KDV UYGULAMA GENEL TEBLİĞİNİN ÖZEL ESASLARA TABİ TUTULACAK MÜKELLEFLER İLE İLGİLİ DÜZENLEMELERİ |
06 Mayıs 2014 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Özel esaslara alınmayı gerektiren raporlarda mükelleflere isnat edilen fiillerin, tespit, bilgi ve belgelerle somut ve objektif delillere bağlanması amaçlanmıştır 1. Özel Esaslara Tabi Tutulacak Mükellefler Tebliğe göre haklarındaki olumsuzluklar nedeniyle özel esaslara tabi tutulacak mükellefler şunlardır.
Mevcut uygulamayla karşılaştırdığımızda; Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan bu düzenlemelere göre, özel esaslara tabi olmayı gerektiren durumlar sınırlandırılmış ve uygulama alanı daraltılmıştır. Mevcut uygulamaya göre sıkça karşılaşılan aşağıdaki tespitler nedeniyle artık özel esaslar uygulanmayacaktır.
2. Olumlu Rapor – Olumsuz Rapor Mükellefler hakkında SMİYB düzenleme veya kullanma konusunda belirlemenin bulunmadığı vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen tüm raporlar iade uygulaması açısından olumlu rapor sayılmaktadır. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan düzenlemeye göre Vergi İnceleme Elemanlarınca düzenlenen raporların olumlu rapor sayılabilmesi için,
Vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen ve içerisinde SMİYB kullanma veya düzenleme konusunda belirlemelerin yapıldığı tüm raporlar "olumsuz rapor" olarak kabul edilecektir. Herhangi bir tutar sınırlaması öngörülmemiştir. Mevcut uygulamada yer alan %5'e kadar indirim reddine imkan veren marj kaldırılmıştır. YMM'ler tarafından düzenlenen raporlar, olumlu veya olumsuz rapor olarak kabul edilmeyecektir. Bu düzenlemelere göre; SMİYB düzenleme ve kullanma dışındaki diğer tespitler nedeniyle indirim veya iade tutarında tenzil içeren vergi inceleme raporları "olumsuz rapor" olarak dikkate alınmayacaktır. 3. Özel Esaslara Alınma Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde, mükelleflerin özel esaslara alınmasına neden olan sahte belge, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, adreste bulunmama, defter ve belgeleri ibraz etmeme, beyanname vermeme, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk uygulaması tespitlerinin nasıl yapılacağı, İdarenin ve Vergi İnceleme Elemanlarının neleri dikkate alacağı hususunda objektif, ayrıntılı ve somut belirlemeler yapılmıştır. Özel esaslara alınmayı gerektiren raporlarda mükelleflere isnat edilen fiillerin, tespit, bilgi ve belgelerle somut ve objektif delillere bağlanması amaçlanmıştır. Bir anlamda özel esaslara alınma mevcut uygulamaya göre zorlaştırılmıştır. SMİYB düzenlediği veya kullandığı konusunda şüphe yöneltilen mükellefe, düzenlediği veya kullandığı belgelerin gerçek ve doğru bir işleme dayandığını delil serbestisi ilkesi çerçevesinde ispat etme imkânı verilmiştir. Düzenlediği veya kullandığı belgelerin sıhhati konusunda inceleme elemanı veya idareyi ikna eden mükellef hakkında genel esaslar uygulanması öngörülmüştür. İşlemin gerçekliğini veya doğruluğunu ispat eden araçlardan birisi "ödeme"nin tevsikidir. Ancak başka ispat araçlarının kullanılması da mümkün bulunmaktadır. 4. Özel Esaslara Tabi Olan Mükelleflerin İade Talebi Hakkında SMİYB düzenleme veya kullanma raporu veya tespiti bulunanlar ile özel esaslara tabi tutulmayı gerektiren diğer olumsuz tespit bulunanların iade talepleri teminat karşılığında veya münhasıran vergi inceleme raporuna istinaden yerine getirilecektir. Bu gruba giren mükelleflerin YMM raporuna istinaden iade almaları mümkün değildir. Verilen teminatlar münhasıran inceleme raporuna göre çözülecektir. 4.1. Kendileri Hakkında Olumsuz Rapor Veya Tespit Bulunan Mükelleflerin İade Taleplerinin Yerine Getirilmesinde Aranacak Teminatlar
4.2. Kendileri Hakkında Olumsuzluk Bulunmamakla Birlikte Doğrudan Mal Veya Hizmet Temin Ettikleri Birinci Derecede Alt Firmalar Hakkında Olumsuz Rapor Veya Tespit Bulunması Nedeniyle Özel Esaslara Tabi Olan Mükellefler Kendileri hakkında herhangi bir olumsuzluk bulunmamakla birlikte, doğrudan mal veya hizmet temin ettikleri mükellefler hakkında, olumsuz rapor veya olumsuz tespit bulunan mükelleflerin iade talebi;
teminat gösterilmesi halinde, bu kısımlar teminat karşılığında, diğer kısımlar ise genel esaslara göre yerine getirilir. Teminatlar inceleme raporuna istinaden çözülür. Tebliğ sistematiğinden doğrudan mal veya hizmet temin edilen mükellefler hakkında SMİYB kullanma konusunda olumsuz rapor veya tespit bulunması durumunda, özel esasların uygulanmayacağı anlaşılmaktadır. 5. İşlemlerin Gerçekliğini İspat Özel esaslara tabi tutulma iddiası ile karşılaşan mükellefe fiilinin gerçek ve doğru olduğunu "delil serbestisi" ilkesi çerçevesinde ispat imkânı getirilmiştir. Hakkında SMİYB düzenleme veya kullanma iddiası bulunan mükellef, iadeye konu belgelerin, gerçek bir mal veya hizmet alımına dayandığını delil serbestisi kapsamında iddia ve ispat edebilir. İspata ilişkin sunulacak bilgi belge ve deliller hiçbir sınırlamaya tabi değildir. Mükellefler, yaptıkları işlemlerin gerçek ve doğru olduğunu tahdidi olmamak kaydıyla aşağıdaki delillerle ispat edilebilir. 1. İşlem bedelinin ödendiğinin belgelendirilmesi. Ödeme aşağıdaki belgelerle tevsik edilebilir.
2. İşlemin yapıldığını ispat edilebilecek diğer işlem ve belgeler.
Tebliğde yazılan ispat araçları sınırlayıcı değildir. Bunların dışındaki bilgi, belge ve kanaat getirici tespit ve işlemleri de delil olarak sunmak mümkündür. Ödemenin banka kanalıyla veya yukarıda sayılan şekillerden birisiyle yapılmış olması tek başına işlemin gerçek ve doğru olduğunu kabul etmeyi zorunlu kılmamaktadır. Bunlar sadece delil olarak ileri sürülebilir. Gerçek bir mal veya hizmet alımına dayanmayan bir belgenin bedelinin banka vasıtasıyla, çekle veya kamu kuruluşu aracılığıyla ödenmiş olması genel esaslar kapsamına göre işlem yapılmasını gerektirmez. 6. Genel Esaslara Dönüş Özel esaslara tabi tutulan mükelleflerin hangi durumlarda genel esaslara döneceği olumsuz fiil itibariyle ayrıntılı olarak açıklamıştır. Tebliğde yer alan genel esaslara tabi olmayı kolaylaştıracak üç yeni düzenleme aşağıda özetlenmiştir.
(Bu süreler sahte belge kullanma fiili için 4, sahte belge düzenleme fiili için 5, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme fiili için 4, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma fiili için 3, sahte belge düzenleme tespiti için 4, sahte belge kullanma tespiti için 3, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme tespiti için 3, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma tespiti için 2 yıl olarak belirlenmiştir.)
Özel esaslara tabi tutulan mükelleflerin genel esaslara dönüşünü sağlayan şartlar mükellef grupları ve olumsuz fiiller itibariyle aşağıdaki bölümlerde açıklanmıştır. 6.1. Haklarında SMİYB Düzenleme Kullanma Raporu Veya Tespiti Bulunan Mükelleflerin Genel Esaslara Dönüşü
6.2. Haklarında SMİYB Düzenleme Veya Kullanma Raporu Veya Tespiti Dışında Olumsuz Tespit (Diğer Tespitler) Bulunan Mükelleflerin Genel Esaslara Dönüşü
Kendileri hakkında herhangi bir olumsuzluk bulunmamakla birlikte, doğrudan mal veya hizmet temin ettikleri mükellefler hakkında, olumsuz rapor veya olumsuz tespit bulunan mükelleflerin iade talebi;
teminat gösterilmesi halinde, bu kısımlar teminat karşılığında, diğer kısımlar ise genel esaslara göre yerine getirilir. Teminatlar inceleme raporuna istinaden çözülür. Ayrıca;
durumlarında da genel esaslara göre işlem yapılır. 7.Geçiş Hükümleri Katma Değer Vergisi Uygulama Tebliği, 01 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. KDV iadesi talepleri ile ilgili olarak Tebliğde yer alan yeni düzenlemelerin Mayıs/2014 öncesi dönemlerde iade hakkı doğuran işlemlerden kaynaklanan iade taleplerinde uygulanıp uygulanmayacağı tartışmalıdır. Bize göre, yeni düzenlemelerin 01 Mayıs 2014 tarihinden itibaren gerçekleşen iade hakkı doğuran işlemler için geçerli olması gerekmektedir. İdarenin benzer durumdaki geçmiş dönem uygulamalarına baktığımızda, işlemin gerçekleştiği döneme bakılmaksızın 1 Mayıs 2014 tarihinden sonra yapılacak iade başvurularının yeni düzenlemelere tabi olacağı şeklinde görüş bildirmesi de muhtemeldir. Diğer taraftan, Tebliğin (IV/E-12) numaralı "Geçiş Hükümleri" başlıklı bölümünde, sonuçlandırılmamış mevcut iade talepleri de dahil olmak üzere, haklarında özel esaslar uygulanan mükelleflerin iade taleplerinin yeni Tebliğdeki düzenlemelere göre sonuçlandırılacağı açıklanmıştır. Buna göre, kendileri hakkında bir olumsuzluk olmamakla birlikte, doğrudan mal veya hizmet temin ettikleri safhadan önceki safhalardaki mükellefler hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunması nedeniyle özel esaslara tabi tutulan mükelleflerin iade taleplerinin ilave bir işlem ve müracaata gerek kalmadan genel esaslara göre sonuçlandırılması gerekmektedir. olumsuzluklar hakkında, Tebliğdeki yeni düzenlemeler dikkate alınarak genel esasların uygulanması istenebilir. Tebliğin ilgili bölümü şu şekildedir. "12. Geçiş Hükümleri Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla özel esaslar kapsamında bulunan mükelleflerden; - Haklarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge (SMİYB) düzenleme raporu bulunanların durumu Tebliğin (IV/E-6.1.2), - Haklarında SMİYB düzenleme tespiti bulunanların durumu Tebliğin (IV/E-7.1.2.), - Haklarında SMİYB kullanma raporu bulunanların durumu Tebliğin (IV/E-6.2.2.), - Haklarında SMİYB kullanma tespiti bulunanların durumu Tebliğin (IV/E-7.2.2.), - Haklarında SMİYB düzenleme raporu olanların ortakları veya bunların kurduğu ortak olduğu şirketlerin durumu Tebliğin (IV/E-10.), -Kendileri hakkında herhangi bir olumsuzluk olmamakla birlikte doğrudan mal veya hizmet temin ettiği mükellefler hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunanların durumu Tebliğin (IV/E-11.), bölümlerindeki genel esaslara dönüş hükümleri çerçevesinde müracaatlarına gerek kalmaksızın, bağlı bulundukları vergi dairesi tarafından değerlendirilir. Bu değerlendirme neticesinde genel esaslara dönüş şartlarını taşıyan mükelleflerin genel esaslara dönüşü sağlanır. Bu çerçevede, öncelikle mükelleflerin özel esaslar kapsamına alınmalarını gerektiren fiilleri için Tebliğde belirlenmiş olan genel esaslara dönüş için gerekli sürelerin geçip geçmediğine bakılır. Söz konusu süreleri geçiren mükellefler, diğer genel esaslara dönüş şartları aranmaksızın genel esaslara döndürülür. Süre şartı ile genel esaslara dönemeyen mükellefler için diğer genel esaslara dönüş şartlarının varlığına bakılır. Haklarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma raporu veya kullanma tespiti bulunan mükellefler ile kendileri hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunmamakla birlikte mal veya hizmet satın aldıkları mükellefler hakkında olumsuz rapor veya olumsuz tespit bulunan mükelleflerden, Tebliğde belirlenen süre ve diğer genel esaslara dönüş hükümlerine göre de özel esaslar kapsamından çıkamayanlara, durumları bağlı bulundukları vergi dairesince bildirilerek özel esaslar kapsamına alınmalarına neden olan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeleri, bildirimden itibaren 30 gün içerisinde indirim hesaplarından çıkarmaları ve beyanlarını düzeltmeleri veya belgenin gerçekliğini ve doğruluğunu ispat etmeleri istenir. Düzeltme işlemi, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu hususunda olumsuz rapor ya da olumsuz tespit bulunan belgenin indirim konusu yapıldığı vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinde yapılır. Ancak, düzeltme beyannamesinin verildiği dönemden en son vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesine kadar, bu düzeltme neticesinde aradaki vergilendirme dönemlerinde ödenecek bir vergi çıkmaması kaydıyla, her bir dönem için ayrı ayrı düzeltme beyannamesi verilmesine gerek bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu tür durumlarda düzeltmenin yapıldığı vergilendirme dönemi ile en son vergilendirme dönemine ilişkin düzeltme beyannamesi verilmesi yeterlidir. Bu düzeltme neticesinde ödenecek bir vergi çıkması halinde ise bu vergi, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Kendilerine verilen süre içerisinde gerekli düzeltmeleri yapan ve ödenecek vergi çıkması durumunda bu vergiyi, uygulanan müeyyideleriyle birlikte ödeyen mükellefler, düzeltmeleri ya da ödemeyi yaptıkları tarih itibarıyla genel esaslara dönerler. Bu durum vergi dairesince Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının ilgili birimlerine bir yazı ile bildirilir. Bu Tebliğin yayımlandığı tarih itibarıyla; - Adreslerinde bulunamama olumsuz tespiti nedeniyle özel esaslar kapsamına giren mükellefler, geçerli bir adres bildirmeleri, - Defter ve belgelerini ibraz etmediği için özel esaslara giren mükellefler, defter ve belgelerini ilgili mevzuata uygun bir şekilde ibraz etmeleri, - Beyanname vermediği gerekçesiyle özel esaslar kapsamında bulunan mükellefler, verilmeyen beyannamelerini vermeleri kaydıyla genel esaslara dönerler. İşletme kapasitesi ile iş hacmi arasında nispetsizlik (tutarsızlık) bulunduğu gerekçesiyle özel esaslar kapsamında bulunan mükelleflerin durumu ise Tebliğin (IV/E-7.1.2.) bölümündeki açıklamalar çerçevesinde değerlendirilir. Kendisi hakkında bir olumsuzluk olmamakla birlikte doğrudan mal veya hizmet temin ettikleri safhadan önceki safhalardaki mükellefler hakkında olumsuz rapor veya tespit olanların, müracaatlarına ve ilave bir işleme gerek olmaksızın Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bağlı bulundukları vergi dairesi tarafından genel esaslara dönüşü sağlanır. Haklarında ihtiyati tahakkuk veya ihtiyati haciz uygulandığı için özel esaslar kapsamında bulunan mükelleflerin durumu Tebliğin (IV/E-9.4.) bölümündeki açıklamalara göre değerlendirilir. Aralık/2009 ve öncesi vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak haklarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma, beyanname vermeme, adresinde bulunamama, defter ve belge ibraz etmeme olumsuz tespitleri bulunan ve bu nedenle özel esaslara tabi olan mükelleflerden 2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında faaliyette bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin olarak 6111 sayılı Kanunun 7 ve 9 uncu maddeleri kapsamında KDV artırımında bulunanlardan, artırım tutarlarının tamamını ödeyenler ya da 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliğinin (X/6) numaralı bölümünde açıklandığı şekilde teminat gösterenler (teminat gösterdikleri tarihten itibaren) genel esaslara dönerler. Haklarında olumsuz rapor veya tespit bulunmamakla birlikte alım yaptıkları mükellefler hakkında özel esaslar uygulandığı için iade talepleri özel esaslara göre yerine getirilen mükellefler, alım yaptıkları dönemleri içeren takvim yılı itibarıyla KDV artırımında bulunmuş olmaları halinde genel esaslara dönebilirler. Bu kapsamda olanlarda da genel esaslara dönüş tarihi olarak artırımda bulunulan tutarın tamamının ödendiği veya yukarıda belirtilen şekilde teminat gösterildiği tarih dikkate alınır. Haklarında sahte belge düzenleme raporu veya tespiti, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme raporu veya tespiti, sahte belge kullanma raporu veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma raporu bulunduğu için özel esaslar kapsamına alınanlardan KDV artırımında bulunabileceklerin ise artırımda bulunmaları genel esaslara dönüşlerini sağlamaz. Haklarındaki olumsuz raporlarla ilgili olarak 4811 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı bulunanların, Kanunun ilgili hükümlerine göre hesaplanacak tutarların tamamını ödemiş olmaları veya ödemeleri halinde sözü edilen bölümlerdeki "ödeme" şartı yerine gelmiş sayılacak ve iade talepleri hakkında buna göre işlem yapılacaktır. Bu durumdaki mükelleflerin söz konusu Kanundaki hükümlere göre hesaplanan tutarları taksitler halinde ödemek istemeleri halinde, "ödeme" şartının yerine gelmiş sayılabilmesi için; - Hesaplanan tutarların tamamı ile bir taksite ait tutarın (% 10)'u kadar banka teminat mektubu (herhangi bir kısıtlayıcı şart taşımaması gerekmektedir), devlet tahvili veya hazine bonosu cinsinden teminat göstermeleri, - Taksitlerin aksatılması halinde diğer taksitlerin muaccel hale geleceğini ve kalan borcun tamamının teminatların paraya dönüştürülmesi yoluyla tahsil edileceğini kabul etmeleri ve bu hususa ilişkin olarak noter vasıtasıyla düzenlenecek bir taahhütnameyi vergi dairesine vermeleri, gerekmektedir." E&Y -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|