88. maddeden doğar… Muhasebe VUK ve vergi mevzuatına göre tutulamaz. Muhasebe vergi için tutulmaz. Vergi verilerini ve sonuçlarını bu suretle tutulan muhasebeye dayandırır…" ifadeleriyle ticari defterlerin TMS'ye uygun olarak tutulması ve bu zorunluluğun getirilmesinin nedenleri açıklanmıştır. Ancak 6335 Sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler sonrasında bu gerekçe karşılıksız kalmıştır. II. Finansal tablolar Tacirler tarafından düzenlenmesi gereken açılış bilançosu ve yıl sonu finansal tabloları ile finansal tabloların düzenlenmesine ilişkin ilkeler, kalemlere ilişkin ilkeler, bilançonun içeriği, değerleme ilkeleri Türk Ticaret Kanunu'nun 68 ila 81. maddelerinde yer almaktadır. Kanun'un 68. maddesinde, tacirlerin, ticari faaliyetinin başında ve her faaliyet döneminin sonunda, varlık ve borçlarının tutarlarının ilişkisini gösteren finansal tabloyu (sırasıyla açılış bilançosunu ve yıllık bilançoyu) çıkarmak zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır. Maddenin devamında ise açılış bilançosunda, yıl sonu finansal tablolarının, yıl sonu bilançosuna ilişkin hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir. Maddenin 2. fıkrasında gelir tablosu hazırlama zorunluluğuna değinilmiş, 3. fıkrasında ise yıl sonu finansal tablolarının bilanço ve gelir tablosundan oluştuğu belirtilmiştir. Ancak aynı fıkrada 514. madde ile Türkiye Muhasebe Standartlarının bu konudaki hükümlerinin saklı olacağı ifade edilmiştir. Atıfta bulunulan 514. maddede; yönetim kurulunun, geçmiş hesap dönemine ait, Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülmüş bulunan finansal tabloları, eklerini ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde hazırlayacağı ve genel kurula sunacağına ilişkin düzenleme yer almaktadır. 514. maddenin gerekçesinde yıl sonu finansal tabloları; bilanço, gelir, nakit akım ve öz sermaye tabloları ile ekleri olarak açıklanmıştır. Gerekçede tanımlanan finansal tablolar TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu Standardında tanımlanan tam bir finansal tablo seti tanımı ile uyumludur. Kanun'un 69. maddesinde yıl sonu finansal tablolarına ilişkin ilkeler tanımlanmış ve yıl sonu finansal tablolarının Türkiye Muhasebe Standartlarına uyularak düzenlenmesi gerektiği hükmüne yer verilmiştir. A. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu'nun yetkisi Türk Ticaret Kanunu'nun 88. maddesinde; - 64 ila 88. madde hükümlerine tabi gerçek ve tüzel kişilerin münferit ve konsolide finansal tablolarını düzenlerken, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan, Türkiye Muhasebe Standartlarına, kavramsal çerçevede yer alan muhasebe ilkelerine ve bunların ayrılmaz parçası olan yorumlara uymak ve bunları uygulamak zorunda oldukları, 514 ila 528. maddeler ile bu Kanun'un ilgili diğer hükümlerinin saklı olduğu; - Bu düzenlemelerin, uygulamada birliği sağlamak ve finansal tablolara milletlerarası pazarlarda geçerlilik kazandırmak amacıyla, uluslararası standartlara uyumlu olacak şekilde, yalnız KGK tarafından belirleneceği ve yayımlanacağı; - KGK' nın, değişik işletme büyüklükleri, sektörler ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar için özel ve istisnai standartlar koymaya ve farklı düzenlemeler yapmaya yetkili olduğu ve bu standart ve düzenlemelerin Türkiye Muhasebe Standartlarının cüz'ü addolunacağı; - Kanunlarla, belirli alanları düzenlemek ve denetlemek üzere kurulmuş bulunan kurum ve kurulların, Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olmak şartıyla, kendi alanları için geçerli olacak standartlar ile ilgili olarak ayrıntıya ilişkin sınırlı düzenlemeleri yapabileceği (Bu kurumlar Sermaye Piyasası Kurumu (SPK), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) gibi kurumlardır), - Türkiye Muhasebe Standartlarında hüküm bulunmayan hallerde, ilgili oldukları alan dikkate alınarak, ilgili kurumlar tarafından düzenleme yapılacağı, ilgili düzenlemede de hüküm bulunmadığı takdirde milletlerarası uygulamada genel kabul gören muhasebe ilkeleri uygulanacağı; hükmü yer almaktadır. B. TTK kapsamında finansal tablolar ve TMS'ye göre finansal tablo düzenlemek zorunda olanlar Kanun'un 64. maddesinin 5. fıkrası ve 88. madde hükmü birlikte değerlendirildiğinde, bu Kanun'a göre defter tutan gerçek ve tüzel kişilerin ticari defterlerini tutarken VUK hükümlerine uyması ve finansal tabloların oluşturulması aşamasında TMS' ye uygun finansal tablo hazırlanması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu durumda VUK'a göre tutulan defterlerde yer alan verilerden hareketle, TMS' ye göre farklı uygulanması gereken tüm hususların tespit edilmesi ve gerekli uyumlaştırmanın yapılması gerekecektir. Hali hazırda; ticari defterlerden alınan verilerin TMS' ye uygun finansal tablolara ulaşılmak üzere; düzeltilmesinde ortaya çıkacak farkların ne şekilde takip edileceğine ilişkin bir açıklama yapılmamıştır. Uygulamanın SPK' ya tabi şirketlerde olduğu gibi, TMS'ye uyumlaştırma sonucu yapılması gereken düzeltme kayıtlarının ticari defterlerin dışında izlenmesi şeklinde olacağı kanaatindeyiz. Ancak bu konuyla ilgili daha sonra bir düzenleme yapılabileceği ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır. Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 Sayılı Kanun ile değiştirilen 528. maddesinde; bankalar ile diğer kredi kurumlarının, finansal kiralama ve faktoring gibi finansal şirketlerin, sigorta ve reasürans şirketlerinin, Sermaye Piyasası Kanunu kapsamındaki tüm kurumların finansal tabloları ile konsolide finansal tablolarına ilişkin olarak Türkiye Muhasebe Standartlarında ve KGK tarafından belirlenmiş idari düzenlemelerde hüküm bulunmayan hallerde, söz konusu alanları düzenlemek ve denetlemek üzere kurulan kurum, kurul ve kuruluşların özel kanunlarında yer alan hükümlerin uygulanacağı, Türkiye Muhasebe Standartlarında, KGK tarafından belirlenmiş finansal tablolara ilişkin idari düzenlemelerde ve özel kanunlarda hüküm bulunmayan hallerde bu Kanun hükümleri uygulanacağı belirtilmektedir. 6335 Sayılı Kanun'un gerekçesinde yapılan değişiklik, muhasebe standartlarının uygulanması hususunda farklı uygulamalara gidilmemesi ve bu konuda 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kurulan KGK' nın düzenleme yetkisinin vurgulanması için söz konusu değişikliğin yapıldığı belirtilmektedir. Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında TMS/TFRS ve yorumlarına uymak zorunda olanlar tanımlanmıştır. Buna göre; aşağıda yer verilen ve Türk Ticaret Kanunu'nun 1534. maddesinin 2. bendinde yer alan sermaye şirketleri ile geçici 1. maddenin 2. fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde sayılanlar; 1. Sermaye Piyasası Kanunu'na göre, ihraç ettikleri sermaye piyasası araçları borsada veya teşkilatlanmış diğer bir piyasada işlem gören şirketler, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri ve konsolidasyon kapsamına alınan diğer işletmeler, 2. Bankacılık Kanunu'nun 3. maddesinde tanımlanan bankalar ile bağlı ortaklıkları, 3. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nda tanımlanan sigorta ve reasürans şirketleri, 4. 