Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Gemi Kiralama, Navlun, Zaman Çarteri Sözleşmelerinde Damga Vergisi PDF Yazdır e-Posta
29 Nisan 2014
Image

Gemiler hâlihazırda dünyadaki bütün firmaların bir numaralı yük taşıma ve taşıtma aracıdır. Peki, gemilerle ilgili navlun ve kiralama sözleşmelerinin içeriğine ne kadar dikkat ediyoruz?  Peki ya 6102 sayılı Tük Ticaret Kanunu ile deniz ticareti ile ilgili sözleşmelerin içeriğinin nasıl değiştiğine ve damga vergisinin buna bağlı olarak değişimine? 

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Deniz Ticareti Sözleşmeleri” ile ilgili bölümünde, 1119 ’uncu madde ile bu konu açıklanmıştır. Madde, Türk Ticaret Kanunumuzda, 1966 yılında kabul edilen Fransız Kanunu, 31.12.1966 tarihli Gemi Kirası ve Denizde Taşıma Sözleşmesi Hakkında Fransız Kanun Hükmünde Kararnamesi, 01/04/1991 tarihli Hollanda Deniz Ticareti Kanunu, 24/06/1994 tarihli Norveç Deniz Ticareti Kanunu ve uygulamada yaygın olarak kullanılan matbu İngilizce sözleşmelerin hükümleri dikkate alınarak hazırlanmıştır. Borçlar Kanunu’nun 248’inci maddesiyle uyumlu hâle getirilmiş ve 6102 sayılı Kanun’un 1119’uncu maddesini oluşturmuştur. Gemi kira sözleşmesi için anılan maddede “Gemi kira sözleşmesi, kiraya verenin belirli bir süre için geminin kullanılmasını, kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmayı üstlendiği bir sözleşmedir. Kiraya verenin, gemi ile birlikte gemi adamlarını da kiracının emrine vermeyi üstlenmesi, sözleşmenin niteliğini değiştirmez” hükmüne yer verilmiştir.

Bu maddeye göre; gemi kiracısı, geminin Fer’i zilyedi konumunda olup, Kanun’un1061’inci maddesinin ikinci fıkrası gereği donatan sayılan kişilerdendir. Kısaca gemiyi menfaat sağlamak maksadıyla sınırlı bir ayni veya şahsi hakka dayanarak kullanan kişi gemiyi ticari ve teknik olarak yönetmektedir. 

Gemiyi ticari ve teknik olarak yönetmek gemi kira sözleşmesinin önemli bir unsurudur. Çünkü Türk Ticaret Kanunu’na yeni eklenen ve 1131’inci maddesinde açıklanan “Zaman Çarteri” sözleşmesinde benzer bir yapı oluşturmaktadır. Söz konusu maddede “Zaman çarteri sözleşmesi, tahsis edenin, donatılmış bir geminin ticari yönetimini belli bir süre için ve bir ücret karşılığında tahsis olunana bırakmayı üstlendiği sözleşmedir. Geminin teknik yönetimini elinde bulunduran tahsis eden, geminin zilyedi sayılır” hükmüne yer verilmiştir.

Bu sözleşmede gemi kira sözleşmesinden farklı olarak çarterere belli bir süre için geminin zilyetliği değil, ticarî idaresi bırakılmakta; geminin teknik idaresi ise tahsis edence üstlenilmektedir. Buna göre daha ziyade geminin menfaatine yapılacak işlerin tahsis eden tarafından, daha ziyade geminin tahsis edildiği veya kullanıldığı ticarî gayeyi gerçekleştirmek için görülecek işlerin ise çarterer tarafından ifası hükme bağlanmıştır. Tahsis edenin, çarterere karşı yük taşıma taahhüdü bulunmadığından bu sözleşme bir navlun sözleşmesi sayılamaz. Zaten ancak geminin ticarî idaresini elinde bulunduran çarterer yük taşıma taahhüdünde bulunabilir. Çarterer, geminin zilyedi olmadığından Kanun’un 1061’inci maddesinin ikinci fıkrası anlamında donatan sayılan kişi olarak kabul edilemez.

