Özel Hastanelerde Çalışan Hekimlerin Hukuki Sorumlulukları |
17 Şubat 2013 | |
I- GİRİŞ Yaşama ve sağlık hakkı, gerek Anayasamız ile gerekse uluslararası bildirgelerle güvence altına alınmıştır. Bunun yanı sıra, genel ve temel yasalarla da hasta ve sağlık hukukuna ilişkin düzenlemeler getirilmiştir. Bu bağlamda, özel hastanelerde çalışan hekimlerin hukuki sorumlulukları özellikle Borçlar Kanunu hükümlerine göre şekillenmiştir. Bu çalışmada; hekimlerin karşılaşabilecekleri hukuki sorumluluk hallerine değinilecek, özel hastanelerde çalışan hekimlerin hukuki sorumlulukları, hasta ile özel hastane arasında yapılan sözleşmenin niteliğine göre açıklanmaya çalışılacaktır. www.ozdogrular.com II- HEKİMLERİN KARŞILAŞABİLECEKLERİ HUKUKİ SORUMLULUK HALLERİ Özel hastanelerde çalışan hekimler ile hastalar arasında esasen sözleşmesel bir ilişki söz konusu değildir. Hastaların özel hastaneye müracaat etmesiyle hastane ve hasta arasında sözleşmesel bir ilişki kurulmaktadır. Bu durumda hekimler için yalnızca haksız fiil sorumluluğu doğabilecektir. Ancak, hastalar, özel hastane ile aralarında kurulan sözleşmeye ilaveten hekimle de bir tedavi sözleşmesi kurarlarsa, bu durumda özel hastanelerde çalışan hekimler için akdi sorumluluk ve vekaletsiz iş görme sorumlulukları da doğabilecektir(1). www.ozdogrular.com A- AKDİ SORUMLULUK Hastalar, özel hastane ile aralarında kurdukları sözleşmeye ilaveten hekimle de tedavi/ hekimlik sözleşmesi kurabilmektedirler. Bu sözleşmenin konusunu taraflar, hastanın ödeyeceği bir bedel karşılığında, sadece hastalığın teşhisi edimi ile sınırlandırabilecekleri gibi, hekime teşhisle birlikte tedavi ve bakım edimlerini de yükleyecek şekilde düzenleyebilmektedirler. Bu asli yükümler dışında, tıbbî özen gösterme, aydınlatma, arşivleme, sır saklama ve sadakat yükümleri gibi, hekimin daha başka sözleşmesel edim yükümleri de bulunmaktadır. Hekimin sözleşmesel sorumluluğu için gerekli koşullar ise, şunlardır: Sözleşmenin varlığı ve geçerliliği, sözleşmesel yükümün ihlâli, tıbbî kusurlu eylem, zarar, ve tıbbî kusur ile zarar arasında nedensellik bağının olması(2). Bu koşulların gerçekleşmesi halinde hastane ve hekim hastaya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu hale gelecektir. Hastane işleticisinin sorumluluğunun dayanağı, hastaneye kabul sözleşmesi, hekimin sorumluluğunun dayanağı ise yapılan bu ilave tedavi sözleşmesi olacaktır. www.ozdogrular.com B- HAKSIZ FİİL SORUMLULUĞU Borçlar Kanunumuzun 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. www.ozdogrular.com Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”(3) Mezkur hüküm gereğince, haksız fiilden sorumlulukta dört unsur söz konusudur: Hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı. Hukuk düzeninin, kişilerin mal varlığını veya şahıs varlığını korumaya yönelmiş kurallarına aykırı fiiller hukuka aykırı fiiller olup, haksız fiilin ilk unsuru fiilin hukuka aykırı olmasıdır. Ayrıca, tazminat yükümlülüğünün doğabilmesi için hukuka aykırı fiille zarara sebebiyet verilmiş olması gerekmektedir. Bununla birlikte, haksız bir fiille başkasına zarar veren kimse, ancak kusurluysa bu zararı tazminle yükümlü olacaktır. Haksız fiilden bahsedebilmemiz için gerekli olan son unsursa illiyet bağı olup, zararın haksız fiil neticesinde meydana gelmiş olması şarttır(4). Haksız fiile dayalı sorumluluk yöneltmede, hasta zararını kanıtlamak, hekim de kusursuz olduğunu ispatlamak zorundadır. C- VEKALETSİZ İŞ GÖRME İLİŞKİSİNDEN DOĞAN SORUMLULUK Bazı durumlarda hekimle hasta arasında sözleşme ilişkisi bulunmadan, hekim hastaya müdahale ederek hastanın menfaatine olarak tıbbi yardımlarda bulunabilir. İşte doktorun bu türlü müdahalelerine vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanması gerekmektedir(5). Borçlar Kanunumuzun 526. maddesine