Hakan Uzeltürk - Maliye Bakanı: Yeni vergiler koymayı düşünmüyoruz (14.03.08) |
14 Mart 2008 | |
Maliye Bakanı Unakıtan 12 Mart Çarşamba günü açıkladı: "Biz, vergi sayısını artırmayı, yeni vergiler koymayı düşünmüyoruz."
Bu açıklamadan 24 saat önce bu köşedeki yazımızı şöyle bitirmiştik: "Çok sayıda yorumda, meşhur fıkrada olduğu gibi vergilerini zamanında ödeyen ve mali durumları iyi olmayan vatandaşlar aynı soruyu soruyor: Bunca zamandır bütün ekonomik zorluklara rağmen vergilerimizi ödedik. Geçim derdi içerisinde yarınımızı düşünürken yeni vergiler gelmeye başladı. Artık halkın oynama vakti gelmedi mi? Bu sorunun cevabını bilemem. Ama fıkrada kral "o zaman durum ciddi, başka vergi koymayalım" demişti." Kral değil ama bu sefer Maliye Bakanı sanki halkın serzenişlerine cevap vermiş oldu. Bu arada Meclis'te bekleyen kanun tasarıları var. Vergi sayısı artmayacak, yeni vergiler konmayacak ifadesi bunları kapsamaz, bu ifade mevcut vergilerin içeriklerinin yeniden düzenlenip artırılmayacağı anlamına gelmez denilebilir. Bakalım göreceğiz. Beyana davet Bilindiği üzere Gelir İdaresi Başkanlığı, yaklaşık 40 bin serbest meslek mensubuna birer yazı gönderdi. Mart ayı başından itibaren bu yazılar ya da mükelleflerin tabiriyle uyarı yazıları başta avukat ve doktorlar olmak üzere, mühendis, mimar ve sanatçı gibi serbest meslek sahiplerine yollandı. Gelir İdaresi Başkanı Gönderilen yazılarda öncelikle Gelir İdaresi Başkanlığı'nın görevlerine değinildikten sonra mükelleflerin vergi kanunlarına gönüllü uyumunu temin ederek vergilerin tahsilinin amaçlandığı açıklanmaktadır. Mükelleflerin 2007 yılı gelir vergisi beyannamesi ile bu beyannameye esas teşkil eden 2006 yılına ait bankalardan temin edilen mevduat hesaplarına yatan nakit tutarları, senet-çek suretiyle yapılan tahsilat tutarlarının ve hesaba gelen havale tutarlarının toplamı karşılaştırılarak aralarında 100.000.- YTL ve üzerinde fark tespit edildiği belirtilen yazılarda, ayrıca 2007 yılı KDV beyannameleri bakımından da benzer farklara rastlandığı açıklaması yer almaktadır. Bu açıklamaların sonucunda yazının son kısmında 2008 yılına ait gelir vergisi beyannamesinin verilmeden önce vergilendirmeye esas hususların bir kez daha gözden geçirilerek doğabilecek uyumsuzluğun en aza indirilmesi yönünde azami özen göstermeniz beklenmektedir denilmekte ve bu bilgilerin daha sonraki izleme, denetim ve inceleme çalışmalarında esas alınacağı ifade edilmektedir. Bu uygulamaya tepkiler de gelmeye başladı. İstanbul Barosu, Gelir İdaresi Başkanlığı'na gönderdiği mektupta bakanlığın ciddi bir yaklaşım yanlışlığı içinde olduğunu bu uygulama ile vergi gelirlerinin artırılmasının mümkün olmadığı, avukatların hesaplarında bulunan tüm paraların gelir olarak nitelendirilemeyeceğini, bu kapsamda örneğin dava harçlarını yatırmak için alınan dava masraflarının gelir olarak tanımlanamayacağı belirtilerek, banka hesaplarının incelenmesinin yasal koşulları taşımadığı ifade edildi. Bu uygulamanın kayıtdışı işlemlerin çoğalmasına sebep olacağına dikkat çekilen mektupta avukatların banka hesabını boşaltma gibi eylemlere gidebileceği bildirildi. Gelir İdaresi çağdaş ülkelerde olduğu gibi banka kayıtlarından yola çıkarak mükelleflerin beyanlarının kontrolünü yapabilir. Fakat yapılan işlemlerde hukuka uygun davranmak şartıyla. Burada mükellefler bakımından gösterilen hassasiyet hesaplarda yer alan her rakamın gelir olmadığı noktasındadır. Bankalarda tespit edilen her meblağ mükellefin gelirini göstermediği için beyanlarla bu rakamlar arasında fark olması da gayet doğaldır. Mükelleflerin gerçek dışı beyannameler vermesi ne kadar doğru değilse, idarenin sadece bu nedenle hesaplarınızda fark var, daha fazla beyan edin demesi de doğru değildir. Bu durumda yapılan her inceleme bir servet incelemesine dönüşmektedir. Çok dikkatli olmak gerekir. |