Vergi İdaresi’nin Bs Formu Hakkındaki Beklenmedik Görüşü |
03 Aralık 2013 | |
Vergi Daireleri 2008 hesap dönemine ilişkin zaman aşımı olan 31 Aralık 2013 tarihine kadar mükelleflere 2008 yılına ilişkin vergi/ceza ihbarnamelerini gönderiyor. En son; bankalar, sigorta şirketleri ve menkul kıymet yatırım şirketlerinin kurucusu oldukları menkul kıymet yatırım fonları da bundan nasibini almış gözüküyor. Problem nerede diye soracak olursanız, kısaca şu “B formu” olarak adlandırılan bildirim yükümlülüğü nerden geliyor hatırlayalım: Tarih 18 Şubat 1996…Resmi Gazete’de yayımlanan 249 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile "Katma Değer Vergisi Beyannamelerine İlişkin Yıllık Bildirim" verme yükümlülüğünde olan ve bilanço veya işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler için "Bilanço Esasına Göre Defter Tutan Mükellefler için Yıllık Faaliyet Bildirimi" ve "İşletme Hesabı Esasına Göre Defter Tutan Mükelleflerin Defter Kayıtlarına Esas Teşkil Eden Belgelerine İlişkin Bildirim" verme zorunluluğu getiriliyor. Takip eden yıllarda, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren sırasıyla 256, 265, 276, 285, 305, 318 ve 350 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile söz konusu yıllık bildirim, Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim" "Form Ba” "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim" mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim ise "Form Bs" olarak düzenlenerek mal ve hizmet alımlarına ilişkin hadler güncellenerek uygulamaya devam ediliyor. Tarih 17 Ağustos 2006… Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 362 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile o tarihe kadar Katma Değer Vergisi Beyannamelerine ilişkin yıllık bildirim vermek yükümlülüğünde olan bilanço veya işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler için getirilen bu uygulama ilk defa Tebliğ’in “4- DİĞER HUSUSLAR VE CEZAİ YAPTIRIM” başlıklı bölümünün 4.9 alt bölümünde yer verilen; “(…) 4.9. Bankalar, Özel Finans Kurumları, Aracı Kurumlar, Portföy Yönetim Şirketleri, Menkul Kıymet Yatırım Fon ve Ortaklıkları ile Sigorta Şirketleri yapmış oldukları işlemleri belirli periyotlarla Bakanlığımıza bildirdiklerinden, hizmet ve satış işlemlerinde düzenledikleri dekont bilgilerini Form Bs ile bildirmelerine gerek bulunmamaktadır. Aynı şekilde, bu kurumların kendi aralarındaki işlemler sebebiyle düzenledikleri dekontların karşı tarafça Form Ba ile bildirilmesine de gerek bulunmamaktadır. Ancak, bu kurumlar, faturalı olarak yaptıkları mal ve hizmet alımlarını genel esaslar çerçevesinde Form Ba ile bildirmek zorundadırlar (…)” ifadesi ile, sayılan kurumlarla birlikte menkul kıymet yatırım fonları için de bir bildirim yükümlülüğü haline geliyor. Ancak, 362 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde açıkça görülüyor ki menkul kıymet yatırım fonlarının da içinde bulunduğu bu kurumların sadece Ba formu verme yükümlülüğü bulunuyor. Nitekim, Sigorta şirketleri için de benzer bir uygulama yapılıyor ve aynı Tebliğ’in “4.10.” alt başlıklı bölümünde yer verilen, “Sigorta şirketleri tarafından yapılan tazminat ödemeleri fatura ile belgelendirilen bir mal veya hizmet alımına dayanıyor ise, bu alımların genel esaslar çerçevesinde katma değer vergisi hariç tutarlarıyla Ba bildirim formuna dahil edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, sigorta şirketlerinin poliçe bilgilerini Form Bs ile bildirmelerine gerek bulunmamaktadır.” Ifadesi ile sigorta şirketlerinin de poliçe bilgilerini Form Bs ile bildirmelerine gerek bulunmadığı açıkça belirtiliyor. Tarih 6 Şubat 2008… Resmi Gazete’de yayımlanan 381 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile 1996 yılında başlayan ve "Katma Değer Vergisi Beyannamelerine İlişkin Yıllık Bildirim" vermek yükümlülüğünde olan ve bilanço veya işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler için getirilen bu uygulama yıllara sari olarak değişerek bilanço esasına göre defter tutan mükelleflere bu defa 2008 yılı ve müteakip yıllarda düzenleyecekleri Ba ve Bs bildirim formlarını 2008 Nisan ayından itibaren aylık dönemler halinde verme yükümlülüğü getiriliyor. 381 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde menkul kıymet yatırım fonlarının B formuna ilişkin yükümlülüklerinin açıklandığı 362 Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde yer verilen “4- DİĞER HUSUSLAR VE CEZAİ YAPTIRIM” başlıklı bölümünün 4.9 alt bölümünde yer verilen ifadeler aynı şekilde korunmuş olup bir değişikliğe uğramıyor. Tarih 4 Şubat 2010… Yayımlanan 396 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde ise aynı formlara ilişkin bildirim yükümlüğüne ilişkin yeni düzenlemeler yapılıyor ve bu Tebliğ’in 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esasları belirlediği çok net olarak ifade edilse de, işte o en kritik ifade olan “Ancak” ile başlayan paragraf bu Tebliğ’de yer alıyor. Tebliğ’in “1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar Ve Hadler” bölümünün “1.2.5.” alt bölümüne eklenen ifade şu şekilde; “Ancak bu kurumlar, diğer belgelere dayalı olarak yaptıkları mal ve hizmet alım/satımlarını genel esaslar çerçevesinde Ba-Bs formları ile bildirmek zorundadırlar” Vergi İdaresi yukarıdaki ifadeden bir çıkarım yaparak kendisine 2010 yılında sorulan menkul kıymet şirketleri ile porföy yönetim şirketlerinin boşta olsa Bs formu verip vermeyeceği hakkındaki soruya yukarıdaki “Ancak” ile başlayan paragrafa atıf yaparak, “Bu formları boş da olsa vermeniz gerekir” şeklinde bir cevap verince, işte o noktada bugünkü tarhiyatların temeli de atılmış oluyor. Arkasından bugün itibarı ile bankalar, sigorta şirketleri ve menkul kıymet şirketlerinin kurucu olduğu menkul kıymet yatırım fonları için vermemiş oldukları Bs formu için vergi dairelerince fon başına her ay için vergi/ceza ihbarnameleri tebliğ edilmeye başlıyor. Bir kısım yatırım fonu itirazlarını dilekçeler ile vergi dairelerine sunuyor. Vergi daireleri de bu soruları Gelir İdaresi ile paylaşıyor. Son olarak geçen Cuma vergi dairelerine Gelir İdaresi’nin 28.11.2013 tarihli yazısı ulaşıyor. Gelen cevap çok net bir şekilde vergi dairelerinin bu konudaki tarhiyatında bir isabetsizlik görülmediğini belirtiyor. Kısaca bu yaşanan süreci özetlediğimizde söz konusu bildirimleri yapmayanların kafalarındaki soru şu oluyor: Neden bu kurumlar olarak biz Ba formu verirken yanında boş da olsa Bs formu vermedik? Biz bu düzenlemeyi yanlış mı anladık? O dönemdeki uygulamaları takip eden biri olarak düşüncem, Vergi İdaresi’nin bu konudaki yaklaşımını yeniden değerlendirip mükellefler lehine bir karar vereceği yönünde. Nitekim bu şekildeki tarhiyatların vergi hukukunun temel ilkesi olan verginin yasallığı ilkesi ile ters düştüğünü düşünüyorum. Her şeyden önce 2010 yılında Tebliğ’de açıklanan ifade bir görüş değişikliği olarak kabul edilse bile; geçmişte yürürlükte olmayan bir Tebliğ’e göre işlem yapılmasının verginin yasallığı ilkesi ile örtüşmediğini açıkça söyleyebiliriz. Sonuç olarak, Vergi İdaresi’nin bu konuda tarhiyatların kaldırılması yönünde adım atmasının doğru bir uygulama olacağını düşünüyorum. Hakan Güzeloğlu http://kpmgvergi.com/Blog/Pages/FullBlog.aspx?article=183 -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |