Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sosyal güvenlik alanında önümüzdeki 100 yılı ilgilendiren bir yasa tasarısı hazırladıklarını söyledi.

Yasa Tasarısı'nın 70 milyonu yakından ilgilendiren bir yasa olduğunu, 'ben yaptım oldu' mantığıyla hareket etmenin doğru olmayacağının bilincinde olduklarını dile getiren Faruk Çelik, bu nedenle yasanın hazırlanmasından bugüne kadar her safhada sosyal tarafların katkısını almaya çalıştıklarını kaydetti.

Faruk Çelik, tasarı komisyonlarda görüşülürken talepleri değerlendirdiklerini, sendikaların Başbakan Erdoğan ile yaptığı ziyarette dile getirdikleri taleplerin tasarıya yansıtıldığını belirterek, "Orada bazı talepleri vardı ve bu talepleri yasaya yansıtıldı. Bunlardan biri yatakta tedavi gören hastalardan alınan yüzde 1'lik katkı payının alınmaması, bir diğeri ise çalışan kişinin maaşını emekli olurken kullanılan gelişme hızı oranının yüzde 25 yerine yüzde 30 olmasıydı. Yani emeklilerin maaşlarına 5 puanlık bir artış meydana getirdik. Başka taleplerde vardı. Tabii ki taleplerin sonu yok'' dedi.

Türk-İş heyetiyle dün iki saate yakın süren bir toplantı yaptıklarını hatırlatan Bakan Çelik, "Biz, kimseye kapımızı kapatmadık. Şimdi, 'Yürüyeceğiz, kapatacağız' ifadeleri demokratik ölçüler içinde olabilir. Bunlar sosyal kesimin haklarıdır. Fakat, neye karşı olduklarını, neden karşı olduklarını, ne istediklerini herkes söylemek durumunda. Birileri çıkıyor ve 'biz, bu yasanın hiçbir yerini tanımayız' diyor. Bu insanlarla bizim konuşacak bir durumumuz olabilir mi?" şeklinde konuştu.

Bütçede sağlık harcamalarının 20 katrilyonun üzerinde olduğunu, buna karşın 'Sağlık hizmeti bedava verilmeli' taleplerinin dile getirildiğine işaret eden Bakan Çelik, şöyle konuştu: "Sağlığı da bedava yapalım, ilacı da bedava verelim. Her şey bedava olsun. Bunu tüm iktidarlar yapmak ister. Ama mühim olan imkanlar çerçevesinde bunları vatandaşın lehine kullanmaktır. Türkiye'nin imkanları arttıkça, bu imkanları 70 milyon için kullanıyoruz. Bunun için 'sağlık tümden bedava olsun' görüşü yüzeysel anlamda doğrudur, sorumluluk anlamında hiçbir anlam ifade etmeyen, gerçeklerle ilgisi olmayan bir cümledir. Böyle bakış açısı olanlarla ne konuşabilirsiniz? Fazla bir şey konuşamazsınız. Ben, bu tasarıda Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bütün görüşlere karşı açık oldum. Tüm katkıları almaya hazırız. Yasanın yürürlüğe gireceği tarihe kadar Türkiye'nin geleceğini bir tuğla koyabileceksek, , gerekli değişikliği yaparız.''

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=662362