Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü (TFRS 13) (Vergi Uygulaması - Muhasebe Standardı Karşılaştırması) |
02 Nisan 2013 | |
I- ONÜÇ NUMARALI TFRS İLE YAPILAN DÜZENLEME Gerçeğe uygun değerleme ölçütü bir çok standartta uygulama alanı bulan bir değerleme ölçütüdür. Bu değerleme ölçütü hem piyasa fiyatlarına duyarlıdır hem de mükellefe bir miktar değerleme esnekliği tanır. 13 no.lu TFRS(1), diğer standartların gerçeğe uygun değerin ölçümünü veya gerçeğe uygun değere ilişkin açıklama yapılmasına izin verdiği veya gerektirdiği durumlarda uygulanır. Standart, diğer TFRS’lerin satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer gibi gerçeğe uygun değere dayalı olarak yapılan ölçümlerin kullanılmasını veya bu ölçümlere ilişkin açıklamalar yapılmasını zorunlu tuttuğu ya da bunlara izin verdiği durumlarda da uygulanacaktır. www.ozdogrular.com Standartta gerçeğe uygun değer, piyasa katılımcıları arasında ölçüm tarihinde olağan bir işlemde, bir varlığın satışından elde edilecek veya bir borcun devrinde ödenecek fiyat olarak tanımlanmıştır. Muhasebede değerlemenin temel konusu varlıklar ve borçlar olduğundan gerçeğe uygun değerin tanımı da bu temele dayanmıştır. Gerçeğe uygun değer işletmeye özgü bir ölçüm olmayıp, piyasaya dayanan bir ölçümdür. Bu nedenle gerçeğe uygun değer, riske ilişkin varsayımları da dahil olmak üzere piyasa katılımcılarının varlıkları ve borçları fiyatlandırırken kullanacakları varsayımlar (varlığın durumu ve konumu ile varsa, varlığın satışına veya kullanımına ilişkin sınırlamalar gibi) kullanılarak ölçülür. Varlık veya borçlar için gözlemlenebilir piyasa işlemleri veya bilgilerinin mevcut olmaması halinde işletme gerçeğe uygun değeri, ilgili gözlemlenebilir girdilerin kullanımını azami seviyeye çıkaran ve gözlemlenebilir olmayan girdilerin kullanımını asgari seviyeye indiren başka bir değerleme yöntemi kullanarak ölçer. Gerçeğe uygun değer ölçümünün amacı her iki durumda da aynı olup, bu amaç mevcut piyasa koşullarında, piyasa katılımcıları arasında bir varlığın satışına veya bir borcun devrine yönelik olarak ölçüm tarihinde olağan bir işlemdeki fiyatın tahmin edilmesidir. www.ozdogrular.com Gerçeğe uygun değer ölçümüne ilişkin bu Standartta tanımlanan çerçeve hem ilk ölçümde hem de sonraki ölçümlerde uygulanır. Ölçümü yapılacak şey tek bir varlık veya varlık grubu olabilir. A- GERÇEĞE UYGUN DEĞERİN TESPİT EDİLECEĞİ PİYASA Gerçeğe uygun değer ölçümünde, varlığın satışına veya borcun devrine ilişkin işlemin; varlığa veya borca ilişkin asıl piyasada ya da asıl piyasanın bulunmadığı durumlarda, varlığa veya borca ilişkin en avantajlı piyasada gerçekleştiği varsayılır. Bu ölçüyü kullanacak işletmenin ölçüm tarihinde belirli bir varlığı satabilecek veya belirli bir borcu devredebilecek durumda olması gerekmez. www.ozdogrular.com En avantajlı piyasa, Standartta, işlem maliyetleri ve taşıma maliyetleri dikkate alındıktan sonra, varlığın satışından elde edilen tutarı en üst seviyeye yükselten veya borcun devredilmesi için ödenen tutarı asgari seviyeye indiren piyasa olarak tanımlanmıştır. Asıl piyasayı ya da asıl piyasanın bulunmadığı durumlarda en avantajlı piyasayı belirlemek üzere, olası bütün piyasalarda ayrıntılı bir araştırma yapılmasına gerek yoktur. Ancak, makul bir şekilde erişilebilen tüm