Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No: 5) |
26 Eylül 2013 | |||||
Yayımlanan Genel Tebliğ ile Seri: A Sıra No: 1 Tahsilât Genel Tebliğinde yapılan değişiklikler. Seri: A Sıra No: 1 Tahsilât Genel Tebliğinde çok sayıda değişiklik yapan Seri: A Sıra No: 5 Tahsilât Genel Tebliği, 11.09.2013 tarih ve 28762 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Tebliğde yapılan düzenleme ve açıklamalardan önemli bazıları aşağıda özetlenmiştir. 1. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların SorumluluklarıAATUHK’na 2008 yılında 5766 sayılı Kanun’la eklenen 22/A maddesiyle, bazı ödeme, destek, teşvik ve kamusal hizmetlerden yararlanmak için kamu borcu bulunmaması koşulu getirilmesi konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini bazı işlemler için daha önce kullanmış, bazı destek ve teşvik uygulamaları ile bazı işlemlerin yapılmasını, kamu borcu bulunmaması koşuluna bağlamıştır. Bakanlık Kanun’la verilen yetkisi çerçevesinde, Genel Tebliğde yapılan değişiklikle, yeni bazı işlemleri de kamu borcu ödenmeden yapılmayacak işlemler arasına almıştır. Tebliğde yapılan düzenlemeye göre, 01.11.2013 tarihinden itibaren uygulanmak üzere; a) Harçlar Kanunu’na ekli “İmtiyazname, Ruhsatname ve Diploma Harçları” başlıklı (8) sayılı tarifenin, “III- Maden arama ruhsatnameleri, işletme ruhsatnameleri, işletme imtiyazları” bölümüne konu; - Maden arama ruhsatnamesinin verilmesi, bu ruhsatnamelerin birleştirilmesi, devir ve intikallerine, - Maden işletme ruhsatnamesinin verilmesi, bu ruhsatnamelerin birleştirilmesi, süresinin uzatılması, devir ve intikallerine, - İşletme iznine, ilişkin yapılacak işlemler sırasında, b) Silah taşıma ve bulundurma vesikaları ile yivsiz tüfek ruhsatnameleri talepleri üzerine yapılacak işlemler sırasında, hak sahiplerinden vadesi geçmiş kamu borcu olmadığına ilişkin belge istenecektir. Tebliğde yapılan değişiklikle ayrıca; - 01.11.2013 tarihinden itibaren 1.000,- liranın üzerinde yapılacak Devlet yardımı, destek ve teşvik ödemelerinde, - 6183 sayılı Kanun’un 70. maddesi gereğince haczedilemeyen ödemelerde, borç olmadığına ilişkin belge aranmayacağı hükme bağlanmıştır. Tebliğde yapılan açıklamaya göre; - Maden arama ve işletme ruhsatnameleriyle ilgili işlemler sırasında, - Silah taşıma ve bulundurma vesikaları ile yivsiz tüfek ruhsatnameleri talepleri üzerine yapılacak işlemler sırasında, işlemi yapan veya vesika/ruhsatı veren kamu kurum ve kuruluşları bu belgeleri vermeden önce vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge arayacaklar, 1.000 liranın üzerinde vadesi geçmiş borç bulunması halinde talep edilen işlemi yapmayacaklar veya vesika/ruhsatı vermeyeceklerdir. Tebliğde ayrıca, zorunluluk getirilen vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgeyi aramadan ödeme/işlemleri yapan kurum ve kuruluşlara uygulanacak cezaya ilişkin açıklamalara da yer verilmiştir. Yapılan açıklamaya göre, verilen sorumluluğu yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara, her bir ödeme/işlem için ayrı ayrı olmak üzere, 2.928 lira idari para cezası verilecektir. (Bu tutar 2013 yılı niçindir.) 2) Limited Şirketlerin Kamu Borçları6183 sayılı Kanun’un 35. maddesinde, limited şirketlerde, şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağından ortakların ne şekilde sorumlu olacakları düzenlenmiştir. Maddeye göre ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi durumunda, payı devreden ve devralan şahıslar, devir öncesine ait kamu borçlarının ödenmesinden müteselsilen sorumludurlar. Seri: A Sıra No: 1 Tahsilât Genel Tebliğinin Birinci Kısım İkinci Bölümünün “VII. Limited Şirketlerin Amme Borçları” alt bölümünde, 6183 sayılı Kanun’un yukarıda özetlenen 35. maddesinde yer alan düzenlemeye ilişkin açıklamalar yer almaktadır. Seri: A Sıra No: 5 Tahsilât Genel Tebliğiyle, yeni Türk Ticaret Kanunu ile yapılan düzenlemeler çerçevesinde, limited şirketlerde şirket ortaklarının sorumluluğuna ilişkin 1 sıra no.lu Tebliğde yer alan açıklamalar revize edilmiş, ayrıca ek açıklamalar yapılmıştır. Tebliğde yapılan açıklamalara göre; - Ortaklık payının devri; tescil ve ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse ortaklar genel kurulunun onayı bu onayın bulunmadığı halde üç aylık sürenin geçmesi ile hüküm ifade etmektedir. Bu durumda ortaklık payının devredildiği tarih olarak noter tasdikli devir sözleşmesi tarihinin esas alınması gerekmektedir. - Ortaklık payının noter tasdikli devir sözleşmesi ile devredilmesine rağmen devrin genel kurul tarafından reddedilmesi halinde, ortaklık payı devredilmemiş sayılacak ve ortağın ortaklık sıfatı devam edecektir. - Amme alacağının ödenmesinden 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesi çerçevesinde sorumluluğu bulunan ortakların tespitinde amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği tarihte yürürlükte bulunan ilgili Kanun hükümleri dikkate alınacaktır. Aynı şekilde ortaklık payının devri ile ilgili olarak da payın devredildiği tarihte yürürlükte olan Kanun hükümleri uygulanacaktır. - Limited şirket ortakları hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak takip; 35. madde hükümlerine göre sermaye hisseleri oranında, 6102 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit edilen kanuni temsilcileri hakkındaki takip ise 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesine göre amme alacağının tamamından, müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre yürütülecektir. 3) Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesinde kanuni temsilcilerin sorumluluğu düzenlenmiştir. Maddeye göre tüzel kişilerin malvarlığından alınamayan kamu borçları, kanuni temsilcilerin mal varlıklarından alınmaktadır. Seri: A Sıra No: 1 Tahsilât Genel Tebliğinin Birinci Kısım İkinci Bölümünün “VIII. Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu” alt bölümünde, 6183 sayılı Kanun’un yukarıda özetlenen mükerrer 35. maddesinde yer alan düzenlemeye ilişkin açıklamalar yer almaktadır. Seri: A Sıra No: 5 Tahsilât Genel Tebliğiyle, yeni Türk Ticaret Kanunu ile yapılan düzenlemeler çerçevesinde, kanuni temsilcilerin sorumluluğuna ilişkin 1 sıra no.lu Tebliğde yer alan açıklamalar revize edilmiş, ayrıca ek açıklamalar yapılmıştır. Tebliğde yapılan açıklamalara göre, 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi uygulamasında kanuni temsilci; - Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre şirket esas sözleşmesi ile temsile yetkilendirilmiş veya kaynağını esas sözleşmeden alan yetki ile idare meclisi ya da genel kurulca temsil yetkisi verilmiş kişi veya kişiler, - 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre şirket esas sözleşmesi ile atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş yönetim kurulu üyeleri veya yönetim kurulu üyelerinden en az birinin bulunması koşuluyla yönetim kurulu tarafından müdür olarak atanmış üçüncü kişiler, olacaktır. Tebliğde ayrıca; - Kamu borcunun şirket tüzel kişiliğinin mal varlığından alınamaması halinde, tüzel kişiliğin kanuni temsilcisi olan yönetim kurulu üyelerinin şahsi malvarlıklarından alınması yoluna gidilmeden önce, şirket esas sözleşmesinin ve ticaret sicili kayıtlarının incelenerek, temsil yetkisinin aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan murahhas bir veya birkaç üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere bırakılmış olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, - Yapılacak tespit sonucunda; şirketi temsil yetkisinin murahhas üye veya üyeler ile müdür olarak üçüncü kişilere bırakıldığının anlaşılması halinde, kamu alacağının bunlardan takip ve tahsiline gidilmesi, bu durumda diğer yönetim kurulu üyeleri hakkında işlem yapılmaması gerektiği, - Şirket esas sözleşmesinde bu şekilde bir görevlendirmeye ilişkin herhangi bir kayıt bulunmaması halinde, 6102 sayılı Kanun’un 365. maddesi hükmü çerçevesinde, yönetimde bulunan tüm üyelerin müşterek ve müteselsil sorumlulukları dikkate alınarak haklarında 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35 inci maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği, açıklanmıştır. 4) Yurt Dışı Çıkış YasağıAnayasa değişikliğiyle birlikte zımnen ilga olduğu kabul edilen 6183 sayılı Kanun’un yurt dışı çıkış yasağına ilişkin 36/A maddesi, 2011 yılında 6111 sayılı Kanun’la yürürlükten kaldırılmıştır. Bu çerçevede, Seri: A Sıra No: 5 Tahsilât Genel Tebliğiyle, Seri: A Sıra No: 1 Tahsilât Genel Tebliğinin Birinci Kısım İkinci Bölümünün “IX- Yurt Dışına Çıkış Tahdidi” alt bölümü Tebliğden çıkartılmıştır. 5) Karar ve İlam Harcının Ödeme ZamanıHarçlar Kanunu’nun değişmeden önceki 28. maddesine göre karar ve ilam harcının dörtte birinin peşin, geri kalanın ise “kararın verilmesinden itibaren” iki ay içerisinde ödenmesi gerekmekteydi. Düzenlemede yer alan "kararın verilmesinden itibaren" ibaresi 13.02.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi Kararıyla iptal edilmiştir. Kararda ayrıca, iptal hükmün, kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine hükmedilmiştir. 6487 sayılı Kanun’la, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçeleri de dikkate alınarak 28. Madde yeniden düzenlenmiştir. Yapılan düzenlemeyle, karar ve ilam harcından kalan bakiye harcın ödeme süresi, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay olarak belirlenmiştir. Seri: A Sıra No: 1 Tahsilât Genel Tebliğinin Birinci Kısım Üçüncü Bölümünün “I. Ödeme Zamanı” alt bölümünün 5. maddesinde, karar ve ilam harcının ödeme zamanına ilişkin açıklamalar yer almaktadır. Seri: A Sıra No: 5 Tahsilât Genel Tebliğiyle, yukarıda özetlenen yasal değişikliler çerçevesinde, karar ve ilam harcının ödenmesine ilişkin 1 sıra no.lu Tebliğde yer alan açıklamalar revize edilmiş, ayrıca ek açıklamalar yapılmıştır. Tebliğde yapılan açıklamalara göre; - Karar ve ilam harçlarının peşin ödenmesi gereken kısmından bakiye kalan tutarların ödeme zamanı mahkeme kararının ilgilisine tebliğinden itibaren bir ay olarak belirlendiğinde, mahkemelerce vergi dairelerine gönderilen yazılarda belirtilen tebligat tarihi esas alınarak hesaplanacak bir aylık sürenin bitim tarihi bu alacakların vade tarihi olarak kabul edilecek, - Ödeme süresi içerisinde ödenmeyen karar ve ilam harçlarının takibine 6183 sayılı Kanun’un 55. maddesine göre düzenlenecek ödeme emrinin tebliği ile başlanılacak ve vade tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı hesaplanacaktır. 6) TecilSeri: A Sıra No: 1 Tahsilât Genel Tebliğinin Birinci Kısım Dördüncü Bölümünün “I. Tecil” alt bölümünde, tecil ve taksitlendirmeye ilişkin açıklamalar yer almaktadır. Bu bölümün 14. maddesinde, tecil edilen ancak koşullara uygun olarak ödenmeyen alacağın, kısmen gecikme zammı uygulanmayan alacaklardan oluşması durumunda, ödenen tecil faizinin, gecikme zammı uygulanabilecek alacağa isabet eden kısmı için hesaplanan gecikme zammından mahsup edileceği açıklanmıştır. Gecikme zammından mahsup edilecek tecil faizi tutarının nasıl hesaplanacağına ilişkin Tebliğde bir örneğe yer verilmiş olup, bu örnek ve örnekte yer alan formül Seri: A Sıra No: 5 Tahsilât Genel Tebliğiyle değiştirilmiştir. Vergi aslına isabet eden tecil faizinin tutarının hesaplanmasında kullanılan formülün değişiklik öncesi ve sonrası şekli aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Bu formül kullanılarak hesaplanacak tutar, hesaplanan gecikme zammından mahsup edilecek, diğer kısım ise mahsuba ve iadeye konu olmayacaktır. 7) HacizSeri: A Sıra No: 5 Tahsilât Genel Tebliğiyle, Seri: A Sıra No: 1 Tahsilât Genel Tebliğinin İkinci Kısım Birinci Bölümünün “VI- Haciz” alt bölümünde yer alan açıklamalara, esas olarak malvarlığı araştırmasının veya haczin elektronik ortamda yapılabildiği durumlarda yapılacak işlemlerle ilgili açıklamalar eklenmiştir. Tebliğde yapılan düzenleme ve açıklamalara göre; - Mal varlığı araştırmasının elektronik ortamda yapılabilmesi durumunda takip konusu tüm amme alacakları için tutar sınırı olmaksızın yurt çapında mal varlığı araştırması elektronik ortamda yapılacaktır. (Diğer durumlarda 5.000 liralık sınır bulunmaktadır.) - Alacaklı tahsil daireleri, haciz bildirisi düzenlenmek suretiyle haczedilebilecek mallardan elektronik ortamda araştırması yapılabilecek olanları, elektronik ortamda araştıracak, yetki alanlarına bağlı kalmaksızın doğrudan haciz bildirisi tebliğ etmek suretiyle haczedebileceklerdir. Bu mallar için ayrıca yazılı ortamda malvarlığı araştırması yapılmayacaktır. - Maliye Bakanlığına bağlı tahsil daireleri, haciz bildirisi düzenlenmek suretiyle haczedilebilecek mallardan elektronik ortamda haczi mümkün olanları yetki alanlarına bağlı kalmaksızın, elektronik ortamda haciz bildirilerinin tebliği ile ilgili kurulan sisteme göre, doğrudan ya da elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığı aracılığıyla haciz bildirisi tebliğ etmek suretiyle haczedebileceklerdir. - Haciz bildirisi düzenlenmek suretiyle haczedilecek mallara (bankalar nezdindeki hak ve alacaklar, tapu, trafik siciline kayıtlı mallar v.b.) ilişkin araştırmalar, bu kayıtlara elektronik ortamda ulaşılamaması halinde en fazla 50 amme borçlusunun borçlarını içerecek listeler şeklinde düzenlenmiş haciz bildirilerinin tebliği suretiyle yapılacaktır. - Alacaklı tahsil dairelerince, bankalar ve Merkezi Kayıt Kuruluşu nezdindeki hak ve alacakların haczi için düzenlenen ve elektronik ortamda tebliğ edilen haciz bildirileri, Bakanlık ile bu konuda protokol yapmamış bankalara, amme borçlusu sayısı sınırlaması olmaksızın bir yazı ekinde liste şeklinde tebliğ edilecektir. - Amme borçlusunun PTT’ye bağlı birimler nezdindeki posta çeki hesaplarında yer alan varlıklarının, ülke genelinde tek bir merkezden sorgulanması mümkün olduğundan, bu varlıkların araştırılması alacaklı tahsil dairesinin bulunduğu yerdeki PTT merkezine haciz