Gelir Vergisi Kanunu’nun 81. maddesinin ikinci fıkrasında; “Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.)” halinde vergilendirilmesi gereken bir kazançtan söz edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu maddede öne çıkan temel unsurları şu şekilde sıralayabiliriz: a) Bilanço esasına göre defter tutan ferdi bir işletmenin olması, b) Ferdi işletmenin aktif ve pasifiyle birlikte devir alan şirketin bilançosuna kayıtlı değerleri üzerinden geçirilmesi, c) Devredilen işletmenin sahip veya sahiplerine devredilen varlıklara nispeten isme yazılı ortaklık payı verilmesi. Bu kapsamda gerçekleştirilen bir devir neticesinde gelir gelir vergisi açısından bir kazanç hesaplanmaz ve vergilendirilmez. Bu hüküm bir istisnadan öte vergilemenin ötelenmesinden başka birşey değildir. Kurumlar Vergisi Kanunu’nda öngörülmüş olan birleşme, devir ve bölünme işlemlerinin vergiden ari tutulmasındaki temel mantık bu noktada da aynen işlemektedir. Gelir vergisindeki bu düzenlemeye paralel olarak Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-c maddesinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 81. maddesinde belirtilen işlemlerin katma değer vergisinden istisna tutulmuştur. İstisnadan yararlanabilmenin temel şartı devir işleminin Gelir Vergisi Kanunu’nda yer verilen şartlar dahilinde yapılmış olmasıdır. Diğer yandan Damga Vergisi Kanunu’na ekli 2 sayılı tablonun “IV- Ticari ve Medeni İşlerle İlgili Kağıtlar” başlıklı bölümün 16. sırasında; “Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile yatırım fonlarının kuruluşlarına, sermaye artırımlarına ve süre uzatımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar”a yer verilmek suretiyle anılan kağıtlar Damga Vergisi Kanunu’ndan müstesna tutulmuştur. Yine Harçlar Kanunu’nun 123. maddesinin üçüncü fıkrasında, anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler yargı harçları hariç tüm harçlardan müstesna tutulmuştur. Dolayısıyla, Damga Vergisi ve Harçlar Kanunu’nda yer verilen istisna hükmü kuruluş ve sermaye artırımına ilişkin olduğundan ve herhangi bir şarta bağlanmadığından Gelir Vergisi Kanunu’nda yer verilen şartlar dahilinde yapılmayan bir devir veya dönüşüm işlemin de dahi bu istisnalardan yararlanılabilecektir. ORTAKLARIN GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARDAN OLUŞMASI DURUMU Adi ortaklığı oluşturan ortakların bir kısmının gerçek kişi bir kısmının ise kurum olması halinde ise gerçek kişi ortakların hisselerine isabet eden aktif ve pasif kalemlerin sermaye şirketine devrolunması halinde anılan istisna hükmünden yararlanılması mümkün olmayacaktır. Konuya ilişkin İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından 28.02.2011 tarihinde verilen Özelge’de; “Ayrıca, söz konusu adi ortaklıkta gerçek kişiye ait hissenin ferdi işletme sayılmak suretiyle, aktif ve pasifiyle bütün halinde bir sermaye şirketine devrolunması durumunda, mevcut adi ortaklık sona ermiş olacağından, söz konusu adi ortaklığın nev'i değişikliği işleminin gelir veya kurumlar vergisi hükümlerine göre vergi ertelemesi müessesesinden yararlanmak suretiyle yapılması mümkün bulunmamaktadır.” açıklamasına yer verilmiştir. Diğer yandan Gelir Vergisi Kanunu’nda öngörülen şartlar dahilinde gerçekleşmiş sayılmayan anılan devir işlemi nedeniyle de Katma Değer Vergisi Kanunu’nda öngörülmüş olan istisna hükmünden yararlanılması mümkün olmayacaktır. Mustafa ATMACA* Yaklaşım / Mart 2014 / Sayı: 255 -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |