Anonim Şirketlerde Tasfiye Sonucu Dağıtım |
12 Mart 2014 | |
Tasfiye işlerinin tamamlanmasını müteakip şirketin tüm borçları ödendikten ve pay bedelleri geri verildikten sonra olumlu bir bakiye kalmış ise, bu tutarın dağıtımı söz konusu olacaktır. Yasa’ya göre, şirketin bu şekilde kalan tasfiye bakiyesi esas sözleşmede aksi yönde bir hüküm yoksa pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve imtiyaz hakları oranında dağıtılacaktır (TTK md. 543/1). Şayet şirket esas sözleşmesinde tasfiye payında imtiyaz tanıyan bir hüküm var ise, esas sözleşmedeki bu düzenleme uygulanacaktır. Oysa mülga Ticaret Kanunu’nda tasfiye bakiyesinin dağıtımında farklı bir sıralama kabul edilmişti. Eski Kanun’a göre şirket borçları ödendikten sonra kalan varlığın, esas sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve paylara bağlı olan imtiyaz hakları nispetinde dağıtılacağı belirtilmiş, dolayısıyla pay bedellerinin ödenmesine öncelik tanınmamıştı (6762 sayılı Kanun md. 447). Böylece yeni Kanun’da şirket pay bedelleri ile dış borçları eşit kabul edilmiş ve şirketin borçlarının ödenmesinden sonra pay bedellerinin geri verilmesi şartı getirilmiştir. Dolayısıyla, tasfiye artığının dağıtımı da ancak pay bedellerinin geri verilmesinden sonra söz konusu olabilecektir. Düzenleme, “doktrinde çok tartışılan ve pay bedelleri iade edilmeden yapılacak bir dağıtımın kanuna aykırı imtiyazlar oluşturacağı” şeklinde gerekçelendirilmiştir. Bu haliyle anonim şirketler için benimsenen yeni dağıtım sistemi, kooperatiflerin tasfiyesinde uygulanan sisteme uygun hale getirilmiş olmaktadır. Halen yürürlükte olan kooperatifler mevzuatında da tasfiyeye girmiş bir kooperatifin bütün borçları ödendikten ve ortak pay bedelleri geri verildikten sonra kalan malların ortaklar arasında dağıtımı söz konusu olabilmektedir (Kooperatifler Kanunu md. 83). Diğer taraftan, tasfiye bakiyesinin dağıtımının yapılabilmesi için şirket borçları ile pay bedellerinin ödenmesinden başka diğer bir şart da, alacaklılara yapılan üçüncü davetin üzerinden bir yıl geçmiş olmasıdır. Ancak, alacaklılar için bir tehlike olmaması halinde mahkemenin bu süreyi beklemeksizin dağıtıma izin vermesi mümkündür (TTK md. 543/2). Tasfiye bakiyesinin dağıtımına ilişkin diğer önemli bir nokta, dağıtımın nakdi veya ayni yapılıp yapılmayacağı hususudur. Kanun koyucu bu konuda iradeyi esas sözleşmeye ve genel kurul kararlarına bırakmıştır. Buna göre şirketin esas sözleşmesi ve genel kurul kararında aksine hüküm bulunmadıkça dağıtım para olarak yapılacaktır (TTK md. 543/3). Tasfiye bakiyesinin usulüne uygun olarak tamamlanması tasfiye sürecinin önemli basamaklarından biri olmakla birlikte, bu aşamanın tamamlanmış olması tasfiye memurlarının görevlerinin sona erdiği anlamına gelmemektedir. Tasfiye sonucunda şirket defterlerinin, tasfiye sürecindeki belgeler de dahil tüm belgelerinin sağlıklı bir şekilde muhafaza edilmesi gerekmektedir (TTK md. 544). Buna göre tasfiyesi yapılan şirkete ait ticari defterler son kaydın yapıldığı; bu kayıtlara dayanak belgeler ile diğer dökümanlar (envanter, bilanço, yılsonu/konsolide finansal tablolar gibi) ise oluştuğu takvim yılının bitişini takip eden yılbaşından itibaren on yıl süre ile sulh hukuk mahkemesince saklanacaktır (TTK md. 82). Tasfiye sürecinin son aşaması ise, tüzel kişiliğin doğmasına neden olan işlemin (TTK md. 355) sona erdirilmesidir. Buna göre tasfiye memurlarının talebi üzerine şirket unvanı ilgili sicil müdürlüğünce sicilden silinir ve durum ilan edilir (TTK md. 545). Özdem SATICI TOPRAK Yaklaşım / Şubat 2014 / Sayı: 254 -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|