AKP'nin kapatılması istemiyle açılan davanın ekonomiyi yine gündem dışına ittiğini söyleyen iş dünyası "Türkiye ekonomisi geçmiş yıllara göre çok daha dayanıklı bir yapıda. Yine de serinkanlı olmalıyız" diyor..
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın AKP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açması iş dünyasında tedirginlik yarattı. Gündemin ekonomi olmasını beklerken ortaya çıkan siyasi belirsizliğin olumsuz yansımaları olacağını ifade eden iş dünyası ve oda başkanları, bu dönemde "serinkanlı" olmanın önemine işaret etti.
İLK GÜN TUSİAD' DAN SES ÇIKMADI
İş çevrelerinde genel olarak durumu analiz etmeye çalışan bir havanın hakim olduğu gözlendi. Patronlar, en azından hafta başına kadar bekleyerek gelişmeleri görmek istediklerini söylediler. Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'nden (TÜSİAD) konu ile ilgili açıklama gelmemesi ise dikkat çekti.Türkiye ekonomisinin 2000-2001 yıllarında yaşanan kriz günlerindeki gibi sağlıksız bir yapıda olmadığına da işaret eden bazı iş çevreleri, "Siyasi belirsizlik tabi ki ekonomiyi etkiler, ama bu eskisi gibi sert sonuçlara neden olmaz" değerlendirmesinde bulundu. İşte kapatma davasına yönelik iş dünyasının bakışı:
Her gün bir yerden daha dayak yiyoruz
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu:
"TÜRKİYE'DE siyasetin doğal zeminiyle oynamamak gerekir diye düşünüyorum. Bizi kim dövüyor belli değil. Her gün bir yerden dayak yiyoruz. Türkiyemizde siyasi partilerin kolaylıkla kapatılıyor olması Türk demokrasisine zarar vermektedir. Biz bugüne kadar bunun birçok örneğini de hep beraber gördük. Milletimiz bir partiyi isterse iktidar yapıyor. İsterse de tarihe gömüyor. Bunu kendi doğal zeminine bırakmak lazım. Uluslararası piyasalarda nereye gideceği belli olmayan bir çalkantının tam ortasında ekonomiye odaklanılmalıdır. Herkesin serinkanlılıkla hareket edilmesi gereken bir sürecin içinde olduğumuzun farkında olmasında fayda vardır."
'İç piyasada büyük bir sorun beklemiyorum'
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince:
"ŞU anda siyasi gelişmelerin iç piyasada ayrıca bir sorun yaratacağını düşünmüyorum. Türkiye'nin dışarıdaki kredibilitesi ile ilgili de ayrıca bir sorun yaratmaz diye düşünüyorum. Gelişmeler daha büyük boyutlara, siyasi belirsizliklere taşınırsa ve süreç uzarsa belki onun etkisi olabilir. Siyasi gündemdeki belirsizlikler tabii ki memnuniyet verici şeyler değildir. Ülkemizin her yönüyle istikrar içinde olması lehimize olur. Ekonomi açısından da iyi olur. Ancak belirttiğimiz türden gelişmelerin de finansal piyasaları fazla etkileyeceğini düşünmüyorum. Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krizi her seferinde hatırlamaya kalkarsak, unutmayalım ki ondan önce çok güçsüz bir mali tablo içindeydik. Finansal kurumlarımız başta olmak üzere ekonomimiz zayıf bir yapıdaydı. Bugün, o güne nazaran çok sağlıklıyız. Bir daha öyle krizlerin olacağını hiç düşünmüyorum.''
AB kapısındaki ülke için olumsuz bir imaj
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu:
"AKP'YE açılan kapatma davası yüzde 47 oy almış bir partiye yapılmaması gereken bir yanlış. Tüm dünya kamuoyunda olumsuz bir algılama yaratacak. Bu hareket, Avrupa Birliği yoluna girmiş bir Türkiye'ye demokrasi, barış ve istikrar açısından bir yarar sağlamayacaktır. Davanın ekonomiye etkileri mutlaka olacak. Ancak Türkiye ekonomisi artık eskisinden çok daha dayanıklı. Bu nedenle etki sınırlı düzeyde kalacaktır. Piyasalarda geçici bir düşüş olabilir."
