Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İşçiden İşe Girerken Alınan Teminat/Borç Senedinin Hukuki Açıdan Geçerliliği PDF Yazdır e-Posta
14 Şubat 2014
Image

4857 sayılı İş Kanunu’nda işverence işe alınan veya iş akdi devam eden işçilerden senet alınabileceğine / alınamayacağına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamakla birlikte çalışma hayatında sıklıkla işverenlerce işçiden gerek teminat senedi adı altında gerekse de borç senedi adı altında ve yahutta isim belirtmeden sadece işçinin imzasını taşıyacak şekilde senet alındığı görülmektedir. İş akdinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde daha önce alınmış olan bu senet çoğunlukla taraflar arasında uyuşmazlığı neden olmakta ve konu yargıya intikal etmektedir. Buna göre öncelikle konumuz açısından açıklanması gereken husus işverence işçiden senet alınıp alınamayacağıdır. Konuyla ilgili mevzuat hükmü bulunmadığından yargı kararlarını incelememiz gerekmektedir. Yargıtay konuyla ilgili vermiş olduğu kararlarda öncelikle işçiden alınmış olan senedin hukuki niteliğinin önemine dikkat çekmektedir. Buna göre işçiden alınan senet, teminat senedi ise bunun geçerli olacağını, buna karşılık alınan senedin borç senedi (boş senet) olması halinde ise geçerli olmayacağını ve icraya konması halinde iptalinin gerektiğini ifade etmektedir. Bu açıdan balkıdığından “teminat senedi” ile “borç senedi/boş senet” kavramlarının açıklanması faydalı olacaktır.

TEMİNAT SENEDİ NASIL VE HANGİ HALLERDE DÜZENLENİR?

- Senedin vade kısmına “Teminat Senedidir” ibaresi yazılmalıdır.

- Sendin ön yüzüne “iş sözleşmesine konu olarak hazırlanmıştır” denilmelidir.

- Senedin ciro edilen arka yüzüne “hangi konuya ilişkin” teminat senedi hazırlandığı, iş akdinin sorunsuz sona erdiğinde teminat senedinin hükümsüz kalacağı ve ciro edilemeyeceği yazılmalıdır.

BORÇ SENEDİ NEDİR? HUKUKİ AÇIDAN GEÇERLİ MİDİR?

Borç senedi, herhangi bir para veya mal borcuna ilişkin vadesi, tutarı belirlenmiş, tarafların bilerek ve isteyerek vardığı anlaşma üzerine ödeme sözü niteliği taşıyan, imzalı kıymetli evrak, bonudur.

İşe başlarken ve/veya iş akdinin devamı esnasında işçiden alınan senet, hukuken geçerli değildir. Buna karşılık ifade etmek gerekir ki usulüne uygun düzenlenmiş ve taraflarca inkâr edilmeyen ve de işçi tarafından tanık ifadesi ile olsa dahi aksi ispatlanamayan senetler geçerlidir.

Yargıtay konuyla ilgili vermiş olduğu kararlarda; iş hukukunun işçi ve işveren ilişkisinde, işverenin sosyal ve ekonomik bakımından güçlü olması, işçinin korunması ve işçi lehine yorum ilkeleri dikkate alınarak, sözleşme hukuku alanından ayrıldığını ve farklı kurallar getirerek bu kuralları geliştirdiğini, bu nedenle iş hukukunda düzenlenen belgelere karşı işçi lehine tanık dinletilmesi yoluna gidilebileceğini ifade etmektedir. Konuya örnek bir kararda;

Somut uyuşmazlıkta davacılar icra takibine konu edilen 13.000,00 TL miktar içeren senedin işe girerken alındığını, davalı ise davacı Erkut'un firmada çalışmaya başladıktan sonra firma borçlularından tahsil edip firmaya teslim etmesi gereken paraları teslim etmediğini, geri ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak şirketin davacıya güvenmemesi üzerine söz konusu senedin imzalandığını, davacının babası olan diğer davalının da senede kefil olarak imza attığını teminat olarak alınmış bir senedin doldurulmasının söz konusu olmadığını savunmuş, Ticaret Mahkemesi görevsizlik kararında açıkça senedin teminat senedi olduğunu, iş ilişkisi nedeni ile verildiğini gerekçe yapmıştır.

İcra takibine konu edilen senet 01.08.2005 tanzim ve 05.09.2005 vade tarihli olup, senedin içeriğinden

“.. şirketten beğenip mübaya ve tesellüm eylediği mal bedeli borcundan” dolayı verildiği, bu nedenle sebepten mücerret de olmadığı, davalı işverenin zararına neden olduğu belirtilen davacı işçinin tahsil ettiği paraların ise senedin tanzim edildiği tarihten sonra gerçekleştiği, dolayısı ile savunulduğu gibi senedin tanzim edildiği tarihte davalının doğan bir zararının olmadığı, senedin açıkça davacıların iddiası ve görevsiz Ticaret Mahkemesi’nin gerekçelendirdiği gibi teminat senedi olduğu anlaşılmaktadır. Davacı işçiden teminat olarak alınan senet sebebiyle işçinin ve kefilin borcu, işverene verdiği zarar miktarı ile sınırlıdır. Davalı savunmasında davacı işçinin tahsil ettiği ve kendisine vermediği zararının 8.782,19 TL olduğunu belirtmiş, bilirkişi de tahsil edilen ve davalıya ödenmeyen davalı alacağının 9.635,55 TL olduğunu tespit etmiştir. Takibe konulan ve teminat niteliğinde olan senet 13.000,00 TL miktar içermektedir. Davacıların davalıya saptanan zarara göre borcu bu kadar bulunmadığından, davanın kısmen kabulüne ve davalının beyan ettiği zarar mahsup edildikten sonra kalan miktardan davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken davanın yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Şeklindedir. Umut Topçu e- Yaklaşım / Ocak 2014 / Sayı: 253

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.