Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Sahte belge kullandığı yönünde rapor düzenlenen mükellefler de vergisel teşviklerden yararlanamayacaklar. PDF Yazdır e-Posta
29 Nisan 2013
Image

Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde kaçakçılık suçları ile bu suçları işleyenlere uygulanacak hapis cezalarına ilişkin düzenleme yer almaktadır.

Vergi Usul Kanunu'nda kaçakçılık suçları ve cezaları

Maddede sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge (SMİYB) düzenlemek ve kullanmak, muhasebe ve hesap hileleri yapmak, defter, kayıt ve belgeleri tahrif etmek gibi birçok fiil sayılmış ve bu fillere uyan hapis cezalarına yer verilmiştir.

Maddede sahte belge; gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge ise gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge olarak tanımlanmaktadır. (Söz konusu maddenin tam metni sirkülerimizin sonunda yer almaktadır.)

359. maddede yer alan hapis cezalarının yanında, bu madde kapsamındaki fiillerin işlenmesi sonucunda vergi ziyaına sebebiyet verilmesi durumunda, normalde ziyaa uğratılan verginin 1 katı olarak uygulanan vergi ziyaı cezası, 3 kat olarak kesilmektedir. Aynı şekilde bu maddede yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi durumunda tarh edilen vergi ve kesilen cezalar uzlaşma kapsamına da girmemektedir.

6455 Sayılı Kanun ile yapılan düzenleme

6455 sayılı "Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 11 Nisan 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Söz konusu Kanun'un yayım tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 1. maddesi ile Vergi Usul Kanunu'na 153/A maddesi eklenmektedir. Bu hüküm ile temel olarak; sahte fatura düzenledikleri için mükellefiyetleri vergi dairesince re'sen terkin edilmiş olan mükelleflerin, yeni mükellefiyet tesis taleplerinde teminat istenmesi zorunluluğunun getirildiği görülmektedir.

Sözü geçen maddenin 10. fıkrasında ise "VUK'un 359. maddesinde sayılan fiilleri işledikleri veya bu fiillere iştirak ettikleri vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporla tespit edilenlerden bu durumları kesinleşenler ile birinci, ikinci ve üçüncü fıkraların kapsamına girenler veya bu fiillere iştirak edenler, fiilin işlendiği tarihten itibaren altı yıl süreyle hiçbir surette vergi teşvik ve desteklerinden yararlanamazlar." şeklinde bir düzenleme yer almaktadır.

Değerlendirmelerimiz

Genel olarak bakıldığında, 6455 Sayılı Kanun'un 1. maddesindeki düzenlemenin Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesindeki "sahte belge düzenlemek" fiili ile ilgili olduğu görülmektedir. Buna göre sahte belge düzenlediği için mükellefiyeti re'sen terkin edilen (kapatılan) mükellefler ile aynı fiili işlediği vergi inceleme raporu ile tespit edilip kesinleşenlerin yeniden mükellefiyet tesisi talebinde bulunmaları halinde bu kişi ve kurumlardan teminat istenmesi maddenin temelini oluşturmaktadır.

Maddenin devamında birkaç kez Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde sayılan fiillere de değinilmektedir. Örneğin Kanun'da yazılı sürelerde VUK'un 359. maddesinde sayılan filleri yeniden işlemeyenlere verdikleri teminatın iade edileceği, yine 359. maddedeki filleri işleyenlerin Maliye Bakanlığınca belirlenecek esaslara göre duyurulacağı belirtilmektedir. Ancak bu düzenlemelerin her ikisinde de 359. maddede sayılmakla beraber "sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması" fiili kapsam dışında bırakılmıştır. Yani 359. maddede sayılan fiillerden sadece sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması fiilinin işlenmesi halinde, bu durum teminatın iadesine engel teşkil etmeyecek, aynı zamanda bu mükelleflerin Bakanlık tarafından ilanı da söz konusu olmayacaktır.

Hal böyleyken sirkülerimizin "6455 sayılı Kanun kapsamında yapılan düzenleme" başlıklı bölümünde yer alan, vergi teşvik ve desteklerinden yararlanılamayacağına ilişkin düzenlemede, böyle bir ayrıma gidilmediği görülmektedir. Başka bir ifadeyle sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyen veya defter ve belgelerini yok eden ya da tahrif eden mükelleflerin yanında, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanan mükellefler de 6 yıl süreyle vergi teşvik ve desteklerinden yararlanamama yaptırımıyla karşı karşıya kalabileceklerdir.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi genel olarak bütün uygulama kapsamında "sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması" fiili kapsam dışı bırakılırken, sadece teşviklerden yararlanılmaması ile ilgili bölümde bu ayrımın yapılmamış olmasını bir tedvin zaafı olarak değerlendirmekteyiz. Bu eksikliğin en kısa zamanda yapılacak olan bir yasal düzenleme ile giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Ama yine de bu haliyle yasa hükmü çok açık ve yasada herhangi bir tutarsal sınır da bulunmuyor. Yukarıda belirttiğimiz değişikliğin yapılmaması durumunda, çok küçük tutarlı da olsa, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma dolayısıyla hakkında rapor düzenlenen ve bu durumu kesinleşen mükelleflerin, fiilin işlendiği tarihten itibaren 6 yıl süreyle vergi teşvik ve desteklerinden yararlanamayacağını hatırlatmakta fayda görmekteyiz. Erdal Çalıkoğlu/E&Y

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.