göre; “Vekâleti olmaksızın başkasının hesabına işgören, o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlüdür.” www.ozdogrular.com Yine Borçlar Kanunumuzun 527. maddesinde de vekaletsiz iş görmede sorumluluk düzenlenmiştir. Mezkur maddede; “Vekâletsiz işgören, her türlü ihmalinden sorumludur. Ancak, işgören bu işi, işsahibinin karşılaştığı zararı veya zarar tehlikesini gidermek üzere yapmışsa, sorumluluğu daha hafif olarak değerlendirilir. İşgören, işsahibinin açıkça veya örtülü olarak yasaklamış olmasına karşın bu işi yapmışsa ve işsahibinin yasaklaması da hukuka veya ahlaka aykırı değilse, beklenmedik hâlden de sorumlu olur. Ancak, işgören o işi yapmamış olsaydı bile, bu zararın beklenmedik hâl sonucunda gerçekleşeceğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” hükmü yer almaktadır. III- ÖZEL HASTANELERDE ÇALIŞAN HEKİMLERİN HUKUKİ SORUMLULUKLARI Özel hastanelerde çalışan hekimlerin hukuki sorumlulukları, hasta ve özel hastane arasında salt hastaneye kabul sözleşmesi yapılması veya bu sözleşmeye ilaveten hekimlik/tedavi sözleşmesi yapılması hallerinde farklılık arz etmektedir. A- HASTA İLE ÖZEL HASTANE ARASINDA HASTANEYE KABUL SÖZLEŞMESİ KURULMASI HALİNDE HEKİMLERİN HUKUKİ SORUMLULUKLARI Hasta ile özel hastane arasında kurulan sözleşmeye “hastaneye kabul sözleşmesi” denilmektedir. Bu sözleşme; bakım, yeme, içme, konfor ve yataklı tedavi unsurlarını kapsamaktadır. Hâkim görüşe göre, bu sözleşmeye vekalet sözleşmesi hükümleri kıyas yoluyla uygulanmalıdır. Hastaneye kabul sözleşmesi, iki şekilde akdedilebilir: Birincisi, tam hastaneye kabul sözleşmesi olup, kural olan budur. Yani, hastaneye kabul sözleşmesi kurulurken özel koşullar kararlaştırılmamışsa, kendiliğinden tam hastaneye kabul sözleşmesi vuku bulmuş olur. Buna göre, tüm hizmetler eksiksiz olarak sunulur. Burada hasta ile hekim arasında hiçbir sözleşme bağı mevcut değildir. İkincisi ise, bölünmüş hastaneye kabul sözleşmesidir. Bu sözleşme tipinde; sadece tedavi ile ilgili sözleşme hekimle hasta arasında akdedilir. Tedavi sözleşmesi dışındaki tüm hususlar için sözleşme, hastane işleticisi ile hasta arasında kurulur. Burada tedavi ile ilgili zararlardan sadece hekim sorumlu tutulabilir. Diğer tüm zararlarda mesuliyet hastane işleticisine yükletilir(6). www.ozdogrular.com Hasta ile özel hastane arasında tam hastaneye kabul sözleşmesi yapılmışsa, hekim ifa yardımcısı konumundadır ve sadece şartları varsa haksız fiil hükümlerine göre sorumlu tutulabilir. Bu nedenle, bir hekim, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiiliyle hastasına zarar vermişse, haksız fiilden dolayı sorumlu tutulur. Hasta, doğrudan hekime değil de, hastaneye başvurduğu için, hekim hastanenin “yardımcı kişisi” konumunda olup, bu durumda, hastaya karşı hastane sözleşme içi “kusursuz sorumlu” olacaktır ve görevlendirdiği hekimin kusuru nedeniyle “yardımcı kişiden sorumlu” (BK md. 116) olacaktır. Hastanenin ve hekimin hastaya karşı sorumlulukları ortaklaşa ve zincirlemedir. Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre; “hekim, en hafif kusurdan dahi tam kusurlu” sayıldığından, her ikisi hastaya karşı tam kusur esasına göre tazminat ödemekle yükümlü olacaklardır. Hastanın açtığı davada hastane ile hekim ve diğer hastane personeli arasında kusur oranlarının paylaştırılmasına gerek yoktur. Bu paylaştırma ancak tarafların birbirlerine karşı açacakları dönme (rücu) davasında söz konusu olabilecektir(7). www.ozdogrular.com B- HASTA İLE ÖZEL HASTANE ARASINDA HASTANEYE KABUL SÖZLEŞMESİNE İLAVETEN TEDAVİ SÖZLEŞMESİ AKDEDİLMESİ HALİNDE HEKİMLERİN HUKUKİ SORUMLULUKLARI Hasta ile özel hastane arasında hastaneye kabul sözleşmesine ilaveten tedavi sözleşmesi akdedilmesi durumunda, hastaya karşı tedavi edimini hem özel hastane işleticisi hem de hekim birlikte (müştereken