İstifa edip kıdem tazminatı alınabilir mi? |
08 Şubat 2013 | |
Okurumuz S. Gökmen, "Resul Bey mümkünse eğer bir konuda yardımınıza ihtiyacım var. 15.06.1999 tarihinde işe başladım ve aynı şirkette devam ediyorum. Eşimle aynı şirkette çalışıyorduk ve eşim Ağustos 2012'de işten çıkarıldı. Eşim gidince benim üzerimdeki baskıda fazlaca artırıldı. İş yüküm artırıldı ve bana "biz neden çıkaralım kendin git" deniliyor. Kendim çıkarsam tazminatımı nasıl alabilirim? Bu konuda yardımcı olur musunuz?" diyor. İşyerinde işçiyi istifaya zorlamak için sistematik bir şekilde çeşitli yöntemler kullanılması mobbing olarak kabul edilmektedir. Bu yönde mobbing yapıldığını belgelemeniz koşuluyla kıdem tazminatı alarak ayrılmanız mümkün olduğu gibi, ayrıca manevi tazminat almak için dava da açabilirsiniz. Ancak, bunun dışında 15 yılınızı ve 3600 günü doldurmuş iseniz yine kıdem tazminatı almanız mümkündür. Emeklilik için öngörülen yaş dışında kalan diğer şartları veya yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle feshedilmesi halinde işçilere kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir. Burada işçinin ihbar tazminatı hakkı doğmadığını hatırlatmak istiyorum. 08/09/1999 tarihinden önce sigortalı olup 15 yıl ve 3600 gün sayısını doldurup yaşını bekleyen sigortalılara 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesine göre "Kıdem Tazminatı Alabilir" yazısı verilmektedir. Eğer bundan önceki işyerlerinizde dahil olmak üzere ilk işe giriş tarihinizden itibaren 15 yılı doldurmuş iseniz ve bu sürede de 3600 prim gününü tamamladıysanız kıdem tazminatı alabilirsiniz. ********************* Teşvik sistemimizde karmaşık ve çok sıkıntılı uygulamalar var. Bunlardan birisini de engelli teşvikinde yaşıyoruz. Engelli teşvikinde her yıl ocak ayında işverenler belgelendirme yapmaz veya belgelendirme yapmayı unutur ise engelli teşvikini kullanamıyor. Engelli çalışanlar için sigorta primi işveren hissesi teşviki; özel sektöre ait işyerlerinde çalıştırılan engelli sigortalıların, sigorta primine esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hisselerinin, anılan maddede belirtilen oran ve şartlar dahilinde Hazinece karşılanmasını düzenliyor. 4857 sayılı Kanunun 30'uncu maddesinde düzenlenen teşvikten yararlanmak isteyen işverenlerin; Çalışma ve İş Kurumu İl/Şube Müdürlüğü'ne onaylatacakları ve engelli statüsünde çalıştırdıkları sigortalıların TC kimlik numarasını, ad-soyadını, İş Kurumu'na tescil tarihini, kontenjan dahilinde/korumalı işyerinde/kontenjan fazlası olarak/yükümlü olunmadığı halde çalıştırma durumlarını ihtiva eden belgenin aslını işyerinin bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlükleri'ne ibraz etmeleri gerekmektedir. İşverenler, işyerinde çalıştırdıkları engelli sigortalıların tamamının son durumlarını göstermek üzere Çalışma ve İş Kurumu İl/Şube Müdürlüğü'ne onaylatacakları belgeyi, her yılın Ocak ayı içinde Kuruma ayrıca ibraz edeceklerdir. Engelli teşvikinden yararlanma hakkı olmasına rağmen ilgili belgeyi onaylatmayarak Sosyal Güvenlik Merkezlerine teslim etmeyen işverenler 14857 ve 54857 nolu Aylık Prim ve Hizmet belgelerini göndermeleri için gerekli kodlama işlemi yapılmayacak. Esasen bu işlemin SGK' ya bir yararı olmadığı gibi, hem işverenler hem de Çalışma ve İş Kurumu birimleri üzerinde ciddi bir baskısı olmaktadır. Bir kişinin engelli raporu var ise ve belgesi İş Kurumu'na onaylatılmış ise neden her yıl yeniden talep şartı aranıyor anlayabilmiş değilim. Her zaman dediğim gibi, akıl ermiyor SGK' nın işlerine... Kolaylaştırmak için değil, bürokrasiyi artırmak ve vatandaşa eziyet etmek için çalışıyorlar sanki... Resul Kurt
http://www.dunya.com/istifa-edip-kidem-tazminati-alinabilir-mi-151051yy.htm
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|