bilgiler dikkate alınmalıdır. Aksine kanıt bulunmadığı sürece, işletmenin normal koşullarda varlığı satmak veya borcu devretmek amacıyla işlemi gerçekleştireceği piyasanın asıl piyasa olduğu veya asıl piyasanın bulunmadığı durumlarda en avantajlı piyasa olduğu kabul edilir. www.ozdogrular.com B- DEĞERLEME Varlık veya borca ilişkin asıl piyasanın bulunması durumunda, ölçüm tarihinde farklı bir piyasadaki fiyat potansiyel olarak daha avantajlı olsa dahi, gerçeğe uygun değer ölçümü asıl piyasadaki fiyatı yansıtmalıdır. Bu fiyatın doğrudan gözlemlenebilir olmasına veya başka bir değerleme yöntemi kullanılarak tahmin edilmesi önemli değildir. Ölçüm tarihinde fiyatlandırma bilgisini sağlayacak gözlemlenebilir bir piyasanın bulunmaması halinde gerçeğe uygun değer ölçümü, varlığı elinde bulunduran veya borçlu konumda olan bir piyasa katılımcısının bakış açısı dikkate alınarak işlemin değerleme tarihinde gerçekleştiği varsayımıyla yapılır. www.ozdogrular.com İşletme bir varlığın veya borcun gerçeğe uygun değerini, piyasa katılımcılarının en fazla ekonomik fayda sağlamayı düşünerek hareket ettikleri kabulüyle, ilgili varlık veya borcun fiyatlandırılmasında kullandığı varsayımları kullanarak ölçer. C- FİYAT Gerçeğe uygun değer (fiyatın doğrudan gözlemlenebilir olmasına veya başka bir değerleme yöntemi kullanılarak tahmin edilmesine bakılmaksızın) mevcut piyasa koşullarında ölçüm tarihinde asıl ya da en avantajlı piyasada olağan bir işlemde bir varlığın satışından elde edilecek veya bir borcun devrinde ödenecek ilk fiyatı ifade eder. Bu fiyat, işlem maliyetlerine göre düzeltilmez. İşlem maliyetleri, varlığın veya borcun özelliği olmayıp, işletmenin varlığa veya borca ilişkin bir işlemi nasıl yaptığına bağlı olarak değişir ve diğer TFRS’lere uygun olarak muhasebeleştirilir. www.ozdogrular.com 1- Finansal Olmayan Varlıklarda Uygulama Finansal olmayan varlığın gerçeğe uygun değerinin ölçümünde, piyasa katılımcısının bu varlığı en iyi ve en üst seviyede kullanarak veya bu şekilde kullanacak başka bir piyasa katılımcısına satarak ekonomik fayda sağlayabileceği varsayılır. Bu anlamda işletmenin varlığı en iyi ve en üst seviyede kullanımına uygun olmayan bir şekilde kullanmayı planlamış olmasının önemi yoktur. Finansal olmayan bir varlığın en iyi ve en üst seviyede kullanımı, varlığın fiziki olarak mümkün olan, yasalara uygun ve finansal açıdan elverişli bir biçimde kullanımını ifade eder. www.ozdogrular.com En iyi ve en üst seviyede kullanım piyasa katılımcılarının bakış açısıyla belirlenir. Finansal olmayan varlığın gerçeğe uygun değerinin ölçümünde, varlığın diğer TFRS’lerde belirlenen hesap birimiyle tutarlı bir şekilde satıldığı varsayılır. En iyi ve en üst seviyede kullanım için varlığın, diğer varlıklarla ya da diğer varlık ve borçlarla birlikte kullanımının gerekli olması durumu önemli değildir. 