Cari açıktan dolayı kırılganlığımız var
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir:
"TÜRKİYE'NİN son yıllardaki ekonomik kazanımlarını, istikrarını son derece riske sokacak bir olay. Cari açıktan dolayı çok ciddi bir kırılganlığımız var. Bunu ancak siyasi istikrar ile devam ettirebiliyorduk. Eğer bir siyasi istikrarsızlık ortaya çıkarsa, devlet otoritesinde bir boşluk ortaya çıkarsa bu ekonomiyi ve Türkiye'nin itibarını son derece kötü etkileyecek bir olay olur. Ok yaydan çıkmıştır. Bu saatten sonra temennimiz, çok hızlı bir şekilde neticelendirilmesidir. Türkiye ekonomisi bizi ilgilendiriyor. Siyasetle ilgili kararları siyasetçiler, hukukla ilgili kararları hukukçular söylesin. Ama herkes lütfen kendi sahasıyla ilgili şeyler açıklasın. Başka sahalara tecavüz etmeden kendi uzmanlık alanlarında konuşsunlar. Bu olayın iş dünyası tarafından endişeyle izlenen dünya piyasalarındaki yangının üzerine gelmesi büyük şansızlık."
Yürüyenler cevap verdi ama kapatma ile olmaz
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Süleyman Çelebi:
"SOKAKLARDA yürüyen binlerce emekçi AKP iktidarına hak ettiği cevabı verirken, AKP'yi kapatmaya yönelen davranışlarda bulunmak demokratik olmadığı gibi, benzeri düşüncelerin yarın daha da güçlü olarak iktidara gelmesine neden olacaktır. Parti kapatmalar üzerinden çözüm aramak aynı zamanda gerçek muhalefetin serpilip güçlenmesinin de önünün kapatılması demektir. Sendikalar ve siyasi partileri kapatarak bir talebin, bir hakkın veya bir siyasi düşüncenin örgütlenmesinin önüne geçildiğini zannedenlerin, yarın kendilerinin de aynı yöntemle saf dışı bırakılmayacaklarının garantisinin olmadığı bir sürece çevrilmiştir Türkiye.''
Akıl tutulması yaşanıyor
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı:
"TÜRKIYE kendi kendine zarar vermezse, bu hedeflere mutlaka ve mutlaka ulaşacak diye konuşuyorum. Evet, Türkiye kendi kendine zarar vermezse. Bunun altını çiziyorum. Görünmez bir elin' Türkiye'ye girerek bir akıl tutulması yarattığını düşünüyorum. Bu akıl tutulmasına tepki gösterilmelidir."
Ekonomideki dengeler bozulacak
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken:
"Bu tür gerginlikler demokrasiye ve ülkeye zarar verir, ekonominin dengelerini bozar. Verimlilik düşer, zaten piyasalar durgun ve işsizlik hat boyutta iken, bu tür gerginlikler ülkeye yarar getirmez. Herkesin sağduyulu olup, ortamı bu gerginlik çıkmazından kurtarması gerekiyor. Siyasi partiler de demokrasiye zarar verecek tavır ve eylemlerden kaçınması en doğru olandır."
Bakanlardan 'Ekonomiye taşınmaz yükler getirir' uyarısı
ANAYASA Mahkemesi'ne açılan kapatma davasına bakanlardan da tepki geldi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, AKP hakkındaki kapatma davasıyla ilgili olarak bu gelişmelerin Türk ekonomisine zarar getireceğini, büyük ve taşınmaz yükler getireceğini belirterek, "Çok yanlış işler" değerlendirmesinde bulundu. Bir gazetecinin "Pazartesi günü piyasalar açıldığında bir dalgalanma bekliyor musunuz?'' şeklindeki soru üzerine de Unakıtan, "Hep beraber göreceğiz. Şu anda oturup da pazartesi, salı, şu olacak diye hemen bir şey söylemek erken olabili" şeklinde yanıtladı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan da "Milletin yaşatmış olduğu partileri ancak millet kapatır. 27 yıl sanayicilik yapmış, 12 yıl Ankara Sanayi Odası Başkanlığı, 6 yıla yakın TOBB yönetiminde bulunmuş, binlerce insan çalıştırmış, ciddi manada ihracat yapmış, bu ülkede her şeye rağmen yatırım ve üretim yapmış biri olarak, bunu kemiklerine, iliğine kadar hisseden bir arkadaşınızım. Siyasi istikrarın, ekonomik istikrarın ne anlama geldiğini kitap ve defterden değil, bunu yaşayarak, görerek, bizzat icra ederek yaşamış bir arkadaşınızım" dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ise AKP'nin kapatılması istemiyle dava açılmasının, ekonomiyi menfi etkilemeyeceğini söyledi. Ekren, "Bu ortamda, Türkiye'nin hak ettiği yere gelmesi için dikkatli davranmalı" dedi.
http://www.sabah.com.tr/haber,72B9F023792743A7A4DFDBE798576FDD.html |