ve müteselsilen) taahhüt etmiş bulunmaktadırlar. Yani hasta, bu durumda tedavi edimi taahhüdünün ihlali halinde hastane işleticisi ile hekimi ayrı ayrı ya da birlikte sorumlu tutabilecektir(8). www.ozdogrular.com Ayrıca, bu durumda tıpkı serbest çalışan hekimlerde olduğu gibi özel hastanede çalışan hekimlerin haksız fiil ve vekaletsiz iş görme ilişkilerinden kaynaklanan sorumlulukları da söz konusu olacaktır. Hekimin ameliyat sırasında ameliyatı genişletmeye gerek duyması vekaletsiz iş görme ilişkisine örnek gösterilebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2004/370 sayılı Kararı’nda(9); hastaya karşı hastanenin hekimle birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu belirtmektedir. Söz konusu Karar’da özet olarak; “Olayın meydana gelmesinde ameliyat sırasında zarar gören arteri zamanında fark edip onaramayan ameliyat ekip sorumlusu Dr. B. Y.’nin 4/8 oranında kusurlu bulunmuş, kalan 4/8 kusur oranı ise kötü tesadüf olarak nitelendirilmiştir. Bu sorumlulukta B. Y. ile birlikte diğer davalı şirkete ait hastanenin de adam kullanan ve işleten sıfatıyla müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu açıktır. Zira, Özel Hastane işleteni, öncelikle tacir sıfatıyla basiretli bir tacir gibi davranması gereği yanında, yaptığı hizmetin yaşama hakkını yakından ilgilendiren kamusal nitelik taşıyan sağlık hizmeti olması nedeniyle de hastanın ve özel durumlarda yakınlarının zarar görmemesi için gerekli olan sadakat ve özeni göstermek durumundadır. Bu özen, başta doktor ve diğer yardımcı personeli seçme ve denetleme açısından yüksek oranda gösterilmeli, diğer şartların hazırlanmasında da aynı ilke unutulmamalıdır.” denilmektedir. IV- SONUÇ Özel hastanede istihdam edilen bir hekim, hastayla arasında bir sözleşme olup olmadığına bakılmaksızın, haksız fiilinden dolayı sorumlu olacaktır. Esasen özel hastaneye müracaat eden bir hasta, hastane ile arasında bir hastaneye kabul sözleşmesi yapmış olmaktadır ve hastane, hastaya karşı haksız fiil sorumluluğunun yanında, akdi sorumluluk ve vekaletsiz iş görme ilişkisinden (trafik kazaları, intihara teşebbüs vb. durumlarda) kaynaklanan sorumluluğu da yüklenmiş olacaktır. www.ozdogrular.com Ancak, hasta hastaneye kabul sözleşmenin yanı sıra hekim/tedavi sözleşmesi de yaparsa, hekimin de hastaya karşı sözleşmeden doğan ve vekaletsiz iş görme ilişkisinden doğan sorumluluğu söz konusu olacaktır. Ayrıca, yukarıda değinildiği gibi, hekimle ayrıca bir sözleşme yapılmasa dahi haksız fiilden dolayı hastanın hem hastaneye hem de hekime karşı tazminat davası açma hakkı olacaktır. Fatma YÜKSEKDAĞ* Yaklaşım * Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi (1) Ali TÜRKMEN, Hasta ve Hekim Hukuku, 1. Baskı, Seçkin Yayıncılık, İstanbul 2009, s, 107 (2) Mehmet DEMİR, Hekimin Sözleşmeden Doğan Sorumluluğu, http://auhf.ankara.edu.tr/dergiler/auhfd-arsiv/AUHF-2008-57-03/AUHF-2008-57-03-demir.pdf, 28.11.2012, s. 2 (3) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 04.02.2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. (4) Safa REİSOĞLU, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Beta Yayınevi, 17. Baskı, İstanbul 2005, s. 140, 145, 146, 150 (5) Mehmet Şirin ERDOĞAN, Tıbbi Müdahalelerden Doğan Hukuki Sorumluluk, www.erdoganhukuk.com/dosyalar/tibbi-mudahale.doc, 29.11.2012 (6) Levent KIRAY, http://edirnebarosu.org.tr/incelemeler/saglik-hukuku-kapsaminda-hekimlerin-sorumlulugu/, 27.11.2012 (7) Ahmet ÇELİK, Hekimlerin ve Hastanelerin Sorumluluğu, http://www.tazminathukuku.com/arastirma-yazilari/hekimlerin-ve-hastanelerin-sorumlulugu.htm, 28.11.2012 (8) Ali TÜRKMEN, age, s, 107. (9) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 23.06.2004 tarih ve E. 2004/13-291, K. 2004/370 sayılı Kararı. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|