Sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama ve çalışma hakkı, Anayasa ile güvence altına alınıyor. Yasalar ve yönetmelikler sağlıklı ve güvenli bir iş ortamı yaratılması görevini işverene yüklüyor. İlgili yasalara ve yönetmeliklere uyumu sağlamak için kamu otoritesinin rehberlik etmesi, yol göstermesi, denetlemesi ve yasal yükümlülüklerine uymamakta ısrarlı olanlara izin vermemesi gerekiyor. Koyduğu yasaların, yaptığı düzenlemelerin arkasında duramayan ve denetim kuramayan bir kamu otoritesinin olumlu bir iş güvenliği kültürüne katkıda bulunması beklenemez.

İş sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin olarak iş hayatında en sık karşılaşılan anlayış: "Kazaların nedeni, çalışanların dikkatsizliğidir." Artı Sağlık Çevre Kalite Eğitim Danışmanlığı Kurucusu Dr. Ali Rıza Tiryaki, "Neden bu adamlar yurtdışında veya yurtiçindeki yabancı firmalarda gayet dikkatli davranır hale geliyorlar? Nedir bu olgunun dinamiği? Bir işletmede bize çalışanların bilinçsizliği ve dikkatsizliğinden söz edildiğinde, çalışanların çoğunun kaç yıldır bu işletmede çalıştığını soruyoruz. Eğer çalışanların yüzde 60'ından fazlası bir işletmede beş yıldan fazla çalışıyorsa o insanların işletme içinde sergiledikleri davranış ve tutumdan yönetimin şikayet hakkı bulunmuyor" diyor.

İş güvenliğini destekleyen en önemli unsurlardan birisi olan toplumsal kültür maalesef ülkemizde güvenliği destekler nitelikte değil. Kültürün en önemli kanıtı, çalışan davranışı. Tiryaki, organizasyonun iş sağlığı ve iş güvenliği kültürünün üst yönetimin ortaya koyduğu anlayış ve politikalara doğrudan bağlı olduğunu hatırlatıyor. Öncelikle üst yönetim güvenli ve sağlıklı çalışma kültürünün lideri, rol modeli olmak durumunda. Üst yönetim inanmalı, iş sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin taahhütlerini kararlı bir şekilde ortaya koymalı, tutarlı davranmalı. Üst yönetimin kararlılığının en önemli göstergesi ise, yeterli derecede kaynak tahsis etmesi, iş sağlığı ve iş güvenliği hedef ve standartlarını performansın bir bileşeni olarak takip etmesi ve her koşulda örnek davranışlar sergilemesi. Üst yönetim, güvenli ve sağlıklı çalışma kültürünün rol modeli olmalı. İşçi sağlığı ve iş güvenliği, organizasyonel bir kültür oluşumunu gerektiriyor. Tiryaki, organizasyonel seviyede bir kültürün yerleşmiş olduğunu söyleyebilmek için; çalışanların büyük çoğunluğunun güvenli davranış tarzını benimsemiş, içselleştirmiş olmasının gerektiğini ifade ediyor. Çalışanlarla güvenli çalışma, güvenli iş, güvenli işyeri sorumluluğunu açık iletişim ortamı ve katılım mekanizmaları yaratarak paylaşmak lazım. Kayıpları azaltarak ayakta kalabilmek isteyenlerin, kendi sektörlerindeki iyi uygulama örneklerini incelemeleri ve kıyaslama yapmaları gerekiyor. Unutmamak gerekiyor, rahat etmenin yolu çağdaş işletmecilik normlarına uymaktan geçiyor.

http://www.dunyagazetesi.com.tr/yazar.asp?authId=55