Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Sosyal Güvenlik Alacaklarında Yeni Uygulama PDF Yazdır e-Posta
16 Mayıs 2013

Image

 

I-GİRİŞ

Sosyal Güvenlik Kurumu sosyal sigortacılık ilkelerine dayalı, etkin, adil, kolay erişebilir, aktüeryal ve mali açıdan sürdürebilir amacını ve işlevini devam ettirebilmesi için 6183 sayılı kanuna istinaden takipte olan alacaklarını tahsil edilme noktasında; borçlarını ödemeyenler için gerek menkul gerekse gayri menkul mallarını üzerine haciz koyup ilgili kanunlar çerçevesinde ihale usulü ile satmak, mahsup yapmak, maaştan kesinti yapmak…. Vb. şekilde tahsil etmektedir. 31.05.2012 tarih 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun il Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33. Maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanuna ilave edilen geçici 41. madde ile borçluların ellerinde bulunan taşınmazlar için değer tespitini yapıp borcuna karşılık satın alarak yeni bir uygulama başlatmıştır. Bu makalemizde yapılan bu uygulamaya ait işlemleri, kimlerin faydalanabileceği ve hangi borç türlerinin değerlendirilebileceğini anlatmaya çalışacağız.

II-  BORÇLARIN TAHSİLİ KONUSUNDA İHALE YOLUYLA SATIŞ DIŞINDAKİ YENİ UYGULAMA

31.05.2012 tarih 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun il Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33. Üncü maddesi ile 5510 sayılı kanununa eklenen 41 inci maddedesiyle; Sosyal Güvenlik Kurumuna 6183 Sayılı kanun kapsamında borçları bulunan özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, 08/06/1984 tarih 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri hakkında kanun hükmünde kararname hükümlerine tabi Başbakanlığa, Maliye, Milli Savunma, Sanayii ve Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Tarım Ve Köy İşleri Bakanlığına bağlı iktisadi devlet teşekkülleri ve Ulaştırma Bakanlığına bağlı kamu iktisadi kuruluşları ile bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ( bu kuruluşların detaylı listesi aynı sayılı kararnamenin ekinde  mevcuttur), 18/06/1999 tarih 4389 sayılı mülga Bankalar kanununa tabi faaliyetleri devam eden kamu bankaları, büyükşehir belediyeleri, belediyeler, il özel idareleri ve bunlara bağlı ait tüzel kişilerin veya müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların borçlarına karşılık mülkiyeti kendilerine ait ve üzerinde her hangi bir takyidat (icra, ipotek,haciz…) bulunmayan taşınmazlardan kurumun satın alması yoluyla taşınmazın tespit edilen değeri miktarınca borçlarından terkin edebilecektir.

Bu kurumların bu uygulamadan faydalanması için öncelikle 6183 Sayılı kanun kapsamın da borçlarının olması, kendilerine ait taşınmazın olması ve müracaat etmesi yeterlidir. Sosyal Güvenlik Kurumu müracaatı olan kurumların taşınmazlarının değerleme işlemi için, uygun gördüğü ve görevlendirdiği üç temsilci ile taşınmazın bulunduğu yerdeki defterdarlık tarafından görevlendirilecek iki temsilciden oluşan komisyon tarafından yapacaktır. Ayrıca gerek görülmesi durumunda taşınmaz için bilirkişi ( Sermaye Piyasası kurulunca yetkilendirilmiş gayrimenkul değerleme uzmanı veya gayrimenkul değerleme şirketleri) mütalaası alınarak takdir edilecek değer üzerinden, borçlu kurumun görüşü de alınarak Kurum bütçesi gelir ve gider hesaplarıyla ilişkilendirilmeksizin satın alınabilecektir. Satın alınan bu taşınmazların tapu değeri işlemine esas olan ve yukarıda tarifi yapılan şekilde (komisyonla) tespit edilen değerine eşit tutarı kuruma olan 6183 sayılı kanun kapsamındaki borçları için terkin edilecektir. Terkine konu olacak borçlara, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tapu tescil tarihi itibariyle gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanarak terkin işlemi yapılacaktır.

Bu uygulamadan yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlar dışında 6183 Sayılı kanun kapsamında borçları bulunan gerçek ve tüzel kişilerde ( tüzel kişiliği bulunanların ortaklarına ait olanlar dahil) faydalanabilecektir. Ayrıca sayılan borçluların borçlarını ödemek zorunda olan gerçek kişiler veya bunların mirasçıları, kefilleri, tüzel kişiliği olmayan vakıflar ve cemaatler gibi teşekkülleri idare edenler, tüzel kişiler ile tüzel kişiliği haiz işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzey yöneticileri ve yetkilileri ile kanuni temsilcileri ya da kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, yabancı şahıs ve temsilcileri, işveren vekilleri, alt işvereni, geçici iş ilişkisi ile sigortalıyı devir alan işvereni, işyerinin devralınması veya intikal etmesi ya da başka bir işyerine katılması veya birleşmesi halinde yeni işverenlerde faydalanabilecektir.

Bu kişiler tüzel kişilik borçları için kendine ait taşınmaz mal varlıklarını da teklif edebilir. Bu durumda başvuruyu tüzel kişilikle birlikte taşınmazın kayıtlı bulunduğu ildeki Sosyal Güvenlik İl müdürlüğüne yapacaktır.

