Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Sigortasız İşçiyi Çalıştıran İşveren Ölümlü İş Kazalarında Kusuru Oranında Sorumlu Olur PDF Yazdır e-Posta
03 Temmuz 2014
Image

5510 sayılı Kanun’un, “Süresinde Bildirilmeyen Sigortalılıktan Doğan Sorumluluk” başlıklı 23. maddesinin ilgili kısımlarında;“Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, 21. maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir. 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olduğu halde, 8. maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen süre içerisinde bildirimde bulunmayanlara, bildirimde bulunulmayan sürede meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenmez.” şeklindedir.

Sosyal Güvenlik Kurumu, üstte yer alan madde metni hükümlerine göre, sigortasız işçinin ölümlü iş kazası durumunda, işvereni kusursuz sorumlu kabul ederek, ölen kişinin hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin tamamını, işverene rücu etmektedir. İşveren bu ödemeyi yapmazsa, iş mahkemelerine rücu davası açmaktadır.

Örnek olarak; Bay A’nın kamyonu bulunmaktadır. Sivas’tan Ankara’ya yük taşımacılığı yapmak için, şoför tutmuştur. Şoför sigortasızdır. Şoför olan kişi, gece saat 01:00 sularında, yoldaki dönemece yavaş girmediği için kamyon takla atmış ve şoför olay yerinde ölmüştür.

SGK böyle bir olayda müfettiş görevlendirmiş ve müfettiş meydana gelen kaza olayını iş kazası saymıştır. Bu durumda, SGK, ölen şoförün hak sahiplerinin talebi üzerine, hak sahiplerine ölüm geliri bağlamıştır. Daha sonra da, meydana gelen iş kazası şoförün sigortasız çalıştığı bir sürede meydana geldiği için, işverene bütün miktarın tamamını rücu (ödettirmek istemek) etmektedir.

Peşin sermaye değeri; hak sahiplerine bağlanan gelirin, ortalama yaşa süreleri, yaş, iskonto, gelirin kesilme süresi ve bağlanan gelir miktarları göz önüne alınarak, SGK tarafından hesaplanan tutarı ifade etmektedir.

İşte, SGK, peşin sermaye değerini bu ölçütlere göre hesaplamakta ve sigortasız işçi çalıştıran, işverenlere, işçinin sigortasız iken ölümü halinde, hesapladığı tutarın tamamını rücu etmektedir. SGK’nın bu şekilde davranmasına neden olan etmen, 5510 sayılı yasanın 21. maddesinde yazılı olan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğidir.

Örnek olarak, SGK bu kusursuz sorumluluk ilkesine göre, sigortasız işçi çalıştıran işverene, sigortasız işçinin ölümü halinde, 50.000,00 TL peşin sermaye değeri hesaplamışsa, bu rakamın tamamını, işverene rücu etmektedir. İşverenden tahsil edemediği takdirde ise, ödettirmek üzere iş mahkemelerine dava açmaktadır.

KONUYLA İLGİLİ YARGI KARARLARI

Sigortasız işçinin kaza sonucu ölümü halinde, SGK, eğer meydana gelen olayı iş kazası sayarsa, yazımızın üstteki bölümünde de belirttiğimiz gibi, hak sahiplerine bağladığı gelirin ilk peşin sermaye değerini, işverene rücu etmekte, yani ödettirmek istemektedir.

İşveren de bu parayı ödemezse ve kendisine tebliğ edilen borcu, itiraz ederek ödemek istemezse, SGK bu meblağı, iş mahkemelerine dava açarak ödettirmek istemektedir. SGK ile işveren arasında yaşanan sataşma, yargıya taşındığı takdirde, yani iş mahkemelerinde bu konuda dava açıldığı takdirde, iş mahkemelerinin nasıl karar verdikleri örnek yargı kararlarında mevcut bulunmaktadır.

Biz bu konuda en somut örnek olarak bir mahkeme kararını okurlarla paylaşmaya çalışacağız.

Yargıtay 10 Hukuk Dairesinin 2011/8127 E., 2012/13386 K. ve 04.07.2012 tarihli kararında özetle; “… Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı kanunun 23. maddesidir. Anılan maddede, “….” yükümleri yer almaktadır. İşverenin, 5510 sayılı yasanın 23. maddesi kapsamındaki sorumluluk sınırını oluşturan miktar belirlenirken, iş kazasında işverenin kabul edilmesi gereken yüzde 100 oranında kusurundan, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51.  maddeleri uyarınca, zarar görenin/sigortalının mütefarik kusurunun yüzde 50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılmalıdır. Davaya konu somut olayda, bilirkişi kurulundan kusur raporu alınmışsa da, mahkemece bu kusur raporuna itibar edilmeyerek, işverenin kusursuz sorumluluğu bulunduğundan bahisle, taleple bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece yapılması gereken iş; iş güvenliği önlemleri açısından işverenin de sorumluluğunu irdeleyecek şekilde, iş kazasının meydana geldiği iş kolunda uzman bilirkişi kurulundan, kusur raporu almak, Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddeleri uyarınca hakkaniyet indirimi yapılarak davalı işverenin sorumluluğuna karar vermekten ibarettir. …” ifadeleri yer almaktadır.

Üstteki yargı kararından anlaşılacağı üzere, sigortasız işçi çalıştırırken, işçinin iş kazası sonucu ölümü halinde, SGK’nın ölen kişinin hak sahiplerine bağladığı gelirin ilk peşin sermaye değerinin tamamını işverene rücu etme hakkı yoktur. SGK, olayda işverenin kusuru neyse, peşin sermaye değerinin ancak o kadarlık kısmını rücu edebilir. Vakkas DEMİR E-Yaklaşım / Nisan 2014 / Sayı: 256

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti. / www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.