Hakan Üzeltürk - Af kanunu Anayasa'ya aykırıdır (26.02.08) |
26 Şubat 2008 | |
Bu düzenlemenin uzlaşma mı yoksa uzlaşma adı altında bir af mı olduğu konusunda sadece düzenlemenin adından gitmemek, kanunun içeriğini incelemek gerekmektedir. Doğal olarak Anayasa Mahkemesi önüne gelen düzenlemenin adı ile bağlı değildir. Daha önce 'Vergi Barışı' adıyla getirilen düzenlemedeki bazı hükümlerin af niteliğinde olduğunu saptayan Cumhurbaşkanı Sezer'in af yasaları için nitelikli çoğunluk gerekeceği yönündeki uyarısı dikkate alınarak Meclis'te gerekli nitelikli çoğunluk sağlanmıştı. Zira, Anayasa Mahkemesi'ne göre, vergi cezaları ile para cezalarının tahsilinden kısmen ya da tamamen vazgeçilmesi af niteliğindedir. Bu nedenle Cumhurbaşkanı'nın kanunu Meclis'e geri göndererek gerekli çoğunluğun sağlanmasını istemesi doğru olacaktır. Artık şubat aylarında adında vergi affı ifadesi geçmeyen vergi afları çıkarmak adet olmuş gözüküyor. Kanunun adının uzlaşma olmasına rağmen içeriğinde yer alan afla ilgili ifadeler bu düzenlemenin aslında bir vergi affı olduğunu açık olarak göstermektedir. 1. Daha önce uzlaşma yolundan faydalanmak amacıyla başvuranlar, fakat herhangi bir sebeple uzlaşamayıp yargı yoluna başvuranlar için yeni uzlaşma imk‰nı sağlanmaktadır. İdare, daha önce uzlaşmayı reddettiği kişilere uzlaşma önermektedir. Bu bir aftır. 2. İdare, bu af değil, biz uzlaşacağız dese ve uzlaşsa bile uzlaşılan kısım dışında kalan meblağ kanun metninde yer alan, "18 ayda 18 eşit taksitte, taksit tutarları ilk taksit ödeme süresinin başlangıç tarihinden itibaren her ay ve kesri için ayrı ayrı binde iki oranında hesaplanacak faiziyle birlikte tamamen ödenmek şartıyla uzlaşmaya konu tutardan kalan alacakların tahsilinden vazgeçilir" hükmü karşısında bugüne kadar işlemiş olan faizlerin bir kısmının alınmasından vazgeçilmektedir ki bu açık bir af ifadesidir. Yine kanunun 3. ve 5. maddelerinde gecikme faizlerinden ve zamlarından vazgeçilmesi yönünde benzer düzenlemeler vardır. 3. Kanunun 2. maddesinde ecrimisil borçları için getirilen düzenlemede tespit ve takdir edilen ancak 1.7.2007 tarihinden önce ilgilisine tebliğ edildiği halde bu kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan ecrimisil alacakları da uzlaşma konusu yapılmaktadır. Bu durumda daha önce kesinleşip, ödenmeyen borçlar da kanun kapsamında olup, bu düzenleme de açık bir af niteliği taşımaktadır. 4. Kanunda 3. maddede yer alan, "...Bankalar tarafından bu şartların yerine getirilmesi halinde, ilgili yıllara ait kurumlar vergisi matrahları, 213 sayılı kanunun zamanaşımı hükümleri dikkate alınmaksızın düzeltilir" hükmü de bir af düzenlemesidir. 5. Kanunun 4. maddesinde yer alan, "...Tarhiyat yapılmaz, daha önce yapılan tarhiyatlardan vazgeçilir, tahakkuk eden tutarlar terkin edilir" hükmü de aftan bahsetmektedir. 6. Kanunun 5. maddesinde yer alan, "...Ödenmesi gerektiği halde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş olan tutarların tahsilinden vazgeçilir" ifadesi de yine bir affa işaret etmektedir. Görüldüğü üzere kanun çeşitli yönleriyle uzlaşmadan ziyade af ifadeleri taşımaktadır. Bu hükümler metinde var olduğu sürece bu kanunun salt çoğunlukla kabul edilmesi yanında kanun metninde maddelerin uygulanmasına ait esaslar konusunda Maliye Bakanı'na yetki verilmesi yasama yetkisinin yürütmeye devri olup hukuka ve Anayasa'ya aykırıdır. Hukuk mu, siyaset mi? Yakında göreceğiz. http://www.dunyagazetesi.com.tr/yazar.asp?authId=21
|