Pakette elbette olumlu hükümler de var. Hatta olumlu maddelerin ağırlıkta olduğunu söyleyebiliriz. İşte bu maddeler: - Kamuda çalışan taşeron işçisi, hizmet konusu dışında çalıştırılamayacak. Çalıştırılması halinde oluşacak zarardan çalıştıran amirler sorumlu olacak. Örneğin güvenlik görevlisi olarak alınan işçi büro işlerinde çalıştırılamayacak. Çalıştırılır ve bu işçi dava açarak kadroya geçerse, bunun maliyetini ilgili birim amirleri karşılayacak. - Taşeron işçilerin çalıştığı iş kolunda, kadrolu işçiler için yapılan toplu iş sözleşmesi kapsamındaki ücret ve sosyal haklardaki iyileştirmeler, taşeron işçilere de yansıtılacak. Örneğin Devlet Su İşleri’ndeki kadrolu işçilere toplu sözleşme kapsamında zam verilmişse, bu zam taşeron işçilere de yansıtılacak. - Taşeron firma değiştiği halde aynı iş yerinde çalışan işçiler, yıllık izinlerini önceki çalışmaları da dikkate alınarak kullanacaklar. Özellikle kamudaki temizlik ve güvenlik işlerinde, her yıl alt işveren değiştiği için izin hakkı her yıl sıfırlanan taşeron işçileri bu düzenlemeyle izin hakkına kavuşmuş olacak. İzinlerin kullandırılıp kullandırılmadığını asıl işveren kontrol edecek. - Asıl işveren, taşeron işçilerine ücretlerin her ay ödenip ödenmediğini de kontrol edecek. Ödenmeyen ücreti alt işverenin hak edişinden keserek işçinin banka hesabına yatıracak. Aslında bu hüküm pek çok kurumda fiilen uygulanıyor fakat bazı aksamalar yaşanıyordu. - Yine kamu kurumlarında her yıl ihale yenilenmesi ve alt işverenin değişmesi sebebiyle kıdem tazminatı alamayan taşeron işçileri, kıdem tazminatlarını toplam çalışma süreleri üzerinden alabilecekler. Ayrıca aynı alt işverene bağlı fakat farklı kamu kurumlarında çalışanların da tazminatı toplam çalışma süresi dikkate alınarak hesaplanacak. Bunların kıdem tazminatları kamu kurumları tarafından ödenecek. - Kamu kurumlarındaki çalışması sona erdiği halde, alt işverenin diğer işlerinde çalışmaya devam eden taşeron işçisi de, işten ayrıldıktan sonra kamu kurumlarındaki çalışma süreleri için kıdem tazminatı alabilecek. - Kamu kurumlarındaki taşeron işçilerinin kıdeme bağlı haklarının korunması amacıyla ihaleler üç yıllığına yapılabilecek. Davalar azalır ama... Taşeron taslağında yer verilen bu maddeler şu an taşeron işçilerinin yaşadığı başta kıdem tazminatı olmak üzere izin ve özlük hakları konusundaki pek çok mağduriyeti gideriyor. Bu da iş mahkemelerinde alt ve asıl işveren aleyhine açılan davaların azalacağı anlamına geliyor. Ancak taslakta, Yol-İş Sendikası tarafından Karayolları Genel Müdürlüğü’ndeki 8 bin 761 taşeron işçisi adına kazanılan kadro davasına dair herhangi bir hüküm bulunmuyor. Oysa KGM’deki taşeron işçileri kadro davasını kazanmış ve Yargıtay tarafından da karar onanmıştı. Taşeron işçilerinin baştan beri KGM işçisi olduğu kabul edilmiş ve ayrıca geriye dönük ücret farklarının da ödenmesi kararlaştırılmıştı. Kamudaki tüm taşeron işçilerinin kadro beklentisi var fakat en azından kesinleşmiş yargı kararına istinaden KGM’deki işçilerin kadro konusu pakete girmeli. Taşeronda 6 mağduriyet Taşeronlaşma veya diğer adıyla alt işverenlik uygulamasında yeni düzenlemenin detayları basına yansıdı. Düzenleme bazı başlıklarda taşeron işçilerine yeni haklar getirirken, özellikle muvazaalı taşeronlaşma konusunda yeni mağduriyetlere kapı aralıyor. Mevcut İş Kanunu, kural olarak işyerindeki asıl faaliyet konularında taşeronlaşmaya izin vermiyor. Fakat asıl iş sayılmakla birlikte “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde” taşeronlaşmaya gidilebiliyor. Asıl iş dışındaki yardımcı işlerde ise zaten sınırlandırma yok. Taslak ücrete odaklanmış Öte yandan mevcut uygulamada, taşerona verilmemesi gereken bir işin taşeron işçisiyle yaptırıldığı tespit edilirse, bu işçiler baştan itibaren asıl işverenin işçisi sayılıyorlar. Yani asıl işverenin işçisinin tüm haklarına otomatik olarak ve baştan itibaren kavuşuyor. Yeni taşeron taslağı işte burada işçiler aleyhine önemli bir farklılık getiriyor. Buna göre eğer yasaya aykırı bir taşeronlaşmaya gidildiği tespit edilirse, işçiler asıl işverenin işçisi sayılmayacaklar. Bunun yerine taşeron işçisi olarak devam edecekler fakat ücret ve sosyal haklar bakımından asıl işveren işçileriyle eşitlenecekler. Burada “ücret ve sosyal haklarda eşitlik sağlanacaksa taşeron işçisi olarak devam etmelerinde ne sakınca var” sorusu akla gelebilir. Sakıncaları sıralayalım: - Sendika üyeliği: Taşeron işçisi ücret bakımından eşit olsa da asıl işyeri işçisinin sahip olduğu sendika üyeliği ve sendikal güvenceden yoksun kalmaya devam edecek. - İş güvencesi: İş Kanunu gereği, 30 ve üzeri işçinin çalıştığı işyerinde işten çıkarılan işçiler işe iade davası açabiliyor. İş güvencesi olarak ifade edilen bu uygulamada kimi işverenler, çalışan sayısını 30’un altında tutmak yani işçilerini iş güvencesi dışına çıkarmak için taşeronlaşmaya gidebiliyor. - Engelli istihdamı: 50 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerine en az %3 oranında engelli istihdam etme şartı var. Taşeron işçileri bu 50 işçi hesabına dahil edilmediğinden engelliler açısından dezavantaj oluşacak. - Kreş ve emzirme odası: İşveren, kadın çalışan sayısı 100 ve üzeri ise emzirme odası, 150 ve üzeri ise kreş açmak zorunda. Yine bu sayıların hesabında taşeron işçiler dikkate alınmıyor. - İş sağlığı ve güvenliği kurulu: Yine çalışan sayısı 50 ve üzeri olan işverenler iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurmak zorunda. Taşeron işçiler bu sayıya dahil olmadığı için, kendi işçi sayısını 50’nin altında tutup taşeron işçi çalıştıran işverenler bu kurulu kurmaktan da kurtulmuş oluyor. - Tam zamanlı İSG personeli: Tehlike sınıfına göre değişmekle birlikte işçi sayısı belirli sayıyı aşan işyerlerinde tam zamanlı en az bir iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin çalıştırılması gerekiyor. Taşeron işçiler bu sayıya dahil edilmediğinden, işverenler taşeronlaşmaya giderek tam zamanlı uzman ve hekim istihdamından kaçınabiliyorlar. Listeyi daha da uzatmak mümkün. Özetlersek; kanuna aykırı taşeronlaşmanın tespit edilmesi durumunda bu işçileri asıl işverenin işçisi saymak yerine sadece ücretlerini eşitlersek, yukarıda saydığımız haklardan hem taşeron işçilerini hem de asıl işyeri işçilerini mahrum etmiş oluruz. Yani işçi sayısına bağlı işveren yükümlülükleri sadece kağıt üzerinde kalır. Sadettin Orhan http://www.bugun.com.tr/taseronda-6-magduriyet-yazisi-1122044 -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |