Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Belirli Süreli İş Sözleşmesi İle Çalışan İşçinin Sürenin Bitiminden Sonra Çalışmaya Devam Etmesi Halinde İş Sözleşmesinin Niteliği PDF Yazdır e-Posta
06 Ekim 2013
Image

Belirli süreli iş sözleşmesi kural olarak sürenin bitimi ile birlikte sona erer. Türk Borçlar Kanunu’nun 430. maddesinde “Belirli süreli hizmet sözleşmesi, aksi kararlaştırılmadıkça, fesih bildiriminde bulunulmasına gerek olmaksızın, sürenin bitiminde kendiliğinden sona erer.” hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla sözleşme aksi kararlaştırmadıkça, herhangi bir ihtarda bulunmaya gerek duyulmaksızın kendiliğinden sona erer. Belirli süreli sözleşme, süresinin bitiminden sonra örtülü olarak sürdürülüyorsa, belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür. Ancak, esaslı bir sebebin varlığı hâlinde, üst üste belirli süreli hizmet sözleşmesi kurulabilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde, belirli süreli iş sözleşmesinin esaslı bir neden olmadıkça üst üste (zincirleme) yapılamayacağı hususunu düzenlemiştir. Esaslı neden, yasadan kaynaklanabileceği gibi (5530 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu) objektif koşulların varlığından da kaynaklanabilir. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 430. maddesine göre, belirli süreli sözleşme, süresinin bitiminden sonra örtülü olarak sürdürülüyorsa, belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür. Ancak, esaslı bir sebebin varlığı hâlinde, üst üste belirli süreli hizmet sözleşmesi kurulabilir. Yargıtay 3 yıl üst üste yapılan belirli süreli iş sözleşmelerini zincirleme yapılmış olarak kabul etmiştir.

Yargıtay bir kararında: Üniversitede yardımcı doçent olarak çalışan öğretim üyesi ile yapılan belirli süreli iş sözleşmesini, eğitim-öğretim işinin süreklilik arz ettiği, bu nedenle objektif koşulların oluşmadığı gerekçesiyle belirsiz süreli olduğuna hükmetmiştir. Yargıtay işyeri hekimleri ile yapılan sözleşmelerinde, belirsiz süreli olduğuna karar vermiştir.

Belirli süreli iş sözleşmesi çalışan işçi, sözleşmede öngörülen süre sona ermesine rağmen çalışmaya devam ederse bu durumda sözleşme belirsiz süreli hale gelir. Ancak yapılan belirli süreli sözleşmesi, İş Kanunu’nun öngördüğü şekilde objektif koşulların varlığına dayanarak düzenlenmemiş ise sözleşme baştan itibaren belirsiz süreli olarak yapılmış kabul edilir. Yargıtay, noter kâtiplerinin bir yıllık süreye dayalı olarak işe alındıklarını, ancak davacı işçinin 1 yıllık süreden sonra da işyerinde çalışmaya devam ettiğini, davacının davalıya ait noterlik işyerinde çalıştığı süre dikkate alınacak olursa zincirleme yapılan sözleşmelerin belirsiz süreli iş sözleşmesi haline geldiğine karar vermiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 430. maddesinde, “Taraflardan her biri, on yıldan uzun süreli hizmet sözleşmesini on yıl geçtikten sonra, altı aylık fesih bildirim süresine uyarak feshedebilir. Fesih, ancak bu süreyi izleyen aybaşında hüküm ifade eder” hükmü yer almaktadır. Hizmet ilişkisinin uzun süreli bağımlılığının önlenebilmesi açısından hem işçi hem işveren yararına kullanılabilecektir. Oğuzhan DEMİRHAN E-Yaklaşım / Ekim 2013 / Sayı: 250

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.