Forex İşlemlerine Vergisel Bakış |
07 Nisan 2014 | |
Forex İşlemi Nedir? Ülkemizde yaşanan sosyal, siyasi ve ekonomik dalgalanmalar sebebi ile döviz fiyatlarında ortaya çıkan artış kısa vadeli yatırım aracı olan forex işlemlerini (kaldıraçlı işlem) yatırımcılar için cazip hale getirdi. Ülkemizde forex piyasasında (Özellikle euro, USD ve altına dayalı forex işlemlerde) ortaya çıkan hızlı büyüme ile birlikte, SPK tarafından bu işlemlere yönelik bir takım düzenlemeler getirildi. Forex işlemde yatırımcılar (bankalar, bireysel yatırımcılar gibi her türlü gerçek ve tüzel kişi) aracı kurumlar (broker şirket) vasıtası ile tezgahüstü piyasada (organize olmayan) fiyat dalgalanmalarından hareketle, ağırlıklı döviz olarak, farklı ülkelerin para birimlerinde veya altın gibi kıymetli maden değerinde ortaya çıkan değişimden faydalanarak kar elde etmeyi amaçlarlar. Yatırımcıların forex işlem yapabilmeleri için öncelikle “teminat” yatırmaları gerekir. Söz konusu teminat tutarı, aynı zamanda yatırımcının yapabileceği işlem üst limitini gösteren “kaldıraç oranını” belirlemesini sağlayacaktır. Kaldıraç oranı ile risk birbiri ile ilişkili olup kaldıraç oranı arttıkça kar/zarar miktarı da artacaktır. Forex işlemlere bu işleyişinden dolayı “teminatlı işlemler” ya da “kaldıraçlı işlemler” de denilebilir. SPK tarafından yayımlanan 11.07.2013 tarihinde yürürlüğe giren Seri III, No 37.1 Sayılı “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ” ile yatırılan teminat tutarı karşılığında döviz, emtia ve kıymetli madenler ile Kurulca belirlenecek diğer varlıkların kaldıraçlı olarak elektronik ortamda oluşturulmuş bir platformda alım satımı işlemlerinin gerçekleştirilmesine yönelik hizmetlerin, sermaye piyasası işlemleri arasında sayıldığı; ayrıca forex işlemlere ilişkin faaliyetlerin sadece SPK’dan yetki belgesi alan aracı kurumlar tarafından yapılabileceği açıklanmıştır. Pratikte kullanılan kaldıraç oranı söz konusu SPK Tebliği gereği 1/100’ü aşmamak kaydıyla yatırım kuruluşları ile müşteriler arasında imzalanacak çerçeve sözleşmede serbestçe belirlenmektedir. Örneğin, 150-USD teminat yatıran yatırımcı 1/100 kaldıraç oranı üzerinden en fazla 15.000-USD işlem yapabilecektir. Son olarak yatırımcılar alış ile satış fiyatı arasındaki fark olan “spread” üzerinden kar/zarar elde edeceklerdir. Forex İşlemlerin Bireysel Yatırımcı, Banka ve Aracı Kurumlar Yönünden Vergisel Açıdan Değerlendirilmesi Tam ve Dar Mükellef Bireysel Yatırımcılar Açısından 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun "Ticari Kazancın Tarifi" başlıklı 37/1. maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hüküm altına alınmıştır. Ticari faaliyet emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması, böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması, şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması gerekir. Forex işlemlerin; • Ticari bir organizasyon içinde yapılması durumunda, işlemler ticari faaliyetin bir unsuru sayılacaktır. • Ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde ise, faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığına bakılması gerekecektir. Devamlılık unsuru, bir hesap dönemi içinde aynı veya ayrı faaliyet alanlarında ticari mahiyet arz eden işlemlerin birden fazla yapılmasını ifade etmektedir. Forex işlemlerin vergilendirilmesine yönelik İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 14.08.2012 tarihli bir özelgede; • Gelir Vergisi Kanunu’nun "Değer Artışı Kazançları" başlıklı mükerrer 80. Maddesinde, hangi mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artışı kazancı olarak değerlendirileceğinin tek tek belirtildiği ve forex işlemlerin bu madde kapsamına girmediği • Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 67. Maddesinde ise, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması sürecinde elde edilen gelirler ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve özel finans kurumlarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemelerin yer aldığı ve forex işlemlerin bu madde kapsamında vergiye tabi tutulmasının da mümkün bulunmadığı açıklanmıştır. Bu kapsamda, tam ve dar mükellef bireysel yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen forex işlemleri faaliyetlerinden doğan kazançların, Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 67. maddesi kapsamında tevkifat yoluyla yahut mükerrer 80’inci madde kapsamında beyan yoluyla vergiye tabi tutulması söz konusu olmayacaktır. Ancak söz konusu faaliyetin ticari organizasyon içerisinde devamlılık arz edecek şekilde yapılması durumunda (Bir takvim yılı içerisinde birden fazla tekrarlanan veya birden fazla takvim yılında tekrarlanan işlemlerde devamlılık olduğu varsayılacaktır), ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi ve elde edilen kazancın, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde beyan yoluyla vergilendirilmesi gerekecektir. Banka ve Aracı Kurumlar Açısından Banka ve aracı kurumların ticari faaliyetleri kapsamında bir hesap dönemi içerisinde gerçekleştirdikleri forex işlemleri kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir. Ayrıca banka ve aracı kurumların müşterileri ile gerçekleştirdikleri forex işlemleri nedeniyle yaptıkları ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanunu Geçici 67. Maddesi kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Diğer taraftan 6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun; • 28. Maddesinde, banka, banker ve sigorta şirketlerinin her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine, her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paraların Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi'ne tabi olduğu, • 29/1-p bendi gereğince arbitraj muameleleri ile Türkiye'de kurulu borsalarda gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin muameleler ve bu muameleler sonucu lehe alınan paraların BSMV'den istisna edildiği, • 31. Maddesinde BSMV matrahının kural olarak 28 inci maddede yazılı paraların tutarı (lehe alınan para) olduğu, ancak kambiyo alım ve satım muamelelerinde matrahın kambiyo satışlarının tutarı olduğu açıklanmıştır. Arbitraj işlemi, 89 Seri No.lu Gider Vergileri Tebliğ’inde, herhangi bir menkul kıymetin, dövizin veya malın eş zamanlı olarak bir piyasadan alınıp diğer bir piyasada satılarak, aynı kıymetlerin birbiri ile değiştirilmesi sonucu, risksiz bir şekilde gelir elde edilmesi işlemi olarak tanımlanmıştır. Kambiyo (döviz), Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 2. maddesinin (h) bendinde, efektif dâhil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev'i hesap, belge ve vasıtalar şeklinde tanımlanmış olup 2008/13459 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01.05.2008 tarihinden itibaren uygulanmak üzere kambiyo işlemleri BSMV oranı “sıfır” olarak belirlenmiştir. Forex işlemlere ilişkin 89 Seri No.lu Gider Vergileri Genel Tebliği’nin “F-Kaldıraçlı Alım-Satım İşlemlerinin Vergilendirilmesi” başlıklı bölümünde, • Banka, banker ve sigorta şirketleri tarafından yapılan fiziki teslimatlı döviz alış ve satış işlemlerinin, kambiyo işlemi kapsamında sıfır oranında BSMV'ye tabi olduğu belirtilerek bu işlemlerin üzerlerinden BSMV hesaplanmayacağı, • Ancak, nitelik itibariyle banka muamele ve hizmetleri kapsamında olduğu kabul edilen forex işlemlerin, dayanak varlıktaki fiyat değişimlerinden fiziki alım satım olmaksızın yararlanmayı amaçladığından, kambiyo alım satım işlemi olarak değerlendirilemeyeceği, • Bu kapsamda; banka ve sigorta şirketleri ile banker kapsamında, ilgili kanunlarla yetkilendirilmek veya izin verilmek suretiyle 6802 sayılı Kanunun 28. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri esas iştigal konusu olarak yapan ve BSMV mükellefi olanların kendileri veya başkaları hesabına yaptıkları forex işlemleri dolayısıyla lehe aldıkları paraların BSMV'ye tabi bulunduğu belirtilmiştir. Söz konusu Tebliğ devamında BSMV mükellefleri tarafından Türkiye'de kurulu borsalarda yapılacak forex işlemlerin işlemlerinin vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri mahiyetinde olmadığı, 6802 sayılı Kanun’un 29’uncu maddesinin (p) bendi kapsamında değerlendirilmelerinin mümkün bulunmadığı ve Türkiye'de kurulu borsalarda yapılan forex işlemleri dolayısıyla lehe alınan paraların tamamı %5 oranında BSMV'ye tabi tutulacağı açıklanmıştır. Bu kapsamda, banka ve aracı kurumların kendileri veya müşterileri adına yaptıkları fiziki teslimat olmaksızın gerçekleştirdikleri forex işlemlerin, arbitraj ve kambiyo işlemi kapsamında değerlendirilmemesi sebebi ile bu işlemler dolayısı ile lehe aldıkları paraların % 5 BSMV'ye tabi tutulması gerekmektedir. Ayrıca forex işlemlerden lehe kalan tutar üzerinden BSMV hesaplanırken; - Bankalar tarafından gişe alış kurunun, - Aracı kurumlar ve diğer yetkili kuruluşlar tarafından işlem tarihinden önceki güne ilişkin Merkez Bankası döviz alış kurunun, altına dayalı işlemlerde işlem günü İstanbul Altın Borsası ağırlıklı ortalama fiyatlarının, esas alınması gerekmektedir. Sonuç olarak, forex işlemlerinin özünde kambiyo işlemi olduğu sayılabilmesi nedeni ile bu işlemlerden lehe kalan tutarlar üzerinden BSMV hesaplanmaması gerektiği yönünde yargıda devam eden davalar olduğu bilinmektedir. Vergi İdaresi’nin bu konuda yapacağı düzenlemeler ile söz konusu yargı kararlarının sonuçları bu işlemlerin vergilendirilmesinde belirleyici olacaktır. Serap Saygıner http://kpmgvergi.com/Blog/Pages/FullBlog.aspx?article=245 -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|