Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ortaklara Borçlar Hesabı Bakiyesi Sermayeye Eklenebilir mi? PDF Yazdır e-Posta
21 Şubat 2014
Image

ORTAKLARA BORÇLAR HESABI BAKİYESİ SERMAYEYE EKLENEBİLİR Mİ?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 127. maddesinde alacakların sermaye şirketlerine sermaye olarak konulabileceği, 342. maddesi hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. Kanun’un 342. maddesinde ise ayni sermaye olarak konulabilecek mal varlığı unsurları; üzerlerinde sınırlı bir ayni hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil malvarlığı unsurları olarak belirlenmiştir.

6102 sayılı TTK’ nın 127. maddesi ile 342. maddeye yapılan gönderme ve 342. maddede belirtilen nakden değerlendirilebilme ile devrolunabilme nitelikleri birlikte değerlendirildiğinde, alacakların sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulabilmesinin mümkün olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Kaldı ki, bu husus 342. maddenin birinci fıkrasının son cümlesinde de açıkça düzenlenmiş ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olamayacağı hükme bağlanmıştır.

Görüldüğü üzere, yasalarımıza göre ortak alacakların şirket sermayeye ilavesine olanak tanınmıştır. Sermaye artırımı yapma kaynaklarından biri de budur. Bununla birlikte, ortakların şirketten olan alacaklarını gösterdiğini düşündüğümüz Ortaklara Borçlar Hesabının kaynaklarının ayrı ayrı irdelenmesi gerekir.  Zira, II. bölüm (xii), (xii) ve (vi) maddelerde yazılı borçlanma nedenlerinin ortakların şirketten alacaklı olduğunu gösteren bir niteliği bulunmamaktadır. Bu nedenle, şirketin ortaklarına şirketin faaliyeti kapsamında gerçekten borçlu olduğunu ortaya koymayan bunlar ve benzeri nedenlerle yapılmış kayıtlar dolayısıyla, sadece mali tablolarda görünüm olarak “ortaklara borçlar” sınıfında yer alan tutarların sermayeye eklenmesi bize göre mümkün değildir.

ORTAKLARA BORÇLAR HESABI BAKİYESİNİN SERMAYEYE EKLENMESİ YÖNTEMLERİ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre, ortakların şirketten olan alacaklarının şirkete sermaye olarak konulabilmesinin mümkün olduğu bir önceki bölümde açıklanmıştır. Sermaye artırımına ilişkin alacak değerinin belirlenmesine yönelik iki yol vardır; birincisi, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişiler tarafından tespit edilmesi. İkincisi ise, ortakların alacağının varlığının ve değerinin Yeminli Mali Müşavir tarafından tespitinin yapılmasıdır.

Bilindiği üzere, TTK’nın 343. maddesinde, bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulan malvarlığı unsurları ile şirket tarafından kuruluş sırasında devralınacak işletme veya ayınların değerlerinin, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Yine, Kanun’un 459 ve 590. maddelerinde yapılan göndermeler uyarınca, anonim ve Limited şirketlerde esas sermayenin artırılmasında da sermayenin ayın olarak konmasına ve bir işletme ile ayınların devralınmasına ilişkin yukarıda açıklanan kurallar uygulama alanı bulacaktır. 

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü 27 Eylül 2013 tarihinde yayınladığı Genelge ile ortakların şirketten olan alacağını, ortağı olduğu şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak şirkete koyması durumunda alacağın varlığının tespitinin Yeminli Mali Müşavir raporlarıyla yapılabileceğini belirtmiştir. Genelge’ de yer alan düzenlemelere göre, ortağın şirketten olan alacağını ayni sermaye olarak şirkete koyması halinde;

i- Ortağın şirketten olan alacağını, bir başka şirketin kuruluşunda veya bir başka şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak koyması durumunda, pay sahibinin şirketten olan alacağının varlığının tespitinde Kanun’un 343. maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak rapor ibraz edilmesi gerekmektedir.

ii- Ortağın şirketten olan alacağını, ortağı olduğu şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak koyması durumunda alacağın varlığının tespitinde, Kanun’un 343. maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak rapor ibraz edilebileceği gibi, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporu da ibraz edilebilecektir. Zihni Kartal Yaklaşım / Ocak 2014 / Sayı: 253

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.