Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
4857 Sayılı Kanun Uygulamalarında Prime Esas Kazanç Tespiti PDF Yazdır e-Posta
08 Şubat 2013
Image

I- GİRİŞ

Bilindiği üzere, prime esas kazançlar 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Prime Esas Kazançlar” başlıklı 80. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, 4/1-a (eski SSK) kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançlarının hesabında; hak edilen ücretleri, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemeleri, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarları, idare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemeleri esas alınmaktadır. www.ozdogrular.com

Ayni yardımlar, ölüm, doğum, evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar, kasa tazminatları ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk, aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları ise prime esas kazanca tabi tutulmamaktadır.

Prime tabi tutulacak ve tutulmayacak ödemeler tek tek ve sınırlı bir biçimde sayılmış olup, kanun koyucu bir kıstas belirleyerek bu istisnaların dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemelerin prime esas kazanca tabi tutulacağını ve en önemlisi diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnaların, 5510 sayılı Kanun’un uygulanmasında dikkate alınmayacağını düzenlemiştir.

Prime tutulacak kazançların hangi aya yansıtılacağı hususu da kanunda ayrıca belirtilmiştir. Buna göre, ücretler hak edildikleri aya, diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edilir.
Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin  mevcut  olmadığı   veya  askıda  olduğu  bir   tarihte  ödenmesi durumunda, prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dâhil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz ve idari para cezası da salınmaz.

Bu genel düzenleme ile birlikte uygulamada örneğin 4857 sayılı İş Kanunu uygulamalarından kaynaklı durumlar için prime esas kazancın hesabı bu çalışmamızın konusunu teşkil edecektir. www.ozdogrular.com

II- 4857 SAYILI KANUN UYGULAMALARINDA PRİME ESAS KAZANÇ TESPİTİ

A- YILLIK ÜCRETLİ İZİNDE PRİME ESAS KAZANÇ TESPİTİ

4857 sayılı Kanun’un “Sigorta Primleri” başlıklı 61. maddesine göre, sigortalılara yıllık ücretli izin süresi için ödenecek ücretler üzerinden iş kazaları ile meslek hastalıkları primleri hariç, diğer sigorta primlerinin, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’ndaki (5510 sayılı Kanun kastedilmektedir. Kanun’un bu ibaresinin, 5510 sayılı Kanun’a uyumlu hale getirilmesi gerekir.) esaslar çerçevesinde işçi ve işverenler yönünden ödenmesine devam olunur.

4857 sayılı Kanun’un bu hükmü dikkate alındığında, 5510 sayılı Kanun çerçevesinde SGK uygulamasına göre, bu istisnai hüküm üzerinde durulmaksızın hak kazanıldığı halde kullanılmayan yıllık izin süresi için ödenecek ücretlerden de kısa vadeli sigorta kolları primi kesilecektir. Bir başka deyişle, 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren işverenler, işçilerin bu tarihten sonra kullandıracağı yıllık ücretli izin dönemlerinde ücretlerinden iş kazası ve meslek hastalıkları (kısa vadeli sigorta kolları primi) primi keseceklerdir. Örneğin; bir işçinin 2007 yılında kullanmadığı yıllık ücretli iznini 2011 yılında kullandığını varsayarsak, bu ücretinden kısa vadeli sigorta kolları primi dahil tüm sigorta kolları primi kesilecektir. www.ozdogrular.com

B- İŞ SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİNDE İZİN ÜCRETİNDE PRİME ESAS KAZANÇ TESPİTİ

4857 sayılı Kanun’un “Sözleşmenin Sona Ermesinde İzin Ücreti” başlıklı 59. maddesine göre, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde  işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti  üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.

4857 sayılı Kanun’un bu hükmü dikkate alındığında, 5510 sayılı Kanun çerçevesinde SGK uygulamasına göre, sigortalıların hak kazanıp da kullanmadıkları yıllık izin sürelerine ait ücretlerin hizmet akdinin feshinden sonra ödenmesi halinde, bu nitelikteki yıllık izin sürelerine ilişkin ücretler akdin feshedildiği ayın kazancına dâhil edilecektir. Akdin feshedildiği ayda çalışılan gün sayısına tekabül eden günlük prime esas kazancın, prime esas günlük kazanç alt sınırının 6,5 katından fazla olması halinde, aşan kısım prime esas kazanca dâhil edilmeyecektir. Örneğin, işçinin iş akdinin 2009 yılı Eylül ayında feshedildiği ve hak edip de kullanmadığı 60 gün yıllık ücretli izin hakkının bulunduğu dikkate alındığında, bu ödemenin 2012 yılı Kasım ayında yapıldığı varsayıldığında, işveren iş akdinin feshedildiği 2009 yılı Eylül ayına mal etmek suretiyle söz konusu ödemeyi “günsüz” olarak “ek aylık prim ve hizmet belgesi” ile bildirecektir. Elbette, 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendine göre, aylık asgari ücretin sekizde bir tutarında yani 940,50:8=117,56 TL idari para cezası uygulanacak ve ayrıca bildirilen tutar üzerinden hesaplanan prim (6.113,40 TL’yi aşan miktar dikkate alınmayacaktır) 5510 sayılı Kanun’un 89. maddesinin ikinci fıkrasına göre gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanarak tahsil edilecektir. www.ozdogrular.com

C- GEÇERSİZ SEBEPLE YAPILAN İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİNDE PRİME ESAS KAZANÇ TESPİTİ

4857 sayılı Kanun’un “Geçersiz Sebeple Yapılan Feshin Sonuçları” başlıklı 21. maddesine göre, işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde -4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan  işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.- işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler. Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları  ödenir. İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur. www.ozdogrular.com

4857 sayılı Kanun’un yukarıda yer alan hükmü dikkate alındığında, 5510 sayılı Kanun çerçevesinde SGK uygulamasına göre;

- İşçiyi başvurusu halinde 1 ay içinde işe başlatmayan işverence işçiye ödenen ve mahkeme veya özel hakemce belirlenen en az 4, en çok 8 aylık ücreti tutarındaki tazminatın, niteliği itibariyle ücret sayılabilecek bir kazanç durumunda olmaması ve işe başlatılmayan sigortalının sigortalılık niteliğinin de kalmaması nedeniyle anılan tazminat tutarı prime tabi tutulmayacaktır.

- Feshin geçersizliğine dair mahkeme veya özel hakem kararının kesinleştirilmesine kadar işçiye çalıştırılmadığı süre için en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakların da işverenin işçiyi işe başlatması veya başlatmamasına bakılmaksızın ödeneceğinden, bu düzenleme ile, feshin geçersizliğine dair karar alan işçiyi, işe başlatıp başlatmama konusunda işverene verdiği inisiyatife karşılık işçiye en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesini hüküm altına alarak korumuş, sözleşmenin fesih tarihini, en çok 4 aya kadar ileri bir tarihe atmış bulunmaktadır. Buna göre, işçinin işe iadesi için kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak üzere başvurmuş olması kaydıyla, işe başlatılsın veya başlatılmasın bu nitelikteki işçilere çalıştırılmayan süre için ödenen en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklar, akdin feshedildiği aydan başlanılarak ilgili ayların prime esas kazançlarına dahil edilerek işsizlik sigortası primi de dahil olmak üzere tüm sigorta kollarına ait primler kesilecek ve bu süreler hizmetten sayılacaktır. Öte yandan, işçi işe başlatıldığında bildirim süresine ait (ihbar) ücreti ile kıdem tazminatı peşin olarak ödenmiş ise işçiye ödenecek en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer alacaklarından mahsup edileceğinden, bildirim süresine ait (ihbar) ücret ile kıdem tazminatının prime tabi tutulmaması nedeniyle işçiye işe başlatılması halinde ödenecek en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer hakları mahsup edilmemiş haliyle prime tabi tutulacak ve bu süreler prim ödeme gün sayısından sayılacaktır. www.ozdogrular.com

4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesine istinaden, iş mahkemeleri veya özel hakemlerce verilen karar uyarınca ödenmesine karar verilen ücretlere ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin kesinleşen mahkeme kararının sigortalıya tebliğ edildiği tarihi izleyen onuncu iş gününün içinde bulunduğu ay/dönemi takip eden ay/dönemin, işyerinin özel nitelikte olması halinde 23’üne, resmi nitelikte olması halinde 7’sine kadar e-Sigorta kanalıyla gönderilmesi veya kâğıt ortamında verilmesi halinde yasal süresi içinde verilmiş kabul edilecek ve idari para cezası uygulanmayacaktır. İş mahkemeleri veya özel hakemlerce verilen karar uyarınca ödenmesine karar verilen ücretlere ilişkin sigorta primlerinin, kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının işçiye tebliğ edildiği tarihten itibaren (tebliğ edilen gün hariç) onuncu iş gününün içinde bulunduğu ay/dönemi izleyen ay/dönemin sonuna kadar ödenirse yasal süresi içinde ödenmiş kabul edilir.

D- KIDEM TAZMİNATI ÖDENMESİNE PRİME ESAS KAZANÇ TESPİTİ

İş akdinin feshi veya çeşitli sebeplerle işten ayrılan işçilere işveren tarafından bir defaya mahsus olmak üzere ödenen kıdem tazminatı, prime esas kazancın hesaplanması sırasında dikkate alınmayacaktır.

E- İHBAR TAZMİNATI ÖDENMESİNE PRİME ESAS KAZANÇ TESPİTİ

4857 sayılı Kanun’un “Süreli Fesih” başlıklı 17. maddesine göre; belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir. 

İş sözleşmeleri;

a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,

b) İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,

c) İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,

d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra

feshedilmiş sayılır.

Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat (ihbar tazminatı) ödemek zorundadır. İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. www.ozdogrular.com

SGK uygulamasına göre, bu durumda sigortalının işyeri ile hukuki ilişkisi iş sözleşmesinin feshi ile sona ermiş olduğundan, ödenen tazminat, ücret niteliğinde olmadığı için prime esas kazanca da dahil edilemeyecektir.

F- İŞ GÜVENCESİ DIŞINDA KALAN İŞÇİLERE KÖTÜ NİYET TAZMİNATI ÖDENMESİNDE PRİME ESAS KAZANÇ TESPİTİ

4857 sayılı Kanun’un 17. maddesine göre, işverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanun’un 18, 19, 20 ve 21. maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18. maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanun’un 18, 19, 20 ve 21. maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. www.ozdogrular.com

SGK uygulamasına göre, iş güvencesi kapsamı (4857/21. md.) dışında kalan işçiler açısından, bu durumda da işçinin işyeri ile olan hukuki bağı, iş sözleşmesinin feshi ile sona erdiğinden, işçiye ödenen kötü niyet tazminatı prime esas kazanca da dahil edilemeyecektir. Ancak, işçiye bildirim süresince iş araması için belli bir süre izin verilmesi 4857 sayılı Kanun’un gereği olup, bu süre zarfında işçi-işveren arasındaki hukuki bağ sona ermediğinden bildirim süresi içinde işçinin aldığı ücretler prime esas kazanca da dahil edilecektir. www.ozdogrular.com

III- SONUÇ

4857 sayılı İş Kanunu’nun uygulamalarından bazıları, 5510 sayılı Kanun açısından prime esas kazanç matrahına dâhil edilmekte ve/veya edilememektedir. Bunlardan en önemlisi, 30 ve daha fazla işçi çalıştıran işverenler (iş güvencesi kapsamındaki işyeri) ile bu sayının altında işçi çalıştıran işverenlerin işçilerinin iş sözleşmesini feshetmeleri durumunda ödenecek tazminattan prim kesilip kesilmeyeceğidir. İş güvencesi kapsamındaki işyerleri açısından, işçinin işe başlatılmaması halinde hükmedilen 4 veya 8 aylık tazminattan prim kesilmemekte, işçiye çalıştırılmadığı süre için ödenmesi zorunlu olan en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları akdin feshedildiği aydan başlanılarak ilgili ayların prime esas kazançlarına dahil edilerek işsizlik sigortası primi de dahil olmak üzere tüm sigorta kollarına ait primler kesilmekte ve bu süreler hizmetten sayılmaktadır. İş güvencesi kapsamında olmayan işyerleri açısından, işçiye ödenen kötü niyet tazminatından prim kesilmemektedir. İhbar ve kıdem tazminatından prim kesilmemekte, yıllık ücretli izinden ödenen ücretten tüm sigorta kollarına ilişkin prim alınmakta, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra ödenen yıllık izin ücretinden akdin feshedildiği aya mal edilmek suretiyle prim salınmaktadır.

Mahmut ÇOLAK*

Yaklaşım

*           Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.