Af tasarısında kasa ve ortaklardan alacaklar düzenlemesi ve önemli sorular! |
09 Haziran 2014 | |
Bilindiği üzere Af Tasarısı ile kasa ve ortaklar cari için de af niteliğinde bir düzenleme öngörülmektedir. Bu düzenleme, 6111 sayılı Kanunla getirilen düzenlemelere benzer düzenlemeler içermektedir. Diğer yandan Tasarının alt komisyona indiği ve genişletilme ihtimali olduğu konuşulmakta ama biz Tasarının mevcut hali ile çıkacağını varsayalım. Tasarının 2’inci maddesi düzenlemesi aşağıdaki gibidir. “(1) Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır: a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler. b) (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden % 3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir. c) Bu fıkra kapsamında ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan mükelleflerin 2014 yılı gelir ve kurumlar vergisine mahsuben beyan ettikleri geçici vergiye ilişkin beyannamelerde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkra uyarınca yapılacak beyanname verme süresi içinde yapılır. Bu düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz. (2) Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak yılı içerisinde ödenmesi gereken vergilerin ödeme sürelerinde değişiklik yapmaya, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre bildirimde bulunma zorunluluğu getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” Bu düzenleme yukarıda da belirttiğim üzere 6111 sayılı Yasaya paralel bir düzenlemedir. Ancak geçici vergiye ilişkin düzeltme hükümleri olan “Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan mükelleflerin 2014 yılı gelir ve kurumlar vergisine mahsuben beyan ettikleri geçici vergiye ilişkin beyannamelerde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkra uyarınca yapılacak beyanname verme süresi içinde yapılır. Bu düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz” kısmı yenidir. Düzenlemeye ilişkin olarak akıllara gelebilecek kritik soruları aşağıda ele alalım. Tasarıya göre bu düzenlemeden kimler faydalanabileceklerdir? Tasarıya göre, kurumlar vergisi mükellefi olan sermaye şirketleri (anonim, limited gibi), kooperatifler, iktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıkları yararlanabilecekleridir.Ne kadar vergi ödenecek ve ödeme nasıl yapılacaktır? Tasarıya göre yararlanılan tutarın %3’ü kadar vergi hesaplanacaktır. Örneğin, 31.12.2013 itibariyle 1.000.000,00.-TL kasada ve 500.000,00.-TL ortakta gözüküyor ise ödenecek vergi tutarı ((1.000.000+500.000=)1.500.000 X %3=) 45.000,00.-TL olacaktır. 45.000,00.-TL Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan edilecek ve aynı süre içinde ödenecektir. Bu tutar için herhangi bir taksitlendirme öngörülmemiştir. Tasarıdan yararlanan birinin kazancı ne olacaktır? Aftan yararlanmayan biri için yukarıdaki örnekte 1.500.000,00.-TL ortağa dağıtılmış kar payı olarak kabul edilecekti ve 1.500.000,00.-TL üzerinden şirket %15 stopaj yapmalıydı denilecekti. Bu halde de, yapılması gereken stopaj tutarı (1.500.000 X %15=) 225.000,00.-TL olacaktı. Vergi incelemesinde bu işlem yapılmış olursa bu tutar üzerinden bir kat vergi ziyaı hesaplanacaktı. Dolayısıyla rakam (225.000 + 225.000 =) 450.000,00.-TL’ye yükselmiş olacaktı. Tabi ayrıca gecikme faizi de hesaplanacaktı. Dolaysıyla af’ dan yararlanarak ödenen rakam onda bire kadar düşebilmektedir. Diğer yandan kar payını elde ettiği varsayılan ortağın elde edilen kar payının yarısını da Gelir Vergisi beyannamesi ile beyan etmesi gerekecekti. Yani 1.500.000,00.-TL’nin yarısı olan 750.000,00.-TL’yi beyan edecek ve bunun üzerinden GVK 103 uyarınca kademeli olarak vergi hesaplanacak ve ödenecek olan vergiden kurumun yaptığı vergi mahsup edilecekti. Tasarıdan faydalanmanın avantajı 1/10’la sınırlı kalmıyor aslında. Ayrıca bu tutar ister kasada gözüksün ister ortaklar caride gözüksün her Geçici Vergi ve Kurumlar Vergisi dönemlerinde adat hesaplanması gerekiyordu. Örneğin yıllık faiz oranı % 10 kabul edilecek olursa 1.500.000,00.