Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Dahilde işleme izin belgesi kapsamındaki yurt içi teslimlerde tecil-terkin uygulamasına ilişkin yeni düzenlemeler. PDF Yazdır e-Posta
27 Mayıs 2014
Image

26 Nisan 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği, 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. KDV Kanunu’nun geçici 17’nci maddesi kapsamında tecil-terkin uygulamasından yararlanılarak KDV ödenmeden yurt içinden temin edilen girdilerle üretilen malların ihracıyla ilgili olarak söz konusu Tebliğ’de yer alan yeni düzenlemeler aşağıda özetlenmiştir:

1. Belgeden belgeye teslim

KDV Kanunu’nun geçici 17. maddesine istinaden Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) kapsamında temin edilen mallarla üretilen ürünlerin, yine DİİB sahibi bir başka mükellefe aynı madde kapsamında ihraç kayıtlı teslimi mümkündür.

Bu kapsamdaki teslimlere ilişkin terkin veya iade işlemlerinin sonuçlandırılabilmesi için ikinci teslime konu malın ikinci DİİB kapsamında üretilip ihraç edilen malın girdisi mahiyetinde olması ve her iki belgenin de ilgili mevzuata uygun olarak kapatılmış olması gerekmektedir.

2. DİİB sahibi mükelleflerin ihraç kayıtlı tesliminde iade edilecek KDV

Tebliğ’in (IV/A-1.5) numaralı bölümünde, KDV Kanunu’nun geçici 17. maddesine göre DİİB kapsamında KDV ödenmeksizin yurt içinden temin edilen girdilerle üretilen malların, aynı Kanun’un 11/1-c maddesi kapsamında ihraç kayıtlı satışının mümkün olduğu belirtilmiştir. Bu şekilde işlem yapan mükelleflere iade edilecek KDV, ihraç kayıtlı satış nedeniyle hesaplanıp alıcıdan tahsil edilmeyen KDV tutarından, ihraç kayıtlı teslime konu malın üretimi için DİİB kapsamında temin edilen girdiler nedeniyle hesaplanıp ödenmeyen KDV düşüldükten sonra kalan tutardan fazla olamayacaktır.

Diğer taraftan DİİB kapsamında KDV ödenmeden ithal edilen girdilerle üretilen malların Kanun’un 11/1-c maddesine istinaden ihraç kaydıyla teslimine izin veren (71) seri numaralı KDV Genel Tebliği’ndeki ifadeye bu Tebliğ’de yer verilmemiştir. Bu şekilde imal edilen malların ihraç kayıtlı teslime konu edilip edilemeyeceği, edilecekse iade tutarıyla ilgili yeni düzenlemelerin bu teslimler için de geçerli olup olmayacağına ilişkin tereddütlerin giderilmesi için Bakanlığın açıklamasına ihtiyaç duyulmaktadır.

3. Uygulamadan yararlanacak mükelleflerle ilgili imalatçı olma şartı kaldırılmıştır

KDV Kanunu’nun geçici 17. maddesine istinaden tecil-terkin kapsamında mal teslim edecek mükelleflerin imalatçı vasfını haiz olmaları şartı kaldırılmıştır. Bu kapsamda teslim yapacak satıcıların KDV mükellefi olmaları yeterli görülmüştür (Yalnızca sorumlu sıfatıyla KDV mükellefiyeti bulunanlar hariç). Satıcıların bu kapsamda işlem yapmaları zorunlu olmayıp, ihtiyaridir.

4. İhracatın gerçekleşmemesi halinde yapılacak işlemler

KDV Kanunu’nun geçici 17. maddesine göre; tecil-terkin uygulaması kapsamında temin edilen girdilerle üretilen malların belgede öngörülen süre ve şartlara uygun olarak ihraç edilmemesi, halinde, zamanında alınmayan vergi tecil tarihinden itibaren vergi ziyaı cezası da uygulanmak suretiyle gecikme faiziyle birlikte alıcıdan tahsil edilecektir.

Cezalı tarhiyat, ya alıcının yazılı başvurusu veya satıcının kendi vergi dairesi aracılığı ile yapacağı başvuru üzerine alıcının vergi dairesi tarafından yapılacaktır.

Zamanında alınmayan verginin alıcı adına tarh edilmesi halinde, satıcının bu teslimlere ilişkin terkin ve iade işlemleri genel hükümler çerçevesinde yerine getirilecektir.

DİİB sahibi alıcı adına tarh edilen ve daha önce indirim konusu yapılmayan bu vergi, en erken ihraç kaydıyla teslim edilen malların ihracı için öngörülen sürenin dolduğu tarihi izleyen günü içeren

vergilendirme döneminde veya en geç bu vergilendirme döneminin içinde bulunduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla izleyen vergilendirme dönemlerinde indirim konusu yapılabilir.

Bu şekilde ortaya çıkan verginin indirim konusu yapılabilmesi için tarh edilen verginin ödenmiş olması şartı aranmamıştır. Ancak, alıcı adına tarh edilip ödenmeyen bir verginin indirim konusu yapılamayacağını, uygulamada ödenmiş olma şartının aranacağını düşünmekteyiz.

Bu konuda açıklığa kavuşturulması gereken bir başka konu da, satıcı firmanın ihraç kayıtlı teslime konu KDV’nin tamamı için “İade KDV” pozisyonunda olması durumunda nasıl işlem yapılacağıdır.

Satıcı tarafından verilen beyannamede; ihraç kayıtlı teslime konu KDV’nin tamamının, “İade Edilecek KDV” olarak beyan edildiği durumda tecil edilen KDV, dolayısıyla da zamanında alınmayan bir KDV’den bahsedilemeyecektir. Beyannamede gösterilen “İade KDV” tutarı henüz iade olarak alınmadığından haksız iade de söz konusu olmayacaktır. Böyle bir durumda alıcı adına cezalı tarhiyat yapılması da tartışmalı olacaktır.

Bu nedenlerle Tebliğ’de yapılan açıklamaların bu işlemler nedeniyle “İade KDV” beyan eden mükellefler açısından da uygulanıp uygulanmayacağı tereddüt konusudur. Bize göre, satıcıların iade KDV beyan ettiği durumlarda verginin zamanında alınmaması (tahakkuk etmemesi) veya haksız iade gibi Hazine aleyhine bir işlem olamayacağından, alıcı adına cezalı tarhiyat yapılması doğru bir uygulama olmayacaktır. Böyle bir durumda ihraç kayıtlı teslimin yurt içi teslim gibi değerlendirilip, satıcının düzeltme beyannamesi vermesinin yeterli görülmesi ve alıcı tarafından satıcıya ödenecek verginin Tebliğ’deki anlayış çerçevesinde indirim konusu yapılması Kanun’un lafzına ve amacına uygun bir yol olacaktır.

5. Eşdeğer eşya kullanımı

KDV ödenerek temin edilen girdilerle imal edilen malların DİİB kapsamında önceden ihraç edilerek, ihraç edilen malların üretiminde kullanılan bu girdilerin daha sonraki bir tarihte yine DİİB kapsamında KDV ödenmeden temin edilmesi, şeklinde özetleyebileceğimiz eş değer eşya kullanım uygulamasının, geçici 17. madde kapsamındaki yurt içi işlemlerde de uygulanabilmesi imkanı getirilmiştir. Mevcut uygulamada, DİİB kapsamında yurt içinden temin edilen malların, ihraç edilen ürünün üretiminde bire bir kullanılma şartı aranmaktaydı. Tebliğ’deki düzenleme ile DİİB kapsamındaki yurt içi alımlar, DİİB kapsamındaki ithalatlarla aynı konuma getirilmiştir. İthalat lehine olan avantajlı durum ortadan kaldırılarak yurt içi üreticilerin haklı talepleri karşılanmıştır.

Ancak, Tebliğ’de yer alan “bu uygulama kapsamında DİİB sahibi mükellefin veya ihracatçının iade talebi DİİB kapatılamadan yerine getirilemez” şeklindeki ifade, bu isabetli düzenlemeyi fiilen uygulanabilir olmaktan çıkarabilecektir. Bu ifadenin, önceden ihracat durumunda, DİİB kapsamında temin edilen bir malın hem iade yoluyla, hem de KDV ödenmeden temin yoluyla iki kez KDV’den arındırmanın (mükerrer iade) önüne geçmek amacıyla getirildiği anlaşılmaktadır. Oysa, aynı sonuç, önceden ihracata konu malların bünyesine giren KDV hesabı yapılırken, DİİB’ de yazılı girdiler nedeniyle ödenen vergilerin iade hesabına dahil edilmemesi yöntemi ile de sağlanabilir. Zira Tebliğ’de de belirtildiği gibi mükellef, DİİB kapsamında önceden ihracat yaparak, ihraç edilen malın üretiminde kullanılan bu girdileri KDV ödemeden temin etme hakkını kazanmıştır. Söz konusu girdiler nedeniyle ödenen vergiler iade konusu yapılmayarak haksız iadenin önüne geçilmiş olacaktır. Böylece DİİB sahibi mükellef, belge kapsamı dışındaki girdiler nedeniyle hak kazandığı iade tutarı için belgenin kapanmasını beklemeyecektir.

Diğer taraftan, bu uygulamada iade hesabına dahil edilmeyen girdi miktarı kadar DİİB kapsamında KDV’siz alım yapılmadığı takdirde, eksik iade alma durumu ortaya çıkabilecektir. Eksik alınan iadenin, belgenin kapanıp DİİB’ ne saydırılan ihracatlar ve bu ihracatlar’ la ilgili belge kapsamındaki KDV’siz alımlar netleşip fiili durum ortaya çıktıktan sonra düzeltme yoluyla ikmal edilmesi imkân dâhilindedir. Erdal Çalıkoğlu

http://www.vergidegundem.com/tr/circularDetails?circularId=2019360

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.