Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ziya Perver - Dikkat, işyerinize gelen müfettişler gerçek olabilir! (01.03.08) PDF Yazdır e-Posta
01 Mart 2008

 İstanbul Davutpaşa'daki patlamadan ölen 22 çalışanın birisinin bile SSK sigortasının olmaması gerçeğinden sonra, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri alelacele '400 müfettişle İstanbul'da denetime başlayacağız.' açıklamasını yapmıştı.

Ancak arkasını getiremeyince piyasada binlerce sahte müfettiş peydah olmuştu. Konu basında epeyce yer tutunca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik geçen çarşamba günü 800 müfettişin denetim yaptığınııkladı. Buna göre müfettişler İstanbul, Adapazarı ve Kocaeli'nde hafta başından, yani 25 Şubat'tan beri denetim yapıyormuş. Bu üç ildeki işverenler, işyerlerinize gelenler 'gerçek müfettiş' olabilir. 'Sahtesiyle gerçeğinin farkı ne?' derseniz, bir gerçek hikâye ile açıklayalım. 2001 yılında İstanbul Pendik'te bir tekstil atölyesi sahibi, polisi aramış ve "Gelin işyerimde iki sahte müfettiş yakaladım." demişti. Polis arkadaşlarla birlikte ben de gittim. Vardığımızda birisini epey dövüp haşat etmişlerdi. Diğeri ise bir müddet dayak yedikten sonra bir fırsatını bulup kaçmıştı. Polis işverene sahte olduklarını nerden anladın, diye sorunca, işveren, "Abi, burası tekstil atölyesi olduğundan sigortasız çalışmaktan şikâyet eden işçi de çok. Bu nedenle sık sık SSK'dan bize müfettiş gelir, denetimlerini sorunsuz hem de sohbet ede ede, çaylarını içe içe yaparlar. Bize kötü davranmadıkları gibi kötü sözler de söylemezler. Ama aradan bir ay geçince elimize yüklü ceza ödemeleri gelirdi. Bu gelenler ise, 'Biz SSK'dan geldik, denetmeniz.' dediler. Estiler, savurdular, size şöyle ceza keseriz, şöyle işyerinizi kapatırız deyince, bunlar sahte dedik. Kimliklerini istedik SSK'yı Sevenler Derneği'nin dernek denetim kurulu üyeleriymiş." demişti. İşin devamına gelince bu sahtekârlar ceza almadılar. "Evet biz bu işyerine girdik ve SSK'yı Sevenler Derneği'ni kısaltıp, SSK'dan geldik dedik ama işverenler bizi SSK'nın müfettişi zannetti." deyip ceza almadan paçayı sıyırmışlardı.

İşte muhterem okurlarım, sahte müfettiş siz işverenleri korkutup, sizin o panikle teklif edeceğiniz yüksek meblağlı parayı alır gider. Unutmayın, para alıyorsa ve hatta ima ediyorsa sahtedir. Güleryüz ve samimi olarak işini yapmaya çalışıyorsa bilin ki gerçektir.

Bu arada, birçok esnaf bizi arayıp, işyerlerine müfettişlerin geldiğini ifade edince konuyu biraz araştırdık. 800 mü bilmem ama bize gelen bilgilere göre 400 müfettiş şu anda sanayi siteleri, tersaneler veya organize sanayi siteleri gibi işçilerin yoğun olduğu yerler yerine, esnaf ve küçük işyerlerinin bulunduğu şehir içlerini denetliyorlarmış. Biraz 'dostlar alışverişte görsün' işine benziyor ama denetim denetimdir. Müfettişin, denetimin ismi bile soğuk...

Vergi kaydı olmayan sürelerin sonradan ödenmiş primlerini Bağ-Kur dikkate almaz

0528086812 No'lu Bağ-Kur'luyum. 1 Şubat 1989 tarihinde esnaf olarak işe başladım, iş kazasında sağ gözümden ağır bir yara aldım ve işimi bırakmak zorunda kaldım. 22 Kasım 1994 tarihinde Maliye'ye terk dilekçemi verdim ama Bağ-Kur'a bildirmediğim için Bağ-Kur devam etti ve bana bu kurumdan borç tebliği geldi. Bunu Bağ-Kur'un çıkarmış olduğu 4247 sayılı kanunun 3'üncü maddesinden yararlanarak ödedim ve 9'uncu basamakta olduğuma ait belge verdiler. 23 Mayıs 2005 tarihinde tekrar baktığımda 6 yıl, 11 ay, 20 gün olarak gözüküyor, bu nasıl düzeltilir? Bağ-Kur'dan sonra 2 Haziran 2005 tarihinde SSK'lı olarak bir şirkette temizlikçi olarak çalıştım, 409 günüm var, bunu Bağ-Kur'la nasıl birleştirebilirim? Bir de yüzde 42 özürlülük raporum var, bundan nasıl faydalanabilirim, hangi yılda, nasıl emekli olurum? Recep Kan-Göksun

1997 yılında çıkan prim affından faydalanarak Bağ-Kur borcunuzu ödemişsiniz. Ama 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu gereğince vergi kaydı, şirket ortaklığı veya meslek oda-dernek kaydı gibi Bağ-Kur'lu olmanızı gerektirecek bir kaydınız olmayan dönemler için aflarla sonradan ödenen süreler, sigortalılık sürelerinden sayılamaz. Öte yandan, gerek vergi kaydınızın başlangıcını ve gerekse sona erişini en geç üç ay içinde Bağ-Kur'a bildirmeniz gerekirdi. Bu bildirimi yapmadığınız için Bağ-Kur kendi kayıtlarına göre 1997 yılında size bir borç çıkarmış ama sonradan vergi kayıtlarınıza göre sigortalılık sürelerinizi düzeltmiş. Şu an Bağ-Kur web sayfasındaki hizmetleriniz aşağıdaki şekildedir. Bu nedenle 1995-1998 arasında 1997 affıyla ödediğiniz dönemde, vergi kaydınız olmayan dönemde, meslek oda-dernek kaydınız da yoksa Bağ-Kur'lu sayılmaması yasaldır ve doğrudur. Bunlara göre 'var' dediğiniz yüzde 40'tan fazla oranlı sağlık kurulu raporu ile bir işyerinden çalışırken defterdarlığa müracaat edip vergi indirim belgesi alırsanız, 2 Haziran 2005 günü Bağ-Kur'dan sonra başladığınız SSK sigortasında en az 3,5 yıl yani 1.260 gün prim öderseniz Bağ-Kur dahil 10 yılı (3 bin 600 günü) aşmış olacağınız için SSK'dan hemen emekli olursunuz. Vergi indirim belgesi alamazsanız bu kez 3 bin 600 günle SSK'dan 1 Mayıs 1959 doğum tarihinizle, 59 yaşında yani 1 Mayıs 2018 günü emekli olabileceğiniz gibi, prim ödemeye devam edip, varsa askerlik sürenizi de borçlanarak, 5 bin 375 günle de 2012 yılında da emekli olabilirsiniz.

Not: Her cumartesi saat 21 ile 23 saatleri arasında Samanyolu Haber televizyonunda yayınlanan 'Ali Tezel ile İşimiz Var' isimli programda bugün 'Devlet memurlarına yasak olan işler ile kazançlar' konusu ele alınacaktır. İnteraktif olan programa, 0216 443 62 87-88 numaralı telefonlardan canlı olarak ulaşabileceğiniz gibi cep telefonlarınızdan 'SORU' yazıp ardından yazacağınız mesajlarınızı ve sorularınızı 3077'ye göndererek de katılabilirsiniz.

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=658723