Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Bankanın Alacağının Başka Bankaya Devri Damga Vergisine Tabi mi? PDF Yazdır e-Posta
12 Mayıs 2014
Image

Temlik Sözleşmesi Nedir?

Borçlar Kanunu'nun 183 ila 186'ncı maddeleri hükümleri ile düzenlenen "alacağın devri" şekil şartına bağlı sözleşmelerden biri olup; söz konusu maddelere göre "alacağın devri" sözleşmesinin şekli ve hüküm ifade edebilmesi için nasıl düzenlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun'un 184'üncü maddesine göre, alacağın devrinin "geçerli" olabilmesinin "yazılı" şekilde yapılmasına bağlı olduğu belirtilmiştir.

Bu nedenle, bir banka alacaklarının bir kısmının başka bir bankaya devri yazılı şekilde yapılmak zorundadır. 

Diğer taraftan alacağın devri işlemlerinde Borçlar Kanunu'nun 183'üncü maddesine göre, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını 3'üncü bir kişiye devredebilmektedir.

Bu düzenlemelere ilave olarak, Borçlar Kanunu'nun 186'ncı maddesi ile yapılan düzenleme, alacağın devrinden sonra borçlunun eski alacaklıya iyi niyetle yaptığı borcu ifanın hukukî sonucunu düzenlenmektedir. Borçlu kendisine bildirilmeyen devir işlemi nedeniyle önceki alacaklıya yapılan ödemeyi borçtan kurtulma saymıştır.

Dolayısıyla, Borçlar Kanunu hükümlerine göre kredi alacaklısı banka ile kredi borçlusu arasındaki kredi sözleşmesinde özel bir hüküm yoksa, kredi alacaklı bankanın bu alacağı başka bir bankaya devretme yetkisi bulunmaktadır.

Alacağı Devralan Banka Açısından Alacak, Kredi mi?

5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 48'inci maddesi ile "krediler"     tanımlanmıştır. Söz konusu düzenleme ile "kredi" tanımı oldukça geniş bir şekilde yapılmıştır. Bu tanım ile geleneksel kredi şekillerine ilave olarak finans piyasalarındaki gelişmeleri kavrayacak ibarelere yer verilmiştir. Örneğin, yeni finansal araçlardan "vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri" zikredildikten sonra, "benzeri diğer sözleşmeler nedeniyle üstlenilen riskler", "ortaklık payları" ve "Kurulca kredi olarak kabul edilen işlemler" izlendikleri hesaba bakılmaksızın bankacılık uygulamasında "kredi" addedilmiştir.

Bütün bu düzenlemeler çerçevesinde; bankaların başka bir bankadan devralmak suretiyle aktiflerine taşıdıkları alacakların banka açısından "kredi" niteliğinde olduğu açıktır. Dolayısıyla; söz konusu alacaklar, devralan banka açısından kredi niteliğindedir.

Düzenlenen Alacak Devri Sözleşmesi Damga Vergisine Tabi mi? 

Yukarıda belirtildiği üzere "alacağın devri sözleşmesi" Borçlar Kanunu gereği yazılı olarak düzenlenmesi gerekli bir sözleşme olduğundan; devralan ve devreden taraflar bu sözleşmeyi imzalamak durumundadırlar. Bu nedenle alacak devri ile ilgili düzenlenen kâğıtların "damga vergisi" karşısındaki durumu da önem arz etmektedir.

Damga Vergisi Kanunu'nda 6322 Sayılı Kanun'un 17. maddesi ile Damga Vergisi Kanunu'na ekli (2) sayılı tablonun "IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (23) numaralı fıkrasında yer alan;

"kredilerin temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kağıtlar ile bu kağıtlar üzerine konulacak şerhler (kredilerin kullanımları hariç)" ibaresi,

"kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin kâğıtlar ile bu kâğıtlar üzerine konulacak şerhler (kredilerin kullanımları hariç)",

şeklinde değiştirilmiştir.

Bu değişiklik ile sadece "kredi borçlusu" durumundaki "banka müşterilerinin" bankalardan temin ettikleri kredilerin "kullanımı" sırasında düzenlenen kâğıtlar "istisna" kapsamı dışında bırakılmıştır.

Değişiklik ile ilgili Kanun maddesi gerekçesi, "yapılan değişiklik ile, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları, uluslararası kurumlar ve finansman şirketlerinin müşterilerine kullandıracakları kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödemelerine ilişkin düzenlenen kâğıtlar ile bu kâğıtlar üzerine konulacak şerhler damga vergisinden istisna" olacak şeklindedir. Burada ilk kredi kullanımının istisna kapsamında değerlendirildiği açıkça ifade edilmiştir. Söz konusu değişiklikle "krediler" ile ilgili kağıtların vergiden istisna olduğunun açık ve tartışmasız olduğu kanaatindeyiz.

Bu değişiklik öncesinde Gelir İdaresi Başkanlığı'nın Damga Vergisi Kanunu'na ekli (2) sayılı tablonun "IV- Ticari ve Medeni İşlerle İlgili Kağıtlar" başlıklı bölümünün (23) numaralı fıkrası ile ilgili yayımladığı "4 ve 5" Numaralı Damga Vergisi Sirkülerlerinde de "kredi" tanımı için 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na atıf yapılmaktadır. 4 Numaralı Damga Vergisi Sirkülerinde açıkça ifade edildiği üzere, "Damga Vergisi Kanunu kapsamındaki kredi tanımına Bankalar Kanunu'na göre kredi olarak kabul edilen nakdi krediler ile teminat mektupları, kefaletler, aval, ciro ve kabuller gibi gayrinakdi krediler girmektedir. Akredifler de bu kapsamda değerlendirilmektedir." 

Gelir İdaresi Görüşü ile İlgili Değerlendirmemiz

Gelir İdaresi Başkanlığı'nın bir bankanın sormuş olduğu soruya (Bankanın kredi alacaklarının teminatlarıyla birlikte bir başka bankaya temlikine ilişkin düzenlenen sözleşmenin damga vergisi ve harç uygulaması) verdiği görüş özeti aşağıdaki gibidir:

" (…) Buna göre, temlik eden ... Bankası A.Ş. Adana Şubesinin ... Tekstil San. Tic. A.Ş. ile ... San. Tic. A.Ş.'ye muhtelif tarihlerde kullandırmış olduğu kredilerden kaynaklanan alacaklarının teminatlarıyla birlikte 22.750.000 USD ivaz karşılığında temellük eden bankanız Adana Ticari Şubesine devir ve temlik edilmesine yönelik olarak düzenlendiği anlaşılan 12/12/2007 tarihli Temlik Sözleşmesi başlıklı kağıda damga vergisi ve harç istisnası uygulanamayacaktır".

Bu görüşe göre; ilk kullandırma istisna kapsamında değerlendirilirken, krediyi veren bankanın söz konusu kredileri bir başka bankaya devretmesi istisna kapsamında değerlendirilmemiştir. Söz konusu görüşün Kanun lafzına ("kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin kâğıtlar ile bu kâğıtlar üzerine konulacak şerhler (kredilerin kullanımları hariç)") uymayan bir yorum olduğu kanaatindeyiz.

Yukarıda yer verdiğimiz Bankacılık Kanunu düzenlemeleri ve vergi mevzuatı çerçevesinde bir bankanın mevcut bir kredisini devralan banka açısından da söz konusu müşteriden olan alacak banka kredisi olup, damga vergisi istisnasından yararlanmalıdır.  Çünkü söz konusu işlem mevcut bir bankadan alacak devralan banka açısından da "kredi" niteliğindedir. Krediyi devreden banka mevcut kredisini kapatırken, alacağı devralan banka söz konusu işlem ile kredi vermektedir. Borçlu bu işlem nedeniyle bilgilendirilmese de geçerli sayılan alacak devrinin "kredi" dışında başka bir işlem olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı kanaatindeyiz.

Ancak yukarıda açıklanan gerekçelerimize rağmen İdare'nin yukarıda özeti verilen görüşü nedeniyle "alacak devri" ile ilgili düzenlenecek kağıtların damga vergisine tabi tutulma riski söz konusu olabileceğinden, bu ve benzeri işlemlerde İdare söz konusu görüşte ısrar ederse, buna karşı "ihtirazi kayıt" ile vergi beyan edilerek konu yargıya taşınmalıdır. Yargı sürecinde yukarıda belirtilen gerekçelerin kabul görmesinin olası olduğu düşüncesindeyiz. Abdulkadir Kahraman/kpmg

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.