Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vergi Affının Kapsamı Genişletiliyor mu? PDF Yazdır e-Posta
27 Haziran 2014
Image

2 Haziran 2014 tarihinde TBMM Başkanlığı’na verilen ve kamuoyunda “vergi affı” olarak adlandırılan kanun teklifi ile vergi alacaklarının, idari para cezalarının ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait olan alacakların yeniden yapılandırılması gündeme getirildi.

​​TBMM Başkanlığı’na sunulan yapılandırma teklifinin esas itibarıyla amacı 25 Şubat 2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 6111 Sayılı Kanun’un amacından farklılık göstermiyor.  Bu noktada belirtmemizde yarar var, 6111 Sayılı Kanun dolayısıyla 31 Mayıs 2014 tarihi itibarıyla 26 milyar 366 milyon TL tutarında tahsilat gerçekleşti.

Yeni Kanun teklifi ile birlikte af kapsamında düzenlemeye dâhil edilen konuların 6111 Sayılı Kanun’a göre daha kısıtlı olduğu anlaşılıyor. Bu noktada gündeme getirilmesi gereken en önemli hususlar “matrah artırımı, stok beyanları, kesinleşmemiş olan ve inceleme ve tarhiyat safhasında bulunan alacakların” yeni kanun teklifi kapsamına dâhil edilmemiş olması. 

Değerlendirmemiz, ​​daha önceki af düzenlemelerinde yer alan aşağıdaki düzenlemelerin de yeni teklif kapsamına alınabileceği yönünde.

6111 Sayılı Kanun Kapsamında Hangi Düzenlemeler Vardı?

2011 yılında yürürlüğe giren Kamu Alacaklarının Yapılandırılması Hakkındaki Kanun’un kapsamı bir hayli geniş tutulmuştu. Özetlemek gerekirse, Kanun’da kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması ve tahsiline ilişkin düzenlemeler, matrah ve vergi artırımı, stok beyanı, kasa ve ortaklar cari hesaplarının düzeltilmesine ilişkin düzenlemelerin yanında vergi kanunlarında değişiklik ya da yeni düzenleme yapan maddelere de yer verilmişti.

Bahsedilen kapsam dâhilinde en dikkat çeken hususlar; matrah artırımı, stok beyanları, kesinleşmemiş ve ihtilaflı alacaklar olarak karşımıza çıkmaktaydı.  Bu hususlar esasen “bilanço düzeltimi” olarak da adlandırılabilmektedir. 

1) Stok Beyanları

Kanun’da stok beyanlarına ilişkin uygulamanın fiilen “işletmede mevcut olan” ve “işletmede mevcut olmayan” başlıkları altında değerlendirmesi yapılmıştı. Buna göre kayıtlarda yer almadığı halde işletmelerde mevcut olan emtialar envanter listesine dahil edilebilecek, kayıtlarda yer aldığı halde işletmelerde mevcut olmayan emtialar için ise fatura düzenlenmesi ile her türlü vergisel yükümlülükler yerine getirilmiş olacaktı.

2) Matrah Artırımı

Kanun’la mükelleflere matrah artırımı uygulamasından Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi,  Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi (kesinleşmemiş alacaklar ve işletmede mevcut olan stoklar ile sınırlı olmak üzere) bakımından yararlanabilme imkanı tanınmıştı. 

Matrah artırımı ile mükelleflerin sağlamış oldukları en büyük avantaj, matrah artırımının yapıldığı yıllar için defter ve belgelerin saklanma yükümlülüğü devam etmekle birlikte vergi incelemesine tabi tutulmamayı garanti etmiş olmaları olarak karşımıza çıkmaktaydı.

3) Kesinleşmemiş ve İhtilaflı Olan Alacaklar

Kesinleşmemiş alacaklar henüz tahakkuk etmemiş vergiler olup, bu kapsamda mükelleflere Kanun’dan faydalanma olanağı getirilmişti.

İnceleme ve tarhiyat aşamasındaki işlemlerde ise, mükellefi inceleme ve tarhiyatın istenmeyen sonuçları ile karşılaşmadan önce matrah artırımına sevk etmeyi amaçlayan bir hüküm konulmuştu. 

Bu düzenlemeler ile amaçlanan, kamu borcunu ödenebilir seviyelere düşürerek bir “mükellef-idare” anlaşmasına olanak tanımaktı. Bu sayede ayrıca hem İdare’nin hem de yargının büyük iş yükü sıkıntısı da giderilecekti. 

Yeni Vergi Affı Kanun Teklifi

Bugün itibarıyla Plan ve Bütçe Komisyonu gündeminde olan ve yasalaşma sürecini henüz tamamlamamış olan vergi affına ilişkin kanun teklifinin içeriği önceki vergi affı uygulamalarıyla benzerlik göstermekle birlikte; yukarıda belirttiğimiz hususlar bakımından arasında önemli farklılıklar bulunuyor. 

Bahsedilen Kanun teklifi ile mükellefe sunulan imkân 30 Nisan 2014 tarihi itibarıyla kesinleşen; ancak ödenmemiş olan vergi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi, gecikme zamları, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tahsilinde yeniden yapılandırılmasıdır.  

Dolayısıyla 6111 sayılı Kanun’dan faydalanmamış olan mükelleflerin yararlanması için daha kısıtlı bir kapsamda yeniden bir af imkânı tanınmıştır denilebilir.

Yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere, 6111 sayılı Kanun ve daha önceki bazı af düzenlemeleri kapsamında mükelleflere “matrah artırımı ile geçmiş yıllara ilişkin vergi incelemelerinden muafiyet sağlama, stok beyanları ile bilançoda düzeltme yapabilme serbestisi, kesinleşmemiş veya ihtilaflı olan alacakların yeniden yapılandırılması imkânı” verilmekteydi.

Yeni vergi affı kanun teklifinde bir önceki uygulamaya nazaran daha kısıtlı bir kapsamın tercih edildiği anlaşılıyor. Bu durum, mükelleflerin af düzenlemesinden bekledikleri faydayı kısıtlayacaktır.

Bu bağlamda, daha önceki vergi aflarının bazılarında ve en son yayımlanan 6111 Sayılı Kanun’da yer alan matrah artırımı, stok beyanları, kesinleşmemiş ve ihtilaflı alacaklara ilişkin düzenlemelerin de bu teklif kapsamında tekrar gözden geçirilmesinin yararlı olacağı düşüncesindeyiz. 

Vergi affına ilişkin Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından yapılan değerlendirmelerin beklenenden daha uzun bir süreye yayılmış olması, tasarıya ilişkin önerilerin olumlu yönde ilerlediğine dair bir algı oluşturmuştur. Bu bağlamda affa ilişkin gelişmeleri yakından takip edip, bilgilendirme yapmaya devam edeceğiz. Fulya Çankırı/KPMG

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.