Birleşme, Devir ve Bölünme Hallerinde Amortisman |
17 Mart 2014 | |
Birleşme Halinde amortisman, KVK’nın 18. maddesinde hüküm altına alınan ve vergili birleşme olarak da adlandırılan birleşmede, bir veya bir kaç kurumun diğer bir kurumla birleşmesi söz konusudur. Birleşme, birleşme nedeniyle infisah eden kurumlar bakımından tasfiye hükmündedir. Birleşilen kurum tarafından infisah eden kurumlardan alınan değerler VUK’ ta yazılı esaslar dahilinde değerlenir. Bu türden bir birleşmede infisah eden kurum veya kurumların bilançoları kayıtlı değer üzerinden değil, VUK’ a göre tespit edilmiş değerleri üzerinden birleşilen kuruma intikal etmektedir. Birleşilen kurum tarafından infisah eden kurum veya kurumların varlıklarının devralınmasının, varlıkların değerlenmesi açısından herhangi bir satış işleminden farkı yoktur ve devir tarihi varlığın ilk iktisap tarihi olacaktır. Dolayısıyla birleşilen kuruma intikal eden ATİK’ ler için, tıpkı ATİK’ lerin satın alınmasında olduğu gibi, ATİK’ lerin envantere dahil olduğu yıldan başlamak üzere VUK’ a göre tespit edilmiş değeri üzerinden yıllık esasa göre amortisman hesaplanır. Devir ve Bölünme hallerinde Amortisman, KVK’ nın 19. maddesinde aşağıdaki şartlar dahilinde gerçekleşen birleşmelerin devir olduğu ifade edilmiştir: 1- Birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni veya iş merkezinin Türkiye’de bulunması. 2- Münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilançosuna geçirilmesi. Görüldüğü üzere devir işleminde, devir neticesinde infisah eden kurumun bilanço değerleri, birleşilen kurum tarafından mukayyet değeriyle külliyen devralınır. Varlıkların bir kurumdan diğer bir kuruma bu şekilde naklini yeni bir iktisap kabul etmek mümkün değildir. Hal böyle iken, varlığı devralan kurumun devir tarihini içeren yılda tam yıl üzerinden amortisman ayırması devir işleminin ihtiva ettiği devamlılık prensibine aykırı düşecektir. Konuya ilişkin 1 Seri No.lu KVK Genel Tebliği’nde, “Devir ve bölünme neticesinde devre konu iktisadi kıymetler, mukayyet değerleri üzerinde; aktif ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif ve pasif hesaplarla birlikte devrolunacağından, söz konusu iktisadi kıymetlerin devir işleminin amortisman uygulamaları bakımından ilk iktisap olarak değerlendirilmemesi gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle devralan kurumda devir ve bölünme işlemi nedeniyle devrolan amortisman’ a tabi iktisadi kıymetlerin bakiye değerleri üzerinden kalan amortisman süreleri dikkate alınarak amortisman ayrılmaya devam edilecektir.” denilmektedir. Dolayısıyla devir halinde kıst amortisman tatbik edilir. Ancak devir halinde, binek otomobillerde amortismanda olduğu gibi ay bazında hesaplama değil, günlük esasa göre amortisman hesaplanır. Devrolunan ATİK için devir tarihine kadar birleşme sonucunda infisah eden kurum, devir tarihinden itibaren ise birleşilen kurum amortisman ayırır. Devir halinde amortisman uygulamasına ilişkin özellikli bir durum, devre konu ATİK’in, devrin gerçekleştiği yılda iktisap edilmiş olan binek otomobil olmasıdır. Binek otomobiller için amortismanın, binek otomobilin iktisap edildiği ilk yılda aylık esasa göre hesaplanmasından dolayı, devir halinde binek otomobil için günlük bazda hesaplama yapılması mümkün değildir. Devrin gerçekleştiği yılda iktisap edilen binek otomobil için devir tarihinin içerdiği aya kadar devralınan kurum, devrin gerçekleştiği aydan itibaren (bu ay dahil) devralan kurum aylık esasa göre amortisman ayıracaktır. İlyas Meriç Yaklaşım / Şubat 2014 / Sayı: 254 -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|