Kısaca, bir geminin belirli bir süre için sadece ticari yönetiminin çarterer’a bırakılması, kiralama değil zaman çarteri olarak yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer almaktadır. Yük taşıma taahhüdü de söz konusu olmadığı için navlun olarak değerlendirilemeyecektir.  

Navlun sözleşmeleri aynı Kanun’un 1138’inci maddesinde; eşyayı, geminin tamamını veya bir kısmını ya da belli bir yerini taşıtana tahsis ederek denizde taşımayı üstlenmesi olarak açıklamıştır. Navlun sözleşmelerinde bir yük taşıma taahhüdü yer almaktadır.

Esas konumuz olan damga vergisine geri dönecek olursak; 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu kapsamına giren gemiler için Türk Uluslararası Gemi Sicili Yönetmeliği’nin 26/a-2 maddesinde “TUGS’ ye kaydedilecek gemilere ve yatlara ilişkin alım, satım, ipotek, tescil, kredi, navlun mukaveleleri; damga vergisine tabi tutulmazlar” hükmüne yer verilmiştir. TUGS’ a kayıtlı gemilerle yapılacak navlun sözleşmeleri açıklanan hükümden dolayı damga vergisine tabi olmayacaktır. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 16.10.2006 tarihli ve B.07.1.GİB.0.02.62/6231-7- 669 sayılı yazısında “Yukarıda belirtilen Kanun hükmü ile Tamim yazı esaslarına göre, damga vergisi ve harç istisnası kapsamına alım, satım, ipotek, tescil, kredi ve navlun mukaveleleri girmekte, bu kağıtlar dışındaki kağıtların sözü edilen istisnalardan yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır” denilmektedir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 1119’uncu maddesine göre yapılan ve geminin ticari ve teknik idaresinin kiracıya bırakıldığı kiralama sözleşmeleri, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na göre binde 1,89 damga vergisine tabi olacaktır. Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 20.02.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.17.02-DMG-640-233 sayılı yazısında "Platform İkmal Gemileri Kira Sözleşmesi"  nin incelenmesinden, kira ücretinin günlük gemi başına ……. olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Buna göre, ilgide kayıtlı dilekçeniz ekinde yer alan ve şubeniz ile ... AS arasında 18/12/2009 tarihinde imzalanan söz konusu sözleşmenin, her bir gemi için kiralama süresine göre ayrı ayrı hesaplanacak kira bedeline kira bedelinin bir unsuru olarak belirlenen ….. bedellerinin eklenmesi suretiyle belirlenecek toplam tutarın, kağıdın düzenlendiği tarihteki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilan olunan cari döviz satış kuruna göre bulunacak Türk Lirası karşılığı üzerinden 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun I/A-2 fıkrası hükmü gereğince damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir” denilmektedir. Bu yazıya istinaden, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tablonun I/A-2 fıkrası gereğince gemi kira sözleşmesi 1,89 damga vergisine tabi olacaktır.

Yukarıda belirttiğimiz Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan açıklamalarla kiralama sözleşmesi ve navlun sözleşmesinden ayırdığımız,  “Zaman Çarteri” sözleşmeleri ise 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na göre ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrası gereğince binde 9,48 oranda damga vergisine tabi olacaktır. 

Görüldüğü üzere, gemicilik ile ilgili kiralama, navlun sözleşmelerini yaparken, sözleşme hükümlerinde teknik ve ticari ayrımların düşünülerek iyi yapılması gerekmektedir. Yoksa damga vergisini yanlış orandan hesaplayabilirsiniz veya damga vergisine tabi olmayan bir sözleşme için damga vergisi ödeyebilirsiniz. Berkan Tolu/kpmgvergi.com

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.