Gelir vergisi açısından serbest meslek erbabının dış giyim harcamaları |
12 Eylül 2013 | |
Vergi mevzuatımıza göre gerçek kişilerin elde ettiği gelirler gelir vergisine tabi olup geliri oluşturan unsurlardan bir tanesi, işverene bağlı olmaksızın icra edilen mesleki faaliyetler sonucunda kişilerin elde ettiği serbest meslek kazançlarıdır. Gelir Vergisi Kanunu’muzda, kişilerin kendi nam ve hesabına ilmi veya mesleki bilgiye veya uzmanlığa dayalı yürüttüğü faaliyetler serbest meslek faaliyeti olarak sayılmış, bu faaliyetleri meslek edinerek sürekli icra edenler de serbest meslek erbabı olarak adlandırılmıştır. Aynı kanun uyarınca vergi istisna ve muafiyet hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbest meslek erbabının mesleki faaliyetleri sonucunda elde ettiği gelirlerden kanunda yazılı giderler düşüldükten sonra kalan fark serbest meslek kazancı olarak vergiye tabi tutulmaktadır. Bu yazıda Gelir Vergisi Kanunu’muzda yer alan serbest meslek erbabının kimler olduğu ile serbest meslek kazancının tespitinden kısaca bahsedilerek serbest meslek erbabına ait dış giyim harcamalarının hangi şartlarla gelir vergisinden indirim konusu yapılabileceği ele alınacaktır. Serbest meslek erbabı kimdir? Genel olarak serbest meslek mensuplarını ifade eden serbest meslek erbabı kavramı Gelir Vergisi Kanunu’muzda; ‘serbest meslek faaliyetlerini sürekli bir biçimde ve meslek halinde ifa edenler’ olarak tanımlanmıştır. Bu genel tanımın yanı sıra Kanunda sıralanan bir takım meslekleri yapanlar da bu işleri dolayısıyla serbest meslek erbabı olarak sayılmışlardır. Bunlardan günlük hayatta en çok karşılaştıklarımız; komisyoncular, noterler, avukatlar, hekimler, müşavirler, rehberler ve sanatçılardır. Söz konusu kanun hükmü uyarınca, bu kişilerin yürüttükleri faaliyetlerden elde edecekleri kazançlar başkaca bir şart aranmaksızın serbest meslek kazancı olarak vergiye tabi bulunmaktadır. Vergilendirilecek serbest meslek kazancı Serbest meslek kazancında tahsil esası geçerlidir. Yani, tahakkuk eden gelir değil, tahsil edilen tutarlar kazancın tespitinde dikkate alınmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’muzun 67’nci maddesine göre; vergiye tabi serbest meslek kazancı, bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyetler dolayısıyla yapılan giderler düşüldükten sonra kalan farktır. Gider karşılıkları olarak alınan tutarlar serbest meslek kazancına dahil olup vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere alınan ve tamamen bu hususlara sarf edilen para ve ayınlar ise kazanca dahil edilmemektedir. Ayrıca haberdar olmaları şartıyla kendileri adına kamu kurumları, icra daireleri, bankalar, noterler veya postaya para yatırılması ile serbest meslek kazancı alacağın başka bir şahsa temliki veya borcuna takası, serbest meslek erbabı açısından tahsil hükmünde sayılarak mesleki kazancın tespitinde dikkate alınmaktadır. İndirim konusu dış giyim harcamaları Serbest meslek kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’muzun 68’inci maddesinde sıralanan bir takım giderlerin hasılattan indirimine izin verilmiştir. Söz konusu kanun maddesinin birinci fıkrasında, mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderlerin serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılacağı, hükme bağlanmıştır. Bu madde uyarınca, mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesiyle ilgili olan işin niteliği ve genişliği ile uyumlu genel giderler kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. Bu giderler daha çok günlük hayatta dış giyim, yeme-içme, market alışverişleri için yapılan irili ufaklı bir takım tüketim harcamalarından oluşmaktadır. Serbest meslek erbabının genel giderleri içerisinde yer alan dış giyim eşyalarına ilişkin harcamaların serbest meslek kazancından indirim konusu yapılmasında; dış giyim eşyalarının serbest meslek faaliyetinde kullanılıp kullanılmadığı ile buna ilişkin harcamaların işin niteliği ve genişliği ile uyumlu olup olmadığı hususları önem taşımaktadır. Konuyla ilgili olarak vergi idaresinin çeşitli tarihli görüşlerinde; “serbest meslek erbanın mesleki faaliyetinin genişliğiyle mütenasip olarak kullandığı ve mesleğinin icrası için zorunlu olan dış giyim harcamalarının mesleki kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği; ancak mesleki faaliyetle ilgisi olmayan ya da mesleki faaliyetin icrası için zorunlu olmayan dış giyim giderleri için yapılan harcamaların kazancın tespitinde indirim konusu yapılamayacağı” belirtilmiştir. En son Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın verdiği 31/07/2013 tarihli özelgede ise; “mesleki faaliyetin ifasında kullanıldığı belirtilen takım elbise, kravat gibi dış giyim eşyalarının münhasıran faaliyetin yürütülmesine mahsus olmaması, söz konusu dış giyim eşyalarının iş dışında özel hayatta da kullanılmaya elverişli olması nedenleriyle, belirtilen harcamaların kazancın tespiti sırasında indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir. Buna göre, serbest meslek erbabına ait dış giyim harcamalarının gider olarak kazançtan indirim konusu yapılabilmesi için; harcama konusu dış giyim eşyalarının mesleki faaliyetin yürütülmesine has olması ile bunların iş dışında özel hayatta da kullanılmaya elverişli bulunmaması idarece şart koşulmaktadır. Diğer taraftan, bazı serbest meslek faaliyetlerinde iş ve özel hayat birbiri içine girmiş olup kesin çizgilerle birbirinden ayrılması oldukça güç, hatta çoğu zaman imkansızdır. Sahne ve ses sanatçılığı buna örnek olarak verilebilir. Bu mesleklerde doğrudan sanatçının şahsıyla ilgili bir takım giderlerin olması işin doğası gereğidir. Bu gibi durumlarda, dış giyim harcamalarının ne kadarının mesleki faaliyetle ilgili olduğu ve ne kadarının kazançtan indirim konusu yapılabileceğinin belirlenmesinde; serbest meslek erbabının konuyla ilgili ifadesi önem arz eder. Yani aksi ispat olunmadıkça, serbest meslek erbabının mesleki faaliyetinin icrasında kullandığını beyan ettiği dış giyim eşyasına ilişkin harcamaların, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Ancak yine de, mükelleflerin sonradan cezalı bir vergi tarhiyatıyla karşılaşmamaları için konuyla ilgili vergi idaresinin görüşünü almaları ve buna göre hareket etmeleri kanatimizce daha yerinde olacaktır. ----- Erdal KOYUNCU - İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Grup Müdür V.(*) (*) Bu yazıda yer alan yorumlar yazara ait olup hiçbir şahıs ve kurumu bağlamamaktadır. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |