Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İşe Giriş Bildirgesi Verilen Ancak Prim Ödemesi Gözükmeyenlerin Açacakları Hizmet Tespit Davasını Nasıl Kazanacaklarının Açıklanması PDF Yazdır e-Posta
28 Nisan 2014
Image

Kişinin çalışmasına dair işe giriş bildirgesinin verildiği, ancak bu işe girişe dair işveren tarafından SGK’ ya prim ödemesi yapılmayan durumların, SGK tarafından sigorta başlangıcı sayılması için, açılacak davaların iş mahkemelerinde açılması gerekmektedir.

Bu mahkemeler açıldığında, SGK vekili avukatlar tarafından ilk yapılan itiraz, davanın zamanaşımına uğradığıdır.

SGK avukatları tarafından zamanaşımı konusunda ileri sürülen husus; 506 sayılı yasanın 79. maddesi ile 5510 sayılı yasanın 86. maddesinde yer alan 5 yıllık zamanaşımı süresidir. Mülga 506 sayılı yasanın “prim belgeleri” başlıklı 79. maddesinde; “…Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. …” hükümleri bulunmaktadır.

5510 sayılı yasanın “prim belgeleri ve işyeri kayıtları” başlıklı 86. maddesinde ise; “…Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır. …” hükümleri bulunmaktadır.

Kanun metinlerinden anlaşılacağı üzere, günsüz işe giriş davaları 5 yıllık zamanaşımına tabi değildir. Çünkü, işveren tarafından işe giriş bildirgesi verilmiştir. Yargıtay’ın bu konudaki yerleşik içtihatları da bu yöndedir. Üstteki kanun metninde izah edilen hak düşürücü süre olan beş yıllık zamanaşımı, işe giriş bildirgesinin verilmediği davalarda söz konusudur.

Bu tür davalarda dikkat edilmesi gereken başka bir husus, hizmet tespiti istenen tarihte, işe giriş bildirgesini veren işyerinin o tarihlerde işverenlik sıfatıyla mülga 506 (5510) sayılı yasa kapsamında bulunmasıdır. Örnek olarak, Bay A, 20.04.1990 tarihinde işe giriş bildirgesinin verildiğini, ancak bu sürenin SGK tarafından sigorta başlangıcı sayılmadığı için dava açıyorsa, işe giriş bildirgesini veren işyerinin 20.04.1990 tarihinde 506 (5510) sayılı yasa kapsamında işverenlik sıfatıyla bulunması gerekmektedir.

Bu tür davaların kazanılması için, bir başka önemli husus ta, günsüz işe girişe dair verilen işe giriş bildirgesindeki imza ile diğer işe giriş bildirgeleri veya resmi kurumlarda o tarihlerde atılan imzaların birbiriyle aynı veya benzer olmasıdır. Bazı mahkemeler, bahse konu bu imzanın aynı veya farklı olması durumunu, kriminal inceleme yaptırmaktadır. Örnek olarak, o tarihlerde seçim müdürlüklerinde atılan imzaları bulup, işe giriş bildirgesindeki imza ile kriminale kıyaslama yaptırmaktadır. Bazı mahkemelerde, işe giriş bildirgesindeki imza ile diğer resmi evrak ve belgelerdeki imzalar çıplak gözle dahi görüldüğünde aynı olarak algılanıyorsa, kriminale inceleme yaptırmamakta ve davacının imzası ile aynı olduğu sonucuna varmaktadırlar. 

Bu tür davaların kazanılması için, en önemli hususlardan birisi de, bordro ve komşu işyeri tanıklarıdır. Bu tür davalar açıldığında, hizmet tespiti istene gün hangisi ise, mahkemeler SGK’dan o güne veya dönemlere ait bordroları istemektedir. Bordrolarda sigorta bildirimi yapılan kişilerden bir kaçını resen seçip, davacının o gün veya o tarihlerde o işyerinde çalışıp çalışmadığını, çalıştıysa ne olarak çalıştığını sormaktadırlar. Eğer, bordro tanıkları davacının günsüz işe giriş bildirgesi verilen tarihte, davalı işyerinde çalıştığını ifade ederlerse, sayın mahkemece davacının günsüz işe giriş bildirgesinin verildiği tarihte sigortalı çalıştığına karar vermektedir.

Davada, bordro tanıkları bulunamıyorsa, günsüz işe giriş bildirgesini veren işyerinin o tarihlerdeki komşu işyeri tanıkları, mahkemeler tarafından kolluk kuvvetlerine tespit ettirilmektedir. Yapılan tespit sonucunda ismi belirlenen kişilere, bordro tanıklarına sorulan sorular sorularak, davacının günsüz işe giriş bildirgesi verilen tarihte, davalı işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığı belirlenmeye çalışılmaktadır.

Bu konuda önemle belirtmek istediğimiz bir konu daha vardır. Şöyle ki; SGK tarafından günsüz işe giriş bildirgesi sigorta başlangıcı olarak kabul edilmediğinde, SGK tarafından sigorta başlangıcı olarak kabul edilen tarihe göre emekli olunmaktadır. Bu gibi durumlarda, mahkemelere dava açıp, günsüz işe giriş tarihi mahkeme kararıyla sigorta başlangıcı kabul ettirilmelidir. Daha sonra ise, SGK aleyhine iş mahkemelerine yeni bir dava açıp, eğer SGK günsüz işe girişi kabul etseydi, yaşlılık aylığı daha erken bir tarihte bağlanacaktı, dolaysıyla şu tarihle (günsüz işe girişe göre emekli aylığı bağlanması gereken tarih) aylık bağlanan tarih arasındaki, bağlanması gereken aylıklar, SGK’dan yasal faiziyle talep edilmektedir. Bu sebeple açılan davalar da iş mahkemelerinde kazanılmaktadır. Derda Akcan E-Yaklaşım / Mart 2014 / Sayı: 255

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.