-TL için yıllık yaklaşık 150.000,00.-TL faiz hesaplanacak ve bunun üzerinden de %20 oranında Kurumlar Vergisi hesaplanacaktı. Hesaplanacak rakam ise 30.000,00.-TL olacaktır. İki yıl için faiz hesaplanması gerektiği durumda da hesaplanacak vergi rakamı iki katına çıkmakta idi. Sonuç olarak düzenleme tam anlamıyla bir af niteliğindedir. Tasarı kanunlaşır ise geçmişe yönelik olarak kasa ve ortaklar cari için adat (faiz) hesaplanacak mıdır? Tasarıya göre “Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz” denilmektedir. Bu düzenlemenin aynısı 6111 sayılı Yasada da bulunmaktadır. 6111 sayılı Kanunun 1 Numaralı Tebliğinde “… Kurumlar vergisi mükelleflerince 6111 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, yapılan beyanla ilgili olarak söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır…” denilmekte idi. Yani kar dağıtımı boyutuyla işlem yapılmayacağı Tebliğle açıkça ifade edilmişti. Burada akıllara gelen kritik soru yukarıdaki örnekte 1.500.000,00.-TL 2 yıldır kasada ve ortaklar caride gözüküyor ise geçmiş iki yıla yönelik olarak adat yapılacak mıdır? Kanaatimce adat hesaplaması yapılmamalıdır. Tasarıdaki “…Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz…” ibaresi ile anlatılmak istenen budur. Aksi türlü adat hesaplanmasının gerekeceği yönünde Maliyenin görüşü oluşacak olur ise, aftan yararlanan mükelleflerin bilgileri Maliyede olacağına göre hepsine ek tarhiyat yapılması gündeme gelebilecektir. Adat yapılmayacağı yönünde bir görüş oluşması halinde ise, geçmiş dönemde adat yapmış olan mükelleflerden fazladan vergi alınmış olunacaktır. Yani, adat yapmayan bir mükellef hiç vergi ödememişken adat yapan mükellef fazladan vergi ödemiş olacaktır. Bu da vergide adalet ilkesine aykırı bir durumdur. Böyle bir halde adat yapan bir mükellef çıkacak Yasayı bu boyutuyla yargıya taşıyabilir.Kanaatimce, bu konu önemlidir ve yasaya yapılacak ekleme ile sorun giderilebilir. Nitekim benzer bir düzenleme Geçici Vergi açısından Taslakta yer almaktadır. 2014 yılının ilk Geçici Vergi döneminde adat hesaplayanlar ne yapacaktır? Tasarıda, “…Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan mükelleflerin 2014 yılı gelir ve kurumlar vergisine mahsuben beyan ettikleri geçici vergiye ilişkin beyannamelerde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkra uyarınca yapılacak beyanname verme süresi içinde yapılır. Bu düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz…” düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenleme uyarınca 2014’ün ilk Geçici Vergi döneminde adat hesaplayanların beyanlarını düzeltmeleri gerekecektir. Yani, hesaplanan adat nedeniyle ödenen vergi kadar ilk dönemin Geçici Vergisi azaltılacaktır. Nitekim, 31.12.2013 itibariyle kasa ya da ortaklar cari sıfırlanacağı için, 01.01.2014’ten itibaren bu paralar kullanılmamış sayılacaktır. Kullanılmayan para için de faiz hesaplanması olağan bir durum olmaz.Kasa yerine başka hesaplarda izlenen tutarlar bu Tasarıdan faydalanabilecekler midir? 2013 dönemi hesapları kapandı ve Tasarının kapsadığı dönem 31.12.2013 tarihine kadar olan dönem. Bilindiği gibi 2013 dönemi Kurumlar Vergisi Beyannameleri verildi ve kesin mizanlar bildirildi. Bu saatten sonra kasa ve ortaklar caride izlenmesi gereken tutarlar farklı hesaplarda izlenmiş ise aftan yararlanması mümkün olmayacaktır. Muhasebe kayıtlarında yapılacak düzeltmeler hile olarak değerlendirilebilecektir. Ekrem Öncü http://www.thelira.com/yazar/31/ekrem-oncu/2855/af-tasarisinda-kasa-ve-ortaklardan-alacaklar-duzenle -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|