2- İşletmenin Kendi Özkaynağına Dayalı Finansal Araçlarına ve Borçlarına İlişkin Uygulama Gerçeğe uygun değer ölçümü, finansal veya finansal olmayan borcun veya işletmenin kendi özkaynağına dayalı finansal aracın (örneğin, işletme birleşmesinin bedeli olarak ihraç edilen özkaynak paylarının) ölçüm tarihinde piyasa katılımcısına devredildiği varsayımına dayanır. Devir, borç veya işletmenin kendi özkaynağına dayalı olan finansal aracın ödenmemiş olması ve bunlarla ilgili hak ve sorumlulukların devralan piyasa katılımcısına bırakılmış olması koşulunu içerir. İşletmenin kendi özkaynağına dayalı finansal aracının veya borcunun devrine ilişkin fiyatlandırma bilgisini sağlayacak gözlemlenebilir bir piyasa bulunmasa dahi, bu tür kalemlerin diğer taraflarca varlık olarak elde tutulması durumunda bu kalemler için gözlemlenebilir bir piyasanın bulunabileceği kabul edilir. Bu halde işletme gerçeğe uygun değer ölçümünü, mevcut piyasa koşullarında, piyasa katılımcıları arasında özkaynağa dayalı finansal aracın veya borcun devrine yönelik olağan bir işlemdeki fiyatın tahmin edilmesi şeklinde yapar. www.ozdogrular.com İşletmenin kendi özkaynağına dayalı özdeş veya benzer finansal aracın ya da borcun devrine ilişkin kotasyon fiyatı bulunmadığı ve özdeş bir kalemin başkası tarafından varlık olarak elde tutulduğu halde, işletme bu finansal aracın veya borcun gerçeğe uygun değerini, ölçüm tarihinde özdeş kalemi varlık olarak elinde tutan bir piyasa katılımcısının bakış açısıyla ölçecektir. Bu durumda ölçüm; a) Başkası tarafından varlık olarak elde tutulan özdeş kalemin bulunması durumunda aktif bir piyasadaki kotasyon fiyatı kullanılarak, b) Bu fiyatın bulunmaması durumunda, başkası tarafından varlık olarak elde tutulan aynı kalemin aktif olmayan bir piyasadaki kotasyon fiyatı gibi diğer gözlemlenebilir girdileri kullanılarak, c) Bu şekilde de gözlemlenebilir fiyatın bulunamaması durumunda, başka bir değerleme yöntemi (gelir veya piyasa yaklaşımı) kullanılarak yapılır. İşletmenin kendi özkaynağına dayalı özdeş veya benzer bir finansal aracın veya borcun devrine ilişkin kotasyon fiyatının bulunmadığı ve özdeş bir kalemin başkası tarafından varlık olarak elde tutulmadığı durumda işletme özkaynağa dayalı finansal aracın veya borcun gerçeğe uygun değerini, özkaynak üzerindeki hakkı ihraç eden veya borçlu konumda bulunan bir piyasa katılımcısının bakış açısıyla ve değerleme yöntemi kullanarak ölçecektir. www.ozdogrular.com 3- Fiyatı Etkileyen Diğer Unsurlar Bir borcun gerçeğe uygun değeri yerine getirmeme riskinin etkisini de yansıtır. Yerine getirmeme riski, işletmenin kendi kredi riskini kapsamakla birlikte, bazen bu riskle sınırlı olmayabilir. Yerine getirmeme riskinin borcun devrinden önce ve sonra aynı olduğu varsayılır. İşletme, bir borcun gerçeğe uygun değerini ölçerken kendi kredi riskinin (kredi itibarının) etkisi ile yükümlülüğün yerine getirilme veya getirilmeme olasılığını etkileyebilecek diğer faktörlerin etkisini dikkate almalıdır. Bu etkiler ilgili borca bağlı olarak da farklılaşabilir. Örneğin, borcun nakit olarak mı yoksa mal veya hizmet teslimiyle mi ödeneceği hususu bunlardandır. İşletmenin kendi özkaynağına dayalı finansal araç veya borcunun gerçeğe uygun değeri ölçülürken, bunun devrini engelleyen bir sınırlamayla ilgili ayrı bir girdiye veya diğer girdilere yönelik düzeltmelere yer verilmez. Borcun veya finansal aracın devrini engelleyen sınırlamanın etkisi, gerçeğe uygun değer ölçümüne ilişkin diğer girdilerin içinde açık ya da zımni olarak yer alır. www.ozdogrular.com Talep halinde ödenmesi gereken finansal borcun (örneğin, vadesiz mevduat) gerçeğe uygun değeri, talep halinde ödenmesi gereken tutardan düşük olmamak üzere ödenmesinin talep edilebileceği ilk günden itibaren iskonto edilmiş tutarı ile ölçülür. Finansal varlıklar ve borçlardan oluşan bir grubu elinde tutan işletme, piyasa risklerine ve ilgili her bir karşı tarafın kredi riskine maruz kalır. D- İLK MUHASEBELEŞTİRMEDE GERÇEĞE UYGUN DEĞER Varlık veya borca ilişkin karşılıklı bir işlemle, bir varlık edinilirken veya bir borç üstlenilirken işlem fiyatı, varlığın edinilmesinde ödenecek veya borcun üstlenilmesinde alınacak giriş fiyatıdır. Buna karşılık, varlığın veya borcun gerçeğe uygun değeri, varlığın satışından elde edilecek veya borcun devrinde ödenecek çıkış fiyatıdır. İlk muhasebeleştirmede gerçeğe uygun değerin işlem fiyatına eşit olup olmadığını belirlerken, işletme ilgili işlem ile varlık veya borca özgü unsurları dikkate alır. Diğer standartların bir varlığın veya borcun ilk muhasebeleştirme sırasında gerçeğe uygun değeri üzerinden ölçülmesini zorunlu tuttuğu ya da buna izin verdiği ve işlem fiyatının gerçeğe uygun değerden farklı olduğu durumlarda, işletme ilgili Standartta aksine bir hüküm bulunmadıkça ortaya çıkan farkı kar veya zarar olarak muhasebeleştirilir. www.ozdogrular.com E- DEĞERLEME YÖNTEMLERİ İşletme, gerçeğe uygun değeri ölçmek için yeterli verinin bulunduğu ve koşullara uygun olan, ilgili gözlemlenebilir girdilerin kullanımını azami seviyeye çıkaran ve gözlemlenebilir olmayan girdilerin kullanımını asgari seviyeye indiren değerleme yöntemlerini kullanmalıdır. Değerleme yöntemi kullanılmasının amacı, mevcut piyasa koşullarında, piyasa katılımcıları arasında bir varlığın satışına veya bir borcun devrine yönelik ölçüm tarihinde gerçekleşecek olağan bir işlemdeki fiyatın tahmin edilmesidir. www.ozdogrular.com Yaygın olarak kullanılan üç değerleme yöntemi vardır. Gerçeğe uygun değeri ölçmek için birden fazla değerleme yönteminin kullanılması durumunda, sonuçlar (gerçeğe uygun değerle ilgili göstergeler) ortaya koydukları değer aralığının kabul edilebilirliği dikkate alınarak değerlendirilir. Gerçeğe uygun değer ölçümü, söz konusu aralıkta mevcut koşullardaki gerçeğe uygun değeri en iyi yansıtan noktadır. Değerleme yönteminde veya yöntemin uygulanmasında meydana gelen bir değişiklikten kaynaklanan düzeltmeler, TMS 8 uyarınca muhasebe tahmininde değişiklik olarak muhasebeleştirilir. 1- Piyasa Yaklaşımı Piyasa yaklaşımı, özdeş veya karşılaştırılabilir olan varlıklara, borçlara ya da varlıklardan ve borçlardan oluşan bir gruba ilişkin piyasa işlemleri sonucu oluşan fiyatları ve diğer ilgili bilgileri kullanan değerleme yöntemidir. Örneğin, piyasa yaklaşımı ile tutarlı olan değerleme yöntemleri genellikle karşılaştırılabilir tutarlar setinden alınan piyasa çarpanlarını kullanır. Çarpanlar, her bir karşılaştırılabilir tutar için farklı çarpanlardan oluşan bir aralıkta yer alabilir. Aralık içinden uygun olan çarpanın seçilmesi, ölçüme özgü niteliksel ve sayısal unsurların dikkate alınarak değerlendirilmelerini gerektirir. www.ozdogrular.com 2- Maliyet Yaklaşımı Maliyet yaklaşımı, bir varlığın hizmet kapasitesini yenilemek amacıyla halihazırda gerekli olan cari tutarı yansıtan bir değerleme yöntemidir. Piyasadaki bir satıcının bir varlık için alabileceği satış fiyatı, piyasadaki bir alıcının söz konusu varlığın sağlayacağı faydaya yakın bir fayda sağlayacak bir varlığın değer yitirme faktörleri göz önüne alınarak hesaplanmış inşa veya edinme