bildirisinin tebliği suretiyle yapılacaktır. Söz konusu bilgilere elektronik ortamda ulaşılabilmesi halinde gerekli araştırma elektronik ortamda yapılacak, tespit edilen varlıklar alacaklı tahsil dairelerince doğrudan haciz bildirisi düzenlenmek suretiyle haczedilebilecektir. - Amme borçlusu adına kayıtlı gayrimenkullere yönelik mal varlığı araştırmaları, tapu sicil müdürlüklerine haciz bildirisinin tebliği suretiyle yapılacaktır. Bu kayıtlara elektronik ortamda ulaşılabilmesi durumunda malvarlığı araştırması elektronik ortamda yapılacak ve tespit edilen gayrimenkul kayıtlarına haciz konulmak üzere alacaklı tahsil dairesince tanzim edilen haciz bildirileri ilgili tapu sicil müdürlüğüne doğrudan tebliğ edilecektir. - Tapu sicil kayıtlarındaki bilgilere elektronik ortamda ulaşıldığından, Bakanlığa bağlı tahsil daireleri tarafından, amme borçlusuna ait gayrimenkullere yönelik malvarlığı araştırmaları elektronik ortamda yapılacaktır. - Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı trafik birimlerinin birbirleri ile bilgisayar ağ bağlantısı bulunduğundan, amme borçlusunun, trafik şube veya bürolarına kayıtlı taşıtlarının haczi için alacaklı tahsil dairesinin bulunduğu yerdeki şube veya bürodan araştırma yapılması yeterli olacaktır. Ancak, motorlu taşıtların haczi için düzenlenen haciz bildirilerinin, Emniyet Genel Müdürlüğü ile yapılan protokoller sonucunda, elektronik ortamda tebliğ edilmesi elektronik ortamda motorlu taşıtların sicillerine erişilerek haciz konulabilmesi halinde, trafik şube veya bürolarından yazılı ortamda mal varlığı araştırması yapılmayacaktır. - Amme borçlusunun sahip olduğu iş makinelerinin tescil kayıtlarındaki bilgilere elektronik ortamda ulaşılabilmesi halinde araştırmalar elektronik ortamda yapılacak ve tespit edilen iş makinelerinin kayıtlarına haciz konulmak üzere alacaklı tahsil dairesince tanzim edilen haciz bildirileri ilgili odalara doğrudan tebliğ edilecektir. Tebliğde ayrıca, hava araçlarına, amme borçlusunun menkul ve gayrimenkulleri dışında sahip olabileceği patent, marka, tasarım veya telif hakkı ya da maden işletme, radyo ve televizyon yayın hakkı gibi haklarına yönelik mal varlığı araştırmaları ve haciz işlemleriyle ilgili açıklamalar yapılmıştır. 8) Kısmen Haczedilebilen GelirlerSeri: A Sıra No: 1 Tahsilât Genel Tebliğinin İkinci Kısım Birinci Bölümünün “X- Kısmen Haczedilebilecek Gelirler” alt bölümünün 2. maddesinde, bireysel emeklilik sistemindeki birikimlerinin haczine ilişkin konular yer almaktadır. Bireysel emeklilik sisteminde yapılan değişiklikler paralelinde, Tebliğde yer alan bu açıklamalar, Seri: A Sıra No: 5 Tahsilât Genel Tebliğiyle değiştirilmiştir. Tebliğde yapılan düzenleme ve açıklamalara göre, kamu borçlularının bireysel emeklilik hesaplarındaki birikimlerinin; - Henüz emeklilik hakkı kazanmamış olanların sistemde bulundukları ay sayısı ile haciz tarihinde geçerli brüt asgari ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarının üzerindeki kısmına, - Emeklilik hakkı kazanarak yıllık gelir sigortası çerçevesinde kendilerine maaş bağlanan veya hazırlanan bir program çerçevesinde düzenli ödeme yapılanların, bu şekildeki ödemelerin aylık ödemeye isabet eden miktarının aylık brüt asgari ücret tutarının üzerinde kalan kısmına, haciz uygulanabilecektir. Tebliğde ayrıca; - Katılımcıların bireysel emeklilik sisteminden ayrılmaları halinde, sistemden alacakları tutarın, haczini engelleyen bir düzenleme bulunmadığından, amme alacağını karşılayacak kadar kısmının haczedilmesi mümkün bulunduğu, - Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat veya malûliyet nedeniyle ayrılanların, devlet katkısı hesabındaki hesabın tamamına hak kazanacağı, devlet katkısı hesabındaki tutarlardan hak kazanılan tutarlar sistemden ayrılma veya emeklilik durumunda katılımcıya ödeneceği dikkate alındığında hak kazanılma tarihlerinden önce emeklilik hesabında yer alan devlet katkısı tutarlarının haczedilemeyeceği, belirtilmiştir. 9) Menkul Malların HacziSeri: A Sıra No: 1 Tahsilât Genel Tebliğinin İkinci Kısım İkinci Bölümünün “I- Menkul malların haczi” alt bölümünde, menkul malların haciz işlemlerine ilişkin açıklamalar yer almaktadır. Elektronik imza kullanımı ile elektronik ortamda yazışma ve tebligatların kullanım olanaklarının yaygınlaşması dikkate alınarak, Seri: A Sıra No: 5 Tahsilât Genel Tebliğiyle menkul malların haczi işlemlerinde bazı değişiklikler yapılmıştır. Tebliğde yapılan düzenlemeyle, Emniyet Genel Müdürlüğü trafik şube ve bürolarına kayıtlı araçların haczi için, alacaklı amme idarelerinin Gelir İdaresi Başkanlığının uygun görüşünü de almak suretiyle, Emniyet Genel Müdürlüğü ile yapılacak anlaşmalar çerçevesinde, elektronik imza ya da şifre kullanılmak suretiyle haciz bildirilerinin elektronik ortamda anılan kuruma tebliğ edilmesi ve elektronik ortamda cevaplarının alınması, elektronik ortamda tebliğ edilecek haciz bildirilerinde birden fazla amme borçlusu için tebligat yapılabilmesi ve cevaplarının alınması uygun görülmüştür. Tebliğde ayrıca, iş makinelerinin hacziyle ilgili düzenlemeler yapılmıştır. 10) Menkul Malların HacziSeri: A Sıra No: 1 Tahsilât Genel Tebliğinin İkinci Kısım İkinci Bölümünün II. alt bölümünde, üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haciz işlemlerine ilişkin açıklamalar yer almaktadır. Seri: A Sıra No: 5 Tahsilât Genel Tebliğiyle, II. Bölümün (15) numaralı maddesine eklenen düzenlemeyle; - Elektronik ortamda haciz bildirisi tebliğ sistemine dahil olan banka genel müdürlükleri ile Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.’ne, elektronik ortamda tebliğ edilen haciz bildirilerinin, sisteme dahil olmayan banka genel müdürlüklerine bir haciz bildirisi ekinde liste olarak posta yoluyla tebliğ edilmesi, - Elektronik ortamda haciz bildirisi tebliği sistemine dahil olan banka genel müdürlükleri ve şubeleri ile Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.’ne zorunlu olmadıkça haciz bildirilerinin posta yoluyla veya memur eliyle tebliğ edilmemesi, gerektiği belirtilmiştir. 11) Gayrimenkullerin HacziSeri: A Sıra No: 1 Tahsilât Genel Tebliğinin İkinci Kısım Üçüncü Bölümünün I. alt bölümünde, gayrimenkullerin ve gemilerin haciz işlemlerine ilişkin açıklamalar yer almaktadır. Seri: A Sıra No: 5 Tahsilât Genel Tebliğiyle yapılan değişiklikle; - Gayrimenkul mallar ve gemilerin haczi için, haciz keyfiyetinin tapuya veya gemi sicillerinin tutulduğu daireye tebliğ edilmesi gerektiği, - Alacaklı amme idarelerinin Gelir İdaresi’nin uygun görüşünü de alarak, elektronik imza ya da şifre kullanılmak suretiyle haciz bildirilerinin elektronik ortamda bu idarelere tebliğ edilmesi ve elektronik ortamda cevaplarının alınması gerektiği, belirtilmiştir. pwc İlgili Genel Tebliğe aşağıdaki bağlantı yardımıyla ulaşabilirsiniz. Tahsilât Genel Tebliği (Seri: A Sıra No: 5) -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |