Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Mükelleflerin Defterlerini Geç Tasdik Ettirmesi veya Hiç Tasdik Ettirmemesi İndirim Reddini Gerektirir mi? PDF Yazdır e-Posta
30 Haziran 2014
Image

Mükellefler kanuni süresi geçtikten sonra defterlerini onaylatmış olduklarında veya hiç onaylatmadıklarında 3065 sayılı KDV kanunu gereğince indirimlerin reddi cihetine gidildiği uygulamada görülmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesine göre, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Aynı Kanun’un 134. maddesine göre ise, incelemeden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. KDV Kanunu’na göre, beyanname ile beyan edilerek vergi dairesine ödenecek KDV, mal ve hizmet satışları üzerinden hesaplanan KDV’den, mal ve hizmet alımları ve işle ilgili diğer giderler nedeniyle yüklenilen KDV indirilmek suretiyle tespit edilmektedir. İndirim, KDV uygulamasının temel unsurlarından birisidir. Mükelleflerin indirim hakkını kullanabilmeleri ise indirilecek KDV’nin varlığını, fatura veya benzeri vesikalarla ispat etmelerine ve bu belgeleri yasal defterlere kaydetmelerine bağlıdır. Tutulması zorunlu defterlerin kanuni sürelerde tasdik ettirilmemesi Vergi Usul Kanunu’nun 30/3. maddesine göre re’sen tarhiyat nedeni olmakla birlikte, tek başına indirilen KDV’lerin red nedeni olmaz. Tasdiksiz defterlere kaydedilen fatura veya benzeri belgelerin gerçek olduğuna kanaat getirilmesi ve bu belgelerdeki KDV’nin satıcılar tarafından beyan edildiğinin tespiti şartıyla, söz konusu verginin indiriminin reddedilmemesi ve indirimlerin kabul edilmesi gerekir.

Mükelleflerin  kanuni süresi geçtikten sonra defterlerini onaylatmış olması veya hiç onaylatmaması  tek başına  indirimlerin reddini  gerektirmez, bu sebeple indirim reddinin yapılabilmesi için bakılması gereken diğer hususlar ise şunlardır. Mükellefin indirilecek KDV tutarının büyüklüğü, Mükellef ve   Mükellefin Mal ve Hizmet Aldığı Mükellefler Hakkında Düzenlenen Vergi Tekniği Raporlarının mevcut olup olması,  Mükellef hakkında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma ve olumsuz tespit durumunun olup olmaması, Fatura veya benzeri belgelerin gerçek olduğuna kanaat getirilip getirilmemesi  ve bu belgelerdeki KDV’nin satıcılar tarafından beyan edilip edilmemesi vb. hususlar hep birlikte değerlendirilmelidir. Mehmet FİL, Nimet FİL E-Yaklaşım / Nisan 2014 / Sayı: 256

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.