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nda tanımlanan emeklilik şirketleri, 5. TMS/TFRS ve yorumlarını uygulamayı tercih edenler, 6. Sermaye Piyasası Kanunu'na göre, ihraç ettikleri sermaye piyasası araçları borsada veya teşkilatlanmış diğer bir piyasada işlem gören şirketler, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri ve konsolidasyon kapsamına alınan diğer işletmeler dışında kalan ve işletme yönetiminde yer almayan işletme sahipleri, işletmeye borç verenler ve kredi derecelendirme kuruluşları gibi dış kullanıcılar için genel amaçlı finansal tablo düzenleyen işletmeler, 7. TMS/TFRS' yi uygulamayı tercih eden KOBİ tanımındaki işletmelerden tekrar KOBİ TFRS uygulamasına dönmek isteyen işletmeler, TMS/TFRS ve yorumlarına uymak ve bunlara göre finansal tablo düzenlemek zorundadırlar. Geçici 1. maddenin 4. fıkrasında; KGK'nın, değişik işletme büyüklükleri, sektörler ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar itibarıyla Türkiye Muhasebe Standartlarından muaf olacakları tespit etmeye veya bunlar için ayrı düzenlemeler yapmaya yetkili olduğu hükmü yer almaktadır. Bu maddeye istinaden bir düzenleme yapılarak muaf olanlar belirlenmediği sürece tüm tacirlerin TMS/TFRS uygulamalarını dikkate alarak finansal tablolarını düzenlemesi gerekecektir. Uygulamanın yürüklük tarihi 1 Ocak 2013 olarak belirlenmiştir. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere prensip olarak, bilanço esasına tabi tüm tacirler finansal tablolarını TMS' ye göre hazırlamak zorundadırlar. Ancak Kanun'daki çeşitli düzenlemelerle uygulamada farklılıklar yaratılmıştır. Buna göre; - Yukarıda 1 ila 5. maddelerde sayılanlar finansal tabloların hazırlanmasında TMS/TFRS' yi uygulamak zorundadırlar. - 6 ve 7. maddelerde sayılanlar ise; geçici 1. maddenin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun değişik işletme büyüklükleri, sektörler ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar için belirleyeceği standartlar ve düzenlemeleri uygulamak zorundadırlar. Bu uygulamalar piyasada KOBİ TFRS adıyla bilinmekte olup IFRS for SMEs'in çevirisidir. - Bunların dışında kalanlar ise KGK' nın yapacağı düzenlemeler çerçevesinde TMS/TFRS veya KOBI TFRS' ye göre finansal tabloların düzenlenmesinden muaf olacaklar ve bunlar için getirilecek ayrı düzenlemelere tabi olacaklardır. C. KGK Kararı kapsamında finansal tabloların hazırlanması Türk Ticaret Kanunu'nun 88. maddesinin verdiği yetkiye istinaden KGK, "Münferit ve Konsolide Finansal Tabloların Hazırlanmasında Türkiye Muhasebe Standartlarının Uygulanmasına İlişkin Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Kararı"nı yayınlamıştır. Anılan Karar 17 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Karara göre; - 660 Sayılı KHK'de belirtilen kamu yararını ilgilendiren kuruluşlar, - Türk Ticaret Kanunu'nun 397. maddesi çerçevesinde Bakanlar Kurulu kararıyla bağımsız denetime tabi olanlar, - Aynı Kanun'un 1534. maddesinin 2. fıkrasında sayılan şirketler, münferit ve konsolide finansal tabloların hazırlanmasında TMS'yi uygulayacaklardır. Yukarıda sayılan kapsama dahil olmayanlar için Kurum tarafından bir belirleme yapılıncaya kadar yürüklükteki mevzuatın uygulanmasına devam edilecektir. Yapılan düzenleme ile belirlenen şirketler dışındaki şirketler finansal tablolarını öteden beri hazırlamakta oldukları şekilde, VUK ve Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliğlerinde yer alan esasları dikkate alarak hazırlayacaklardır. Karar'daki üçlü ayrım kapsamında; finansal tabloların hazırlanmasında TMS'yi uygulayacak olan şirketlere ilişkin bilgilere aşağıda yer verilmiştir: 1. 