maliyetine eşittir. Bunun nedeni, alıcının bir varlığa söz konusu varlığın hizmet kapasitesini yenilemek için gerekli olan tutardan daha fazla bir tutar ödemeyecek olmasıdır. Çoğu durumda, cari yenileme maliyeti yöntemi diğer varlıklar ya da diğer varlık ve borçlarla birlikte kullanılan maddi duran varlıkların gerçeğe uygun değerinin ölçümünde kullanılır. www.ozdogrular.com 3- Gelir Yaklaşımı Gelir yaklaşımı, gelecekteki tutarları (örneğin, nakit akışları veya gelir ve giderleri) tek bir cari tutara (bugünkü değere) dönüştüren yöntemdir. Gelir yaklaşımı kullanıldığında gerçeğe uygun değer ölçümü, gelecekteki tutarlara ilişkin cari piyasa beklentilerini yansıtır. www.ozdogrular.com Bugünkü değer yöntemleri, gelecekteki tutarları (nakit akışlarını veya nakit değerleri) bir iskonto oranı kullanarak bugünkü tutara indirgemekte kullanılan bir araçtır. Bu yöntemlerin genel ilkeleri şunlardır. a) Nakit akışları ve iskonto oranları, varlığı veya borcu fiyatlandırırken piyasa katılımcıları tarafından kullanılan varsayımları yansıtmalı b) Nakit akışları ve iskonto oranları sadece ölçüme konu olan varlık veya borca ilişkin unsurları dikkate almalı c) Risk faktörlerinin birden fazla dikkate alınmasını engellemek ya da risk unsurlarının etkilerini ihmal etmemek üzere, iskonto oranları nakit akışlarının yapısına uygun ve tutarlı varsayımları yansıtmalıdır. F- DEĞERLEME GİRDİLERİ Değerleme girdileri, piyasa katılımcılarının riske ilişkin varsayımları da dahil olmak üzere bir varlığı veya borcu fiyatlandırırken kullandıkları varsayımları ifade eder. Bunlar; gerçeğe uygun değeri ölçmek üzere kullanılan belirli bir değerleme yönteminde yer alan riske ilişkin varsayımlar veya değerleme yöntemine ilişkin girdilerde yer alan riske ilişkin gözlemlenebilir olan veya olmayan varsayımlardır. www.ozdogrular.com II- MALİ MEVZUATTA DEĞERLEME UYGULAMASI Mali mevzuatta değerlemenin tanımı VUK’un 258. maddesinde “vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespiti” olarak yapılmıştır. Değerleme esası, VUK’un 260. maddesinde “değerlemede iktisadi kıymetlerden her biri tek başına nazara alınır. Teamülen aynı cinsten sayılan malları ve düşük kıymetli müteferrik eşyayı toplu olarak değerlemek caizdir.” şeklinde düzenlenmiştir. www.ozdogrular.com Mali mevzuat uyarınca yapılacak değerlemede kullanılacak değerleme yöntemleri VUK’un 261. maddesinde sayılmıştır. Bunlar; maliyet bedeli, borsa rayici, tasarruf değeri, mukayyet değer, itibari değer, vergi değeri olarak sayılmış ve bu değerleme ölçüleri Kanun’un 262-268. maddelerinde tanımlanmıştır. VUK’ta hangi kıymetin hangi değerleme yöntemiyle değerleneceği hususu ise 269-290. maddelerde ayrıca düzenlenmiştir. Anlaşılacağı üzere mali mevzuat değerlemede asgari ve kesin ölçüleri belirlemek suretiyle mükellefe tercih hakkı bırakmak istememiştir. En yaygın kullanılan değerleme ölçütü maliyet bedelidir. Maliyet bedeli Vergi Usul Kanunu’nun 262. maddesinde “iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilimum giderlerin toplamı” olarak tanımlanmış olup, gayrimenkullerde maliyet bedeline dahil edilecek unsurlar Kanun’un 270. maddede ayrıca belirtilmiştir. Gayrimenkullerde maliyet bedelinin artırılması gereken durumlar ise aynı Kanun’un 272. maddesinde düzenlenmiştir. İşletmeye dahil kıymetlerin hangi değerleme