08.01.2010 tarih ve 27456 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 08.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 15.10.2009 tarih ve E:2009/95 K:2009/144 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile  Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan “fazlası % 35 oranında” ibaresi iptal edilmişti. 

Söz konusu Karar’a istinaden dileyen mükellefler, muhtasar beyannamelerini ihtirazi kayıtla vererek fazla ödenen vergilerin iadesi istemiyle dava açmışlardı. Açılan davalardan bazıları, vergi sorumlularının haklarının ihlal edilmediği; dolayısıyla da davanın vergi sorumluları tarafından açılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile vergi mahkemeleri tarafından reddedilmişti. Söz konusu kararlara göre, vergi sorumlusunun dava açmasının mümkün olmadığına karar veren mahkeme kararları Danıştay Üçüncü Dairesi tarafından bozulmuştu. Ardından 20 Aralık 2011 tarih ve 28148 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Danıştay Üçüncü Daire kararları ile vergi sorumlusunun dava açmasının mümkün olmadığına karar veren mahkeme kararları bozulmuştu. 

Bu defa, 13/03/2014 tarih ve 28490 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 06/02/2014 tarihli ve 2013/5554 başvuru numaralı kararı ile, Anayasa Mahkemesi’nin Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan “fazlası % 35 oranında” ibaresinin ücret gelirleri yönünden iptali sonrasında, önceki yıllarda (Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kanun maddesini iptal kararından önceki yıllarda) sorumlu sıfatıyla kesinti yoluyla fazladan ödenen gelir vergisi tutarlarının iadesine yönelik olarak başvurucu şirketin işçilerine ödediği ücretlerden kesinti yapmak suretiyle ödediği gelir vergisinin, Anayasa Mahkemesi kararını (15/10/2009 tarih ve E.2006/95, K.2009/144 sayılı karar) gerekçe göstererek fazla ödendiğini ileri sürmek suretiyle yaptığı başvuru, özel hukuk tüzel kişisi olan şirketin güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenmediği gibi tüzel kişiliğe ait bir hak da ihlal edilmiş olmadığından, başvurucu şirketin mağdur statüsü bulunmadığı gerekçesiyle kişi yönünden yetkisizlik nedeniyle reddedilmiştir.

Dava konusu olayda başvurucu şirket, %35 oranında beyan ettiği ve çalışanlarının gelirinden kesinti yaparak ödediği 2007 yılı Mayıs ayına ait gelir vergisinin düzeltme hükümlerine gore terkin edilmemesine ilişkin işlemin iptali ve fazla yatırılan verginin tazmini istemiyle, 6216 Sayılı Kanun’da düzenlenen bireysel başvuru hakkından yararlanmak suretiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş; ancak bu başvuru, başvurucu şirketin mağdur statüsü bulunmadığı gerekçe gösterilerek “kişi yönünden yetkisizlik” nedeniyle Anayasa Mahkemesince reddedilmiştir. 

Değerlendirme ve Uygulama

Anayasa’nın 153. madde hükmü uyarınca; Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının geriye yürümemesi, Anayasa Mahkemesi’nin bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edememesi nedeniyle, Anayasa Mahkemesi’nin 15/10/2009 tarih ve E.2006/95, K.2009/144 sayılı kararının yayımından önceki dönemlere ilişkin fazla ödenen vergilerin iadesi istemlerinden vergi mükellefleri veya sorumluları lehine sonuç alınması ihtimali oldukça düşüktü. 

Anayasa Mahkemesi’nin bu yeni kararı, Mahkeme’nin 15/10/2009 tarih ve E.2006/95, K.2009/144 sayılı kararının yayımından önceki dönemlere ilişkin fazla ödenen vergilerin iadesi istemlerinin, 6216 Sayılı Kanun’da düzenlenen bireysel başvuru hakkından yararlanmak suretiyle yerine getirilmesinin yolunu kapatmıştır. kpmg

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.