660 Sayılı KHK'de belirtilen kamu yararını ilgilendiren kuruluşlar; (madde 2/ğ) - Halka açık şirketler, - Bankalar, - Sigorta şirketleri, - Reasürans ve emeklilik şirketleri, - Faktoring şirketleri, - Finansman şirketleri - Finansal kiralama şirketleri, - Varlık yönetim şirketleri, - Emeklilik fonları, - İhraççılar, - Sermaye piyasası kurumları ile faaliyet alanları, işlem hacimleri, istihdam ettikleri çalışan sayısı ve benzeri ölçülere göre önemli ölçüde kamuoyunu ilgilendirdiği için Kurum tarafından bu kapsamda değerlendirilen kuruluşlar. 2. Türk Ticaret Kanunu'nun 397. maddesi çerçevesinde Bakanlar Kurulu kararıyla bağımsız denetime tabi olanlar; 23 Ocak 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 2012/4213 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Türk Ticaret Kanunu kapsamında bağımsız denetime tabi olacak şirketler belirlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre; a. Tek başına veya bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayan şirketler bağımsız Türk Ticaret Kanunu ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK) hükümleri çerçevesinde denetime tabi tutulmuştur. İlgili ölçütler şu şekildedir:
b. Karar'ın ekinde yer alan (I) Sayılı Liste kapsamında sayılan şirketler herhangi bir kritere tabi olmaksızın bağımsız denetime tabi tutulacaktır. Söz konusu listedeki şirketler aşağıda dikkatinize sunulmaktadır: (I) Sayılı Liste
c. Karar'ın ekinde yer alan (II) Sayılı Liste kapsamında sayılan şirketler, aynı listede belirtilen sınırlamalar dikkate alınarak bağımsız denetime tabi tutulacaktır. Söz konusu listedeki şirketler aşağıda dikkatinize sunulmaktadır: (II) Sayılı Liste
- Sermaye Piyasası Kanunu'na göre, ihraç ettikleri sermaye piyasası araçları borsada veya teşkilatlanmış diğer bir piyasada işlem gören şirketler, - Aracı kurumlar, - Portföy yönetim şirketleri, - Konsolidasyon kapsamına alınan diğer işletmeler, - Bankacılık Kanunu'nun 3. maddesinde tanımlanan bankalar ile bağlı ortaklıkları, - Sigortacılık Kanunu'nda tanımlanan sigorta ve reasürans şirketleri, - Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nda tanımlanan emeklilik şirketleri. III. Sonuç Yeni TTK' nın 6335 Sayılı Kanun ile değiştirilen son düzenlemelerine göre, ticari defterlerin tutulmasında özel düzenlemelere tabi olan kurumlar (BDDK' nın gözetim ve denetimine tabi finansal kurumlar gibi) hariç olmak üzere bilanço esasına göre defter tutan tüm tacirler, ticari defterlerinin tutulmasında VUK ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri hükümlerini uygulayacaklardır. YTTK düzenlemelerine göre kural olarak bilanço esasına göre defter tutan tüm tacirler, finansal tabloların düzenlenmesinde TMS/TFRS düzenlemelerine uymakla birlikte, anılan Kanun'da yer alan ve KGK' ya verilen yetkiler çerçevesinde değişiklikler olacaktır. Nitekim KGK' nın 17 Kasım 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Kararı çerçevesinde, sadece bu kararda bahsedilen kuruluşlar bireysel ve konsolide mali tabloların düzenlenmesinde TMS/TFRS uygulamalarını dikkate alacaklar, kapsama dahil olmayanlar ise finansal tablolarını yeni bir düzenleme yapılana kadar, öteden beri hazırladıkları şekilde hazırlayacaklardır. Yapılan düzenlemenin aşamalı geçişin sağlanması için öngörüldüğü ve izleyen dönemlerde yukarıda yer alan kurumlar dışında kalan kurumların da kademeli olarak finansal tablolarını TMS' ye göre düzenlemesinin zorunlu hale getirileceği kanaatindeyiz. Nilgün Sertbaş Tuncer/E&Y ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|