yöntemiyle değerleneceği hususu Kanun’da ayrıca düzenlenmiştir. VUK’ta belirtilen diğer değerleme yöntemlerinin kullanılamadığı durumlarda değerleme “emsal bedeli” yöntemiyle yapılacaktır. Emsdal bedeli değerleme ölçütü genel uygulama dışına taşan işlemlerde kullanılır. Genellikle tasarruf bedeli uygulamasında da emsal bedeli yönteminden yararlanılır. www.ozdogrular.com Değerleme bir kıymetin ilk ediniminde, dönem sonlarında veya satışa konu edildiği dönemlerdeki kıymetinin belirlenmesinde uygulanır. Değerleme işlemi vergi kanunlarında belirtilen günlerde yapılır. Değerleme sonucunda bulunan değer, ilk kayıt veya giderleştirme işleminde kullanılır. Mali mevzuat uyarınca yapılacak değerlemede ayrıca dönemsellik ilkesi ve tahakkuk esasına da uyulur. Dönemsellik ilkesi VUK’un 174. maddesinde, tahakkuk esası da GVK’nın 39. maddesinde dolaylı olarak düzenlenmiştir. Tahakkuk esası gelir ve giderin mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşmesini ifade eder. Dönemsellik ilkesi işletme ömrünün kazanç tespiti açısından belli dönemlere ayrılmasını ve her dönemin gelirinin aynı dönemin gideri ile karşılaştırılmasını öngörür. III- VERGİ MEVZUATI İLE UYUMLULUK Mali mevzuat değerleme işlemini düzenlerken asgari ve kesin ölçüler belirlemek suretiyle değerlemede mükellefe esneklik bırakmak istememiştir. Bu anlayışın temelinde verginin (karşılıksız olması ve kanunla alınacağı gibi) özelliklerini aramak gerekir. Bu anlayış muhasebe standartları ile benimsenen anlayışla temelden uyumsuzdur. Muhasebe standartları değerleme işleminde işletme sahibine belirli ölçüde karar verme ve tercihte bulunma imkanı sunar. Muhasebe standardı işletme sahibine mali mevzuat gibi temkinli yaklaşmaz. Değerleme genel ilkeleri TTK’nın 78. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddede düzenlenen değerleme genel ilkeleri yanı sıra TTK, muhasebe standartlarında düzenlenen ilke ve esaslara uyulmasını öngörür. Ancak muhasebe sdtandartlarının uygulanmasında halihazırda bir geçiş dönemi yaşanmaktadır. Şartların gerçekleşmesi durumunda TMS’de öngörülen değerlemeyi basitleştirici yöntemler kullanılabilir. Mali mevzuat yukarıda sayılan değerleme ölçüleri dışında bir ölçü ile değerleme yapılmasını kabul etmez. Görüleceği üzere mali mevzuat uygulamasında “gerçeğe uygun değer” ölçütüyle değerleme yapılması olanağı bulunmamaktadır. Gerek ilk edinimde gerek daha sonraki tarihlerde bu değerleme ölçüsüyle yapılacak değerlemenin mali mevzuatın öngördüğü değerleme ölçüsüne göre bulunacak sonuçlar esas alınarak düzeltime tabi tutulması gerekmektedir. Düzeltme işlemi muhasebe kayıtları içinde veya beyanname üzerinde yapılabilecektir. Bunun birden fazla yöntemi bulunmaktadır. www.ozdogrular.com Mali mevzuat ile muhasebe standartlarının değerleme ilkeleri ve değerleme ölçüleri konusundaki uyumsuzluğu öncelikle yaklaşım farklılığından kaynaklanmaktadır. 13 no.lu TRFS uygulamasında bu açıklıkla görülmektedir. Bu konuda mutlaka toplu bir uyumlaştırma çalışması yapılması gereğine inanmaktayız. Bu konuda yapılacak çalışmada kısa zamanda önemli mesafeler alınabileceği ve esaslı uyumlaştırmalar yapılabileceğini düşünmekteyiz. Muzaffer KÜÇÜK* Yaklaşım * YMM (E. Baş Hesap Uzmanı) (1) 30.12.2012 tarihinde 28513 sayılı (2. mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|