Taşınmaz sahibi gerçek ve tüzel kişi borçlunun Tüzel kişiliğinin borcundan başka ayrıca yaptığı işlerden dolayı şahsi (4b eski adıyla Bağ-Kur.. vb) borcu da var ise bu borçlarını da aynı taşınmazla terkini isteyebilecektir. Borçlu bu talebini başvuru dilekçesinde belirtmek zorundadır.

Örnek: İstanbul ili Tuzla ilçesindeki X limited şirketinden dolayı borcu olan Ahmet bey borçları için ilçe sınırında bulunan taşınmazını kuruma geçici 41. Maddeye bağlı olarak teklif etmiştir, Ahmet bey ayrıca vergi mükellefiyeti dolayısıyla faaliyeti devam eden nalburiye işyerinden oluşan 4b(Bağ-kur) borcu için aynı taşımazdan faydalanmak istemesi halinde bunu başvuru dilekçesinde mutlaka belirtecektir.

Borcu olan diğer mükellefler bu uygulamadan ancak borcunu ödemede çok zor duruma düşmeleri halinde faydalabilecektir. Zor durum halinin tespiti Sosyal Güvenlik Denetmenleri tarafından yapılacaktır. Denetimden sonra zor durumun olduğunun tespiti ile birlikte mükelleflerin taşınmazları içinde değerleme işlemi yapılacaktır. Üsteki örnekteki durumda olan borçlular için hem tüzel kişilik hem de şahsi borcu için ayrı ayrı zor durum hali incelemesi yapılacaktır.

-Zor durum halini vergi mükellefiyeti devam eden ve bilanço esasına göre defter tutanlar için belirlenecek rasyo oranı hesaplaması  :

(Dönen Varlıklar-Stoklar)  / Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar         <      0.5

Formülü ile hesaplanacaktır bulunan sonuç 0.5 veya 0.5 ten küçük olması durumunda zor durum hali kabul edilecektir.

Bilanço esası dışında defter tutan veya defter tutma mükellefiyeti olmayanlar için rasyo oranı :

(Dönen Varlıklar + Kısa vadeli Alacaklar) / Kısa Vadeli Borçlar   <     0.3

formülü ile hesaplanacaktır, bulunan sonuç 0.3 veya 0.3 ten küçük olması halinde zor durum hali kabul edilecektir.

Zor durumda olmayan ve kurumca istenen bilgiyi hatalı veren, belgeleri tam olarak vermeyen borçlular uygulamadan faydalanamayacaktır.

III- KAPSAMA GİREN BORÇLAR VE BAŞVURU ŞEKLİ

          6183 sayılı kanun kapsamında takip edilmek şartıyla; 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun primlerin Ödenmesi başlıklı 88. Maddesi 16 ncı fıkrası ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunun Kurumun Geliri başlıklı 34 maddesi birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan Sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası prim gelirleri, idarî para cezaları, gecikme cezaları, gecikme zamları, faizi, takip ve bilirkişi masrafı gibi diğer ferîleri geçici 41 madde kapsamındaki borçları oluşturmaktadır.

Bu uygulamadan faydalanmak isteyen yukarıda sayılan borçlulardan bağlı bulundukları Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne başvuru dilekçesi vermek zorundadır. Burada önemli bir husus, başvuru anında başka Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne de borçları olan başvuru sahipleri taşınmazın olduğu yerdeki İl Müdürlüğüne yazılı başvurusunu yapacak ve bunu başvuru dilekçelerinde ayrıca belirtecektir. Ayrıca taşınmazın satın alınmasına ilişkin teklif yazısına;

- Tapu senedini fotokopisi

- Taşınmaz üzerinde takyidat olmadığına dair son 10 gün içinde alınmış belge

- Taşınmazın imar durumu, tanıtıcı doküman ve fotoğraf ta eklenecektir.

III- SONUÇ

Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarının tahsil için Haciz, maaştan kesme, alacaklara el koymak veya icra gibi çeşitli uygulamalar yapmaktadır.

Yapılan yeni uygulamayı ikinci bölümde saydığımız kurumlar açısından değerlendirdiğimizde bu kurumlar hem borçlarını ödeyebilecekler hem de atıl duran taşınmazları ellerinden çıkarabilecektir. Diğer borçlular açısından değerlendirdiğimizde borçlara karşılık haciz yapılan menkul ve gayri menkulleri ihale yolu ile gerçek değerlerin altında satılmasının engelleyeceği ve taşınmazın tespit edilen değerine göre daha fazla borcun terkin edilmesi anlamına gelmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu bu uygulama neticesinde alacakların tahsilinde daha taşınmazın değeri kadar borçları terkin edecek belki bu sayede almış olduğu taşınmazları farklı şekillerde değerlendirme imkanı bulabilecektir. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun geçici 41 maddesi uygulamasının olumlu bir gelişme olduğu kanısındayız.

Mehmet DEMİRCİ

*Sosyal Güvenlik Denetmeni, Tuzla Sosyal Güvenlik Merkezi Müdür Yardımcısı

Kaynak; Bilgili Denetim

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.