Çalışanların Aylıksız İzinleri ve Sonuçları |
23 Haziran 2014 | |
Çalışanların aylıksız izin hakları değerlendirildiğinde memurlar lehine hakların çokluğu dikkate çekmektedir. Memurun doğum yapan eşi ve eşi doğum yapan memur için yirmi dört aya kadar ayrı ayrı aylıksız izin hakkı verilmesi en önemli aylıksız izin hakkı olarak karşımıza çıkmaktadır. Memurlar açısından ayrıcalıklı ve önemli bir düzenleme olan memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, altı aya kadar ücretli izin verilmesi ve bu iznin de bitiminden itibaren, sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine on sekiz aya kadar aylıksız izin verilmesinin sağlanması işçiler açısından da uyarlanabilirdi. Memurların da bu izin haklarını kullanırken “Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” hükümlerine dikkat etmeleri gerekmektedir. Bu kapsamda izin verilebilmesi için memurun bakmakla yükümlü olduğu ana, baba, eş ve çocuklarından birinin, bakmakla yükümlü olmamakla birlikte refakat edilmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocuklarıyla kardeşlerinden birinin, ağır bir kaza geçirdiğinin veya tedavisi uzun süren bir hastalığı bulunduğunun sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi zorunludur. İşçi olarak adlandırılan ve kamu veya özel sektörde hizmet akdi ile çalışanların ücretsiz izin hakları İş Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince işveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve aylıksız izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilememektedir. Yıllık ücretli izinlerini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar aylıksız izin vermek zorundadır. Kadın işçilere doğum öncesi ve sonrası kullandıkları ücretli izinlerinin bitiminden sonra isteği halinde altı aya kadar aylıksız izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmamaktadır. Doğumdan önceki ve sonraki sürelerde gebe veya doğum yapmış kadınları çalıştıran veya aylıksız izin vermeyen işveren veya işveren vekiline 1.343,00 TL idari para cezası verilmektedir. İşçinin aylıksız izne ayrılma konusunda rızası var ise bu durumun işçi açısında önemli bir sonucu olmaktadır. Rızası ile aylıksız izne ayrılan işçinin aylıksız izinde geçirdiği süreler kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmamaktadır. aylıksız yol izni, gebelik sonrası aylıksız izin ve gebelik halinde aylıksız izin dışında işin ve işletmenin gereği olarak verilen aylıksız iznin bazı sonuçları olmaktadır. Talebi olmadan işin veya işyerinin gerektirmesi nedeniyle aylıksız izne çıkarılan işçinin iş sözleşmesini feshetme hakkı doğmaktadır. İş Kanunu’nun işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı başlıklı 24. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendine göre “Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa” işçi iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir. İşçiyi, talebi olmadığı halde yıllık izne gönderen işveren, yukarıda yazılı madde hükmüne göre işçiye haklı fesih hakkını tanımaktadır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bir Kararı’nda “Öte yandan, işçiye birer hafta ara ile aylıksız izin teklifi iş şartlarında esaslı değişiklik mahiyetindedir. Davalı işverence 4857 sayılı İş Kanunu’na uygun bir uygun bir uygulama yapılmamışsa da, iş şartları uygulanmayan işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebileceği aynı kanunun 24/II-f maddesinde açıkça düzenlenmiş olduğundan, davacının işyerini terk etmek suretiyle eylemli olarak gerçekleştirdiği fesih haklı nedene dayanmaktadır. Bu durumda davacı kıdem tazminatına hak kazanabilirse de, sözleşmeyi fesheden taraf olması nedeniyle ihbar tazminatına hak kazanması mümkün değildir” Ayrıca, İş Kanunu bakımından işçiyi belirli bir süreliğine nedensiz yere işten uzaklaştırmak ile onu rızası olmadan aylıksız izne ayırmak arasında bir fark yoktur. Aradaki fark ancak, işçinin aylıksız izin konusunda talebinin olması ve bu talebini içerir dilekçeyi iradesi dahilinde imzalaması sonucunda oluşmaktadır. Aksi takdirde, işçinin her türlü tazminat ve benzeri ödemeleri talep etme hakkının olduğu unutulmamalıdır. Akın ŞİMŞEK E-Yaklaşım / Nisan 2014 / Sayı: 256 -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|